Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Bir Yusuf Masalı
Bir Yusuf Masalı

Bir Yusuf Masalı

İsmet Özel

Kimseden bir işaret gelmeyecek bir melek kimsenin alnını sıvazlamasa söylemez kimse size dünyadaki ömrü boyunca hiç bir insana yan bakışı olmayan kimdi kimdi yan…

Kimseden bir işaret gelmeyecek
bir melek kimsenin alnını sıvazlamasa
söylemez kimse size dünyadaki ömrü boyunca
hiç bir insana yan bakışı olmayan kimdi
kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile
öğretmek için cephe nedir
kıyam etti
torunu kucağında
dönünce bütün gövdesiyle döndü
bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda
bir bilinebilseydi
nedir veçhe.

Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar!
Sıyırın kahkaha sırçasını cildinizden
omzunuzdan vaveylâ heybesini atın
boşa çıksın reislerin, kâhinlerin, şairlerin kuvveti
güler yüzlü olmak neydi onu hatırlayın
ağız dolusu gülmeden taşlıkta.

Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylâk büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan o berrak sayfada gezindirsem diye ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.

Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti demedim dilimin ucuna gelen her ne ise vay ki gençtim ölümle paslanmış buldum sesimi.
Hata yapmak
fırsatını Adem’e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençlim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklenmiş kişiyi.

Çeşme var, kuması murdar
yazgım
kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne farkeder demişim
bilmeden farkı istemişim.
Vay beni leylâk kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
Yola madem
çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
hava bozar, yüzüm eğik giderdim yine
yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
yola devam ederdim.

Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
Bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.
Oysa bu sürgün yeri, bu pıtraklı diyar
ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
alıcı kuş pençesiyle uçarak armaydık
ah, bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
gönendi dünya bundan istifade
dünya bayındırladır
Bir yakış, bir yanış tasarımı beride
öte yakada bir benî âdem
her gün küsülü kaldık.

Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster, kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?

Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar!
Falları grafiklerde bakılanlar, siz de işitin!
Külden martı doğuran odalıklar
ve kahyalar
kara pıhtıyla damgalanmış veznelerde dili
şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler
celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan
ey hayat rengini sazendelik sanan
yırtlaz kalabalık!
Dinleyin bendeki kırgın ikindiyi
hepiniz kulak verin!

Güneşin
koskoca beldeye suskunluk yaygısını serdiği
yazlar yok
yok artık altında suskun yolları saklı tutan
karla örtülmüş kırların kışı
gitti giden yerine gelmedi başka biri
orada
duyumsatmadı kendini hiçlik bile
belli ki son yüzyılımız göğsümüzden
varla yok harman eden sesi uçursak
diye bize verildi
yetti bir yüzyıl böceklerde ve otlarda
soluyuş izlerimiz silmek için

ne yesek
lokmaya vurulur gibi değil yuduma gelmiyor içtiklerimiz demekler toplanıyor dışta tutmak için kanat vuruşlarını yumuşak kılan etkeni utançlı sessizliği tanımaz kalemlerle kapanıyor bilanço top mermisi, kör testere defalarca boyanmış çaput parçalan sıkıştırdık günlerimiz arasına ki serazat kahkahalar atalım yapmacıktan nefretimiz sebep olsun kavgamıza bekleyiş arzından kovsunlar bizi ne Yemen biraz öncemiz diyelim ne biraz sonramız Meksika.

Canı pek bir dünya son yüzyılda yaşadığımız yüzü perdahla kavi, peçesi paramparça üstü başı kükürtlü bu dünyadan kancıktık
sıçradı çevirdiğimiz sayfalara
artık kimse bize haber vermeyecek
hemen şu tepenin ardında
saldırmaya hazır ve müsellâh
bir düşman taburu durduğunu
çünkü gerçekten yok
böyle bir ordu
bir düşmanımız kaldı
kendi
dudaklarımız
arasında.
…..

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Şiir
  • Kitap AdıBir Yusuf Masalı
  • Sayfa Sayısı128
  • Yazarİsmet Özel
  • ISBN9756841486
  • Boyutlar, Kapak 13,5x21,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviŞule Yayınları / 1999

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Bilinç Bile İlginç ~ İsmet ÖzelBilinç Bile İlginç

    Bilinç Bile İlginç

    İsmet Özel

    İnsanlar barış içinde yarışabilirler. Çünkü yarışa girmek eşitliği reddetmektir. İnsanlar aralarında kurulabilecek herhangi bir eşitliğe rıza göstermedikleri için birbirleriyle yarışırlar. Barış ve yarış birbirine...

  2. Faydasız Yazılar ~ İsmet ÖzelFaydasız Yazılar

    Faydasız Yazılar

    İsmet Özel

    İdeolojiler müşterek bir aldanış olmaksızın ayakta duramazlar, düşünce ise müşterek bir aydınlanmayı gözetir. Faydasız Yazılar adını verdiğim bu yazılar kümesini kendi aydınlanması peşinde giden...

  3. Surat Asmak Hakkımız ~ İsmet ÖzelSurat Asmak Hakkımız

    Surat Asmak Hakkımız

    İsmet Özel

    Surat asmak hakkımız diyoruz, ama bunu eleştiri hakkımızı elde tutabilmek için söylüyoruz. SURAT ASMAK HAKKIMIZ İyi bir sonuç iyi bîr başlangıcın ürünü müdür? Kendimize...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni (Cd’li) – Genco Erkal’ın Sesinden Nazım Hikmet Şiirleri ~ Nazım Hikmet RanNe Güzel Şey Hatırlamak Seni (Cd’li) – Genco Erkal’ın Sesinden Nazım Hikmet Şiirleri

    Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni (Cd’li) – Genco Erkal’ın Sesinden Nazım Hikmet Şiirleri

    Nazım Hikmet Ran

    “Ne güzel şey hatırlamık seni: bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında Vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının İçimde ikinci bir insan...

  2. Yeryüzünde Konaklama ~ Pablo NerudaYeryüzünde Konaklama

    Yeryüzünde Konaklama

    Pablo Neruda

    -Gabriel García Márquez- Neruda’nın 1933, 1935, 1937 yıllarında üç kitap olarak basılan ve Canto General’in yanında başyapıtı sayılan Yeryüzünde Konaklama, Türkçede ilk kez eksiksiz...

  3. Çimen Yaprakları – II ~ Walt WhitmanÇimen Yaprakları – II

    Çimen Yaprakları – II

    Walt Whitman

    Walt Whitman (1819-1892): Amerikan şiir geleneğinin önde gelen, kurucu şairlerinden Walt Whitman sokağın, kalabalıkların ve onları oluşturan bireylerin sözcüsüdür. Amerika’da demokrasi, ulus olma, beden...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur