Eşsiz, şahane bir portre. Cross, Cobain’in son saatlerini harikulade bir dille, nefis bir sürükleyicilikle betimliyor. […] Bölümün sonuna geldiğimde ellerimi yüzüme gömmüştüm, gözyaşlarıma hâkim olamıyordum.
—The Globe and Mail
“Kurt Cobain hakkında yazılmış diğer kitapların hiçbiri, araştırma, titizlik ve bilinmeyenleri aktarma konusunda Cennetten de Ağır ’la yarışamaz.”
— The New York Post
Kurt Cobain’in Nisan 1994’te kendi yaşamına son vermesinin üzerinden yirmi beş yıl geçti. Kendisinin bu kararı, kısa, öfke dolu ama ilham verici hayatıyla paralel bir sondu. Tecrübeli müzik yazarı Charles R. Cross bu sıradışı hikâyesinde sanatının hem büyük şöhretini hem de onu yıldıran ıstırabı anlatırken, kendisine duyduğu derin şefkati Seattle müzik sahnesi hakkındaki geniş bilgi dağarcığıyla birleştiriyor. Dört yüzün üzerinde mülakata; dört yıllık araştırmaya; Cobain’in yayımlanmamış günlüklerine, şarkı sözlerine, aile fotoğraflarına ve çok sayıda belgeye dayanarak yazılan Cennetten de Ağır, Cobain’in Washington eyaletindeki Aberdeen kenti yakınlarında, bir karavanda geçen çocukluğundan yola çıkıyor ve şöhrete, başarıya, bir kuşağı kendine hayran bırakışına kadar uzanıyor.
Charles R. Cross bu yeni baskıdaki önsözünde bizlere Kurt Cobain’in ölümünden sonra hakkında ortaya çıkan şeylerle birlikte, bu kitap özelinde kendi yaşadıklarını da sunuyor.
Charles R. Cross, sorunlu ama müthiş Kurt Cobain’in hayatını okurlara hiç kimsenin yapamadığı kadar derinlemesine sunuyor. Ortaya çıkan yalnızca harika bir kitap değil… Cross yalnızca rock müzik hakkındakileri değil, tüm biyografi yazarlığını yeni bir seviyeye taşıyor.
-The Rocky Mountain News –
Gerçekler konusunda çok hassas davranan Cross, Nirvana’nın tarihteki yerini uzun süredir sarsan dedikoduları, abartıları ve komplo teorilerini büyük ölçüde yıkıyor… Belki de Cobain’in ruhu sonunda biraz huzur bulabilir.
– The Miami Herald –
Cennetten de Ağır çıtayı yükseltiyor, seviyeyi yeniden belirliyor.
– Rolling Stone –
İlkgençlik yıllarındayken Cobain bir arkadaşına şöyle demiş: “Ben çok önemli bir müzisyen olacağım, kendimi öldüreceğim ve fiyakalı bir kapanışla göçüp gideceğim.” Bu kitap, güzel anlatımıyla Cobain’in çok da uzak olmayan bir geçmişte tam olarak bunu nasıl yaptığını en gösterişli şekilde aktarıyor.
– The New York Times Book Review –
İÇİNDEKİLER
2014 Baskısına Önsöz
Yazarın Notu
Giriş: Heavier Than Heaven
New York, New York 12 Ocak 1992
Bölüm 1: Avazı Çıktığı Kadar
Aberdeen, Washington Şubat 1967-Aralık 1973
Bölüm 2: Hem Annemden Nefret Ediyorum, Hem Babamdan
Aberdeen, Washington
Ocak 1974-Haziran 1979
Bölüm 3: Ayın Köftesi
Montesano, Washington Temmuz 1979-Mart 1982
Bölüm 4: Sosisçi Çocuk
Aberdeen, Washington Mart 1982-Mart 1983
Bölüm 5: İçgüdü İradesi
Aberdeen, Washington Nisan 1984-Eylül 1986
Bölüm 6: Yeterince Sevmiyordum
Aberdeen, Washington Eylül 1986-Mart 1987
Bölüm 7: Fermuarın Ardındaki Komedyen
Raymond, Washington Mart 1987
Bölüm 8: Liseye Dönüş
Olympia, Washington
Nisan 1987-Mayıs 1988
Bölüm 9: Çok İnsan Var
Olympia, Washington
Mayıs 1988-Şubat 1989
Olympia, Washington
Bölüm 10: Rock’n’roll Yasak
Bölüm 11: Şekerleme, Yavru Köpekler, Sevgi
Şubat 1989-Eylül 1989
Londra, İngiltere
Ekim 1989-Mayıs 1990
Bölüm 12: Seni Çok Seviyorum
Olympia, Washington
Mayıs 1990-Aralık 1990
Bölüm 13: Richard Nixon Kütüphanesi
Olympia, Washington Kasım 1990-Mayıs 1991
Bölüm 14: Amerikan Bayrağı Yakanız Olympia, Washington Mayıs 1991-Eylül 1991
Bölüm 15: Her Lokmada Acı
Seattle, Washington
Eylül 1991-Ekim 1991
Bölüm 16: Dişlerini Fırçala
Seatle, Washington
Ekim 1991-Ocak 1992
Bölüm 17: Küçük Bir Canavar
Los Angeles, California Ocak 1992-Ağustos 1992
Bölüm 18: Gül Suyu, Bebek Bezi Kokusu
Los Angeles, California Ağustos 1992-Eylül 1992
Bölüm 19: Şu Efsanevi Boşanma
Seattle, Washington
Eylül 1992-Ocak 1993
Bölüm 20: Kalp Şeklinde Tabut
Seattle, Washington Ocak 1993-Ağustos 1993
Bölüm 21: Gülümsemeye Bir Bahane
Seattle, Washington Ağustos 1993-Kasım 1993
Bölüm 22: Cobain Hastalığı
Seattle, Washington
Kasım 1993-Mart 1994
Bölüm 23: Hamlet Gibi
Seattle, Washington Mart 1994
Bölüm 24: Melek Saçı
Sonsöz: Bir Leonard Coben Ahireti
Seattle, Washington Nisan 1994-Mayıs 1999
Kaynakça
Teşekkürler
Dizin
Giriş HEAVIER THAN HEAVEN
NEW YORK, NEW YORK 12 OCAK 1992
Heavier Than Heaven,
-Nirvana’nın 1989 yılında Tad adlı grupla birlikte çıktığı turneye Britanyalı organizatörler tarafından verilen isim. Buradaki heavy kelimesi hem Nirvana’nin “ağır” müzik tarzına hem de Tad grubunun 135 kiloluk ağır vokali Tad Doyle’a atıfta bulunuyor.
Bir kuşak dolusu insanın ona aşık oluşundan tam altı saat elli yedi dakika sonra Kurt ilk kez cenneti gördü. ilginçtir ki, onun daha ilk ölümüydü bu ve sonraları daha birçok küçük ölüm gelecekti. Ona vurulan kuşak tutku dolu, çok güçlü, bağlayıcı bir adanmışlık içindeydi. Hani şu daha başlarken kalbinizin kırılacağını, sonunun Yunan trajedileri gibi olacağını bildiğiniz aşklardandı bu da.
Tarih, 12 Ocak 1992’ydi; bulutsuz ama soğuk bir pazar sabahıydı. New York City’de hava sıcaklığı sonradan yaklaşık yedi dereceye yükselecekti ama sabahın yedisinde, Omni Hotel’in küçük suitlerinden birinde hava neredeyse dondurucuydu. Sigara kokusu çıksın diye pencerelerden biri açık bırakılmış. Manhattan sabahı da içerisinin tüm sıcaklığını yutmuştu. Oda zaten içeride fırtına kopmuş gibi bir haldeydi: Yere kör bir adamın düzensiz tezgahlarını andıran bir dağınıklık içinde bir sürü kıyafet, tişört, ayakkabı saçılmıştı. Süitin çift kanatlı kapısının yakınlarında, üstleri birkaç günlük oda servisi yemeği artıklarıyla kaplı beş-altı servis tepsisi vardı. Yarısı yenmiş baget ekmekler kokuşmus peynir dilimleriyle birlikte tepsilerin üzerindeydi, rengi atmış marulların üstünde sinekler uçuşuyordu. Dört yıldızlı otellerin odalarında bu manzara pek de sık görülmezdi, tabii oda servisinin içeri girmesini engellemeye çalışmıyorsanız. “Rahatsız etmeyin” yazılı işareti de değiştirmişlerdi: “ASLA Rahatsız Etmeyin! Sikişiyoruz!”
Ama o sabah cinsel ilişki mevzubahis değildi. Battal boy yatakta yirmi altı yaşındaki Courtney Love uyuyordu. Üzerinde eski moda, viktoryen tarzı bir gecelik vardı; uzun sarı bukleleri masal kahramanlarını andıran bir biçimde örtünün üzerine yayılmıştı. Yatağın üzerinde, Courtney’nin hemen yanında, sanki biri az önce kalkmış gibi bir iz kalmıştı. Bir kara filmin açılış sahnesi gibi, odada bir ceset vardı. “Sabahın yedisinde uyandım, baktım yatakta yok,” diye anlattı Love. “Hiç bu kadar korkmamıştım.”
Yatakta olmayan kişi yirmi dört yaşındaki Kurt Cobain’di. Yedi saatten kısa bir süre önce Kurt ve grubu Nirvana, Saturday Night Lue adlı programın müzik konuğu olmuşlardı. Bu programa çıkmış olmaları, daha sonra rock’n’roll tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilecekti: bir grunge grubunun ulusal kanallardaki ilk canlı performansı. Aynı hafta sonu Nirvana’nın önde gelen bir plak şirketinden çıkan ilk albümü olan Nevermind, Michael Jackson’ı yerinden ederek Billboard dergisi listelerinin 1 numarasına oturmuş, ülkenin en çok satan albümü olmuştu. Grubun dört yıldır birlikte çaldığı düşünülünce bu aslında pek de ani bir çıkış değildi ama Nirvana, müzik endüstrisini daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde hayrete düşürmüştü. Önceki yıl pek de tanınmayan Nirvana, 1991’in en popüler şarkısı olan “Smells Like Teen Spirit” ile listelere bomba gibi girmişti. Bu şarkının giriş melodisi, 90’lar rock müziğinin asıl başlangıcı demekti.
Kurt Cobain de tarihte emsali olmayan bir rock stardı. Bir ünlüden çok yıldızlığa cephe almış biriydi, NBC kanalı binasına giderken limuzine binmeyi reddetmişti, yaptığı hiçbir işi çok da ciddiye almazdı. Saturday Night Live programına önceki iki gün de üstünde olan kıyafetlerle gitmişti: bir çift bileksiz Converse ayakkabı, dizleri yırtık dolu bir kot pantolon, bilinmeyen bir müzik grubunu tanıtan bir tişört, üstüne de alelade bir hırka. Kurt saçın bir haftadır yıkamıyordu ama çilekli gazozla boyamıştı, sarı kákülleri sanki kurumuş kanla kaplı gibiydi. Televizyon tarihi, bir canlı yayında ilk kez bu kadar bakımsız, bu kadar pasaklı birine ev sahipliği yapıyordu. En azından görüntü buydu.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Biyoğrafi-Otobiyoğrafi
- Kitap AdıBir Kurt Cobain Biyografisi: Cennetten de Ağır
- Sayfa Sayısı440
- YazarCharles R. Cross
- ISBN9786051735566
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviEpsilon / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Aşka Ağlayan Derviş Yunus Emre ~ Mahmut Ulu
Aşka Ağlayan Derviş Yunus Emre
Mahmut Ulu
Ölümlünün ölümlüye aşkı, rüzgarda kuma yazı yazmak gibidir… “Bütün dünyadan vazgeçtim, ahiret gözümde kalmadı. Ölmeden evvel ölüp, kanımı nefesime helal ettirdim. Aşk ile yandım,...
- Aslanlı Yol ~ Sevan Nişanyan
Aslanlı Yol
Sevan Nişanyan
Düşünce dünyamızın özgün ismi Sevan Nişanyan, okurlarının karşısına bu kez anılarından oluşan Aslanlı Yol ile çıkıyor. Yanlış Cumhuriyet’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu mitlerini sorgulayan, Sözlerin...
- Türk Mizahçıları Nüktedanlar ve Şairler ~ Hilmi Yücebaş
Türk Mizahçıları Nüktedanlar ve Şairler
Hilmi Yücebaş
Hiciv oklarıyla donanmış bir dil, mizah muhafazasına yerleştirilmişse inanın insanı öldürmez süründürür. Böyle bir dilden yararlanmış insanın vay haline! Mizah, hiciv oklarının açtığı yaraya...