Aleksandr Puşkin (1799-1837): Otuz sekiz yıl süren kısa hayatı, komploya çok benzeyen bir düelloyla son bulduğunda Puşkin şiirleri, romanları, öyküleri ve oyunlarıyla çoktan 19. yüzyılın ve Rus Edebiyatının öncü yazarlarından biri olmuştu. Puşkin Shakespeare’in tarihi oyunlarından etkilenerek yazdığı Boris Godunov tragedyasında insanın iktidarla ilişkisini gayet yalın, gerçekçi bir şiir diliyle aktarmaktadır. Puşkin’in 1825 yılında sürgündeyken yazdığı oyun, sansür dolayısıyla ve sahnelenmesinin güç olduğu düşünüldüğünden ancak ölümünden sonra 1865’te sahnelenebilmiştir. Daha sonra pek çok kez başarıyla sahnelenen oyun, Musorgski’nin aynı adlı operasına da esin kaynağı olmuştur.
***
(Prens Vorotinski, Prens Şuyski.)
VOROTİNSKİ
Şehrin güvenliğini sağlamayı ikimize yüklediler,
Ama sanırım tek kişi bile bulamayız gözetecek:
Moskova bomboş. Bütün halk
Patriğin ardından manastıra gitti.
Sen ne dersin bu işe; ne zaman bitecek bu bela?
ŞUYSKİ
Ne zaman mı bitecek? Bunu kestirmek hiç zor değil.
Halk biraz bağırır çağırır, biraz ağlar sızlar;
Boris de evvela yüzünü buruşturur,
Ayyaşın bir bardak şarabı görünce
Önce yüzünü buruşturması gibi.
Sonra lütfedip, uysalca tacı giymeye razı olur
Ve bizi yönetmeye başlar, tıpkı eskisi gibi.
VOROTİNSKİ
Ama Boris tam bir aydır
Manastıra kapanmış kız kardeşiyle.
Sanırım çekmiş dünya işlerinden elini eteğini,
Bugüne dek ne patrik, ne Duma boyarları,
Bir türlü ikna edemedi.
Kimseye aldırdığı yok,
Ne gözyaşlarına, ne öğütlere,
Ne yakarışlara, ne tüm Moskova’nın feryadına,
Hatta Meclisin sözlerine.
Boris’i tahta geçmeye razı etmek için
Kız kardeşine edilen ricalar da boşa çıktı;
Yaslı rahibe çariçe de
Kardeşi gibi amansız ve inatçı.
Sanki Boris ekmiş onun ruhuna bunları;
Ya hükümdar gerçekten
Bıkmışsa devlet işlerinden,
Ya çıkmazsa başsız kalmış tahta?
Sen ne dersin bu işe?
ŞUYSKİ
Derim ki,
Boşuna döktüler Çareviç’in[1] kanını;
Dimitri yaşayabilirdi aslında,
Madem böyle olacaktı.
VOROTİNSKİ
Ne korkunç cinayet! Acaba Boris’in
Veliahda kıydığı doğru mu?
ŞUYSKİ
Ya kim olacaktı?
Çepçugov’u boş yere ayartmaya çalışan kim?
Bityagovskiler’i Kaçalov’la birlikte yollayan kim?
Ben de inceleme için Ugliç’e yollandım:
Gittiğimde izler henüz tazeydi;
Tüm şehir cinayetin tanığıydı;
Sokaktaki halk söz birliği etmiş,
Aynı şeyi söylüyordu.
Döndüğümde, güya bilinmeyen asıl caniyi
Tek sözümle ifşa edebilirdim.
VOROTİNSKİ
Peki neden etmedin?
ŞUYSKİ
İtiraf edeyim, Boris’in sükûneti,
Beklenmedik pişkinliği
Karşısında şaşırıp kalmıştım o zaman.
Masum bir adam gibi bakıp gözlerimin içine,
Durmadan beni sorguya çekti,
Ayrıntıları anlatayım diye.
Ben de onun uydurup kulağıma fısıldadığı
Saçmalıkları tekrar ettim kendisine.
VOROTİNSKİ
Hiç de dürüstçe değil bu Prens.
ŞUYSKİ
Başka ne yapabilirdim?
Her şeyi Çar Fyodor’a mı söylemeliydi?
Ama Çar, hep Godunov’un gözleriyle bakar,
Godunov’un kulaklarıyla işitirdi her şeyi.
Onu inandırmış olsaydım bile,
Boris ossaat aklını çeliverirdi.
O zaman da beni doğruca hapse gönderirler
Ve saati gelince ben de amcam gibi
O ıssız zindanda boğdurulurdum.
Övünmek gibi olmasın ama,
Beni hiçbir ceza korkutamaz aslında.
Korkak değilim, ama hiç aptal da değilim.
Boş yere ipe çekilmek de
Hiç bana göre değil.
VOROTİNSKİ
Ne korkunç cinayet! Baksana,
Katil bana kalırsa şu anda,
Vicdan azabı çekiyordur şimdi:
Tahta çıkmasına engel olan şey,
O günahsız yavrunun dökülen kanı elbette.
ŞUYSKİ
Meraklanma çabuk atlatır!
O kadar hassas değildir Boris.
Ne mutlu bize, ne mutlu tüm Rus halkına ki,
Daha dünkü kölenin, Tatar Malyuta’nın,[2]
Şu cellat Malyuta’nın damadı,
Kendi de cellat ruhu taşıyan bir adam
Monomah’ın[3] tahtına konacak…
VOROTİNSKİ
Doğru, asil bir aileden gelmiyor,
Soy açısından ondan üstünüz.
ŞUYSKİ
Orası öyle tabii…
VOROTİNSKİ
Ne olsa Şuyski ve Vorotinski’yiz…
Biz doğuştan prensiz.
ŞUYSKİ
Hem doğuştan, hem de Ryurik[4] kanından.
VOROTİNSKİ
Baksana Prens, madem öyle
Fyodor’un tahtında bizim de hakkımız var.
ŞUYSKİ
Godunov’dan çok daha fazla.
VOROTİNSKİ
Gerçekten de öyle!
ŞUYSKİ
Tabi ya!
Boris kurnazlığı bırakmazsa,
Ondan yüz çevirmesi için
Halkı ayaklandırmak işten bile değil.
Bizde prensin sürüsüne bereket,
Halk kimi isterse onu Çar seçer.
VOROTİNSKİ
Varyag[5] soyundan gelenler az değil aramızda,
Ama Godunov’la aşık atmak kolay değil.
Üstelik halk artık bizi eski komutanların
Çocukları olarak görmeye alıştı.
Beyliklerimizi kaybedeli çok oldu.
Uzun süre önce olduk Çar uşağı.
Boris’se korku, sevgi ve zaferle,
Kamaştırmış halkın gözünü.
ŞUYSKİ
(Pencereden dışarı bakarak.)
Cesur adam işte; oysa biz… Neyse, yeter.
Bak, halk dağılmış dönüyor,
Çabuk gidelim de kararı öğrenelim.
Kızıl Meydan
(Halk.)
BİRİNCİ ADAM
İnsafsız! Kovmuş yanından
Patriği, boyarları, rahipleri.
Boş yere kapanmışlar önünde yere;
Galiba korkutuyor tahtın ışıltısı.
İKİNCİ ADAM
Tanrım! Ya bizi kim idare edecek o zaman?
Vay başımıza gelen!
ÜÇÜNCÜ ADAM
İşte başkâtip de göründü.
Bize Duma’nın kararını bildirmeye geliyor.
HALK
Susun, susun
Duma’nın başkâtibi konuşuyor;
Şiişt! Dinleyin!
ŞÇELKALOV
(Kırmızı verandadan.)
Ey ahali,
Meclis son defa denemeye karar verdi,
Ricanın gücünü, kederli naibenin ruhunda.
Yarın sabah yüce Patrik,
Kremlin’de töreni bitirdikten sonra,
Önde azizlerin tasvirleri, Vladimir ve Don ikonaları,
Seçilmiş asiller, boyarlar, kentin ileri gelenleri
Ve Moskova’nın tüm Ortodoks ahalisi,
Hep beraber çıkıp yola,
Yine yakaracağız çariçeye,
Acıyıp da öksüz Moskova’ya,
Kutsasın Boris’in tahta çıkışını diye.
Tanrı yardımcımız olsun.
Şimdi dağılın evlerinize ve dua edin.
Ortodoksların samimi duaları göklere yükselsin.
(Halk dağılır.)
Novodeviçi Manastırı. Deviçi Meydanı
(Halk.)
BİRİNCİ ADAM
Şimdi girdiler çariçenin hücresine,
Boris, Patrik, boyarlar…
Hepsi içeride.
İKİNCİ ADAM
Bir haber var mı?
ÜÇÜNCÜ ADAM
İnat ediyor; ama ümit var.
BİR KADIN
(Kucağında çocuğu vardır.)
Ee-ee-e, ağlama, bak öcü geliyor,
Öcüye veririm seni! Ağlama!
BİRİNCİ ADAM
Çitin öte yanına geçsek mi?
İKİNCİ ADAM
Olmaz. Nereye geçiyorsun?
Alan bile sıkış tıkış.
Kimbilir nasıl öteki taraf?
Kolay mı? Tüm Moskova buraya akın etmiş.
Baksana duvarların üstü, çatılar,
Çan kulesi, kilise kubbeleri,
Hatta istavrozları bile insanla dolmuş.
BİRİNCİ ADAM
Pek de güzel olmuş!
İKİNCİ ADAM
Bu gürültü de ne?
ÜÇÜNCÜ ADAM
Dinleyin! Bu gürültü ne?
Halk bağırıp çağırıyor.
Diz çöküp dalgalar gibi yerlere kapanıyorlar.
İşte bir sıra, işte bir sıra daha… Haydi kardeş,
Sıra bize geldi bile; çabuk diz çök!
HALK
(Herkes diz çöker. Feryatlar ağlamalar.)
Acı bize babamız! Başımıza geç!
Babamız ol, Çar’ımız ol!
BİRİNCİ ADAM
(Alçak sesle.)
Ne diye ağlıyoruz?
İKİNCİ ADAM
Nereden bilelim? Orasını boyarlar bilir,
Bizim işimiz değil bu…
BİR KADIN
(Kucağında çocuğu olan.)
Sustu velet iyi mi?
Tam ağlamak gerekirken!
Seni ağlatmasını bilirim ben;
Bak öcü geliyor! Ağlasana şımarık!
(Çocuk ağlamaya başlar.)
Ha şöyle.
BİRİNCİ ADAM
Herkes ağlıyor birader,
Haydi biz de ağlayalım.
İKİNCİ ADAM
Kendimi zorluyorum kardeşim,
Ama ağlayamıyorum.
BİRİNCİ ADAM
Ben de öyle. Soğan falan yok mu?
Gözlerimize süreydik.
İKİNCİ ADAM
Hayır yok. Ama ben tükürük sürdüm.
Orada neler oluyor acaba?
BİRİNCİ ADAM
Hiçbir şey anlaşılmıyor ki.
HALK
Taç onundur! Çar odur! Kabul etti!
Çar’ımız Boris! Yaşasın Boris!
Kremlin Sarayı
(Boris, Patrik, Boyarlar.)
BORİS
Ey yüce Patrik, ey boyarlar;
Yüreğim apaçık karşınızda:
Büyük bir korkuyla, itaatkârca
Kabul ediyorum saltanatı.
Öylesine ağır ki yüklendiğim görev!
Kudretli İvan’ların yerine geçiyor
Ve bir melek kadar masum
Çar Fyodor’un tahtına çıkıyorum.
Ey yüce azizler! Ey ulu Tanrım!
Göklerdeki katından sadık
Kullarının gözyaşlarına bak.
Bu kadar kutsal bir makama
Yükseltmek lütfunda bulunduğun
Sevgili kuluna yardım et.
Ki ben de şanla yöneteyim halkımı,
Senin gibi lütufkâr ve adil olayım.
Sizin de yardımınızı bekliyorum ey boyarlar,
Halk iradesiyle seçilmeden önce,
Birlikte nasıl hizmet ettiysek Çar’a,
Şimdi de öyle hizmet edin bana.
BOYARLAR
Biz ettiğimiz yemini bozmayız.
BORİS
Şimdi gidip müteveffa Rus hükümdarlarının
Mezarlarını ziyaret edelim.
Sonra halkı ziyafete davet edelim.
En soylusundan, bir kör dilenciye kadar
Herkesi çağıralım.
Özgürce gelsin dileyen,
Herkesi hoş karşılayalım.
(Boris, arkasından da boyarlar çıkarlar.)
VOROTİNSKİ
(Şuyski’yi durdurarak.)
Dediğin çıktı işte.
ŞUYSKİ
Neymiş benim dediğim?
VOROTİNSKİ
Hani geçenlerde burada konuşmuştuk,
Hatırlamıyor musun?
ŞUYSKİ
Hayır, hiçbir şey hatırlamıyorum.
VOROTİNSKİ
Halk Deviçi’ye gidince demiştin ya…
ŞUYSKİ
Şimdi hatırlamanın zamanı değil.
Sana da unutmayı tavsiye ederim.
Ben zaten seni sınamak için
Söylemiştim onları.
Bak, halk alkışlıyor Çar’ı.
Yokluğum dikkatleri çekebilir.
Ben arkalarından gidiyorum.
VOROTİNSKİ
Seni kurnaz mabeyinci!
Gece. Çudov Manastırı’nda Bir Hücre
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Dünya Klasikleri Edebiyat Hasan Ali Yücel Klasikleri Roman (Yabancı)
- Kitap AdıBoris Godunov - Hasan Ali Yücel Klasikleri
- Sayfa Sayısı97
- YazarAleksandr Puşkin
- ÇevirmenÖzcan Özer
- ISBN9786053605850
- Boyutlar, Kapak, Karton Kapak
- Yayıneviİş Bankası Kültür Yayınları / 2012
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Rehine ~ John Grisham
Rehine
John Grisham
“Kaddafi Libya’sında teröristlerin kaçırdığı iş adamının kızı ve avukatın bıçak sırtında rehine pazarlığı…” Avukat Mitch McDeere on beş yıl önce, Mafya’dan 10 milyon dolar...
- Kundakçı ~ Zoraida Cordova
Kundakçı
Zoraida Cordova
Ben Renata Convida’yım. Yüzlerce çalıntı hayat yaşadım. Artık kendiminkini yaşıyorum. Renata, yeteneği yüzünden henüz küçük bir çocukken Kralın Adaleti tarafından kaçırılır ve Andalucia’nın görkemli...
- Ölümcül Şüphe ~ Alex Berenson
Ölümcül Şüphe
Alex Berenson
2007 yılında Edgar Ödülü’nü kazandığı bu ilk romanıyla Alex Berenson kısa sürede adından söz ettirmeyi başardı. Gözü kara ABD ajanı John Wells, El Kaide’ye...