New YorkTimes çoksatan yazarı Rebecca Yarros’un kaleminden ejderha binicilerine özel savaş akademisinin seçkin ve acımasız dünyasına hoş geldiniz!
Kitaplar ve tarih arasında sakin bir hayat süren yirmi yaşındaki Violet Sorrengail’in Kâtipler Bölüğü’ne girmesi beklenmektedir. Ancak general –aynı zamanda pençe kadar sert olarak bilinen annesi– onun Navarre’ın seçkinlerinden biri, yani bir ejderha binicisi olması için yüzlerce adayın arasına katılmasını emreder.
Fakat herkesten ufak ve narin olduğunuzda ölmek an meselesidir… çünkü ejderhalar “kırılgan” insanlarla bağ kurmazlar. Onları küle çevirirler.
Bağ kurmak isteyen ejderhaların sayısı adayların sayısından az olduğu için çoğu aday başarı şansını artırmak adına Violet’ı öldürmeye hazırdır. Kalanlarsa onu sırf annesinin kızı olduğu için öldürmek ister, tıpkı Biniciler Bölüğü’nün en güçlü ve de en acımasız kanat lideri Xaden Riorson gibi.
Violet, bir sonraki gün doğumunu görmek için bile zekâsının her zerresini kullanmak zorundadır.
Öte yandan her geçen gün dışarıdaki savaş daha ölümcül bir hâl almakta, krallığın koruma bölgeleri tek tek yıkılmakta ve ölü sayısı artmaktadır. Daha da kötüsü, Violet önderlerinin korkunç bir sır sakladıklarından şüphelenmektedir.
Arkadaşlar, düşmanlar, sevgililer… Basgiath Savaş Akademisi’ndeki herkesin sakladığı bir şeyler vardır çünkü bu akademiye bir kez girdiniz mi sadece iki şekilde çıkabilirsiniz: mezun olarak ya da ölerek.
*
Binicisi olmayan bir ejderha trajedidir.
Ejderhası olmayan bir biniciyse ölüdür.
-BİRİNCİ BÖLÜM, MADDE 1
EJDERHA BİNİCİSİ KODEKSİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Görev Günü her zaman en ölümcül gündür. Belki de bu yüzden bu sabah güneşin doğuşu herzmamankinden güzeldi; çünkü bunun son günüm olabileceğini biliyordum.
Sırtıma taktığım ağır kumaş çantamın kayışlarını sıkıca bağladım ve evim dediğim tay kalenin geniş basamaklarını tırmandım. General Sorrengail’in ofisine giden taş koridora ulaştığımda sarf ettiğim çaba yüzünden göğsüm inip kalkıyor, cigerlerim yanıyordu. Altı aylık yoğun fiziksel eğitimin bana kazandırdığı şey buydu işte: on beş kiloluk bir çantayla alt: kat merdiveni güç bela çıkabilme yeteneği.
Ben bitmiştim.
Yirmi yaşındaki binlerce genç, askerlik hizmeti için seçtikleri bölüme girmek üzere kapının önünde bekliyordu, Navarre’in en zeki ve en güçlü gençleriydi bunlar. Yüzlercesi, doğdukları günden beri seçkinlerden hiri olma şansı anlamına gelen Biniciler Bölüğü için hazırlanıyorlardı. Benimse bunun için hepi topu altı ayım olmuştu.
Sahanlığın tepesindeki geniş koridor boyunca sıralanan ifadesiz suratlı muhafızlar ben geçerken yüzüme bile bakmadılar ama bu yeni bir şey değildi. Hem görmezden gelinmek benim için mümkün olan en iyi senaryo sayılırdı.
Basgiath Savaş Akademisi’nin kimseye karşı nazik dayranmadığı bir gerçekti… hatta anneleri komuta kademesinde olan bizlere bile.
İster şifacılık ister kâtiplik ister piyadelik, isterse binicilik eğitimi almayı seçsinler, her Navarre subayı üç yıl boyunca bu acımasız duvarların arasında şekillendirilir, Poromiel Krallığı ve onların grifon binicilerinin vahşi istila girişimlerine karşı dağlık sınırlarımızı korumak için birer silah haline getirilirdi. Zayıflar burada hayatta kalamazdı, özellikle de Biniciler Bölüğü’nde. Ejderhalar başka türlüsüne izin vermezdi.
General’in kalın ahşap kapısının ardından gelen tanıdık bir ses. “Onu ölüme gönderiyorsun!” diye gürlediğinde nefesim kesildi. Kita da generale sesini yükseltecek kadar aptal olan tek bir kadın vardı ama onun Doğu Kanadı’yla birlikte sınırda olması gerekiyordu. Mira.
Ofisten boğuk bir yanıt geldiğinde kapının koluna uzandım. Ağır kapıyı açmak için var gücümle yüklendiğimde, çantamın ağırlığının öne kaymasıyla az kalsın yere kapaklanıyordum. Bu sırada Mira, “Kızın hiç şansı yok,” diye bağırdı. Kahretsin.
General masasının arkasından küfrederken dengemi sağlamak için kızıl döşeme kaplı kanepenin arkasına tutundum. “Lanet olsun anne, baksana, daha sırt çantasını bile taşıyamıyor,” diye çıkıştı Mira yanıma koşarak.
“Ben iyiyim!” Yanaklarım utançtan kıpkırmızı olduysa da kendimi dik durmaya zorladım. Mira daha yeni dönmüştü ve şimdiden beni kurtarmaya çalışıyordu. Çünkü kurtarılmaya ihtiyacın var, seni aptal.
Ben bunu istemiyordum. Bu Biniciler Bölüğü saçmalığı- nın parçası olmak falan istemiyordum. Canima susamamıştım. Basgiath’a giriş sınavını geçemeyip askere alınanların çoğuyla…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Bilimkurgu-Fantazya Edebiyat Roman (Yabancı)
- Kitap AdıDördüncü Kanat
- Sayfa Sayısı672
- YazarRebecca Yarros
- ISBN9786256411609
- Boyutlar, Kapak13,5 x 21,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviOlimpos Yayınları / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Para Basmak ~ Terry Pratchett
Para Basmak
Terry Pratchett
Hayalî evrenlerin azametli mucidi Sör Terry Pratchett’ın benzersiz yaratımı “Diskdünya”nın ilk kez Türkçeye çevrilen otuz altıncı kitabı Para Basmak, kallavi bir ekonomik sistemi baştan yaratmaya...
- Kış Ortasında ~ Isabel Allende
Kış Ortasında
Isabel Allende
Ölüm aşılması gereken bir eşiktir. Tıpkı doğum gibi…Gizleyecek ya da rol yapacak hiçbir şeyi olmadan kabul edilmeyi istiyordu; karşısındakini ruhunun derinliklerine kadar tanımak ve...
- Trendeki Kız ~ Paula Hawkins
Trendeki Kız
Paula Hawkins
"Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman." -Lisa Gardner- "Aklınızı başınızdan alacak, zekice yazılmış bu psikolojik-gerilim romanı hem muhteşem hem de tren enkazı kadar korkunç!" -Publishers Weekly-