Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Erkeklerin Hikayeleri (Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle)
Erkeklerin Hikayeleri (Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle)

Erkeklerin Hikayeleri (Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle)

Murathan Mungan

İÇİNDEKİLER MURATHAN MUNGAN Önsöz CESAREPAVESE Kendini Öldürenler HENRY MILLER Madmazel Claude VLADIMIR NABOKOV Sesler BERNARD MALAMUD Meslek Seçimi JOHN CHEEVER Merhem RAYMOND CARVER Kameriye…

İÇİNDEKİLER

MURATHAN MUNGAN Önsöz
CESAREPAVESE Kendini Öldürenler
HENRY MILLER Madmazel Claude
VLADIMIR NABOKOV Sesler
BERNARD MALAMUD Meslek Seçimi
JOHN CHEEVER Merhem
RAYMOND CARVER Kameriye
ALBERTO MORAVIA Fazla Karıştırma
HANIF KUREISHI Gün Boyu Gece Yarısı
TRUMAN CAPOTE Benim Anlatışım
CHARLES BUKOWSKI Buluşma
PAUL BOWLES taçen’le Hıdır’ın Öyküsü
JORGE LUIS BORGES Araya Giren
MILAN KUNDERA Otostop Oyunu
BERNHARO SCHLINK Benzin istasyonundaki Kadın
KAZUO ISHIGURO Bir Aile Yemeğ
ERNEST HEMINGWAY Aydınlık ve Temiz Bir Yer

***

***

MURATHAN MUNGAN

Önsöz

Elinizde tuttuğunuz kitabın, anlam esnekliği bakımından yorumlamaya açık olan adı, “Bu da erkeklerin hikâyeleri,” diye okunabilir. Ya da erkeklerin nasıl gördüğü, nasıl hissettiği, nasıl yaşadığı ve nasıl anlattığı üzerine olan bu hikâyeler için “bir de erkeklerden dinleyelim bakalım,” denebilir. Yazarların yalnızca erkeklerden seçildiğine bakılırsa, “erkek yazarların hikâyeleri” diye de yorumlanabilir. Bir kitabın adı, hemen her kitapta olduğu gibi, okurun kulağında asıl okunup bittikten sonra yankısını bulur; okurun kendi okumasının, kendi anlamlandırmasının tınısını taşır. Bana öyle geliyor ki, sonuçta adı erkeklerin hikâyeleri olsa da daha çok kadınlar okuyacak bu kitabı.

İlişki kurmada ya da sürdürmede, birlikte yaşamanın ortak dilini tutturmada çeşitli güçlükler yaşayan; kadınlar tarafından kapana kıstırılma, tuzağa düşürülme, kafeslenme kuşkuları taşıyan erkeklerin ilişkiden anladıklarıyla kadınlarınki birbirinden farklı olmuş tarih boyunca. Anlaşıldığı kadarıyla yüzyılları dolduran bütün bu hikâyelerin, oyunların, romanların, filmlerin gürültüsü de buradan çıkıyor. Erkeklerin bağımsızlık meraklan, serüven tutkuları, sevgi gereksinimleri, sahiplenme istekleri, bağlanma korkuları, toplumsal rolleri ve birlikteliğin tuzaklarından kalkarak çoğaltılabilecek nice durumun yarattığı iki cins arasındaki ezeli sorunlar içinde sıkışıp kalmış bu hikâyeler toplu olarak okunduğunda başka bir boyut kazanıyor. Okuduğunuz onca hikâye arasından bir gün bir tanesi öne çıkarak size içinizi kamaştıran yeni bir kitap düşüncesi esinler. Hemen ardından hızlı bir çağrışımla aklınıza düşen ilk birkaç öykü kendi aralann-da eşleşerek birbiri ardına dizilmeye başlar ve birkaç dakika içinde kitabı kafanızda neredeyse yarılamış olursunuz. O hikâyelerin sizde, içinizde bir yerlerde bunca zaman bir saklı su gibi beklemiş olduğunu fark eder, edebiyatın saklama gücüne duyduğunuz hayranlıkla bir zamanlar tanımış, tanışmış olduğunuz, bir biçimde hayatınıza karışmış kişileri anar gibi o hikayelerdeki kişileri anarsınız. Sanatın hayatın önüne geçtiği anlardır bunlar. Sonuçta sanat, hayatı çoğaltmak için değil midir?

Oluşturduğunuz bu bağlam çerçevesinde kuracağınız kitaba uygun yeni hikâyelerin avına çıkar, her şeyi neredeyse bu gözle okumaya başlar, kendinizi birdenbire bir tutkunun izinde hikâye kitaplarına gömülüp gitmiş bulursunuz. İlk çağrışımlarla hemen anımsadığınız hikâyelerin yanı sıra, bir zamanlar okuyup unuttuğunuz, aklınızda kalan solgun imgelerden yola çıkarak ardma düştüğünüz, sizi yeniden okumalara çağıran hikâyelerle, bu çalışma sırasmda keşfedeceğiniz hikâyeler iç içe geçerek başlı başına bir serüven oluşturur. Bir kitabın yazılma serüveni gibi, bir kitabın yapılma serüveni de vardır. Birikimine, belleğine, edebiyat beğenisine güvendiğiniz ve bu kitap için seferber ettiğiniz bazı arkadaşlarınızın önerileriyle sürmeye başladığınız izler, sizi başka konaklamalara çıkarır; bazı yazarlara yeniden uğrar, kimi kitapları yeni keşfedersiniz. Bütün bu süreç, farkında olmasanız da sizi yeniden öykü sanatının eğitiminden geçirir; sizi yeniden hikâye anlatmak, hikâye kurmak üzerine düşünmeye, derinleşmeye; önceki bilgilerinizi gözden geçirmeye yönlendirir. Bir hikâye seçkisi hazırlama sürecinin benim için aynı zamanda böyle bir anlamı da vardır. Her seferinde kendi açtığım bir okula yeniden öğrenci yazılırım.

Raslantılar, birikimlerin kıvılcımlarıdır; bazen başlatmak, bazen sonuçlandırmak için – bazen de bir döngüyü yeniden katetmek için. Bu kitabın ilk öyküsündeki Pavese’nin yakıcı, sade anlatımı, koyu bir yalnızlığı seyreltmeden sadeleştirme gücü olmasaydı, bu kitap ortaya çıkar mıydı, bilmiyorum. Bu örnekte olduğu gibi, o güne kadar erkekler, kadınlar, ilişkiler, roller üzerine düşündüğünüz, biriktirdiğiniz her şeyin ışığında bir öykü birdenbire kendinden daha geniş bir alanı aydmlatmaya başlar. Kitaba kadar giden bir alanı.

Belki de bu nedenle ilk hikâyenin taşdığı temel duygu, kitabın bütününü de kurmaya başlar. Ardına düşülen hikâyelerde yalnızca konu ve izlek benzerliği değil, duygu benzerliği de aranır. Nitekim bu kitaptakilere topluca bakıldığında, hepsinin de erkeklere özgü belli bir bakış açısının, bir yaklaşımın, bir tutumun benzer özelliklerini taşıdığı görülür.

Söylediğim gibi, bu kitabın fikri Cesare Pavese’nin öyküsünden yola çıktı. Ben de bu nedenle kitabı onunla açmak istedim. Yazık ki, böyle dergilerde kalmış, unutulmuş nice güzel öykü vardır. Belki de bu çeşit seçkilerin bir hizmeti de, onları yeniden suyüzüne çıkarmak, yeniden okumaya açmak oluyor. Pavese’nin öyküsünün bendeki çakımının hemen ardmdan Henry Miller’ın, Bernard Malamud’un, John Cheever’ın, Nabokov’un, Raymond Carver’ın belleğimde tazeliklerini koruyan öyküleri neredeyse aynı anda üşüştüler kafama. Birden kitap zihnimde çatılmış oldu. İşin bu yanı, yeni bir oyun öğrenmeye benzeyen hmzır bir sevinç ve heyecan kaynağıdır. Size yeni bir kitap yapmanın heyecanını, telaşmı yaşatan canlı bir süreç başlar. Her ne kadar bir yanıyla benzese de, her şeyini sizin uydurduğunuz bir kitabı sıfırdan yazıyor olmaktan farklı bir süreçtir bu; en azından oyun kurma duygusu farklıdır. Bu sürecin sonunda, birbirinden farklı yazarların elinden çıkmış parçalardan yeni ve bütünlüklü bir yapı çıkartacaksınızdır ortaya.

İster yazılmış, ister yapılmış olsun, bir hikâye kitabında benim için bütünlük, tutarlılık, süreklilik, izlek birliği sağlanmış olması önemlidir. Bu öykülerin art arda gelişleriyle kitabın genel havası, kazandığı tempo, yarattığı süreklilik duygusu, kitabın toplamının çalıştığı üst cümle önemlidir. Her kitap aslında bir üst cümleye çalışır. Tek tek anlattıklarından bağımsız, ama hepsinin toplamından ortaya çıkan bir üst cümledir bu.

Her zaman söylediğim gibi, dilerim bu kitap okuru, başka kitaplardaki başka öykülerin varlığını keşfetmeye, edebiyatçıları başka seçkiler için başka toplamalar yapmaya kışkırtmayı başarmış olsun. Erkek yalnızlığını en iyi anlatan hikâyelerden biri olduğunu düşündüğüm Hemingway’in öyküsü ile kapatmak istedim bu kitabı. Her zaman olduğu ve hepimizin bildiği gibi, bütün gürültülerden sonra geriye yalnızlık kalır.

Mayıs – Haziran 2004

Eklendi: Yayım tarihi

“Erkeklerin Hikayeleri (Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle)” için bir yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Derleme Hikaye
  • Kitap AdıErkeklerin Hikayeleri (Murathan Mungan'ın Seçtikleriyle)
  • Sayfa Sayısı189
  • YazarMurathan Mungan
  • ISBN9789753424769
  • Boyutlar, Kapak14×20 cm, Karton Kapak
  • YayıneviMetis Yayınları / 2010

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Dağ ~ Murathan MunganDağ

    Dağ

    Murathan Mungan

    Dağ Murathan Mungan´ın 2005 ile 2007 arasında seçilmiş bir bağlam ve akraba izlekler çevresinde yazdığı 72 adet şiirden oluşuyor. Mungan´ın bir önceki şiir kitabı...

  2. Üç Aynalı Kırk Oda ~ Murathan MunganÜç Aynalı Kırk Oda

    Üç Aynalı Kırk Oda

    Murathan Mungan

    Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.

  3. Mahmud İle Yezida ~ Murathan MunganMahmud İle Yezida

    Mahmud İle Yezida

    Murathan Mungan

    Murathan Munganın yazarlığında tiyatro özel bir yere sahip. Mahmud ile Yezida, yazarın hem yayımlanan ilk kitabı, hem de yazdığı ilk oyun. Daha sonra yazdığı...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Deniz Gezmiş ve Kırmızı Pabuçlar ~ Tülin DursunDeniz Gezmiş ve Kırmızı Pabuçlar

    Deniz Gezmiş ve Kırmızı Pabuçlar

    Tülin Dursun

    “Tülin Dursun, tutumlu bir dille ne güzel de anlatıyor rüzgara tutunabilmeyi öğrenmekte olan çocuğun yediği tokadı, avuçlarında ateş yakan Hasanı, kırmızı fiyonklu pabuçlarını kaybeden,...

  2. Burada Ejderhalar Var ~ Ayşegül KopdagelBurada Ejderhalar Var

    Burada Ejderhalar Var

    Ayşegül Kopdagel

    Ayşegül Kopdagel, yıllar içinde biriktirdiği öyküleri ilk Burada Ejderhalar Var adıyla kitaplaşıyor. O “bura”nın neresi, “ejderhalar”ın ise neler olduğunu hepimiz yakından biliyoruz aslında. Uğultusunu...

  3. Sahiden Hikâye ~ Kemal VarolSahiden Hikâye

    Sahiden Hikâye

    Kemal Varol

    “Kendimizi avutalım, yarın öbür gün başımız önümüze düşmesin diye esmer diyorlardı bize. Külliyen yalandı. Ben karaydım. Gobi, benden karaydı. Ferdi karaydı. Domestos karaydı. Zülküf...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur