Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Büyüyünce Milletvekili Olacağım
Büyüyünce Milletvekili Olacağım

Büyüyünce Milletvekili Olacağım

Murat Arısoy

Büyüyünce Milletvekili Olacağım, aslında bir temenni. Çoğu kişinin gönlünde yatan “yönetme” arzusunun bir tezahürü. Türkiye’nin 550 “seçilmiş adamı”ndan biri olmak, tabii ki gurur verici….

Büyüyünce Milletvekili Olacağım, aslında bir temenni. Çoğu kişinin gönlünde yatan “yönetme” arzusunun bir tezahürü.
Türkiye’nin 550 “seçilmiş adamı”ndan biri olmak, tabii ki gurur verici.
Ancak bu temenni, aynı zamanda bir farkındalık aracı.
Bu durumun yanı sıra milletvekillerine sağlanan avantajlar, hepimizin dikkatini çekiyor.
Parti genel merkezlerinden alınan onaylar, büyük bir oranda milletvekilliği için yeterli oluyor. Geriye partinizin “barajları” aşması kalıyor.
Milletvekili olmanız için “seçim” dışında büyük bir sınava girmeniz gerekmiyor. Belki bir temayül yoklaması ve önseçim…
Devlet kapısında memur olmak için ise türlü türlü sınava girmek zorundasınız.
Ne zaman “lehimize” bir düzenleme görsek, arkasından mutlaka milletvekillerinin yaşama şartlarını da düzenleyen bir “ek”le karşılaşıyoruz.
Her şeye rağmen “Geçinemiyoruz” diyen milletvekillerimiz var.
Saygı duyulmalı.
Ancak milletvekilleri geçinemiyorsa, çoğunluktaki alt ve orta gelirli kesimi ne yapsın?
Büyüyünce Milletvekili Olacağım, zaman zaman dile getirilen seçmen-seçilen çelişkisini işleme gayretinde olan bir kitap.
Fakat bununla da kalmıyor.

***

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ …. 9

SİYASET …. 11
► Büyüyünce Milletvekili Olacağım …. 13
► Bazı Slogan Önerileri …. 15
► Banka Kredisi ile Adaylık …. 16
► Bakımsız Aday Basın Bildirisi …. 17
► Yeni Vaadim Yok …. 19
► Milletvekili Adayları KPSS’ye Girsin …. 21
► Milletvekilleri İçin Önerim: M.Y.D.V …. 23
► Lokantamıza Hoş Geldiniz …. 25
► Oldu Olacak… …. 27
► Milletvekillerimiz İçin 4+4+4 …. 29
► Birkaç Destek İlanı …. 31
► Seçilme Yaşı 25, Geçinme Yaşı 30 …. 33
► Küfr-ü Siyaset …. 35
► Tarife Demokrasisi …. 37
► Güncel Siyasi Sözlük …. 39
► Demokrasi… İleri! …. 42
► Bazen Serbest, Bazen Derdest …. 45
► Ah Siz Muhalifler… …. 47
► Ah Siz Muhalifler-2 …. 50
► Demokrasi Türleri …. 52

GÜNCEL …. 57
► Orman Muhabbeti …. 59
► Fidan Yetişiyor …. 61
► Halktan Biri’yiz… …. 64
► İthal …. 66
► Yeni Anayasa İçin Önerilerim …. 68
► Türkü Yakmıyoruz Artık …. 70
► Yerli Bayramlar …. 72
► Çarşıdan Aldım Bir Milyon, Eve Geldim Trilyon …. 75
► Günde 150 Sayfa Okuyan Kişi …. 76
► 20’den Görüşelim Merkez …. 78
► Camide Protokol Olur mu? …. 80
► Sakıncalı Kitaplık …. 83
► Reva mı? …. 85
► Toplu Taşımanın “Altın” Kuralları …. 87
► Muhafazakâr Televizyonlarda “Bip”li Filmler …. 90
► Zalim, Zulüm, Mazlum …. 92
► Gündemin Başrolü …. 94
► Ayşe Hoca, Karanlıktan Korkmadı …. 98
► Belki Zilâ Oluruz …. 100

SEVGİ …. 103
► O’nu Seviyoruz …. 105
► Bir Bahar Yazısı …. 108
► “Biz” Olmak …. 110
► Güzellik Gönülde Başlar …. 112
► İnsan Dediğin… …. 114
► Sizi Hiç Kedi Karşıladı mı? …. 117
► Göz Hakkı …. 120
► Gönlümüz Olsun …. 122
► Gönlümüz Olsun-2 …. 125
► Polis Amca …. 127
► Kul Hakkı …. 129
► Gözyaşı …. 132

