Timaş Yayınları Cahit Koytak Kitaplığına CAZIN IRMAKLARI ekleniyor… Cahit Koytak Cazın Irmakları’nda caz ve blues üzerine kurduğu şiirlerle sesleniyor bu kez okuyucusuna. Cazın ve bluesun şiirle kardeşliğini en güzel Cahit Koytak anlatıyor. Şiirleri dinleyip, cazı okurken buluyorsunuz kendinizi. Zenci işçilerin çalıştıkları pamuk tarlalarından, çiftliklerden yükselen blues ve cazın acıyı ve kederi nasıl hayatın tadına dönüştürdüğünü izliyorsunuz hayretle. Beyaz adamın sinir uçlarına dikkat etmek zorunda olan siyah adamın cazına kulak veriyor, zengin çiftliklerin zalim kahyalarına karşı üflemek istiyorsunuz trompetinizi kölelerle birlikte. “Şiirin caz hali” Koytak’ın eşsiz kaleminden… “Bazı şairler vardır… Fazla tanınmasalar da ‘fanatik’leri bulunur. Bu fanatikler, meftunu oldukları şairin her dizesini, her mısrasını okur; her virgülün üç farklı, her tamlamanın dört farklı anlamını bilirler. Türk şiiri mevzubahis olduğunda son dönemde bu isimler arasında başı çeken bir şair var: Cahit Koytak…” (İbrahim Zahid Altay) “Türk şiirini tamamlamaya ve yatağını daha da derinleştirmeye meyletmiş Cahit Koytak, her ne kadar mütevazı olmayı denese de görkemli şiiriyle senfonisini bestelemeyi sürdürüyor.” (Özcan Ünlü) “Günlük Hayatın Resmini Çizen ve Valizinde gittikçe ağırlaşan dünyadan kaçan bir şair: Cahit Koytak” (Ali Dölek) “41 yıllık dostum Cahit Koytak, neden dokunduğu her şeyi şiire dönüştürüyor? Çünkü o hayatın her köşesine, her noktasına özgün ve özel bir dikkatle bakıyor.” (Metin Önal Mengüşoğlu)
***
Sanatların en incesinin, en büyüğünün, dostluk sanatının adımlarıyla cazın da, şiirin de, önünde giden dostum ve kardeşim MUHAMMET EMİN ÖZKAN’a…
“Yoksul Howard ölüp gitti; Ben burada, onun şarkısını söylemek için kaldım.” LEAD BELLY
“New Orleans Cazı’ndan bu güne tek bir ırmak akıp duruyor… Akıntı bazen çağlayanlardan geçebilir, zaman zaman hızlanabilir ama akmaya kesintisiz devam etmekte ve hep aynı ırmak olarak kalmaktadır. Hiçbir stil diğerinin yerine geçemez. Ama her stil bir öncekini -ve öncekilerin hepsini- içinde taşır. ” JOACHIME. BERENDT
Amerikan insanının Dünya kültürüne kazandırdığı en özgün, en büyük değer, cazdır. ” diyorlar, Amerikan insanını, Dünya kültürünü ve cazı iyi bilenler, efendimiz. Ben çok şey bilmiyorum, ama şu kadarını görüyorum ki, siyah insanın, baskılana baskılana, kömürken elmasa dönüşen dehasının ürünüdür, caz; sandıklar dolusu, bağırlar dolusu elmas, soundun göğüne saçılan ve orada yıldızlar gibi parlayıp duran… GÜZEL SÖZLERÎN CÎNÎ
***
İlk vuruşlar
I
“insan müzik için yaratılmıştır
ve dünyadaki tüm sesler,
tüm susuşlar insan kulağı için…
diye başlasan söze,
söyle, GüzelSözlerinCini,
nasıl bitirirdin, bu fiyakalı sözü?”
“Zaten bir çalgıdır, diye
tamamlardım, Efendimiz,
bir çalgıdır, derdim, dünya,
biri hayat, biri ölüm, iki telli bir çalgı –
kendini çalgısının arkasında saklayan
bir Büyük Besteci’nin elinde.”
3 Ağustos 2011
I I
caz iyi gider, a ruhum,
a kuzum, a beyaz fare,
unutma bunu, unutma bunu,
caz iyi gider mezarda!
kurtçuklarla, böceklerle,
beyaz farelerle, siyah farelerle,
takır takır dişlerle, tırnaklarla,
çürümüş kemiklerle,
çürümüş fikirlerle,
çürümüş emellerle,
çürümüş emeklerle
caz iyi gider, caz iyi!
hem ateş çukurunun dibinde,
hem kevserpınarının başında,
ifritlerle de, meleklerle de,
caz iyi gider, caz iyi!
yedi katyerin altında,
yedi kat göğün üstünde,
aşıkların, ermişlerin katında
caz iyi gider, caz iyi!
yürütmek için dağları, tepeleri,
kaldırmak için ayağa ölüleri,
anlatmak için derdini, hüznünü,
aşkını kurda kuşa
ve rüzgâra ve yağmura ve toprağa
ve kendine ve Tanrına,
caz iyi gider, caz iyi!
caz iyi gider, caz iyi!
sözcüklerden daha iyi,
kavramlardan daha iyi,
kuramlardan daha iyi,
yasalardan daha iyi!
hırıltılı bir sesle söyle bunu, a ruhum,
a kuzum, a beyazfare,
genizden geçerken baygınlaşan
hırıltılı bir sesle:
caz iyi gider, caz iyi,
caz iyi gider, caz iyi!
arada, cehennemden yükselen,
yakıcı, kavurucu ahları,
iniltileri de kat türküne ve
tekrar et, tekrar et,
tekrardan çekinme,
caz iyi gider, de, caz iyi,
caz iyi gider, caz iyi,
caz iyi gider mezarda!
6 Mayıs 2011
I I I
kederini bile, bu kitapta, bu boyalı bahçede,
a ruhum, a kuzum, a beyaz fare,
kederini bile ‘yürek dolusu
yürek dolusu dert gibi değil,
dert gibi değil, değil de,
iki avuç dolusu,
avuç dolusu altın gibi,
çil altın gibi paylaşalım,
paylaşalım istiyorsan seninle,
bir blues yak o zaman,
bir blues yak, Ma Rainey’in bluesları gibi!
Sirius yıldızı kadar uzak,
kendi yüreğinin ‘vuruşları kadar da
yakın ve sıcak
bir blues yak, bir blues!
bir bluesla boşalt içindekileri,
içindeki közleri, alevleri,
bir bluesla, Bessie Smith gibi, Lee Hooker gibi,
bir bluesla dağıt öykündeki sisleri, dumanları
ve göster ardındaki yıkıntıları bize!
bir blues ki, acı nedir, öğretsin,
keder nedir öğretsin dinleyenlere,
aşk nedir, ölüm nedir
ve ölümün ötesi…
öğretsin bilmeyenlere!
yahut unuttursun hepsini, hepsini bir süreliğine,
Charley Patton’ın bluesları gibi,
Lead Belly’nin bluesları gibi,
Mudy Waters’ınkiler gibi,
Blind Lemon’ınkiler gibi…
4 Ocak 2011
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Bir Aşk’ın Biyografisi ~ Özgür Havuz
Bir Aşk’ın Biyografisi
Özgür Havuz
Kendime bir sebep arıyorum şimdi. Bir kaç yalan şimdilik. Beni saatlik avutacak bahaneler üretiyorum beynimin en ücra köşelerinde. Ben senin çoklarına sustum biraz da....
- gidiyorum bu ~ Ah Muhsin Ünlü
gidiyorum bu
Ah Muhsin Ünlü
“Güleceğim tutuyor. Kızağımı kırdım çünkü. Kırıldı orta direkler. Güleceğim tutuyor bu yüzden. Burda, Talaviyak’da Bir buz kümbetine çarptım devrildim diye güleceği tutuyor. Oysa gülünecek...
- Bütün Güzel Çocuklar Şüpheli ~ Umay Umay
Bütün Güzel Çocuklar Şüpheli
Umay Umay
Sokakta hiçbir gerçek tek başına dolaşacak kadar cesur değil. Sokaklar ne dediği anlaşılmayan hayallerle dolu. varacakları hiçbir yer yok. Zaten bir yer aramıyorlar. o yüzden eğildikleri bir alın yok. Umay Umay