Dinin devlet ve siyasetle veya devlet ve siyasetin dinle olan bağı, insanlığın yönetime ihtiyaç duyduğu dönemle birlikte başlayan en kadim konulardan biri olagelmiştir. Bu ilişkinin temelinde, Allah-evren/dünya-insan dolayısıyla din-dünya-insan anlayışları ve bunların birbirleriyle olan bağları vardır. Başlangıçta din, hem devlet hem millet hem de hayat yani dünyadır. Allah ise bütün bunları yaratan, insana lütfeden ve lütfu ile de imtihan edendir. En sonunda, her şey yani insan-hayat ve evren O’na dönecektir. Sonrasında bu anlayış değişmiştir. Şu soru ve cevabı, bu değişikliği iyi anlatır: Tanrı, Aristo’nun ilahı gibi, dünyayı yaratmamış ve dünyaya müdahale etmeyen, ceza ve ödül vermeyen bir ilah mı yoksa Fârâbî’nin Allah’ı gibi, dünyayı yaratan, ona müdahale eden, ceza ve ödül veren bir ilah mıdır? Din de dünyaya ve hayata hiç karışmayan, varlığı ve kabulü sadece bireyin vicdanıyla sınırlı olan mıdır yoksa dünyaya ve hayata müdahale eden midir? İşte tarihî süreçte din-devlet-siyaset bağları, büyük ölçüde toplumların bu soruya verdikleri cevap ile şekillenmiştir.
Bu eserimizde din-devlet-siyaset bağları serüveninin, İslam tarihinin “Saadet Asrı” döneminde nasıl olduğunu, teori ve pratiğiyle nasıl başlayıp nereye geldiğini, okuyucularımızla paylaşmaya çalışacağız. İnsanlığın belleğinin büyük ölçüde siyaset mühendisliği ile şekillendiği ve pek çok sebeple, inanç, ideoloji ve çıkar ilişkilerine kurban edilen İslam’da din-devlet-siyaset konusunu ele alan bu çalışmanın, insanımızın din, devlet ve siyaset aklına bir katkı sunacağını ümit ediyorum.
ÖN SÖZ
Dinin devlet ve siyasetle veya devlet ve siyasetin dinle olan bağı, insanlığın yönetime ihtiyaç duyduğu dönemle birlikte başlayan en kadim konulardan biri olagelmiştir. Dinin devlet ve siyasetle veya devlet ve siyasetin dinle olan bağının temelinde, Allah-evren/dünya-insan dolayısıyla din-dünya-insan anlayışları ve bunların birbirleriyle olan bağları vardır. Dolayısıyla bu anlayışların tarihî süreçleri, din-devlet-siyaset bağlarının veya bağsızlıklarının da şekillenme ve tanımlanma süreçleridir. Başlangıçta din, hem devlet hem millet hem de hayat yani dünyadır. Allah ise bütün bunları yaratan, insana lütfeden ve lütfu ile de imtihan edendir. En sonunda, her şey yani insan-hayat ve evren O’na dönecektir. Sonrasında bu anlayış değişmiştir. Şu soru ve cevabı, bu değişikliği iyi anlatır: Tanrı, Aristo’nun ilahı gibi, dünyayı yaratmamış ve dünyaya müdahale etmeyen, ceza ve ödül vermeyen bir ilah mı yoksa Fârâbî’nin Allah’ı gibi, dünyayı yaratan, ona müdahale eden, ceza ve ödül veren bir ilah mıdır? Din de dünyaya ve hayata hiç karışmayan, varlığı ve kabulü sadece bireyin vicdanıyla sınırlı olan mıdır yoksa dünyaya ve hayata müdahale eden midir? İşte tarihî süreçte din-devlet-siyaset bağları, büyük ölçüde toplumların bu soruya verdikleri cevap ile şekillenmiştir.
Büyük ölçüde Batı’nın kendi tarihî sürecinde ve kendi ihtiyaçlarına göre geliştirip tanımladığı, kilisenin Tanrısını hayattan uzaklaştıran bilim anlayışının kabullerine göre, insanlığın şehir hayatına başladığı dönemlerden itibaren tapınaksız veya mabetsiz bir saray yok gibidir. Krallar, devlet işlerini, ya Tanrı adına yürütmüş ya da devlet işlerinin yanında din işlerine de başkanlık etmişlerdir. İlahî kitaplar ve dine göre, birkaç istisnai durum dışarıda tutulduğunda, genellikle din-devlet-siyaset bağı, din-devlet-siyaset birlikteliği şeklinde yürümüştür. Tevrat ve Kur’an-ı Kerim’de hayatları ve mücadeleleri nakledilen Hz. Davud, Süleyman ve Musa gibi bazı peygamberlerin aynı zamanda ülkelerinin kralı veya inananlarının siyasi lideri de olmaları, Yahudi tarihinde din-devlet birlikteliği bağlamında oldukça önemlidir. Doğum yıllarında, Roma’da despot ve zalim bir devletle karşı karşıya kalan Hristiyanlık, ya devlet ile hareket edecek, onun despotizmi ve zulümlerine ortak olup meşruiyet sağlayacak ya devlete karşı durup onun zulmüne uğrayacak ya da devlete hiç karışmadan kendi yolunu çizecekti. Aziz Saint Paul, Hz. İsa’nın, “Sezar’ın hakkını Sezar’a, Tanrı’nın hakkını da Tanrı’ya verin.” sözünü, söyleniş amacıyla örtüşmeyecek bir genellik içinde, din-devlet ayrılığına temel olacak şekilde yorumlayıp ilkeleştirdi. Böylece Hristiyanlık ile devlet arasındaki ilişkinin şekli de belirlenmiş oldu. Oysa doğru bile olsa Hz. İsa’nın bu meşhur sözü, Markos İncili’ne göre, kendisine kurulan tuzağa karşı Hz. İsa’nın verdiği cevaptan başka bir şey değildi. Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla birlikte, kendisini Roma’nın vârisi gören Kilise’nin, devlet otoritesi boşluğunu doldurma isteğini hayata geçirmesiyle “Kilise Din Devleti” düzeni ortaya çıktı. Daha sonra göbek adı “teokrasi” olan “Kilise Din Devleti” düzeni, Saint Augustinus’un “Tanrı Devleti” adı altında, Kilise’yi, Tanrı devletinin yeryüzündeki temsilcisi konumuna taşıdığı gibi, imparator ve kralların da tanrı adına Kilise’ye boyun eğmeleri gerektiği söylemiyle kendisine güç devşirdi ve meşruiyet sağladı. Böylece dönem Avrupasında din-devlet ilişkileri, imparator veya kralların Kilise ile otorite paylaşım mücadelesinin serüveni hâline geldi. Nihayet Kilise’ye karşı başlatılan başkaldırı ve mücadele, uzun yıllar alan iç savaşlardan sonra Kilise’nin Tanrısı’nı zorunlu emekliye sevk edip emeklilik dönemini de laiklik tanımlarıyla insanın vicdanıyla sınırladı. Ortaya çıkan boşluğu da “kul insandan birey insana” söylemiyle ve belki de öngörerek, herkesin, nefsini mabudu hâline getirebileceği bir anlayışa zemin hazırlayarak kapattı. Bir ön söz sınırlılığında birkaç paragrafla bahsettiğimiz Batılı din-devlet-siyaset bağları serüveninin, İslam tarihinin “Saadet Asrı” döneminde nasıl olduğunu, teori ve pratiğiyle nasıl başlayıp nereye geldiğini, bu eserimizde okuyucularımızla paylaşmaya çalışacağız. İnsanlığın belleğinin büyük ölçüde siyaset mühendisliği ile şekillendiği ve pek çok sebeple, inanç, ideoloji ve çıkar ilişkilerine kurban edilen İslam’da din-devlet-siyaset konusunu ele alan bu çalışmanın, insanımızın din, devlet ve siyaset aklına bir katkı sunacağını ümit ediyorum. Elbette pek çok eksiğimiz çıkacaktır. Maksadımızı aşan ifadelerimiz, bilerek asla yapmayacağımız haddimizi aşan cüretkârlığımız olmuşsa Rabbimizden bağışlanma diliyor; Peygamberimiz başta olmak üzere Saadet Asrı’nın ashabına karşı duyduğumuz sevgimize sığınıyor; okuyucularımızdan da özür diliyoruz. Okuyucularımızın, ikna olacağımız bütün eleştirilerini inşaAllah sonraki baskılarda göz önünde bulunduracağımızı bilmelerini istiyor ve şimdiden teşekkür ediyoruz. Bu çalışmamızın arka planında zihnî şekillenmemize çok değerli katkılar sağlayan kadim dostlarımdan, en azından küçük bir nezaket, bir ilmî edep ve bir vefa borcu olarak gördüğüm içten teşekkürlerimi kabul buyurmalarını istirham ediyorum. Teknik yardımlarıyla bana çalışma vakti bahşeden öğrencilerim Sibel Savaş ve Mehmet Fatih Karadağ’a, son okumasını titizlikle yapan Rufi Tiryaki’ye ve kitabımızın yayımlanmasını sağlayan Fecr Yayınları editörü Hüseyin Nazlıaydın’a yürekten şükranlarımı arz ediyorum.
Şefaettin Severcan
Kayseri 2020
İÇİNDEKİLER
ÖN SÖZ……………………………………………………………………………………….. 7
GİRİŞ
1. Din-Devlet İlişkisi………………………………………………………………….. 15
2. Peygamberlik ve Devlet Yönetimi …………………………………………… 24
I. KAVRAMLAR VE TARİHÎ SÜREÇ
1. Kavramlar……………………………………………………………………………… 33
Din ………………………………………………………………………………………. 33
Devlet…………………………………………………………………………………… 40
Siyaset…………………………………………………………………………………… 50
Teokrasi ………………………………………………………………………………… 59
Bizantinizm ………………………………………………………………………….. 63
2. Tarihî Süreç: Din-Devlet İlişkileri …………………………………………… 65
1. Avrupa’da Din-Devlet İlişkileri ……………………………………………. 65
2. Doğu’da Din-Devlet İlişkileri………………………………………………. 70
2.1.Konfüçyanizm-Budizm-Hinduizm…………………………………. 71
2.2. Zerdüştlük- Manilik- Mazdekizm ………………………………….. 73
3. Hicaz Bölgesinde Din-Devlet İlişkileri………………………………… 74
3.1. Haniflik ………………………………………………………………………. 77
3.2. Putperestlik …………………………………………………………………. 80
3.3. Materyalizm–Ateizm–Deizm–Zındıklık……………………….. 83
3.4. Sabiilik………………………………………………………………………… 84
II. HZ. MUHAMMED (s.) DÖNEMİNDE DİN-DEVLET-SİYASET
1. Kur’an-ı Kerim’de Din-Devlet-Siyaset………………………………………. 88
2. Hz. Muhammed (s.) Dönemi …………………………………………………. 99
2.1. Mekke Dönemi……………………………………………………………….. 99
2.2. Medine Dönemi ……………………………………………………………. 107
a) Müslümanlar ve Ensar-Muhacir Kardeşliği …………………….. 109
b) Yahudiler ve Siyasi Birlik ………………………………………………. 111
c) Hristiyanlar ve İnanç Hürriyeti ……………………………………… 112
3. Medine Devletinin Temel Prensipleri……………………………………. 117
3.1. Hâkimiyet……………………………………………………………………… 117
3.2. Biat……………………………………………………………………………….. 117
3.3. İtaat ve İttiba …………………………………………………………………. 119
3.4. Teşri/Yasama………………………………………………………………….. 122
3.5. Rejimin Ana Karakteri …………………………………………………… 124
3.6. İslam’ın Tebliği………………………………………………………………. 127
3.7. İstişare/Şûra…………………………………………………………………… 128
3.8. Adalet …………………………………………………………………………… 129
3.9. Eşitlik/Müsavat………………………………………………………………. 131
3.10. Temel Hak ve Hürriyetler……………………………………………… 133
a) Şahsi Hürriyetler…………………………………………………………… 134
b) Fikrî Hürriyetler…………………………………………………………… 135
c) İktisadi Hürriyetler……………………………………………………….. 135
4. Hz. Muhammed’in (s.) Diplomasisi………………………………………. 137
4.1. Hz. Muhammed’in (s.) Mekke Dönemi Diplomasisi……….. 139
4.2. Hz. Muhammed’in (s.) Medine Dönemi Diplomasisi ………. 145
a) Ümmet Üst Kimliğinde Medine Vatandaşlığı Altında
Siyasi Birlik ……………………………………………………………………… 146
b) Hudeybiye Barışı: Barış Diplomasisinin Zaferi……………….. 149
c) Mektup Diplomasisi: İslam’ın Evrenselliği……………………… 153
ca) Resulullah’ın (s.) Necâşî Ashame’yi İslam’a
Davet Mektubu …………………………………………………………….. 155
cb) Resulullah’ın (s.) Bizans Kayser’i Heraklius’u İslam’a
Davet Mektubu …………………………………………………………….. 157
cc) Resulullah’ın (s.) Mısır Mukavkısı’nı İslam’a
Davet Mektubu …………………………………………………………….. 157
d) Elçiler…………………………………………………………………………. 159
e) İlk Siyasi Diplomat: Amr b. Ümeyye ed-Damrî……………….. 162
f) Büyük Diplomasi: Büyük Fetih ……………………………………… 165
III. HULEFA-İ RAŞİDİN DÖNEMİNDE DİN-DEVLET-SİYASET
1. Hz. Ebû Bekir Dönemi…………………………………………………………. 169
1.1. Halife Seçimi ve İlk Din-Devlet-Siyaset İlişkileri………………. 172
a) Hazrec’in Sa’d b. ‘Ubâde’yi Aday Göstermesi ve Ensar
Arasında Tartışmalar…………………………………………………………. 174
b) Evs’in Sa’d b. ‘Ubâde’ye Muhalefeti………………………………… 176
c) Hazrec’den Beşîr b. Sa’d’ın Muhalefeti……………………………. 177
d) Evs’li Uveym b. Sâ’ide ve Ma’n b. ‘Adiyy’in Beşîr b. Sa’d’a
Destekleri ………………………………………………………………………… 178
1.2. Hz. Ebû Bekir, Ömer ve Ubeyde B. Cerrâh’ın Gelmeleri …… 178
1.3. Tartışmalar ve Hz. Ebû Bekir’e Biat …………………………………. 182
1.4. Hz. Ebû Bekir’in Biat Alması ve İlk Hutbesi ……………………. 187
1.5. Sa’d B. Ubâde’nin Biat Etmemesi…………………………………….. 189
1.6. Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın Muhalefeti………………………………. 191
1.7. Hz. Ali’nin Biatı…………………………………………………………….. 195
1.8. Ebû Süfyân’ın Hz. Ali’yi Tahriki ……………………………………… 201
1.9. Seçim Tartışmasında Din ve Siyaset…………………………………. 202
1.10. Hz. Ebû Bekir Döneminde Din ve Siyaset ……………………… 205
2. Hz. Ömer Dönemi ………………………………………………………………. 213
2.1. Halife Seçimi………………………………………………………………… 217
2.2. Hz. Ömer Döneminde Din ve Siyaset……………………………… 222
3. Hz. Osman Dönemi …………………………………………………………….. 234
3.1. Hz. Osman’ın Halife Seçilmesi ………………………………………. 237
3.2. Hz. Osman’ın Halife Seçilmesinde Hz. Ali ve Hâşimiler…… 246
3.3. Hz. Osman Döneminde Din ve Siyaset……………………………. 253
1. Siyasi Sebepler…………………………………………………………………….. 257
2. Dinî Sebepler………………………………………………………………………. 265
3. Ekonomik Sebepler……………………………………………………………… 274
3.4. Suçlamalar ve Hz. Osman ……………………………………………… 281
3.5. Darbe Sürecinde Bazı Ashab ve Hz. Ali’nin Siyaseti …………. 289
3.6. Darbe Sürecinde Muaviye’nin Siyaseti …………………………….. 310
3.7. Darbe Sürecinde Hz. Osman’ın Siyaseti ve Şehadeti…………. 315
4. Hz. Ali Dönemi …………………………………………………………………… 327
4.1. Hz. Ali’nin Halife Seçilmesi ve Siyasi Zemin……………………. 341
4.2. Kureyş Bölünüyor………………………………………………………….. 353
a) Hz. Âişe Hz. Talha ve Hz. Zübeyr’in Muhalefeti……………… 353
b) İlk İç Savaş: Cemel Vakası……………………………………………… 360
c) Din-Devlet-Siyaset Bağlamında Cemel Savaşı’nın Sonuçları.373
4.3. Kabile Siyasetinin Dönüşü……………………………………………… 380
a) Muaviye’nin Muhalefeti ………………………………………………… 380
b) Sıffîn Savaşı………………………………………………………………….. 388
c) Tahkim Olayı ……………………………………………………………….. 393
ca) Tahkimin Kabulü…………………………………………………….. 394
cb) Hakemlerin Belirlenmesi…………………………………………. 397
cc) Tahkimin Sonucu…………………………………………………….. 401
d) Din-Devlet-Siyaset Bağlamında Tahkimin Etkileri ………….. 415
4.4. Beklenmeyen Savrulma: Hariciler…………………………………… 419
a) Hariciler………………………………………………………………………. 419
b) Üçüncü İç Savaş: Nehrevân …………………………………………… 425
4.5. İç Savaş Üçgeninde Din-Devlet-Siyaset ve Hz. Ali ……………. 429
4.6. Hz. Hasan’ın Halife Olması ve Muaviye Lehine Çekilmesi .. 436
Kaynakça……………………………………………………………………………………. 443
Dizin…………………………………………………………………………………………. 461
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Araştırma-İnceleme İslam
- Kitap AdıDin-Siyaset İlişkisi 1 Asr-ı Saadet Dönemi
- Sayfa Sayısı461
- YazarŞefaettin Severcan
- ISBN9786257879415
- Boyutlar, Kapak14 x 22 cm, Karton Kapak
- YayıneviFecr Yayınları / 2020