Birazoku

Öğretmen, bu sefer sınıfa oyun dolu bir çantayla geldi. Heyecan verici bir sorusu vardı.

Bu çantanın içinden oyun oynamak için neler çıkabilir? Bir kitap mı, bir elma mı yoksa bir basketbol topu mu?

Çocukların yıl sonu ödevi, hayal gücüyle muhteşem bir oyun tasarlamaktı. Yine bir ekip çalışması yapacaklardı.

Moni ve arkadaşları harika bir oyun bulmak için kolları sıvadı.

Bu ödevde hayal gücünün sınırları yoktu.

Çantanın içinden her şey çıkabilirdi!

Çantamdan Fil Çıktı, oyun oynamak ve hayal gücüyle kendini keşfetmek isteyen herkesi büyüleyici dünyasına davet ediyor.

Öğrenciler sevinçle havaya zıpladı. Herkes oyun oynayacağı için çok heyecanlanmıştı.

– Çocuklar, bu gördüğünüz mavi çanta, benim oyun çantam.

Çocukken bu çantamı alır, içinden çıktığını düşündüğüm her şeyle saatlerce oyunlar oynardım.,

Moni:

– Oyun çantası mı? Vay canına!

Tüm öğrenciler mavi çantayı incelemeye başladı. Aslında sıradan, normal bir çantaydı.

Öğretmen sordu:

– Sizce bu çantadan oyun oynamak için neler çıkabilir?

OYUN BAŞLAMIŞTI!

Herkes düşünmeye başladı.

Sınıfta ilk parmak kaldıran İnci oldu.

İnci, kalemini gösterdi.

– Çantamdan bir kalem çıkabilir öğretmenim.

Taci:

– Bir kitap çıkabilir!

Mete, elindeki defteri salladı.

– Çantadan bir defter çıkabilir öğretmenim, dedi.

Moni ise sadece düşünüyordu.

Rüya, Güneş, Raci ve Naci, tüm öğrenciler sırayla cevap vermeye devam ediyordu. Bir kalemtıraş, cetvel, pergel, silgi, kalemlik, suluk…

Öğretmen, gelen tüm cevapları onaylayarak kafa sallıyordu ama onun aradığı bambaşka bir cevaptı. Daha heyecan verici bir şeyler arıyordu. Elbette bir çantadan kalem, defter, kitap gibi kırtasiye ürünleri çıkabilirdi. Bunlar akla gelecek ilk cevaplardı. Bir ders boyunca pek çok cevap gelmişti.

Öğretmen, çocukların söylediği cevapları tahtaya yazdı, sonra da sınıfın en arkasına gitti. Ellerini bir dürbün gibi yapıp gözlerine götürdü. Çocukların hayal kurmasını bekliyordu.

– Hımm, bunlar hoplayıp zıplayacak, bizimle oyun oynayacak gibi durmuyor. Haydi, daha zengin hayaller kuralım, dedi. Çocukların cevabı düşünmeleri için birkaç gün daha vardı. Herkes diye gece gündüz
düşündü. Sıra dışı bir cevap arıyorlardı ama bir türlü bulamıyorlardı.

Bu arayış başka günlerde de devam etti. Ve öğretmen bir sabah öğrencilerine ipucu vermek istedi.

– Hayal gücü, çok zengin bir hazine sandığıdır.

Onun içinde, bakmasını bilenlerin görebileceği çok değerli şeyler gizlidir. Her şey bir hayalle başlar.

Arabalar, bilgisayarlar, uçaklar… Bunların hepsi bir zamanlar sadece bir hayaldi. İnsanlar önce hayal etti. Sonra o hayaller gerçek oldu. Her oyun da bir hayalle başlar. Hayal kurduğumuzda oyun oynamaya başlarız.

Moni, tam o esnada büyük bir heyecanla parmak kaldırdı. Jeton düşmüştü.

– Çantadan bir elma çıkabilir öğretmenim, dedi.

Öğretmen, hemen Moni’nin yanına geldi. Onda farklı bir şeyler olduğunu biliyordu. Moni, anlatmaya devam etti:

– Çantadan her şey çıkabilir. Çok sıradan şeyler de çıkabilir. Çok sıradan bir şeyi hayal kurarak sıra dışı bir şeye dönüştürebiliriz öğretmenim.

Öğretmen, bu sefer etkilenmişti. İşaret parmağını salladı.

– İşte bu, muazzam bir fikir!

…