Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Bir Borsa Spekülatörünün Anıları
Bir Borsa Spekülatörünün Anıları

Bir Borsa Spekülatörünün Anıları

Edwin Lefèvre

“Şimdiye dek yazılmış en dikkate değer finans kitaplarından biri.” Jack D. Schwager “Yatırım üzerine yazılmış en eğlenceli kitap.” Seattle Times “İster yeni, ister deneyimli…

“Şimdiye dek yazılmış en dikkate değer finans kitaplarından biri.” Jack D. Schwager

“Yatırım üzerine yazılmış en eğlenceli kitap.” Seattle Times

“İster yeni, ister deneyimli olsun, tüm yatırımcıların okuması gereken bir klasik.” William O’Neil, Investor’s Business Daily’nin kurucusu

“Borsayla ilgili basılmış onca kitaba karşılık, Bir Borsa Spekülatörünün Anıları popülerliğini hâlâ sürdürüyor.” GQ dergisi

İlk olarak 1923 yılında basılan Bir Borsa Spekülatörünün Anıları, gelmiş geçmiş en çok okunan ve tavsiye edilen yatırım kitabıdır. Edwin Lefèvre, bu ilgi çekici kitapta ünlü borsacı Jesse Livermore’un deneyimlerine hayat vererek son derece akıcı ve eğlenceli bir eser ortaya koymuştur. Nesiller boyu çeşitli yatırımcılar, piyasaya ve insanlara dair yıllar içinde edindikleri deneyimlerin çok daha fazlasını bu kitapta okuduğunu söylemiştir. Kitap boyunca, ilham verici hikâyeler ve mizahi anlatımlar arasında okuyucu, insan psikolojisi ve kitle davranışından yatırım ve spekülasyon stratejilerine kadar pek çok konuda tavsiyeler bulacaktır.

Bir Borsa Spekülatörünün Anıları, yaşamınızı ve portföyünüzü zenginleştirecek, zamansız ve ufuk açıcı bir eser.

*

1.BÖLÜM

İlkokuldan mezun olur olmaz çalışmaya başladım. Görevim bir borsa komisyon ofisinde fiyat çizelgesini tutmaktı. Rakamlar konusunda hızlıydım. Okulda üç yılda işlenen aritmetik dersini ben bir senede tamamlamıştım. Özellikle akıldan hesap yapmakta çok başarılıydım. Müşterilerin odasındaki büyük tahtaya fiyatları asıyordum. Genellikle müşterilerden biri hisse senetlerinin yazılı oldu. ğu bandın yanına oturur ve fiyatları yüksek sesle okurdu. Benim için ne kadar hızlı okudukları önemli değildi, fiyatları her zaman hatırlamayı başarırdım. Bunun için çaba harcamama gerek yoktu.

Ofiste çalışan birçok kişi vardı. Elbette aralarında arkadaş olduklarım da oldu ancak piyasa hareketliyse işim bana sabah ondan öğleden sonra üçe kadar göz açtırmıyordu, dolayısıyla onlarla konuşacak vaktim olmuyordu. Her neyse, ben de zaten iş saatlerinde sohbet etmeye can atmıyordum.

Piyasa ne kadar hareketli olursa olsun beni işi düşünmekten alıkoyamıyordu. Yazdıklarım benim için hisse fiyatları ve hisse başına kaç dolar düştüğü anlamına geliyordu, hepsi sadece birer rakamdı. Tabii ki bir anlam ifade ediyorlardı, durmadan değişiyorlardı. Beni ilgilendiren bu değişimlerdi. Neden değiştiklerini bilmiyordum. Önemsemiyordum da. Kafa yormuyordum. Sadece basit bir şekilde değiştiklerini görüyordum. Her gün beş saat, cumartesi günleri de iki saat üzerinde düşünmem gereken konu yalnızca buydu: Fiyatların durmadan değişmesi.

Fiyatların davranışıyla ilgilenmem ilk kez böyle oldu. Rakamsal hafızam çok iyiydi. Fiyatların iniş ya da çıkış göstermeden hemen önce bir önceki gün nasıl hareket ettigini detaylarıyla hatırlayabiliyordum. Akıldan hesap yapmaya düşkün olmam çok işime yarıyordu.

Hisse senedi fiyatlarının yükseliş ya da düşüşlerde belirli eğilimler gösterdiğini fark ettim. Üstelik bunlanın çoğu birbirine paraleldi. Bu durumda diğer emsalleri bana yol gösterebilirdi. Henüz on dört yaşındaydım ancak yaptığım yüzlerce gözlem sayesinde hisse senetlerinin bugünkü davranışıyla sonraki günkü davranışını karşılaştınp doğruluğunu test edebiliyordum. Çok geçmeden fiyat hareketlerini önceden tahmin etme yeteneği kazanmıştım. Söylediğim gibi tek rehberim onların önceki davranışlarını gözlemlemekti. Kafamda bir “yarış listesi” oluşturmuştum. Her hisse senedi fiyatırun kendine özgü davranış biçimini araştırıyordum. Anlarsınız işte, onlar için “saat” tutuyordum.

Örneğin satın almanın satmaktan bir tık daha avantajlı olduğu zamanlar vardır ve siz de bunu fark edebilirsiniz. Borsada dönen savaşları, kendi teleskopunuzla kayda alırsınız. On olayın yedisinde buna güvenebilirsiniz.

Küçük yaşlarda öğrendiğim bir diğer ders de Wall Street’te hiçbir zaman hiçbir şeyin yeni olmadığıdır. Olamaz da çünkü spekülasyon toprak kadar eskidir. Bugün borsada ne yaşamıyorsa önceden de yaşanmıştır ve gelecekte de yaşanacaktır. Bunu hep aklımda tutarım. Ne zaman ve nasıl yaşandığını da elbette. Aslında hatırladıklarım, deneyimlerimden biriktirdiklerimdi.

Kendi yarattığım oyunumla öylesine meşguldüm, aktif hisse senetlerinin yükseliş ve düşüşlerini öylesine merakla takip ediyordum ki kendime küçük bir not defteri edindim. Gözlemlerimi bu deftere yazıyordum. Bunlar, söz gelimi bazılarının düşkünlerevine gitmemek veya ne oldum delisi olmamak adına borsada milyon dolarlar kazanmak için tuttuğu hayali işlemler değildi. Daha çok tutturduğum ve tutturmadığım tahminlerimin kayıtlarıydı, en çok da bir sonraki olası hareketleri tahmin ederken doğru gözlemleyip gözlemleyemediğimi, başka bir deyişle yanılıp yanılmadığımı görmek için tuttuğum kayıtlardı.

Aktif bir hisse senedinin gün içindeki dalgalanmalarına bakarak onun sekiz ya da on puan kaybetmeden önce hep aynı yönde hareket ettiğini görüyordum. Bu hisse senedini ve hafta başındaki fiyatını hızla defterime not ediyor ve geçmişteki performansına göre salı ve çarşamba günkü fiyat tahminlerimi yazıyordum. Daha sonra bu tahminlerimi banttan gelen gerçek verilerle karşılaştırıp kontrol ediyordum.

İşte bant’tan gelen mesajlara ilgim böyle başladı. Dalgalanmaları zihnimde hemen yukarı ve aşağı yönlü hareketlerle bağdaştırıyordum. Elbette dalgalanmaların her zaman bir sebebi vardır ancak bant sebeplerle ve açıklamalarla ilgilenmez. On dört yaşımdayken de bu dalgalanmaların nedenini sormazdım, bugün kırk yaşındayım, yine sormuyorum. Bugün bir hisse senedinin nasıl davrandığının nedeni; iki üç gün sonra da, haftalar hatta aylar sonra da bilinmeyebilir. Zaten bunun ne önemi var? Bantla işiniz bugündür, yarın değil. Nedeni bekleyebilir ancak hemen harekete geçmelisiniz yoksa saf dışı kalırsınız. Bu defalarca karşılaştığım bir manzaradır. Bir gün Hollow Tube üç puan değer kaybederken diğer borsaların hızla yükseldiği…

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Her Gün Hüzün – Sol Ayağım 2 ~ Christy BrownHer Gün Hüzün – Sol Ayağım 2

    Her Gün Hüzün – Sol Ayağım 2

    Christy Brown

    “Tüm bu gürültü patırtının ne olduğunu merak eden bir grup heyecanlı çocuğun yanında,tekerlekli sandalyesinin kenarında oturuyordu.” Romanın ilk bölümü,işte böyle başlar. Öylece oturuyordur; çünkü...

  2. Geri Dön Günışığım ~ Michael GreenbergGeri Dön Günışığım

    Geri Dön Günışığım

    Michael Greenberg

    “5 Temmuz 1996’da kızım aklını kaçırdı.” Michael Greenberg dünya çapında ün kazanan anı kitabı “Geri Dön Günışığım”a bu cümleyle başlıyor ve kızı Sally’nin bipolar...

  3. Gandi ve Mira (Yaşamını Gandi’ye Adamış Bir İngiliz Kadının Öyküsü) ~ Sudhir KakarGandi ve Mira (Yaşamını Gandi’ye Adamış Bir İngiliz Kadının Öyküsü)

    Gandi ve Mira (Yaşamını Gandi’ye Adamış Bir İngiliz Kadının Öyküsü)

    Sudhir Kakar

    İngiliz sömürge yönetimine karşı Hindistan’a özgürlük kazandırma mücadelesi sırasında Gandi’nin yakın çevresine toplanan yandaşları arasında sarışın, uzun boylu, geniş omuzlu, asil görünümlü bir İngiliz...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur