Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Erkeklere Her Şey Anlatılmaz
Erkeklere Her Şey Anlatılmaz

Erkeklere Her Şey Anlatılmaz

Buket Arbatlı

Buket Arbatlı ilk öykü kitabı Erkeklere Her Şey Anlatılmaz’da kadınlığın binbir türlü haline yakından bakıyor; sakınmanın kırık sesini cesaretin sözüne, kasvetin karanlığını öfkenin alazına…

Buket Arbatlı ilk öykü kitabı Erkeklere Her Şey Anlatılmaz’da kadınlığın binbir türlü haline yakından bakıyor; sakınmanın kırık sesini cesaretin sözüne, kasvetin karanlığını öfkenin alazına dönüştüren satırlarıyla kadınlar arasındaki gizli lisanın tercümanlığına soyunuyor. İnsanı bir ürperti gibi sarıveren dertleri karakterlerine giydirerek her birimizi kırılgan kaftanını terk etmeye davet ediyor. Arbatlı’nın kalemine her öyküsünde bambaşka bir kadın, bambaşka bir yeryüzü hali takılıyor.

Eskisi Gibi Olabilecek miyiz Madam?

Balkonumuz bire iki metre, yuvarlak bir masa ve iki sandalye zor sığıyor. Çiçek konusunu ne zaman açsam Korhan, çok istiyorsan alt kata geçelim, bahçesi var, diyor. Alt daireler karanlık ve daha küçük, beni kızdırmak için böyle söylediğini biliyorum. Dalga geçmesine aldırmadım, Mısır Çarşısı’ndan bir saksı sardunya ile ortanca aldım, bir de adını bilmediğim bir bitki. Çarşıdan eve gelinceye dek, ufacık balkona bir de bunları sıkıştırıyorsun, diye söylendi. Çiçekleri balkondaki masaya bıraktığı gibi çıktı. Şirkettekilerle akşam yemeği yiyecekmiş.

Balkondaki sandalyeye oturdum. Hava artık daha geç kararıyor, günler uzadı. Birinci katta oturuyoruz ama kot farkı nedeniyle alt sokaktaki evlerin son katlarıyla aynı hizadayız. Apartmanın bahçesi büyük değil ama duvar boyunca uzanan güller, beton adanın ortasında tüylü pembe çiçekler açan ağaç, köşedeki uzun palmiye insanı şaşırtıyor. Bahçeyi görür görmez, küçük ve eski olduğu halde evi tutmaya karar vermiştik. Taşındığımız gün kapıcı, “Apartmanda tek Müslüman biziz abi,” diye fısıldamıştı Korhan’a. Şehla gözünün teki merdivenlerden her an inebilecek gayrimüslim ev sahibini kollar gibiydi. Korhan’la birbirimize bakmıştık. Kapıcı apartmanın “kafirlerinden” daha güvenilmez görünüyordu.

Zaman Apartmanı devasa bir bina. Kurtuluş’un Osmanbey’e yakın tarafında oluşu burada oturanlar için övünç kaynağı. Apartmanın birçok dairesinde ev sahibinin çocukları yaşıyor. Kiracıların en yenisinin bile çocukları burada büyümüş, hatta evlenip gitmişler. Biz taşınalı beş yıl oldu. Ailedeniz artık, ilk günlerdeki ilgi yok. Ama şimdi bebeğimiz olacak, ev sahibi bile heyecanlandı, kocaman eliyle başımı okşadı. Doğuma az kaldı, aylardan nisan ve devamlı yağmur yağıyor. Geceleri yatakta dönüp durduğumdan Korhan bir süredir misafir odasında yatıyor.

Ben böyle balkonda otururken hava karardı, bahçenin küçük lambası yandı. Yere düşen sarı ışık hüzün verici. Yaz gelmeden alttaki boş daireye birileri taşınsa ne iyi olur!

Caddeye bakan küçük odayı şeker rengi mobilyalarla doldurduğumuz, ayıcıklı perdeler astığımız gün kapıcı evin önündeki park demirlerini kaldırdı, apartmanın önüne büyükçe bir kamyonet yanaştı, arkasından da mavi bir araba. Arabanın camından dalga dalga sarı saçlar görünüyor. Alt kata Madam Ani taşınıyor diye fısıldadı kapıcı. Korhan, bahçeye döşenen suni çimi, üzerine konan şezlong ve şemsiyeyi görünce, “Vay vay,” dedi, “sefa ehli biri geliyor anlaşılan.” Şemsiyenin kollarından birine rengârenk kadife bir papağan kondurdular. Balkon demirinden eğildim, yerleştirilen eşyaları silen kadına, “Bir şeye ihtiyacınız varsa çekinmeyin,” dedim. Temizlikçi kadın gülümseyerek başını salladı. Taşınmak zor, biliyorum, onlara çay ve kraker gönderdim. Çaydanlık ve tabakla geri dönen kapıcı, “Abla bunlara bulaşmaya gelmez. Kadın dost hayatı yaşıyor,” dedi.

Dost hayatı yaşayan Madam Ani, Korhan’ın yeni eğlencesi. Sabah akşam onunla ilgili hikâyeler uyduruyor. Bir sahnede, kadın kanepede, üzerinde saten sabahlık ve tüylü terliklerle uzanıp çay içiyor. Yanındaki sehpada yanan bir sigara. Evde iç gıcıklayıcı bir koku bırakan Gitanes. Zira Madam’ın sesini duymuş, boru gibiymiş, sigara içtiği kesin. Bir başkasında, yatak odasının kırmızı ışığında, tuvalet masasında oturmuş, dalgın dalgın saçlarını tarıyor. Kocam hevesle havanın ısınmasını, Madam Ani’yi kara gözlükleri, kocaman şapkasıyla şezlonga uzanmış görmeyi bekliyor. Aylardır doğru düzgün sevişemediğimizden bu hali, diye düşünüyordum. Meğer apartman Madam’la çalkalanıyormuş.

İskambil gecesinde herkes eteğindekileri döktü. Madam Ani ev sahibimizin eski aftosu olabilirdi. “Afto da ne?” diye sordu Korhan. Kaçın kurası komşular bıyık altından güldü. Ev sahibinin çocukları kadının taşınmasına karşı çıkmış, karısı hâlâ dargınmış. Hikâyenin doğrusu, ev sahibi bir arkadaşının ricasını kıramamış. Yoksa her kiracıdan neredeyse temiz kâğıdı istemeye kalkan Mösyö öyle bir kadına nasıl ev kiralasın, değil mi? Kadınlar hep bir ağızdan konuşuyor. Ani denen kadın bahçeyi o kadar süsleyeceğine eve biraz baksa ya, evi pislik götürüyormuş, kapıcının suratına kapıyı çat diye kapadığına göre utanıyor besbelli, Allah korusun, apartmanı fare basacak. Bebek odasında dolaşan fare görüntüsü içimi bulandırıyor. Altı numarada oturan sadekâr kahvesinden bir yudum aldıktan sonra, kadının endamını gördünüz mü, diye soruyor. Sanırsın on yedisinde genç kız. Ama ya yüzünü görünce diye tamamlıyor karısı. Sabah akşam o konuşuldu bir müddet. Her yeni gelen zamanla soluyordu. Madam mesafesini korudu, dilimizden silindi.

O geceden birkaç gün sonra balkonda oturmuş, bahçeyi seyrediyordum. Hava kararmak üzereydi. Papağanın rüzgârda tek başına sallanışına baktım, hüzünlendirdi beni. Yaz renklerine sahip, birazdan yana doğru iki adım atacağını sanıyor insan ama düğme gözlerinde bir şeyler var. Bahçeyi bu kadar süsleyip oraya pek az çıkan sahibinin ruh halini yansıtır gibi. Simba bahçe duvarına uzanmış, tek gözüyle papağanı kesiyor. Boğazımda bir şey düğümlendi. Bebek doğunca Simba’yı Korhan’ın ablasına vereceğiz. Son karar bu. Ona her bakışımda gözlerim doluyor. Bahçe zeminine kırmızı bir kare düştü. Madam yatak odasının ışığını yaktı. Kahveye çağırsam gelir mi? Kimseye gitmiyor, biliyorum. Ah bu müdanasız ve yalnız hali!

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Öykü
  • Kitap AdıErkeklere Her Şey Anlatılmaz
  • Sayfa Sayısı142
  • YazarBuket Arbatlı
  • ISBN9786057728340
  • Boyutlar, Kapak13,5*21, Karton Kapak
  • YayıneviSel Yayınları / 2023

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Enayi Bir Aşk ~ Şiir Erkök YılmazEnayi Bir Aşk

    Enayi Bir Aşk

    Şiir Erkök Yılmaz

    Enayi bir aşk… ve sabahlık ıslak, terlik patlak, surat sarı, kaşlar yarı yarıya alınmışken çok geç… bitmesi gerektiği gibi biten öykü ya sonra… evlenince...

  2. Alacakaranlık İtirafları ~ Şiro HamaoAlacakaranlık İtirafları

    Alacakaranlık İtirafları

    Şiro Hamao

    “Yamamoto, sen bir insanı öldürmenin ne kadar zor olduğunu hiç düşündün mü? Önceden planlayıp cinayet işlemek, bir şeytan olmadığın sürece yapabileceğin bir şey değil.”...

  3. Marvin Redpost: Köpek Bakıcısı ~ Louis SacharMarvin Redpost: Köpek Bakıcısı

    Marvin Redpost: Köpek Bakıcısı

    Louis Sachar

    Hadi ama Marvin! Köpek bakmak ne kadar zor olabilir ki? Dünya çocuklarının yere göğe sığdıramadığı “Yamuk Okul” efsanesinin yaratıcısı Louis Sachar’ın küçük okurların ezberlerini...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur