Bu kitapta, Türk edebiyatının önemli kadın şair ve yazarlarından Halide Nusret Zorlutuna´nın bugüne kadar çeşitli adlarla yayınlanan kitaplarındaki şiirlerinin yanı sıra dergilerde kalan, kitaplarına girmeyen tüm şiirlerini bulabileceksiniz. Bu yönüyle Halide Nusret´in bütün şiir dünyasını ortaya koyan ilk kitaptır. Türk şiirinin büyük ismi Yahya Kemal´in, şiirlerini ezberlediği nadir şairlerden olan Halide Nusret´in şiirleri, kadın edebiyatımızın bir başka yönünü ortaya koymasıyla da okunmaya değerdir.
***
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ / 15
GECEDEN TAŞAN DERTLER / 21
GECEDEN TAŞAN DERTLER 23
ANNEME / 25
KIŞ LEVHALARI / 26
KETENHELVACI / 27
RÜZGÂRLI GECELER / 29
BU DA BİR EMEL / 30
GEÇ YOLCU! / 31
GÜNEŞ DOĞARKEN / 33
GÜNEŞ DOĞARKEN / 33
SÜVARİLERİN ŞARKISI / 34
TAYYARECİLERİN ŞARKISI / 34
TÜRK DENİZCİLERİ / 35
AĞLA BAHAR! / 36
GENÇLİKLE BAŞ BAŞA / 37
KADIN / 39
EV KADINI / 39
FİKİR KADINI / 40
İŞ KADINI / 40
AKŞAM LÂVHASI İÇİNDE YUVASIZ KADIN / 41
HÂTIRALAR / 45
HATIRALAR / 45
TUNADA / 46
KÂNUNUEVVEL / 47
ADAK/48
GÜLLER / 49
BENİM GÖNLÜM / 51
BENİM GÖNLÜM / 51
BENİM DERDİM / 52
KALBİMİN İÇİNDE… / 52
ZEHİR / 53
GİT, BAHAR! / 54
?… / 55
ARKADAŞ/57
SON ŞİFA / 57
GELEYİM Mİ?… / 58
HASRET ACISI / 59
DALGALAR / 60
ÇAMLICADA BİR AKŞAM / 61
UÇURUM / 61
TESELLİ / 62
MUCİZE / 63
BELKİ ?… / 64
YAYLA TÜRKÜSÜ / 65
YAYLA TÜRKÜSÜ / 67
İSTERİM / 68
DAĞLARDAN / 69
DAĞLARIN EFESİ / 69
DUMANLI DAĞLAR / 70
ERCİYAŞ / 71
SEN HER ŞEYDEN ÜSTÜNSÜN / 72
ERZİNCAN AKŞAMLARI / 72
AH ERZİNCAN VAH ERZİNCAN / 73
TUNA / 75
KAVAKLAR / 76
KONYADAN GEÇERKEN / 76
VATAN / 77
TUNADA GECE / 78
HASRET / 79
NE OLUR Kİ / 80
YOLLARDA AKŞAM / 81
YALNIZ ADAM / 82
YUVA / 82
NİNNİ / 83
OĞLUMA / 84
KIZIMA / 85
KIZIM “IŞINSU” İÇİN / 85
ERİŞEBİLSEM SANA / 86
YUNUS’UN YOLLARINDA / 87
BİR GÖRÜN! / 88
YUNUSA HASRET / 89
YİNE O! DAİMA O! / 89
YUNUS’UN TÜRBESİNDE / 90
SEVMEK / 91
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ… / 91
GEL, BAHAR! / 93
YILLAR / 94
ON ÜÇ YILLIK FİDANIM / 94
YILLAR BİRER UÇURUM / 95
HÂTIRAN / 96
GÜZ GELDİ / 96
GEL! / 97
SİZ DE GİTMEYİN SAKIN! / 98
ESSİZLİK / 99
GURUR / 99
SANA ERMEK İÇİN / 100
BU SES/ 101
UYUMAK / 102
BENİM LUGATIMDA / 102
YAYLA ŞARKISI / 103
YURDUMUN DÖRT BUCAĞI / 105
YURDUMUN DÖRT BUCAĞI / 107
İNÖNÜ ŞEHİTLERİ / 107
YOL BOYUNCA MISRALAR / 109
BU TOPRAKLAR BENİMDİR / 109
BU TOPRAKLAR BENİMDİR!… / 111
VERMEK GEREK / 112
SURUÇ OVASI / 113
BİRECİK’TEN ANTEP’E / 115
ANKARA KALESİNDE BAYRAK / 116
BAYRAK MERASİMİNDE / 117
URFA / 119
URFA / 119
URFA DESTANI / 120
BAYRAMIN KUTLU OLSUN! / 121
YİNE URFA İÇİN / 122
BİR DEMETÇİK DAHA / 122
URFA GECELERİ / 123
GÜNEŞLER DOĞACAK / 124
ERZURUM / 125
ŞU KARŞIKİ DAĞ / 125
ASLIHAN / 126
SARIKAMIŞ / 127
SARIKAMIŞ’TA AKŞAM / 127
GEÇİLMEZ BU ZORLU GEÇİT / 128
KARS/129
ARSLAN MEHMEDİM / 129
KIRKLARELİ / 131
YILLARDAN SONRA BİR GÜN / 131
MARAŞ / 133
MARAŞ / 133
12 ŞUBAT / 134
İSTANBUL / 135
KUŞLAR / 135
İZMİR / 137
BAYRAMINLA ÇOK YAŞA / 138
YURDUMUN DAĞLARI / 139
SARISU / 139
EDİRNE / 141
EDİRNE’DE BAYRAK / 141
EDİRNE’DE SULTAN SELİM MİNARELERİ / 142
DİYARBAKIR / 143
KIBRIS / 145
ELLERİM BOMBOŞ / 147
ALLAH ADIN ZİKREDELİM EVVELÂ / 149
YÂ İLÂHÎ / 149
BİR KUŞ UÇTU SULARDAN / 150
YAKARI / 150
YAĞMUR / 151
GEMİLER / 151
BENİM İÇİN / 152
ARZ-I HÂL / 153
ÇAĞIR BENİ IŞIKLARA / 154
AMAN EFENDİM / 155
GÖNÜL/156
MEVLÂNA / 157
ACAİP MECLİS / 158
DE BANA / 158
SANA GELDİM YUNUS’UM / 159
ELLERİM BOMBOŞ / 159
TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR / 161
TOPRAK/ 161
YAŞIYOR İÇİMİZDE / 162
DÖNÜŞ/163
BEYKOZ’DAN BİR BAKIŞ / 164
45 YILIN ARDINDAN:BİR EZAN SESİ / 164
AŞK İMİŞ HER NE VAR ÂLEMDE / 167
ANNEM / 167
O DERGÂH / 168
YIKILMIŞ O DERGÂH / 169
DENİZE DESTAN / 170
ALACA KARANLIK / 172
NEFİSE BÂNÛ’YA / 172
ELİF KIZIM / 173
ÇAĞRI BEY / 174
YAĞMUR’A / 174
YAĞMUR / 174
MAVİ GİBİ / 176
BİR SES / 177
BAHAR GELDİ / 177
ONU BANA GETİRİN / 178
DUMANLI DUMANLI / 179
SEVİNCİ GÜLLER AÇMIŞ, DERTLERİ KOR İÇİMDE; YURDUMUN DÖRT BUCAĞI SARMAŞIYOR İÇİMDE / 181
VARTO İÇİN / 181
AH ERZURUM / 182
KERKÜK/183
MOTOR SESLERİNDE / 184
VE ELLERİ BÖĞRÜNDE BİR DÜNYA DOLUSU İNSAN / 185
YENİ BİR YIL / 185
KUM SAATİ / 186
BİR IŞIK / 186
BORÇLU KALMAYALIM / 187
BOŞLUKTA / 188
EN BÜYÜK NİMET / 189
HASTANEDE GECE / 190
GÜNEŞ DOĞDU/191
UZAKTA / 192
BİR KANAD SESİ / 192
YALNIZ /193
GÜNLER KISALDI / 194
İNSANLAR / 195
İNSANLAR / 196
İNSANLAR/197
EŞREF SAATİ / 197
KİTAPLAŞMAMIŞ ŞİİRLERİ / 199
AKŞAM / 201
NERELERDESİN? / 202
SABAH / 203
HASTALARIN SABAHI / 204
DUYDUĞUM GÜN / 205
ESKİ YILDIZ / 205
SENİN KALBİN?.. / 207
NİÇİN?.. / 207
KÖY AKŞAMI / 208
KIŞ / 209
BİZİM DERDİMİZ / 209
SENSİZLİĞİM / 210
O ZÜMRÜT BAKIŞLI MELİKE İÇİN / 211
SİZ!… / 212
MEÇHÛL SEYYÂH / 212
ASRIN TARİHİNDE / 213
ALKIŞ / 214
GÜZEL/ 215
MEVSİMİN ŞİİRİ / 216
ŞEHZADENİN ÖLÜMÜ / 217
DİN ve SES / 219
DERİNLERDEN GELEN SES / 220
HUMMA HEZEYANLARI -2- / 221
SON IŞIKLAR SÖNERKEN / 221
GECENİN ŞİİRİ / 222
HUMMA HEZEYANLARI -3- / 223
DÜNYAYA KIRGIN / 223
İLK ŞİKÂYET, İLK DUA / 224
GURBETTE KANDİL / 225
MEKTEBİN ÇOCUĞU İÇİN / 226
HATIRLIYOR MUSUN? / 227
SENİN ÖLÜMÜN / 227
AŞK / 229
İKİNCİ YETİMLİĞİM / 230
BEN ‘ATEŞ”İM! / 232
ATEŞ’TEN DAYISINA / 233
ATEŞ’TEN DAYISINA / 234
KIŞ ve KUŞ / 235
DİLEK / 236
EN BÜYÜK VAZİFE / 237
BAŞAK / 238
BİR ÖLÜ ARKASINDAN / 238
GELİNCİĞİN MASALI / 240
GÖKLERDEKİ ŞEHİTLER İÇİN / 248
KANATLAN!.. / 249
TAYYARE / 251
YÜKSEKLERDESİN / 251
BİRSAM / 252
ÖLÜRKEN / 253
DEVRİLEN ÇINAR / 254
PREVANTORYUMDA AKŞAM / 254
YOL BEKLEYENLER / 256
-1-BEKLİYEN KADIN / 256
-2-BEKLİYEN ERKEK / 257
-3-BEKLEYEN ÇOCUK / 257
YAVRUM! / 258
TAŞ / 258
DAĞLAR / 259
O MASAL / 260
MAZİ / 261
DÜNYA BU / 261
ERGÜN’ÜN TÜRKÜSÜ / 262
AKŞAM / 263
SULTAN SELİM VE SİNAN / 264
-SABAHLEYİN- / 264
-AKŞAM- / 264
-GECE- / 265
-9 KÂNUNUEVVEL- / 265
ÇÖLDE ESEN RÜZGÂR / 266
YOLU BULDUM / 267
YARDIMSEVENLER / 268
ANASINDAN MEHMEDEMEKTUP / 269
ATAM! ATAM! / 270
BİR BİLMECE Kİ… / 271
SON DURAKTA / 271
YEŞİL KUŞ / 272
ANNE / 274
TORUNUM BÂNÛ’YA / 274
ERZURUM / 275
CEHENNEM / 275
10 KASIM 1938 – 10 KASIM 1966 / 277
NURDA YAT / 278
YAPAYALNIZ / 279
DUVARDAKİ ÖLÜLER / 280
ONLARSIZ / 282
ÖLÜ ZAMAN / 282
BU DÜNYANIN SAHİBİ / 283
KANDİLLİ / 284
BAHAR / 284
AFYON KALESİ/284
BİLMECE / 285
BİR ÇOCUK AĞLIYOR / 286
ANNEANNEDEN / 287
NEDİR BU? / 287
HACI BAYRAM-I VELİ / 287
KAYNAKÇA / 289
GİRİŞ
Cumhuriyet devri Türk şiirinde gerek kullandığı dil ve şekil özellikleriyle gerekse ferdi ve toplumsal meseleleri işleyişiyle farklı bir yer edinen Halide Nusret Zorlutuna, lise yıllarında şiir yazmaya başlamıştır. İlk şiirini 1918’de kaleme alan Zorlutuna, başlangıçta daha ziyade içerik itibariyle Servet-i Fünun’un tesiri altındadır. Özellikle Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim’in tesiri belirgindir. Bununla birlikte, şiire başladığı ilk günden beri Milli Edebiyat yanlısı olmuş, sade ve konuşulan Türkçe’yi, hece veznini kullanmıştır.
Şairlik macerasını ana hatlarıyla dört döneme ayırmak mümkündür. Esasen Zorlutuna her döneminde önceki dönemlerinde şiirlerinde ele aldığı konuları işlemeye devam etmiştir, ancak biz hakim temalar ışığında böyle bir tasnifin yapılabileceğini düşünüyoruz.
I. Santimantalizm-Lirizm Dönemi
II. Hamasi Duygular ve Yeni Kurulan Cumhuriyet’in İlanı
III. Anadolu Coğrafyası IV Ferdî Meseleler
I. Santimantalizm-Lirizm Dönemi:
Yukarıda bahsedildiği üzere Halide Nusret, ilk şiirlerini Servet-i Fünun tesiri altında şekillenen bir lirizm içerisinde
kaleme almıştır. Bu dönem şiirlerinde söz konusu edilen temalarda aynen Servet-i Fünun’daki gibi duyarlı, hassas bir tavır ortaya konulur. Servet-i Fünun’un kahramanlarını hatırlatan benzetmeler, Fikret’in duyarlılıklarını hissettiren mısralar bu dönem şiirinde sıklıkla karşımıza çıkar. Ancak bu dönem şiirleri sadece lirizm kapsamında mütalaa edilebilecek cinsten şiirler değildir. Vatan teması da bu dönemde söz konusu edilir. Bu dönemde kaleme alınan şiirler, daha ziyade Geceden Taşan Dertler kitabına dahil edilmiştir. Şaire ününü kazandıran, bestelenen ve çokça okunan ‘Git Bahar’ şiiri bu dönemi en bariz şekilde ortaya koyan metindir. Şiirde şairin lirizmi çok canlı şekilde ortaya koyabildiği görülür. Kenan Akyüz’ün değerlendirmeleri çerçevesinde Halide Nusret, “Bazı kadın sanatçılarımıza zaman zaman ârız olan samimiyetsizlikten, yani kadın hüviyetiyle görünmek korkusundan kurtularak, olduğu gibi görünüp konuşabilen şairlerimizdendir.” İçerikte Servet-i Fünun ve Haşim tesiri gözlemlense de dil ve şekil özellikleri itibariyle bu tesirin etkisini devam ettiremediği anlaşılır. Zor-lutuna, daha ziyade hece veznini ve sade bir dili tercih eder.
II. Hamasî Duygular ve Yeni Kurulan Cumhuriyet’in Hanı
Milli Mücadele ve akabinde kurulan Cumhuriyet, dönemin bir çok sanatkarı tarafından heyecanla karşılanmış, bu heyecan hamasi duyguların ve hitabet üslubunun hakim olduğu bir edebiyatı vücuda getirmiştir. Halide Nusret de ilk dönemde kaleme aldığı lirik temaları arka plana iterek toplumsal meseleleri öne çıkarmış, yeni kurulan cumhuriyetin heyecanını, bu idareyi kuran kadroları, kurumları ve topyekûn cemiyeti anlatmaya başlamıştır. Ancak hamasi duyguların yoğun şekilde işlenmesi ve hitabet üslubunun öne çıkması önceki şiirlerinde belirgin şekilde görülebilen şiirsel gücü zayıflatmış, şiirsel söyleyişin yerini didaktik kaygılar almıştır. Şair, bu kapsamda kaleme aldığı şiirlerinde kurulan Cumhuriyet’in büyüklüğünü dile getirmekte, bunun kıymetinin bilinmesinin lüzumuna vurgu yapmakta, Cumhuriyet’i kuran insanların ve kadroların değerini öne çıkarmaktadır. Dil ve şekil özellikleri ise büyük oranda önceki dönemiyle aynı özellikleri göstermektedir. Halide Nusret’in Cumhuriyet’in ilanının ardından işlemeye başladığı hamasi tem, şairin Anadolu’ya açılmasıyla Anadolu üzerine çevrilir.
III. Anadolu Coğrafyası
Halide Nusret, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kaleme aldığı şiirlerindeki idealizmi hayatında temsil etmiş ve yaşamıştır. Cumhuriyet’in ilk kadın öğretmenlerinden olarak Anadolu’nun birçok vilayetinde görev yapmış, doğudan batıya hemen bütün Anadolu’yu yakından görüp tanıma imkanı bulmuştur. Anadolu’yu yakından müşahede, onun şiirlerinde Anadolu’nun çok canlı ve başarılı bir şekilde ortaya konulmasını sağlamıştır. Anadolu’ya karşı duyduğu sevgi sebebiyle yer yer romantik söyleyişlerin yer aldığı şiirlerde şair, Anadolu’nun birtakım problemlerine de vurgu yaparak gerçeki hassasiyet sergiler.
Anadolu coğrafyasını işleyişini iki döneme ayırmak mümkündür. İlk evresinde daha ziyade Faruk Nafiz’de gördüğümüz tasvirî bir Anadolu yer alır. Bu kapsamdaki şiirlerde Anadolu coğrafyası dağları, ovaları ve güzellikleriyle ön plana çıkar. Öne çıkarılan fizikî özelliklerdir. Zaman zaman bu coğrafyada yaşanan hayatın zorluğuna değinilse de bu değini, emek-sömürü ekseninde şekillenen bir ideolojik bakış değildir. Şairin bu çerçevede sayılabilecek şiirleri daha ziyade Yayla Türküsü adlı kitapta toplanmıştır.
Anadolu’nun işlenişinde ikinci evre diyebileceğimiz evrede ise coğrafyanın fiziki özelliklerinden ziyade insanının ve kültürel değerlerinin öne çıktığı görülür. Halide Nusret, Anadolu insanıyla iç içe yaşamanın verdiği imkanla bu insanı ve bu insana hüviyetini kazandıran kültürel dünyayı yerinde gözlemleme imkanı bulmuştur. Bu dönemde de tasvirî anlatım vardır ancak hakim olan tema Anadolu insanıdır. Şair, Anadolu insanının büyüklüğüne ve güzelliğine vurgu yapar. Onun yaşadığı hayatın çeşitli zorluklarını da dile getiren şair, burada da ideolojik bir bakış ortaya koymaz.
Şairin bu dönemdeki şiirlerinde öne çıkan bir konu da halkın yaşattığı ve halka kimliğini kazandıran kültürel özelliklerdir. Halide Nusret, bir aydın olarak kültürel değerlerin bir milletin var oluşunda oynadığı büyük rolün farkındadır. Bu kültürel değerlerin yeni eserlerle yaşatılması gerektiğine inana şair, halk yaşayışında ve türkülerinde varlığını devam ettiren birçok unsuru şiirine kaynak olarak kullanmış, bir anlamda bu kültürel değerlerin devamına katkıda bulunmuştur. Şair ayrıca Türk sanatkârı için Anadolu’nun kültürel dünyasının taşıyabileceği zengin kaynağa da dikkati çekmiş olmaktadır.
IV. Ferdî Meseleler
Halide Nusret, emekli olduktan sonra kaleme aldığı şiirlerde, yaşlanmanın da getirdiği bir etkiyle daha ziyade ferdî meselelere yer vermiştir. Ferdin iç dünyası, ölüm, din-tasavvuf çokça işlenen konulardır. Kore savaşı gibi çeşitli toplumsal meselelere yer verilse de ferdî meselelerin belirgin bir ağırlığı fark edilir. Şairin yer yer modern şiir türünü de denediği bu dönem şiirlerinde, didaktik kaygının arka planda kalması sebebiyle de olsa gerek, şiir gücü kuvvetli metinler kaleme almayı başarmıştır. Özellikle sembolik yönü ağır basan tasavvufî içerikli şiirlerde, şiir sanatı bakımından çok ciddi bir nokta yakalanmıştır. Şekil olarak serbest şiirin de yer yer denendiği bu dönem şiirlerini Halide Nusret, Ellerim Bomboş adlı kitabında toplamıştır.
* * *
Halide Nusret’in şiirlerinin içeriğinin yanı sıra şekil özellikleri de önemlidir. Şair, ilk şiirlerinden itibaren büyük çoğunlukla hece veznini ve sade bir dili tercih etmiştir. Öyle ki döneminde birçok incelemeci ve şair Halide Nusret’i ‘Beş Hececiler’in devamı saymış bazı eleştirmenlerce ona çıkartılan hececi şairlerden biri olarak kaydedilmiştir.1 Şiirdeki dilin anlaşılır bir dil olmasını önemsemiş, bütün şiirlerini açık bir dille kaleme almıştır. Aruz vezniyle şiir yazmayan Halide Nusret, hece vezninin dışında serbest tarzda da şiirler kaleme almıştır. İçerik itibariyle yer yer divan şiirini modern şiire bağlama gayretleri de görülen şair, divan edebiyatında mazmun olarak işlenen bazı unsurları, modern şiirin söyleyiş biçimi içerisinde yeniden inşa eder. Bu onun dayandığı kültürel dünyayla kurduğu sağlıklı ilişkinin bir göstergesidir. Nitekim özellikle Yurdumun Dört Bucağı, Yayla Türküsü ve Ellerim Bomboş şiir kitaplarında gözlemlendiği üzere şair, bu toprakların yetiştirdiği önemli edebî kaynaklardan olan Mevlana, Yunus Emre ve Karacaoğlan’dan da faydalanmıştır. Gerek divan şiirinin dünyasını gerekse halk şiirinin dünyasını şiirlerinde yeniden kurgulaması, şairin bu edebî kaynaklara verdiği önemi de göstermektedir. Poetikası mahiyetinde değerlendirebileceğimiz bir metin kaleme almayan Halide Nusret’in şiir dünyasını, şiirlerinden hareketle, ana hatlarıyla bu şekilde ortaya koymak mümkündür. O, şiir ve şiirin meseleleri üzerine fazlaca…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Keje: Bir Gecede Büyümek ~ Emine Uçak Erdoğan
Keje: Bir Gecede Büyümek
Emine Uçak Erdoğan
Güneydoğuda Çocuk Olmak Bir Gecede Büyümek Demek Bütün çocuklar kadar mutlu, bütün çocuklar kadar tasasızdılar. Kasabanın bütün bağlarına girebilir, bütün bahçelerinden yiyebilir, meyve ağaçlarına...
- Tebessüm Öğretmeni ~ Murat Arısoy
Tebessüm Öğretmeni
Murat Arısoy
Bir tebessüm görürsünüz bazen, kapıları aralar, kara bulutları dağıtır. Hani kıpır kıpır olur ya içiniz, kalbiniz yerinde duramaz. İşte öyle bir tebessüm… Bir tebessüm...
- Huzur Koleksiyoncusu ~ Cihat Albayrak
Huzur Koleksiyoncusu
Cihat Albayrak
Hayal Bilgisi Edebiyat Dergisi Yayın Yönetmeni Cihat Albayrak, ”Huzur’un Kitabı”nı yazdı. gökyüzünün duası af çıksa salıverilse kafeslerinden tüm kuşlar Huzur Koleksiyoncusu çocukluğu anlatıyor. Sevebilme...