Walt Whitman (1819-1892): Amerikan şiir geleneğinin önde gelen, kurucu şairlerinden Walt Whitman sokağın, kalabalıkların ve onları oluşturan bireylerin sözcüsüdür. Amerika’da demokrasi, ulus olma, beden ve cinsellik kavramlarını şiire taşıyan Whitman ilk modernist şairlerdendir. Çimen Yaprakları’nın ilk baskısı 1855 yılında yapıldı, bir önsöz ve 12 başlıksız şiirden ibaretti. Whitman yaşamı boyunca yazdığı şiirleri kitabına ekleyerek defalarca yeni baskılarını hazırladı. Son günlerini yine Çimen Yaprakları’nın son baskısını düzenleyerek geçirdi. Ölüm döşeği edisyonu olarak adlandırılan bu baskıda şairin “Yolculuğun Sonundan Geriye Doğru Bir Bakış” adlı yazısıyla birlikte kitap 438 sayfaydı ve 400 civarında şiirden oluşuyordu. Çimen Yaprakları’nı oluşturan bütün şiirler Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde yayımlanırken dört ciltte toplandı. Elinizdeki kitap bu ciltlerin dördüncüsü ve sonuncusudur.
Bu Ciltte Yer Alan Şiirler ve Ekler
Floyd Stovall, Whitman’ın şiirini sergilediği evrim ve gelişim açısından üç döneme ayırır: Birincisi özgürlük aşkının vurgulandığı, biçimsel olarak düzensizliğin baskın olduğu ve “Kendimin Şarkısı”nın temsil ettiği 1855-1859 dönemi; “Durmadan Sallanan Beşikten” ve “Leylaklar Avluda En Son Çiçek Açtığında”nın anahtar şiir sayılabildiği, Whitman’ın “barbarca çığlığı”nı susturduğu, yumuşak aşk şarkılarıyla melankolik ölüm nağmelerinin öne çıktığı ikinci dönem (1859-1865); 1865’ten ölümüne kadarki süreyi kapsayan, ölüme düzülen övgülerin ölümsüzlük arayışını öne çıkardığı ve “Hindistan’a Yolculuk” şiiriyle özetlenebilecek üçüncü dönem.
Bu ciltteki şiirler Whitman’ın kendini ölüme yakın hissettiği, ancak soğukkanlılığını hiç yitirmediği son mahsulleri.
Don Alfonso muhaliflerinin demokratik bir yönetim kurma çabasını alt ederek 1874’te İspanya’nın kralı oldu. “İspanya, 1873-74” adlı şiir İspanya’da başarısızlıkla sonuçlanan bu kalkışmayı konu alır.
“Dakota’nın Uzak Kanyonlarından” adlı şiir batıya açılan ve Büyük Düzlükler’deki Kızılderililerin yok edilmesinde önemli bir hadise olan Little Big Horn Savaşı’nda General Custer’ın öldürülmesini konu alır. Whitman’ın Amerikan yerlileri konusundaki tavrını, onları Amerika’nın gelişmesinin önünde bir engel olarak gördüğünü açıkça ortaya koyan bir şiir.
“Elveda” başlığından da anlaşılacağı üzere Whitman’ın kuğu şarkısı. Bu şiirde ve özellikle “Elveda Hayal Gücüm!” de Whitman’ın hayranlık duyduğu çağdaşı Longfellow’un uzun şiiri “Hiawatha’nın Şarkısı”ndaki ağıt tonunu duymamak imkânsız.
1.Ek
Yetmiş Yaşın Kumları (1888)
Whitman 1888’de Çimen Yaprakları’ndan bağımsız bir kitap olan Kasım Dalları’nı (November Boughs) yayımladı. Kitapta yer alan altmış beş şiir iki küme hâlinde düzenlenmişti: “Yetmiş Yaşın Kumları” (Sands at Seventy) ve “Navesink’te Düşünceler” (Fancies at Navesink). Çimen Yaprakları’nın (1892) “Ölüm Döşeği” baskısı için şiirler “Birinci Ek: Yetmiş Yaşın Kumları” başlığı altında bir araya getirildi ve kitabın sonuna eklendi, böylece aslında 1881 basımı Çimen Yaprakları’nın 1892’de değiştirilmemiş olan altıncı baskısına bir “ek” oldu. Şiirlerin otuz ikisi ilk olarak 1888’in ilk aylarında New York Herald’da yayımlandı. Whitman “Navesink’te Düşünceler” başlığı altındaki şiirleri “Yetmiş Yaşın Kumları” kümesinin ortasına yerleştirdi.
2.Ek
Elveda Hayal Gücüm (1892)
Elveda Hayal Gücüm (Good-Bye My Fancy) Whitman’ın ölümünden bir yıl önce çıkardığı 66 sayfalık bağımsız bir kitaptı. “İkinci Ek: Elveda Hayal Gücüm” (1892) bölümünde yer alan şiirler bu kitaptan alınan 31 şiirden oluşuyordu.
İlk olarak Kasım Dalları (1888) kitabında yer alan “Katedilmiş Yollara Gerisin Geri Bir Bakış”ta Whitman yer yer Edgar Allan Poe’nun “Kuzgun” şiirini kullanarak kendi yazma sürecini anlattığı “Yazmanın Felsefesi” (Philosophy of Composition) adlı denemesinin izinde yürür gibidir. Poe kadar şiir yazma sürecinin teknik ayrıntılarına girmese de yazdığı şiirin özelliklerini açıklamaya girişir.
Kaynaklar
Oliver, Charles M., A Critical Companion to Walt Whitman: A Literary Reference to His Life and Work, (New York: Facts on File, 2006).
Stovall, Floyd, “Main Drifts in Whitman’s Poetry”, American Literature, Vol. 4, No. 1 (Mar., 1932), pp. 2-31 Published
by: Duke University Press Stable, URL: https://www.jstor. org/stable/2919521
*
Göksel Ölümün Fısıltıları
Cesaretin Var mı Şimdi Ey Ruh
Cesaretin var mı şimdi Ey ruh,
Benimle o bilinmeyen diyara yürümeye,
Ne ayakların basacağı bir zemin, ne izlenecek bir yolun
olduğu yere?
Ne bir harita, ne bir rehber var orada,
Ne duyulacak bir ses, ne dokunuşu bir insan elinin,
Ne işıyan teniyle bir yüz, ne dudaklar, ne de gözler var
o diyarda.
Bilmiyorum orayı Ey ruh,
Sen de bilmiyorsun, her şey bir boşluk önümüzde,
Akla hayale gelmez şeyler bekliyor o diyarda, o ulaşılmaz
diyarda.
Ta ki çözülene kadar bağlar,
Sonsuz olanlar dışında, Zaman ve Mekân dışında hepsi,
Ne karanlık, ne yer çekimi, ne duyular, ne de bizi bağlayan
sınırlar.
O zaman birden ileri atılır, yüzeriz,
Zamanda ve Mekânda Ey ruh, hazırlanıp onlara,
Eşit, donanmış olarak sonunda, (Ey neşe! Ey meyvesi her şeyin!) tamamlamak üzere onları.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Şiir
- Kitap AdıÇimen Yaprakları - IV
- Sayfa Sayısı176
- YazarWalt Whitman
- ISBN9786254298776
- Boyutlar, Kapak12,5x20,5 cm, Karton Kapak
- Yayıneviİş Bankası Kültür Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Gül ve Hüzün ~ Ahmet Günbay Yıldız
Gül ve Hüzün
Ahmet Günbay Yıldız
Gülü dile düşüren bir divanedir bülbül. Sırları yağmalanmış, utancın mağduru gül İncinen duygularla kanıyorken yüreği, Böyle bir adanışa onay verir mi gönül? Bülbülün feryadıyla...
- Şiirler: Dıranas ~ Ahmet Muhip Dıranas
Şiirler: Dıranas
Ahmet Muhip Dıranas
Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. Yaz, kış yeşil bir...
- gidiyorum bu ~ Ah Muhsin Ünlü
gidiyorum bu
Ah Muhsin Ünlü
“Güleceğim tutuyor. Kızağımı kırdım çünkü. Kırıldı orta direkler. Güleceğim tutuyor bu yüzden. Burda, Talaviyak’da Bir buz kümbetine çarptım devrildim diye güleceği tutuyor. Oysa gülünecek...