GAZETECİLİK …. 135
► Sofra Bezindeki Mutluluk …. 137
► Jöleli Gazetecilik …. 140
► Hayat Devam Ediyor …. 142
► “Yazsan Olmuyor, Yazmasan Olmaz” …. 145
► Özgürüz, Özgürsün, Özgür …. 148
► Yazıyı Okuyan, Başlığı Atsın …. 150
► Gazetecinin Ömrü …. 153
► “Çalışan Gazeteci” Öyle Birisidir ki …. 155
► Gazeteci, Köşe Yazarı …. 158
► Haberi Yazarken… …. 160
► Habercinin Vebali …. 162
► Gazeteci Milleti …. 164

2 Ekim 1984’te doğan Murat Arısoy, ilkokul dördüncü sınıfa kadar Adana’nın Kozan ilçesindeki Şabanata İlkokulu’nda okudu. İlkokul beşinci sınıfı ise Kırklareli’nde, Hamdi Helvacıoğlu İlkokulu’nda bitirdi. Kırklareli Anadolu Lisesi’ndeki 7 yıllık eğitim ve öğretimin ardından, 2002’de Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünü kazandı, 2006’da okulu bitirdi. 2005-2009 yılları arasında Ulusal Kanal Ankara Temsilciliği’nde muhabirlik yaptı. 2009’da memleketi Afyonkarahisar’da gazetecilik mesleğini sürdüren Arısoy, Gazete 3 ve Kocatepe Gazetesi’nde muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı. Halen Kocatepe Gazetesi’nde muhabirlik ve köşe yazarlığı görevini sürdüren Arısoy’un Cinius Yayınları’ndan çıkan Tebessüm Öğretmeni ve Mavi Nefte isimli iki şiir kitabı bulunuyor. Kocatepe Gazetesi ve Doğan Haber Ajansı’nın muhabirliğini yapıyor.

ÖNSÖZ

Hepimizin içinde “ülkeyi yönetme” sevdası vardır. Çünkü en iyi biz biliriz tüm dengeleri. En iyi biz yorumlarız iç politikayı, dış politikayı. Biz olmasak sanki dünya durur, güneş doğmaz.

Şaka bir tarafa, annemin “Daha kendini yönetemeyen, devleti nasıl yönetsin?” serzenişinin üzerinden yıllar yıllar geçti. Kendimi yönetiyor muyum bilmiyorum ama “devleti yönetme” iştahım her geçen gün biraz daha kabarıyor.

Nasıl kabarmasın ki? “Kıyak” emeklilikler, “ağam”lar, “paşam”lar…

Dünyevi bir cennet tasviri hâline geliyor milletvekilliği. Oysa milletvekillerine sorsanız, kendilerini çaresiz, yorgun, sabaha kadar çalışan kişiler olarak tanımlarlar. Hatta bir milletvekili kendi durumunu “Milletvekilleri santral memuru değildir” diyerek özetlemişti.

Parti genel merkezleri, “Benim dediğim olur” ilkesinden vazgeçmedikçe, parti üst yönetimlerinin verdiği kararla milletvekili seçilenler temsil görevini tam anlamıyla yerine getiremeyecek.

Santral memuru gibi telefonlara bakmaya, vatandaşın “dert dinleme ve sorunlara çözüm bulma merkezi” olmaya devam edecek milletvekilleri…

“Büyüyünce Milletvekili Olacağım”, Afyonkarahisar’da yayın yapan Kocatepe Gazetesi’nde yazılan, ama bir bakımdan da derlenip toplanıp kayda geçirilmesi istenen köşe yazılarından oluştu. Kitabın ismi elbette bir hayali barındırıyor, bununla birlikte çocuksu bir özençten de bahsetmek mümkün.

Sadece siyaset yok yazılanlar arasında; koşuşturma içinde dikkat etmediğimiz, ama aslında çok ihtiyaç duyduğumuz sevgiyi, saygıyı, “düşünceli” davranmayı da anlatmaya çalışıyor yazılanlar.

İçimde bir umut var.

Eleştirmenin de eleştirilmenin de kimseyi rahatsız etmediği; insanların dolmuş ya da otobüslerde istiflenmediği, sözlerin gerçekten verilip tutulduğu, parti genel merkezlerinin yerine halkın doğrudan seçtiği milletvekillerinin bizi temsil ettiği, kul hakkı gözetilen, sevginin hüküm sürdüğü günler göreceğiz elbette.

Murat Arısoy
Afyonkarahisar

SİYASET

Büyüyünce Milletvekili Olacağım

Meslekleri ilk idrak ettiğim dönem, doktor olmayı istiyordum. Tüm hastaları iyileştirip insanlığa hizmet edecektim. Ancak, garip bir ayrımcılıkla “Sigara içenleri muayene etmeyeceğim”e dair bir levha bile hazırlatmışım aileme:

“Doktor Murat Arısoy. Sigara içenler muayene edilmez.”

Okulla tanıştığım dönemde, “doktor”luk sevdasından vazgeçtim. Çünkü doktor olmak için “fen” bilmek gerekiyordu. Benimse ilkokul dörtten itibaren fen alanında vaziyetim parlak değildi.

Haberleri izlerdim televizyonda. İstanbul’da yolsuzluklar, Ankara’da ihaleye fesat karıştırmalar, dolandırıcılıklar, işadamlarının hesaplaşmaları, mafya çetelerinin birbirlerine yolladıkları mesaj… Kırklareli’ndeki Hamdi Helvacıoğlu İlkokulu’nda öğretmenim Vildan Süder “Haberleri izleyen var mı” diye sorduğunda parmak kaldırdığımı hatırlarım.

Ve elbette Arena programı… Programın giriş müziği bile “Bu hafta nereye baskın var?” diye düşündürüyordu bizi… Uğur Dündar, bir hafta Amerika’da bir işadamının çiftliğini “ziyaret” eder, bir hafta bir şehirdeki imalathaneleri “inceler”di. Belki bir mülke izinsiz girmek doğru değildi ama, “halk için” haber yaptığına inanırdık. Belki de o yüzden gazetecilik yer etti aklımda. Bazen kendi aramızda Ali Kırca mı, Uğur Dündar mı tartışmaları yapardık. Zira Siyaset Meydanı’ndaki tartışmalardan öğrendiklerimizi, ertesi gün okulda “anlatır”dık.

Neticede doktor da olsanız, muhabir-gazeteci de olsanız, belirli bir eğitim sürecinden geçmeniz gerekiyor. Doktorluktaki eğitim mecburi, kurallar gereği. Gazeteciliğin eğitimi ise ister İletişim Fakültesi’ni bitirin, ister ilkokulu, kazandığınız ve kazanacağınız tecrübeler birikimi. Gazetecilikte yaptığınız her hata, yeni bir eğitim aslında.

Şimdi görüyorum ki aslında “mesleki” eğitime hiç ihtiyaç duyulmayan, mükemmel bir meslek var: milletvekilliği.

Avukat olabilirsiniz, mühendis olabilirsiniz, vali olabilirsiniz, bilim adamı olabilirsiniz, işadamı olabilirsiniz, mirasyedi olabilirsiniz, ağa olabilirsiniz, komutan olabilirsiniz, genel müdür olabilirsiniz… Bu unvanlar, milletvekilliği için bir kapı aralar.

Bu vasıfları taşımanıza da gerek yok. Partinizin genel merkezi ile aranız çok iyi olabilir. O zaman, kesinlikle milletvekili seçilirsiniz. Peki milletvekili seçildiğinizde herhangi bir “eğitim”den geçiyor musunuz? Görünen kadarıyla “hayır”. Eskiden bir “Kırmızı kitap” efsanesi dolaşırdı. Son 10 yılda o kitabın zaten rengi attı, bir de milletvekillerine okutulacak değil ya!

Bir “Milletvekilliği Okulu” yok, diploma aranmıyor.

Sıradan bir devlet memurluğunda bile sınavlar, mülakatlar, araştırmalar havada uçuşurken, milletvekili seçilmeniz için parti genel merkezlerinin işaret buyurması yetiyor.

İki sene devamsızlık etmediyseniz Mecliste, emeklilik hakkı da kazanıyorsunuz.

Gerçi milletvekili seçilince “et” yiyemiyorsunuz ama, maaşınız asgari ücretlinin takriben 10 katı oluyor.

Trafikte kural ihlali bile yapsanız, içişleri bakanları, il emniyet müdürleri sizin için seferber oluyor, “Sayın milletvekillerimizi görmezden geliverin” talimatları yağıyor.

İşte en kötü tarafı, “tören tören” gezip, “istişare istişare” toplantılara katılmanız. Aman canım, o kadarcık da olur…

Zaten Mecliste “yoğun mesai” deniliyor ya, “Kabul edenler, kabul etmeyenler, kabul edilmiştir”den öte yeni bir durum yok.

Hülasa, ben karar değiştirdim. Doktorlukla, gazetecilikle ömür biter mi?

Büyüyünce milletvekili olayım da, millet “hizmet” görsün…

Bazı Slogan Önerileri

Malum, milletvekilleri trafik cezalarından muaf. O zaman, milletvekillerinin kullandıkları otomobillerin arkasına bazı sloganlar yazılsa hoş olmaz mı? Benim önerilerim şunlar:

— Tek rakibim THY
— Karayolunu vekilin yolu yaptık
— Bir ben, bir de hızlı tren
— Marmaray’da gibiyim
— Durdurma beni, sürdürürüm seni
— Miras değil, seçim hediyesi
— Büyüksün Başkanım
— Beraber yarıştık biz bu yollarda…

Banka Kredisi ile Adaylık

İstediğimiz kadar demokratikleştiğimizi savunalım. Milletvekili olmak isteyen kişilerin daha adaylık sürecinde ciddi bir para yatırmaları demokrasinin özüne ters. Ben aday olmak istesem bir partiden, “ilk ödeme”yi yapmak için banka kredisi mi kullanacağım? İyi haber olur bu:

“Milletvekilleri seçiminde aday olmak için partilerin istediği parayı denkleştiremeyen muhabir, bankadan kredi çekerek aday oldu. Muhabir, seçim için birikmiş parasının olmadığını, seçim çalışmaları için kendi haberini kendisinin yapacağını bildirdi.”

Bakarsınız, bankalar “Vekil kredi”, “Jet hesap”, “Şimdi al, Haziran’da öde”, “Faizsiz adaylık”, “Kâr payıyla aday olunuz” gibi kampanyalar da başlatılır. Tabii bazı katılım bankaları, yapılan ya da yapılacak iş ya da alınacak makine üzerinden para verebiliyormuş. Fatura isteniyormuş. Onun da çaresi var, “demokraside çareler tükenmez”, alırsınız bir partiden özel bir fatura, yazarsınız altına:

“Şu-bu Parti Milletvekilliği Adaylık Hizmetleri Ltd. Şti…”
Evet şimdi ben, bana para verecek bir banka arıyorum.
Üç yıl geri ödemeli, düşük faizli banka kredisi…
Siyasete atılacağım.
Çok büyük projelerim var.
Sevgili Vatandaşlarım,
Taşıma su ile değirmenleri döndüreceğim…
Peynir gemisini lafla yürüteceğim…
Tarlalarda izim olmayacak, ama harmanda yüzüm olacak…
Abesle iştigal edeceğim…
Kabak tadı vereceğim…
Ağzımdan çıkanı kulağım duymayacak…
Günde iki kere parti değiştirerek bu alanda rekor kıracağım…
Beni seçin muhterem vatandaşlarım:
Beni seçerseniz, sizin adınıza da ceylan derisi koltuklarda oturacağım.
Vekil maaşıma zam istemeyeceğim söz… Ama biliyorsunuz, hayat zor. Bizim gibi milletin vekillerini enflasyona ezdirmemek lazım. Az mı iş yapıyoruz efendim?
Kıymetli Vatandaşlarım,
Benden Mevlana’nın “Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol” ilkesine uymamı beklemeyin. Konjonktür diye bir şey var canım, duymadınız mı?
Beni seçerseniz, Meclis TV’yi merakla izlersiniz. Arada pankart açarım, laf atarım, çiçek sularım, hakaret ederim…
Hele şu “jet vekil” kredisi çıksın, bakın neler neler yaparım…

Bakımsız Aday Basın Bildirisi

Muhterem Arkadaşlarım,

Yüksek Seçim Kurulu’nun bağımsız milletvekili aday başvuru ücretini 446 liradan 7 bin 734 liraya yükseltmesi dolayısıyla bakımsız aday oldum.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Siyasal Hayat Siyaset
  • Kitap AdıBüyüyünce Milletvekili Olacağım
  • Sayfa Sayısı166
  • YazarMurat Arısoy
  • ISBN9786051278667
  • Boyutlar, Kapak13x20,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviCİNİUS YAYINLARI / 2014

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Tebessüm Öğretmeni ~ Murat ArısoyTebessüm Öğretmeni

    Tebessüm Öğretmeni

    Murat Arısoy

    Bir tebessüm görürsünüz bazen, kapıları aralar, kara bulutları dağıtır. Hani kıpır kıpır olur ya içiniz, kalbiniz yerinde duramaz. İşte öyle bir tebessüm… Bir tebessüm...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur