Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Emek ve Mülkiyet
Emek ve Mülkiyet

Emek ve Mülkiyet

Hamdi Bravo, Işıl Bayar Bravo

Aristoteles’e göre kendi yaşamlarına hizmet eden her araç insanlar tarafından mülk edinilebilir; hatta köleleştirilmiş diğer insanlar da buna dâhildir. Locke’a gelindiğinde mülkiyet hâlâ özgürlükle…

Aristoteles’e göre kendi yaşamlarına hizmet eden her araç insanlar tarafından mülk edinilebilir; hatta köleleştirilmiş diğer insanlar da buna dâhildir. Locke’a gelindiğinde mülkiyet hâlâ özgürlükle ilintili sayılmakla birlikte, emek ve çalışma değersiz olmaktan çıkmış, bizzat Tanrı tarafından herkes için emredilen şeyler hâline gelmiştir. Ona göre emek, dünyanın ham ve insan için yararsız malzemesini değerli kılan dönüştürücü güçtür.

Rousseau uygarlığın da yozlaşmanın da başlangıcını özel mülkiyetin ortaya çıktığı âna tarihler. Rousseau’nun tersine, Hegel, uygarlığın gelişmesi ile insanın olumlu niteliklerini gerçekleştirerek iyileşmesi arasında doğrusal bir ilişki olduğuna inanır; toplumsal yaşam içerisinde mülkiyeti en temel hak olarak görür ve mülkiyetin kaldırılması düşüncesine şiddetle karşı çıkar.

Marx’a göre insanlık tarihinin hareket ettiricisi, emeğin sorumluları ile mülkiyetin sahipleri arasındaki çelişki ve gerilimdir. Anarşist kuramcı Proudhon’a göre emek asla mülkiyet hakkı yaratmaz; o bunu “Mülkiyet hırsızlıktır!” sözüyle ifade eder.

Bu kitapta, Platon’dan Locke’a; Hegel’den Marx’a ‘emek’ ve ‘mülkiyet’ kavramlarının felsefi soykütüğüne girişilmektedir. Filozoflar arasındaki benzerlik ve farklılıklar gösterilerek, felsefe tarihinin hem kendi içinde çelişen hem de bütünleşen yapısı açık bir dille sergilenmektedir. “Filozofların Gözünden” serisi tüm okurlar için kılavuz niteliğindedir.

İçindekiler
Giriş 11
ışıl bayar bravo – hamdi bravo
1
Aristoteles:
Emeğin Sorumlusu Olarak Köle,
Mülkiyetin Sahibi Olarak Efendi
23
ışıl bayar bravo
2
Locke Devrimi:
Emeksiz Mülkiyetten Bir ‘Hak’ Olarak Mülkiyete
45
gökhan murteza
3
Jean-Jacques Rousseau:
Doğa Durumunun Dışında; Emek ve Mülkiyet Üzerine
67
fatma dore
4
Hegel:
Emek/Çalışma Kavramı Temelinde Mülkiyet
98
çetin türkyılmaz
5
Karl Marx’ın
Emek ve Mülkiyet Kavramları Üzerine
121
doğan göçmen
6
Anarşizm:
P.J. Proudhon Örneğinde Mülksüzlük İdeali
148
hamdi bravo
Dizin 176

Giriş

Işıl Bayar Bravo – Hamdi Bravo

Felsefe kavramlar üzerine düşünür, bunları inceler ve içeriklendirir. Filozofları birbirinden ayırt eden de birbiriyle ilişkilendiren de, odaklandıkları problemler kadar bunlara çözüm arayışında merkeze koydukları kavramlardır da. Hatta filozoflar, üzerine düşündükleri problemlerle değil, daha çok ilgilendikleri kavramlar ve bunlara kazandırdıkları içeriklerle tanınır ve anılır. Örneğin ‘idea’ deyince akla ilk Platon gelir; ‘tin’ deyince Hegel, ‘sürü’ deyince Nietzsche anımsanır. Bu sözcüklere ekledikleri kendilerine özgü içerikler onların isimlerini okurlarının zihninde özel kılar, ‘filozof’ sayılmalarını sağlar.

Felsefe tarihine baktığımızda pek çok kavramın yalnızca tek filozofun ilgi alanında kalmadığını görürüz. Hatta yalnızca felsefenin ilgi alanında da kalmamışlardır. Kimi kavramlar felsefe sayesinde düşünme konusu hâline gelmiş olsalar bile, farklı araştırma ve çalışma disiplinlerinin ortak nesnelerine dönüşmüştür. Haklarında sayısız isim düşünüp kalem oynatmış, hâlen de oynatmaktadır.

“Filozofların Gözünden” serisi hem birden fazla filozofu ilgilendirmiş hem de felsefenin ilgisinin diğer sosyal bilim alanlarıyla kesiştiği bu türden kavramlara odaklanmaktadır. Belli kavramları seçilen filozofların gözünden serimlemeye çalışacak hem felsefeciler hem de diğer sosyal bilim alanlarından araştırmacılar için anlaşılır kılmaya çalışacaktır. Bu sayede aynı kavramların belli sayıda ve bazen çok farklı dönemlere bazen de çok farklı toplumlara ya da kültürlere ait filozoflar tarafından nasıl içeriklendirildiğini ve nasıl ilişkilendirildiğini ortaya koymayı hedeflemektedir.

Aslında aynı kavramın birden fazla filozof tarafından nasıl içeriklendirildiğini serimlemek etkileyicilik bakımından belli bir risk barındırır; özellikle de felsefeyle yeni yeni ilgilenmeye başlamış olanlar açısından. Gerek yazılı gerek sözlü felsefe öğretimiyle uğraşanlar şu durumu deneyimlemiştir: Tek filozofu anlatırken henüz öğrenci konumundaki felsefe okurunu ya da dinleyicisini etkilemek kolaydır. Filozofun içsel tutarlılığı ve bütünlüğü karşıdakinin zihnini kendiliğinden avucunun içine alır, dışına kolayca çıkamayacağı bir ağ oluşturur, onun kavrayışını neredeyse büyüleyerek arzu ettiği doğrultuda yönlendirir. Belirli bir birikim ve uzmanlığa dayanarak yapıldığı takdirde, karşıdaki çok yerleşik bir önyargı eşliğinde alımlamıyorsa, hangi filozof anlatılırsa anlatılsın neredeyse hepsinde aynı etki görülür. Bu, okur ya da dinleyici açısından son derece konforlu bir durumdur. Alışık, idmanlı olmayan zihinler için tutarlılık ve bütünlük çelişki ve uyumsuzlukla kıyaslanamayacak değerlerdir. Bu nitelikleri felsefe tarihine mal olmuş her bir filozofun düşünceleri içerisinde yakalamak son derece kolaydır. Ancak aynı kavram hakkında farklı filozofların düşünceleri yan yana dizildiğinde gözler önüne serilen çeşitlilik, hatta daha ötesi zıtlıklar ve tutarsızlıklar genelde felsefenin bir zayıflığı olarak algılanır. Felsefeye ilgisi belli bir filozofun ötesine geçip kısmen de olsa felsefe tarihine yönelen kimselerin gözünde felsefenin değeri başlarda belli bir süre sarsıntıya uğrayıp azalmaya başlayabilir. Aynı problemlere getirilen çözümlerin, aynı kavramlara yüklenen içeriklerin, aynı kavramlar arasında kurulan ilişkilerin çeşitliliği kafaları karıştırır, zihinsel huzuru bozar ve yorar. Aynı gerçekliğe bakıp farklı yargıların dile getirilebileceğini kabullenmek ciddi ve uzun süreli bir düşünme deneyimi gerektirir. Bunu henüz yaşamamış kişiler için kendi zihinlerindeki zorlanma, kolayca felsefenin bir kusuru gibi algılanır. Filozofları birbirinden ayırt eden, hatta insanlık için önemli figürler kılan kendilerine özgü düşünceleri hem felsefenin hem de filo…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Felsefe
  • Kitap AdıEmek ve Mülkiyet
  • Sayfa Sayısı184
  • YazarIşıl Bayar Bravo, Hamdi Bravo
  • ISBN9786258411867
  • Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviFol Kitap / 2022

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Başkası ve Şiddet ~ Işıl Bayar Bravo, Hamdi BravoBaşkası ve Şiddet

    Başkası ve Şiddet

    Işıl Bayar Bravo, Hamdi Bravo

    Devletin kuruluşu bireyler için düzen ve güvenliği olanaklı kılsa da şiddetin tamamıyla ortadan kalkmasını sağlamamıştır. Bugün uygar dünyayı tanımlarken siyasal referansımız genelde liberal ve...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur