Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Bir Kediyi Terk Etmek – Babam Hakkında
Bir Kediyi Terk Etmek – Babam Hakkında

Bir Kediyi Terk Etmek – Babam Hakkında

Haruki Murakami

Haruki Murakami babasını hatırlıyor… Sıradan bir anı, sahile beraber bırakılan bir kedi, Murakami’nin babasına dair anılarının kapısını aralıyor. Hayatı ve hayalleri savaşla bölünen babanın öyküsünü kurgulamak,…

Haruki Murakami babasını hatırlıyor…

Sıradan bir anı, sahile beraber bırakılan bir kedi, Murakami’nin babasına dair anılarının kapısını aralıyor. Hayatı ve hayalleri savaşla bölünen babanın öyküsünü kurgulamak, ailenin ve ülkenin de geçmişine bakmak anlamına geliyor. Murakami, yetişkin hayatında uzak olduğu babasıyla vedalaşırken, onun hem kişisel tarihindeki yerini gösteriyor hem de hayatları savaşla bitmiş veya dağılmış bir nesle saygı duruşunda bulunuyor…

Bir Kediyi Terk Etmek, Murakami’nin bugüne kadarki en kişisel anlatısı….

Bir Kediyi Terk Etmek- Babam Hakkında -Haruki Murakami - birazoku.com -
İllüstrasyonlar: Gao Yan Bir Kediyi Terk Etmek- Babam Hakkında -Haruki Murakami - birazoku.com -
İllüstrasyonlar: Gao Yan Bir Kediyi Terk Etmek- Babam Hakkında -Haruki Murakami - birazoku.com -
İllüstrasyonlar: Gao Yan

Babamla ilgili hatıralarım. Babamla ilgili hatıralarımın sayısı hiç de az değil. Ne de olsa dünyaya geldiğim günden on sekiz yaşında evden ayrılmama dek, pek de ferah olmayan evimizin çatısı altında her gün baba oğul birlikte yaşadık. Babamla aramızda –muhtemelen dünyadaki çoğu baba ve oğul ilişkisinde olduğu gibi– eğlenceli olanlarla birlikte, pek hoş sayılmayacak şeyler de yaşandı. Öte yandan aklımda kalan en canlı anılar bu iki türden de değil, aksine son derece sıradan ve günlük olaylarla ilgili olanlar.

Bir keresinde şu olmuştu mesela: Şukugava’daki (Hyogo Eyaleti Nişinomiya şehri içinde bir semt) evimizde yaşadığımız zamanlardı. Sahile bir kedi bırakmaya gitmiştik. Yavru değildi, yetişkin bir dişi kediydi. O yetişkin kediyi neden evimizden attığımızı hatırlamıyorum. Üstelik hem bahçeli, müstakil bir evde oturuyorduk hem de kedi beslemek için yeterli yerimiz vardı. Evimize sığınan bu sokak kedisinin karnı büyümüştü ve bizimkiler muhtemelen doğacak yavruların bakımıyla uğraşamayacaklarını düşünmüşlerdi. Açıkçası hatırlamıyorum. Her halükârda o zamanlarda evden kedi atmak normal bir şeydi, sizi bunun için suçlamazlardı. Kedileri kısırlaştırmak henüz kimsenin aklına gelmemişti. İlkokul bir ya da ikinci sınıf öğrencisiydim sanırım, 1955 yılı civarı olmalı ya da biraz daha sonra. Evimizin yakınlarında ABD savaş uçakları tarafından bombalanmış bir bankanın kalıntıları, olduğu gibi duruyordu, savaşın hâlâ görünür tek tük yara izinden biri…

O yaz öğleden sonrası babamla sahile o dişi kediyi bırakmaya gittik. Babam bisikleti sürüyordu, ben arkasına oturmuş, içinde kedinin olduğu sepeti tutuyordum. Şukugava Nehri boyunca ilerledik, sahildeki Koroen Parkı’na vardık ve içinde kedi olan sepeti ağaçların altına bırakıp arkamıza bakmadan eve döndük. Evimizle sahil arası yaklaşık iki kilometre diye aklımda kalmış. Henüz oradaki deniz doldurulmamıştı, Koroen Parkı’nın bulunduğu sahil cıvıl cıvıldı. Denizi öylesine güzeldi ki yaz tatilinde arkadaşlarımla neredeyse her gün oraya yüzmeye gidiyorduk. O yıllarda ebeveynler, çocukların kafalarına estikçe denize yüzmeye gitmelerine karışmazlardı. Böylece hepimiz iyi birer yüzücü olmuştuk. Dahası Şukugava Nehri’nde çok balık vardı. Bir keresinde nehir ağzında harika bir yılanbalığı tutmuştum.

Bir Kediyi Terk Etmek- Babam Hakkında -Haruki Murakami - birazoku.com -
İllüstrasyonlar: Gao Yan

Neyse… Kediyi Koroen Parkı sahiline bırakıp ona sayonara1 dedikten sonra bisikletle eve döndük. Bisikleti bıraktık, “Kediye yazık tabii ama yapacak başka bir şey de yoktu” diye aramızda konuşuyorduk ki kapıyı açtığımızda az önce sahile bıraktığımız kedi “miyav” deyip kuyruğunu dikerek bizi sıcak bir şekilde karşıladı. Biz onu bıraktıktan sonra dönüp evi bulmuştu. Nasıl olup da yolu şaşırmadan eve ulaşabildiğine akıl sır erdirememiştim. Biz, bisikletle doğrudan eve gelmiştik. Babam da anlamamıştı. Bir süre ikimiz de öylece susup kaldık.

Babamın o günkü şaşkın yüz ifadesini bugün bile hatırlarım. O ifade önce yerini meraka, ardından da tamamen rahatlamaya bıraktı. O günden sonra o kediyi evimizde beslemeye devam ettik. Eve dönmeyi başarmıştı ve bu durumda onu atmak olmazdı; yine bizim kedimiz oldu.

Ben çocukken evimiz hiç kedisiz kalmazdı. O kedilerle uyum içinde, yakın bir şekilde yaşamıştık. Ve kediler her zaman benim en iyi arkadaşlarımdı. Kardeşim yoktu; en yakınlarım kediler ve kitaplar olmuştu. Verandada (o dönemki evlerde veranda olurdu) kedimle güneşlenmeyi pek severdim. İyi de madem kedilerle böylesine içli dışlıydık, neden o kediyi sahile götürüp bırakmak zorunda kalmıştık? Peki ben neden onu bırakmaya karşı çıkmamıştım? Bu sorular –o kedinin bizden önce eve dönmüş olmasıyla birlikte– bugün bile benim için büyük bir sır olmayı sürdürür.

İllüstrasyonlar: Gao Yan

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Anı - Anlatı
  • Kitap AdıBir Kediyi Terk Etmek - Babam Hakkında
  • Sayfa Sayısı104
  • YazarHaruki Murakami
  • ISBN9786258380453
  • Boyutlar, Kapak13.5 x 19.5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviDoğan Kitap / 2022

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Birinci Tekil Şahıs ~ Haruki MurakamiBirinci Tekil Şahıs

    Birinci Tekil Şahıs

    Haruki Murakami

    Belki de bir anlamda gerçek aşktı bu. Ya da gerçek yalnızlık… Hepimiz öyle ya da böyle maske takarak yaşıyoruz. Bu vahşi dünyada maske takmadan...

  2. Mesleğim Yazarlık ~ Haruki MurakamiMesleğim Yazarlık

    Mesleğim Yazarlık

    Haruki Murakami

    Roman yazmak yüreğinizdeki karanlığın dibine dek inmektir. Yalnız yapılan bir iş olduğunu söylemek sıradan bir ifade olur ama roman yazmak –özellikle de uzun bir...

  3. Şehir ve Belirsiz Duvarları ~ Haruki MurakamiŞehir ve Belirsiz Duvarları

    Şehir ve Belirsiz Duvarları

    Haruki Murakami

    Yaz çimlerinin üzerine oturuverdin, hiçbir şey demeden göğü seyrediyordun. Keskin bir ötüşle gökyüzünde iki kuş hızla birbirinin yanından geçti. Sessizliğin içinde, alacakaranlık bizi sarmaya...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Aslanlı Yol ~ Sevan NişanyanAslanlı Yol

    Aslanlı Yol

    Sevan Nişanyan

    Düşünce dünyamızın özgün ismi Sevan Nişanyan, okurlarının karşısına bu kez anılarından oluşan Aslanlı Yol ile çıkıyor. Yanlış Cumhuriyet’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu mitlerini sorgulayan, Sözlerin...

  2. Huzursuzluğun Kitabı ~ Fernando PessoaHuzursuzluğun Kitabı

    Huzursuzluğun Kitabı

    Fernando Pessoa

    Fernando Pessoa 1935’te öldüğünde, sandığındaki eserlerinin sayısı tahmin bile edilemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Üstelik bu isimler yalnızca...

  3. Beni Bir Tek Aşk aldatmadı ~ Mehmet CoşkundenizBeni Bir Tek Aşk aldatmadı

    Beni Bir Tek Aşk aldatmadı

    Mehmet Coşkundeniz

    “Yaralı bir kuşun kanat çırpışları gibiydi birbirimize son dokunuşumuz. Zayıf, titrek ve soluksuz… Binlerce cam kırığı içimizde, kulağımızda binlerce uğultu, ayrılanlara özgü umutsuzluk ve...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    ×
    Yukarı
    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur