Shakespearein keskin üslubu ve zekasıyla kaleme aldığı vazgeçilmez bir komedya. Eski Yunanda geçen bir düğünün merkezinde aşk ve evlilik kavramlarının karmaşası üzerine yazılmış bu eser, evrensel temalarıyla nesilleri güldürmüş, pek çok kez sinemaya uyarlanmış bir Shakespeare klasiği. Sürprizleriyle okuru he an şaşırtan oyun, çıkmaza soktuğu karakterlerin heyecan verici ve alışılmadık maceralarının izini sürecek keyifli bir hal alır. Bir Yaz Gecesi Rüyası merkezine aşkı ve evliliği yerleştirir, aşk uğruna yapılan çılgınlıklar eşliğinde çözer. Theseus ve Hippolytanın düğün hazırlıkları devam ederken, Demetrius ve Lysander Herminayı sevmektedir. Herminanın ise Lysanderdan başka kimseyi gözü görmez. Perilerin bu düğüme dahil olması ve entrikanın aşka savaş açmasıyla her şeyin daha da karıştığı bu oyun, Shakespearein en renkli ve çok yönlü oyunudur.
ŞAHISLAR
THESEUS – Atina Dükü
EGEUS – Hermia’mn babası
LYSANDER, DEMETRIUS – Hermia’nın âşıkları
PHILOSTRATE – Theseus’un şenlikçibaşısı
QUINCE – Bir marangoz
SNUG – Bir dülger
BOTTOM – Bir dokumacı
FLUTE – Bir körükçü
SNOUT – Bir tenekeci
STARVELING – Bir terzi
HIPPOLYTA – Amazonlar Kraliçesi, Theseus’un nişanlısı
HERMIA – Egeus’un kızı, Lysander’in âşığı
HELENA – Demetrius’un âşığı
OBERON – Periler Kralı
TITANIA – Periler Kraliçesi
PUCK ya da GÖZÜPEK ROBİN – Bir peri
Periler:
BÖRÜLCE ÇİÇEĞİ
ÖRÜMCEK AĞI
GÜVE
HARDAL TOHUMU
Periler Kralı’nın ve Kraliçe’sinin buyruğu altındaki diğer periler Theseus’un ve Hippolyta’nın maiyetindekiler [Sahne: Atina ve yakınındaki bir orman.]
Bir Yaz Gecesi Rüyası
II. PERDE
I. SAHNE
[Atina. THESEUS’un sarayı.] [THESEUS, HIPPOLYTA, PHILOSTRATE ve beraberindekiler girerler. ]
THESEUS
Canım Hippolyta, yaklaşıyor izdivaç saatimiz Tastamam dört mutlu gün geçiverince hızla İzdivaç şölenimiz başlayacak yeni ayla Fakat eski ay ne kadar yavaşça tükeniyor Arzularıma nasıl dehşetli gem vuruyor Henüz rüşte ermemiş bir gencin mirasına Çöreklenen açgözlü üvey anası gibi Tüketiyor sabrımı, erteliyor neşemi.
HIPPOLYTA
Dört gün dediğin nedir geçiverir çabucak Zamanın akışında kısacık bir düş gibi Uyanıp bakarsın ki ay gümüşten bir kavis Gökyüzüne kurulmuş seyredecek şenliği.
THESEUS
Git Philostrate, uyandır Atinalı gençleri Dört bir yana ulaştır eğlence haberini Neşenin şuh ve atik ruhunu kışkırt hadi Cenaze törenine yaraşır ancak keder Hüzünbaz yoldaşların yeri yok aramızda Cümbüşe buyursunlar doludizgin şen kalpler.
[PHILOSTRATE çıkar.]
Kılıcımla yolunda ter döktüm ben Hippolyta Göğsünde yara açıp vasıl oldum aşkına Nihayet geldi çattı birleşme saatimiz Utkuyla ve şenlikle kutsanacak sevgimiz.
[EGEUS, HERMIA, LYSANDER ve DEMETRIUS girerler]
EGEUS
Ey şanlı Dük Theseus, mutlu olun ebeden! THESEUS
Teşekkürler Egeus, var mıdır yeni haber?
EGEUS
Sinir bozucu birkaç havadisim var size Biricik evladım, Hermia saldı beni kedere Geliniz Demetrius. Asil Lord’um şu duran Kızımın taliplisi, rızamı alan adam Siz de öne çıkınız Lysander, görününüz Benim haşmetli Dük’üm, işte bu delikanlı Büyüledi kızımı kalbini öyle çaldı İkrar et Lysander, ona şiirler yazmadın mı?
Alıp vermediniz mi sevda yadigârları?
Ay ışığında durup penceresi altında
Yapmacık mısraları okuyup yana yana Yalancı bir sevdanın ateşiyle yandırdın Saçlarından bileklik ördün de ona taktın Yüzükler, oyuncaklar, demet demet çiçekler Bir genç kızın kalbine tesir eden ne varsa Türlü ıvır zıvırla düşlerine dolandın Çılgınlık rüzgârıyla yüreğini hoplattın Senin yüzünden o munis, o tatlı dilli kızım Oluverdi birdenbire hem inatçı hem hırçın Ve işte ulu Dük’üm geldim huzurunuza Ahvalimi şerhedip şikâyetimi sunmaya Asi kızım Hermia burda razı olmazsa Demetrius ile bir yastığa baş koymaya İstirhamım odur ki Atina yasaları Ne buyuruyorsa aynen tatbik edilsin ona Madem kızım benimdir, hayatı da benimdir Ya Demetrius’u ya da ölümü seçebilir Bu davanın hallini ancak yasalar bilir.
THESEUS
Söz sırası senindir konuş güzel Hermia Hatırlatayım önce babana asi olma Güzelliğin ondandır ve o sana isterse Balmumundan bir cisim gibi şekil vermeye Salahiyet sahibi ve vasidir, biline.
Bana kalırsa Demetrius değerli bir centilmen
HERMIA
Lysander de öyledir.
THESEUS
Bu hükmü sen değil baban vermeli ona
Zira büyükler anlar kıymetli bir varlığı Babaların sözünü tutmalıdır kızları.
HERMIA
Bakabilseydi keşke babam benim gözümle. THESEUS
Belki tam tersi gerek, sen bakmalısın ona Babanın adilane ve hakça nazarıyla.
HERMIA
Zatıâliniz beni affediniz ne olur Bilmem hangi güç böyle cesur kılıyor beni Aşkımı müdafaa ederken pervasızca Serdederken fikrimi açık açık burada Terbiye sınırını aşıyorumdur belki Yine de yalvarırım dosdoğru söyleyiniz Demetrius ile izdivacı reddetsem Başıma gelecek en kötü şey ne ola?
THESEUS
İki seçenek mevcut şu an senin karşında:
Ya cemiyet içinde and verirsin, sevdandan Vazgeçip baba sözünü baş tacı yapacağına Yahut ölmeyi seçer, ser verirsin bu yolda Bedel ağır, bu yüzden iyi düşün Hermia. Arzularını ve deli akan kanını tekrar sına Gençliğinin kıymetini şöyle bir tart kafanda Farz edelim reddettin babanın seçimini Sırtına geçirerek bir rahibe giysisi Bir manastırın loş ve kasvetli odasında Hayatın tüm doyumsuz lezzetinden uzakta
Meyvesiz bir dal gibi ömür tüketeceksin Aya karşı puslu ilahiler söyleyip Ah çekerek aşkına diyet ödeyeceksin Bekâret çilesine göğüs geren kimseler Kanlarında kaynayan arzuya gem vurarak Üç defa kutsanırlar arınırlar muhakkak Oysa giderek solan el değmemiş çiçekler Ne hazin manzaradır, kim böyle ölmek diler? Güllerin rayihası damıtılınca ancak Gül hak ettiği gibi kıymete erişmez mi?
Hem çiçek hem de onun rayihasını koklayan Solan gülden ziyade mutluluğa ermez mi?
HERMIA
Kararım kat’i, bunu bildiririm efendim Ben o solan gül gibi yetişip öyle bakir Kendi halinde mahzun yaşayıp öleceğim Meğer ki gün gelir de sevdiceğimin eli Derer çiçeklerimi, buna sabredeceğim İstemediğim biriyle izdivaç yapmaktansa Ruhum özgür olsun tek, kalayım bir başıma.
THESEUS
Pekâlâ, biraz bekle yeni ay girsin hele Sevdiğimle ikimiz sonsuz bir yarenliğe Yeminler edeceğiz o gün neşe içinde.
O vakte dek iyice düşün seçenekleri Ya ölmeye hazırlan ya dik gelinliğini Aksi halde Diana’nınsunağı önünde sen
Müşkül üstüne müşkül bir hayat karşısında Kurban edip kendini düşersin yalnızlığa.
DEMETRIUS
Merhamet et kendine nolur güzel Hermia Ve sen zalim Lysander haddini bil yola gel Hermia benimdir, boşa talihini zorlama.
LYSANDER
Madem babası seni seviyor, Hermia beni Yapalım bir anlaşma Demetrius şöyle ki:
Sen babasını al, Hermia bana kalsın.
EGEUS
Hakaret etmekten seni men ederim Lysander Doğru! Demetrius’u severim oğlum gibi Bundandır bana ait ne varsa ona vergi Sevgimle hak kazanır kızımla izdivaca Kızım da baba hakkımla razı gelecek buna.
LYSANDER
Ey yüce efendimiz, her ne var ise onda Ahlakça ve sevgice bendenizde ziyade Asil değilsem bile ona denktir servetim Farz edelim bir kıymet terazisinde hafif Kalmış olsam ne çıkar, Hermia sever beni Niçin vazgeçmeliyim Hermia’dan söyleyin? Üstelik övgülere boğduğunuz adamın Hain aşk hikâyesi dün gibi hatırımda Demetrius, dosdoğru yüzüne söylemeli Sendin öyle değil mi Helena’nın âşığı? Verdiği yemin ile başı dönmüş serseri
O lekeli aşkıyla gönülçelen hercai Oynadı hisleriyle mahvetti ümidini Helena’nın kanına acımaksızın girdi.
THESEUS
Doğrusu bu vaka kulağıma ulaştı Hatta niyetim Demetrius’la konuşmaktı Fakat işlerim yoğun ve başım kalabalık Bu mesele kaynadı, unuttum gitti yazık. Demetrius ve Egeus sizler geliniz benle Hususi konuşmamız lazımdır ikinizle.
Sen de güzel Hermia, aklıselim ol lütfen Uydur arzularını babanın rızasına Atina yasaları – ki değiştirilmez asla -Ölüme veya yalnız bir hayat yaşamaya Mahkûm eder asi evlatları, unutma!
Gel Hippolyta, sevinçli misin aşkım? Çıkalım Demetrius ve Egeus, durmayın Müzakere edelim bazı hususlar için Düğünümde birtakım vazifeler üstlenmek Lazım gelecek, size onları bildireyim.
EGEUS
Emriniz baş üstüne!
Size hizmet etmek onurdur bizim için!
[LYSANDER ve HERMIA dışındaki herkes çıkar]
LYSANDER
Sevgilim! Benzin uçuk, hüzün sardı çehreni Birdenbire soluverdi yanağının gülleri Söyle, o kızıl çiçekler neden böyle ürperdi?
HERMIA
Fırtına bulutları gözlerimin ardında Güller açar yağmur onları ıslarsa.
LYSANDER
Ah! Hangi tarihte yazar hangi masalda söyler Gerçek aşkın çilesiz yol bulup gittiğini Binbir mihnet serilir yoluna âşıkların Ya soyca farklıdırlar…
HERMIA
Ne fecaat! Alçağa tamahı olur mu yükseklerde uçanın!
LYSANDER
Yahut yaş farkından uyuşmazlık yaşarlar.
HERMIA
Kahretsin! Aşkın tomurcuğuna dokunur mu kart eller! LYSANDER
Veya dostların münasip gördüğüne razı gelinir. HERMIA
Başına taş yağsın başkasının gözüyle yâr seçenin!
LYSANDER
Karşılıklı severek yola çıkılsa bile Belalar peşisıra yığılırlar üst üste Savaş, hastalık, ölüm kuşatır sevdaları Aşktan geriye kalır bir anlık bir fısıltı Belli belirsiz gölge, kısa bir gece düşü Yeri ve göğü parlak bir ışığa gark eden Bir göz kırpışı kadar aniden geçiveren
Bir şimşek kadar anlık ömür sürer sevdalar Heyhat zulmetin dişi, göğü tırmalayınca Billur evren buz keser yine karanlık basar.
HERMIA
Âşıkların falında demek hep keder çıkar Öyle ise kaderin bu işte parmağı var Sabır tesellisidir tüm acı çekenlerin En güzel avuntudur, sabretmeyi bilelim Aşka düşene varsın pusu kursun hüzünler Ulaşılmaz rüyalar, arzular, iç çekişler Sabır yedekte ise gözyaşları gül olur Bir hayalin peşinden kan revan koşaduran Geniş bir nefes alır, kalbi mutmain olur.
LYSANDER
Bak ne düşünüyorum, dinle beni Hermia Bir teyzem var, varlıklı, üstelik yok evladı Evi Atina’dan tam yedi fersah uzakta Beni evladı gibi sevip kollayan teyzem Eminim kucak açar bu büyük sevdamıza Şehrimizin amansız kanunları orada Hükmünü yitirir hem yol buluruz vuslata Sevgimiz aşkına, gece kaç babanın evinden Bir fersah ötedeki ormanda buluşmaya Hatırlarsın bir zaman rastlaşmıştık orada Bir mayıs sabahında sen ve dostun Helena Geziyordunuz hani, işte tam o koruda Yazgımız değişecek bekle beni Hermia!
HERMIA
Biricik aşkım benim, canım Lysander’im
Sana yemin ederim, Cupid’in en sağlam yayı Güneş gibi parlayan altından oklarının Venüs güvercinlerinin tutkuyla bağladığı O büyülü güçleri şahit olsun andıma.
Hani mağlup Truvalı serseri yelkeniyle Ufuktan görününce nasıl düşmüşse ateş Kartaca kraliçesinin arzu dolu bağrına Ben de öyle arzuyla koşacağım yanına Erkeklerin kadınlara ettiği yeminlerin Hakkı için yarın beni bulacaksın koruda.
LYSANDER
Sözünü tut sevdiğim. Bak Helena geliyor.
[HELENA girer]
HERMI
Nedir acelen böyle, nereye güzel Helena? HELENA
Bana güzel mi dedin? Rica ediyorum sus Güzellik sana vergi Demetrius da vurgun Ne saadet kimbilir böylesi yoğun ilgi Gözlerin birer ziynet parıldıyor baktıkça Çimenler göverince, tomurcukla dolunca Kırlarda duyulmamış bir kuş ötüşü gibi Sesin tarlakuşundan bile daha ahenkli Hastalık gibi olsa bulaşsa güzelliğin
Şu zavallı bedenim güzellikle kuşansa Gözlerim gözlerin gibi billur bir cevher olsa Dilim dilinin tatlı melodisini alsa Dünya benim olurdu, benim sevdiğim gibi Demetrius da beni yüreğinden sevseydi. Yalnız onun kalbine muhtacım, bana yeter Dünyanın kalanını verirdim sana eğer Ulaşsaydım arzuma, yolumu açsa kader Öğret bana Hermia, nasıl nazar edeyim İşveyle mi nazla mı yüreğine gireyim Demetrius’un gönlünü çelmemin yolu nedir?
HERMIA
Ben gazap ediyorum o hâlâ âşık bana. HELENA
Gazabın muallimi olsun güleryüzümün Öğretsin aşk fennini acıyıp ahvalıma.
HERMIA
Ona acı verdikçe bana yakınlaşıyor.
HELENA
Benimse dualarım bile uzaklaştırıyor onu. HERMIA
Ben nefretle kaçtıkça, o peşimden koşuyor. HELENA
Ziyadeleştikçe aşkım benden nefret ediyor. HERMIA
Çılgınsa neyleyeyim, kabahat benim değil.
HELENA
Güzelliğinden başka kabahatli yok dostum Keşke ben işleseydim o denli büyük cürüm.
HERMIA
Ferah tut sen içini yüzümü görmeyecek Yarından sonrasında ıstırabın bitecek Lysander’le ikimiz plan yaptık demincek Kaçacağız buradan Atina’dan uzağa Güzel şehrim evvelce bana cennetten evla Bir yurt gibi gelirdi, doyamazdım sevmeye Ne zaman ki Lysander gelip kurdu tahtını Aşkımın tesiriyle dönüştü cehenneme.
LYSANDER
Helena planımızı senden saklayacak değiliz Yarın su aynasında gümüşten suretine Bakarken Phoebe ve çiğ tanecikleri Süslerken çimenleri Atina’dan sıyrılıp Gideceğiz ikimiz kınsız bir kılıç gibi.
HERMIA
İkimizin sereserpe altına uzandığı Tatlı rayihasıyla hülyalara daldıran O çuhaçiçekleri ile dolu ormanda Lysander’im ve ben buluşacağız yarın Atina’dan ve Atinalı herkesten uzaklarda Yepyeni bir hayata başlayacağız aşkla Elveda nice güzel oyunlar oynadığım Tatlı dostum Helena! Dua et ardımızdan Dilerim talih sana Demetrius’u versin.
[Lysander’e]
Vaadini tut Lysander!
Tütsem de gözlerinde, gözlerimde tütsen de Yarın gece yarısına dek sabır gerekli bize.
LYSANDER
Geleceğim Hermia’m!
[HERMIA çıkar. ]
Hoşça kal Helena.
Demetrius sen gibi vurulsun sana.
[Çıkar. ]
HELENA
Kimi insan daha bahtiyar oluyor diğerlerinden En az Hermia kadar güzelsem de ne fayda Değil mi ki Demetrius aksini düşünüyor Körcesine gözleri başkasını görmüyor.
Ben onun hayranıyım, o bağlı Hermia’ya Oysa yanılgıların en büyüğü onunki Hiç kıymeti olmayan alelade şeylere Aşk bir temas edince ererler bir payeye Âşığın görmek için yok göze ihtiyacı Bakışına yön verir hayalci hissiyatı Bundan olsa gerektir o kanatlı Cupid’i Kör resmeder ressamlar, bu en büyük delili Âşığın hislerini ne mahkeme ne hâkim Yargılayamaz çünkü olamaz aklıselim Kanadıyla uçar gider en uzak ufuklara Fakat gözü yoktur ki yere sağlam basmaya Aşk çocuktur bu yüzden, kolay kanar canana
Muzipçe oyun oynar habire yemin eder Bir çocuk gibi sonra ahdini unutur gider Demetrius da böyle yemin verdi kaç kere Zavallı yüreğimi çaldı vaadleriyle Ne vakit Hermia’nın gözlerine kapıldı İçinde kabaran aşk köprülerini yıktı Tükendi yeminleri onu göreli beri Şimdi koşup diyeyim kaçış planlarını Demetrius ormanda takip etsin gideni Yeter ki bir teşekkür alayım sevdiğimden O değerli ücreti saklarım ben ebeden Lakin acı çekeceğim çok iyi biliyorum Demetrius’u görüp sonra hoşça kal derken.
[Çıkar.]
“Bir Yaz Gecesi Rüyası” için bir yanıt
Bir yanıt yazın
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Dünya Klasikleri Edebiyat Roman (Yabancı)
- Kitap AdıBir Yaz Gecesi Rüyası
- Sayfa Sayısı128
- YazarWilliam Shakespeare
- ÇevirmenFatma Çolak
- ISBN9789944184960
- Boyutlar, Kapak13,5 X 19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviAntik Kitap / 2009-6
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Midwich’in Guguk Kuşları ~ John Wyndham
Midwich’in Guguk Kuşları
John Wyndham
Krizalitler, Chocky, Triffidlerin Günü gibi, bilimkurgu edebiyatının kilometre taşı yapıtlarına imza atan, çağının çok ötesindeki kalemiyle fark yaratan kült yazar John Wyndham’dan, ilk sayfalarından okurun zihnini kıskaca...
- Otuzların Kadını ~ Tomris Uyar
Otuzların Kadını
Tomris Uyar
Kalabalık bir çarşıda, kızgın güneşin altında kalmış bir kedi yavrusu kadar çaresizim. Geçmişi silinmiş birini anlatmak zorundayım. Yeni çaresizliğim ondan. Ertelenmiş bir ceza olsa...
- Truvalı Helen ~ Margaret George
Truvalı Helen
Margaret George
Margaret George sürükleyici üslubuyla Helen’in ağzından hem Helen’e hem de Paris’e yeniden hayat veriyor. Hiçbir ayrıntı atlanmadan kaleme alınan bu romanı nefesinizi tutarak okuyacaksınız....
süper bir seser herkes görmeli