Mozart’ı düşündüm: Yaşamı boyu gördüğü anlayışsızlık ve sonradan çukulata markası haline bile gelmesi… Kıçını dönüp terkettiği Salzburg’a bugün “Mozart’ın şehri” deniyor- aynı şekilde Viyana’ya da; oysa daha oradaki mezarını bile işaretlemeyi gerekli görmemişler.
Buradaki ikiyüzlülüğün temelinde insanlar için yaratıcının yapıtının, onun kendisi için ifade ettiğinden farklı şeyler ifade etmesi yatıyor- herşeyden önce ekonomik bir anlam: yaratıcının yapıtı ‘meta’ kılınıp alınıp satılabilir. Bugün bütün dünyada “Mozart” adı altında yürütülen ‘mali işlerin yıllık’ ciro’su ne kadar acaba?
***
“Nisan”, s. 7-9
10.
Beylerbeyi Çakarı’nı (adı bu mu — ya da, adı var mı — haritaya bakmalı) niye Güneş batmadan çok önce yakıyorlar? (Kırmızı, iki kısa çakış, bir uzun boşluk: bunun saniye cinsinden bir ‘formül’ü vardır herhalde.)
16.
Nâzım’ın Süleymaniye tutkusunu düşündüm: Burada, önünde oturduğum küçük pencereyi, bakışıma göre tam ortaladığımda, Süleymaniye pencerenin orta pervazının arkasında kalıyor; göremiyorum onu — ama kafamı sağa ya da sola biraz kaydırınca, görüyorum : tam karşımda, yani…
17.
Ya peki şimdi : daha öğlen görmüştüm; şimdi de (saat 18.00) hâlâ çakıp duruyor — acaba 24 saat çakıyor da ben mi farkında değilim…
Göreceğiz—
18.
Evet : sürekli çakıyor.
— Akşam ezanı okununca görmek gerçekten de iyice güçleşiyor.
20.
Bu yıl ‘kazma-kürek yaktıran’ Mart olmadı ya: Erik, dopdolu, meyveye durdu bütün çiçekleriyle — ben de bol bol atıştırıyorum, ufacık, çekirdeksiz, meyvelerini…
— Daracık pencereden seyrettiğim kocaman Şehir… — Gün gelecek, pencere açık da oturabileceğim burada: Bülbüllerimle : bütün gürültülerin üzerindeler —üstlerinden sesleniyorlar— gene…
22.
Belki de bu pencerenin bu kadar küçük, dar olması; camlarının eğri-büğrü (—97 yıllık?…) olması (Süleymaniye’nin minareleri eğilip bükülüyor, ben başımı oynattıkça!), yerindedir — şöyle kocaman, (‘panaromik’, ‘flotal’, falan! camlı) olsaydı, bu kadar sevimli olmazdı.
30.
Orada, uzaktan seyrettiğim milyonluk kocaman bir dünya; burada da, iki (artı on…) kişilik bir tane — hangisi daha karmaşık?!…
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Deneme Düşünce-Genel Felsefe
- Kitap AdıÇengelköy Defteri
- Sayfa Sayısı112
- YazarOruç Aruoba
- ISBN9789753423243
- Boyutlar, Kapak, Karton Kapak
- YayıneviMetis Yayınları / 2016
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Bakanlar ve Görenler ~ İsmet Özel
Bakanlar ve Görenler
İsmet Özel
Dünyaya bakmayı aşıp dünyayı görme noktasına ulaştığımızda neye talip olmamız gerektiğini de anlarız. PİYADELER SEFİNESİ Büyük bir sefer düzenlemişsiniz, bir deniz savaşı yapmak üzere...
- İçime Gir Ama Sigaranı Söndürme ~ Cezmi Ersöz
İçime Gir Ama Sigaranı Söndürme
Cezmi Ersöz
Birden fermuarını çözdü, pantolonunu indirdi. Sonra da külodunu çıkarttı. Beni nasıl aşağılıyacağını biliyordu ama öfkesini kontrol edemiyordu da: “Hadi, gel, gir içime! Hadi, hakkındır,...
- Günübirlik ~ Cemal Süreya
Günübirlik
Cemal Süreya
Cemal Süreya’nın 1970’lerin ortalarında Politika gazetesinde yayımladığı günlük yazılar, şairin edebiyatla kurduğu ilişkiyi en iyi gösteren metinler olabilir. Cemal Süreya, edebiyatı hele de şiiri...