Toplum içinde yaşayan insan, onun meseleleri üzerinde düşünmeden edemez. Bu aynı zamanda kendi varlığı üzerinde de düşünmek demektir. Zira fert, bedenini tabiata; dil, terbiye, bilgi ve kültürünü topluma, yani mensup olduğu millete borçludur.
Bir yazar kendisini ne kadar serbest hissederse hissetsin mizacı, kültürü ve çevresi yine de onun gezinti alanını sınırlandırır. İnanılan temel kıymetler farkında olmadan şahsiyetimize şekil verir.
Büyük Türkiye Rüyası, Mehmet Kaplan’ın inandığı temel kıymetler çerçevesinde sosyal ve kültürel meselelerimize eğilen yazılarından meydana gelmiştir.
*
SUNUŞ
Prof. Mehmet Kaplan esasen edebiyatla uğraşmasına rağmen, sanatın diğer alanları kadar sosyal meseleler üzerinde de düşünen, yazan bir ilim adamı idi.
İlgi alanı ferdin dünyasından toplumun çeşitli katmanlarına ulaşır, milletlerarası kültürel alış-verişleri kapsardı.
İdeolojilerin dar kalıplarına takılıp kalmadı. Hür düşünce taraftan olmasına rağmen ısrarla savunduğu değerler vardı. Üzerinde yaşadığı toprak, Islâm, hürriyet, hak ve adalet, Türklük, Anadolu insanı ve bütün bunların çevresinde oluşan unsurlar onun dünya görüşünün gövdesini oluşturuyordu.
Bununla beraber her mesele üzerinde yeniden düşünmek, hazır yargılanı irdelemek, değişimi takip etmekten yana idi.
Demokrasiye inanan, tarih ve medeniyetimiz ile barışık, milli kültür unsurlarını savunmak kadar geliştirmeyi de öngören düşüncelerini barışçı, hoşgörülü bir üslupla dile getirdi.
Büyük Türkiye Rüyası’nın “içindekiler” kısmına göz attığınızda medeniyet, millet, devlet ve siyasetten ideoloji, aydınlar, dil ve kültür’e kadar pek çok konuda yazı başlıkları göreceksiniz.
Prof. Mehmet Kaplan bu konulara bilimsel ifadenin kuru ve soğuk ifadesinden ziyade deneme türünün sıcak ve samimi eda. sıyla yaklaşmıştır.
Bu denemeler Hoca’nın bütünü yakalamaya yönelen fikir dünyasını yansıttığı kadar, ülkemizin dünden bugüne yansıyan meselelerine de ışık tutuyor.
Dergah Yayınları Prof. Mehmet Kaplan’ın bütün eserlerini yayımlarken sosyal konuları kapsayan denemelerini Nesillerin Ruhu ve Kültür ve Dir’den sonra Büyük Türkiye Rüyası’nda toplamış oluyoruz.
DERGAH YAYINLARI
*
BİRKAÇ SÖZ
Toplum içinde yaşayan insan onun meseleleri üzerinde düşünmeden edemez. Bu aynı zamanda kendi varlığı üzerinde de düşünmek demektir. Zira fert, bedenini tabiata, dil, terbiye, bilgi ve kültürünü topluma, yani mensup olduğu millete borçludur.
Tabiat, teknik, geometri ve matematik gibi sahalarda insanoğlu kesin bilgilere ulaştığı halde, sosyal konularda henüz birbirinden farklı görüşler ileri sürülen nazariye ve denemeler safhasını aşamamıştır. Bugün dünyanın her yerinde müspet ilimler hemen hemen aynı olduğu halde, inançlar, rejimler ve ideolojiler arasında büyük farklar görülür.
Herkesin bildiği gibi, bazı toplumlar hür teşebbüs veya kapitalizme, bazıları ise devletçilik veya sosyalizme inanıyorlar. Bunlardan her birinin de dinler, mezhepler ve tarikatler gibi çeşitli şekilleri vardır.
Böyle bir durumda yapılacak şey. ya hazır bir doktrine inanmak veya herşeyi yeniden düşünmektir. Hazır bir doktrini benimse. mek için bile onun üzerinde kafa yormak icap eder.
Ben gerçeği ve insanı katı bir çerçeve içine alan ve herşeyi belli kurallara göre açıklayan fikir sistemlerinden pek hoşlanmam. Bunlar benim üzerimde kurulu makinalar tesiri uyandırır. Tabiat, hayat ve insanların çeşitliliği hoşuma gider. Astronomi, fizik ve kimya ilimlerinin ortaya koydukları gibi, kâinatın gizli bir geometri ve matematiğe göre kurulduğuna inanmakla beraber, varlığın böyle, sere serpe yayılmasını mizacıma daha uygun bulurum.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Deneme Edebiyat
- Kitap AdıBüyük Türkiye Rüyası
- Sayfa Sayısı333
- YazarMehmet Kaplan
- ISBN9789759957490
- Boyutlar, Kapak16.5 x 23.5 cm, Karton Kapak
- YayıneviDergah Yayınları / 2016
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Put Yapımevleri ~ Nuri Pakdil
Put Yapımevleri
Nuri Pakdil
Put Yapımevleri’nde, bir ihanetin, bir yıkımın, bir kıyımın içinde yer alan çağdaş insanın, kendi kendisiyle hesaplaşması anlatılır. İmajlara yüklenmiş bir giz içerisinde, insanları ezen...
- Labirent – Batı ve Hasımları ~ Amin Maalouf
Labirent – Batı ve Hasımları
Amin Maalouf
Çok geç değil. Bu “labirent”ten çıkma olanaklarına sahibiz. Yeter ki önce yolumuzu yitirdiğimizi kabul edelim… 2022 yılında Avrupa’nın göbeğinde geçmişin travmalarını tetikleyen yıkıcı bir...
- Adam Dediğin Benim Gibi Olur ~ Erdal Demirkıran
Adam Dediğin Benim Gibi Olur
Erdal Demirkıran
Herkesin kendine göre bir dağı vardır ve herkes kendi dağında yaşar mevsimleri. Senin güneşin yakamaz beni, benim kışımla da sen asla zatürree olamazsın. Şimdi...