Birazoku

Bir aileyi yola getirmenin sırlarını, gelmiş geçmiş en bilge köpekten öğrendiğimiz Bilge Köpek Yeni Evinde’den sonra, Pişi ailesi ve pek tabii ki sevgili dostumuz Bilge Köpek Merlin yeniden aramızda!

Pişi ailesi, Merlin’i ilk sahiplendiği günlere kıyasla çok daha sakin ve düzenli görünüyor. Ama yine de, katetmeleri gereken çok yol var. Merlin’e göre, yaklaşan yaz tatili, ailenin uyum içinde hareket etmeyi öğrenmeleri için olağanüstü bir fırsat. Ama öncelikle aile fertlerinin, tatil için nereye gideceklerine karar vermeleri gerekiyor. Beren ile Anne Pişi doğa kampından yana; Baba Pişi, ayılardan ve piranlardan çekiniyor. Cem’in aklı diskolara takılmışken, Arya’nınki tarihe iz bırakmış filozoflarda… Herkesin hayalinde bambaşka bir tatil planı olsa da, Bilge Köpek Merlin, Pişiler’i tek bir noktada birleştirmeyi başarıyor…

Yazar Meg Rosoff ve çizer Grace Easton’ın ortak imzasını taşıyan Bilge Köpek Doğa Gezisinde, Tudem’in, okumaya isteksiz ve okuma güçlüğü çeken çocuklar için özel olarak hazırladığı SEN de OKU koleksiyonundaki yerini alıyor!

Kelimelerle mücadele eden çocuklar, Bilge Köpek Merlin’in, Pişi’leri nasıl Uzak Diyarlar Kamp Alanı’na götürmeye ikna ettiğini şaşkınlıkla izlerken, okuma sevgisi kazanıyor!

“Olağanüstü bir köpek ve iğneleyici mizahi anlatımıyla, sıcacık bir aile draması.” Bookseller

Kelimelerle mücadele eden çocuklar, SEN de OKU koleksiyonu ile okuma sevgisi kazanıyor!

Tudem’in, okumaya isteksiz ve okuma güçlüğü çeken çocuklar için özel olarak hazırladığı SEN de OKU koleksiyonu, kitapları eğlenceli kılan bir okuma deneyimi vadediyor.

SEN de OKU koleksiyonu, kitaplara mesafeli duran çocukların rahat okuyabilecekleri metinsel ve fiziksel özelliklere sahip, ilgilerini çekecek güncel konulara ve temalara değinen resimli kitaplardan oluşuyor.

Sade, kolay anlaşılır dili; okuma akışına yardımcı olması için özel olarak tasarlanmış yazı tipi; göz yorgunluğunu azaltıp, metnin rahat algılanmasını sağlayan hafif renklendirilmiş kalın kâğıdı ve rahat okumayı üst düzeye taşıması için harfler, satırlar, paragraflar arası geniş boşluk kullanımıyla fark yaratan SEN de OKU koleksiyonu, okumaya isteksiz ve okuma güçlüğü çeken çocukları kitapların renkli dünyasıyla buluşturuyor.

İlk okuma seviyesinden başlayarak kolaydan zora doğru aşama aşama ilerleyen bir okuma yelpazesi sunan SEN de OKU koleksiyonu, çocuklara okuma zevkini yaşatıp onları yetkin okur olma yolunda cesaretlendiriyor.

İlgi yaşı ve yıldızlarla belirtilen okuma seviyesi bilgileri sayesinde, çocuklarına uygun kitap seçiminde kararsız kalan ebeveynlere kılavuzluk edecek SEN de OKU koleksiyonu, yeni kitaplarla zenginleşmeye ve büyümeye devam edecek!

1
Okul Tatil! 

Beren Pişi gözlerini açtı. Kuşların cıvıldadığını duyabiliyordu. Güneşin parıldadığını görebiliyordu. Hava sıcaktı. Dışarıda arılar vızıldıyor, çiçekler esintiyle birlikte başlarını öne eğiyordu. Beren dikkatle dinledi. Bağrış ve koşuşturma yoktu. Kimse banyo kapısını yumruklamıyor ya da ayaklarını vura vura merdivenden inmiyordu. Mutfaktan yanık ekmek kokusu gelmiyordu.

Yan odadaki abisi hâlâ uyuyordu. Onun yanındaki odada ablası, adını kimsenin söyleyemediği bir Alman filozofun kitabını okuyordu. Alt katta Beren’in annesi ile babası kahvaltı ediyor, gazete okuyordu. Sayfa çevirme ve çiğneme sesleri dışında ev sessizdi. Yaz! diye düşündü Beren. Yaz tatilinin ilk günü, yılın en mutlu eden günüdür. Yılbaşı tatilinden bile daha çok mutlu eder. Yatağında uzanıp pencereden sızan gün ışığını izledi. Derin bir nefes aldı. Ben dünyanın en mutlu kızıyım, diye düşündü.

Alt kattaki yatağında Merlin derin bir nefes aldı. Ben dünyanın en mutlu köpeğiyim, diye düşündü. Bir köpek için, bütün sürüsünün huzur içinde, hep birlikte olmasından daha güzel bir şey yoktur. Merlin, Pişi ailesini sahiplenmeye karar verdiğinden beri epey yol katetmişti ama onlarla yaşamak, hâlâ dikkat ve sabır istiyordu. Baba Pişi aşırı derecede inatçı olabiliyordu. Cem Pişi fazla eleştireldi. Arya Pişi çok fazla Alman felsefesi okuyor ve çok fazla teori üretiyordu.

Sadece Beren Pişi ve annesi, köpeklerin beraber yaşamayı isteyeceği türden insanlardı: sakin, aklı başında, iyi huylu. Pişi ailesinin eğitimi, uzun ve zorluydu ama Merlin akıllı bir köpekti, bu işin altından başarıyla kalkmıştı. Belirsiz ve karmaşık geçmişi olan bir ailenin, bir gecede düzelmeyeceğini biliyordu. Pişilere sevgi, sabır ve sürekli bir ilgiyle yardım etmişti. Artık bu aile, onları ilk sahiplendiği günlere göre çok daha sakin ve düzenliydi. Ama yine de, daha kırk fırın ekmek yemeleri gerekiyordu.

2
Pişiler Tatil Seçiyor

Herkes kahvaltıya indiğinde Baba Pişi, “Pekâlâ. Yaz geldi. Tatilde nereye gideceğimizi seçme zamanı,” dedi. Cem, “Ben gürültülü diskoları sabahlara kadar açık olan bir yere gitmek istiyorum. Böylece, sevgilim olmak isteyecek bir sürü güzel kızla tanışabilirim,” dedi. “Ben, filozof Friedrich Nietzsche’nin Almanya’da doğduğu yeri ziyaret etmek istiyorum,” dedi Arya. “Orada gece gündüz felsefi düşüncelere dalabilirim.”

“Hindistan’da yoga yapıp kafa dinleyebileceğimiz bir yer harika olur,” diye sesli düşündü Anne Pişi. “Belki orada tek elle ağaç pozunda durma hayalimi gerçekleştirebilirim.” Beren Pişi sessizdi. Herkes ona baktı. Sonunda Beren derin bir nefes aldı. “Ben…” dedi, “kampa gitmek istiyorum.” “KAMPA MI?” dedi Pişiler dehşetle. Arya, “Kamp mı? Korkunç sürüngenler ve ısıran böceklerin arasında mı?” dedi. “Kamp mı? Dondurucu yağmurlar altında mı? Buz gibi taşların üstünde mi? İnternet olmadan mı?” dedi Cem.

“Kamp mı? Zehirli yılanlar ve katil köstebeklerle mi?” dedi Baba Pişi. Uzun bir sessizlik boyunca tüm aile, Beren’e ağzı açık bakakaldı. “Evet,” dedi Beren. “Kamp.” Merlin, konuşulanları dinlemek için merdivenin altındaki yatağından çıktı. “Öncelikle,” dedi Beren, “kamp eğiticidir. Kendi çadırını kurmak ve yemeğini pişirmek zorundasın. Kamp dayanışma ve işbirliğini geliştirir. Ateş yakmak ve harita okumak gibi yetenekler gerektirir. Yeni şeyler öğrenir, doğayla baş başa yaşarsın.”

“Ben doğayla baş başa yaşamak istemiyorum,” dedi Cem. “Ben kız arkadaş istiyorum.” “Ben dayanışma istemiyorum,” dedi Arya, Cem’e bakarak. “Özellikle de bununla.” “Doğa mı?” dedi Baba Pişi. “Doğa, ayılarla ve Tazmanya canavarlarıyla doludur. Doğa demek, yıldırım çarpması ve bataklık demenin kibar yoludur. Doğa, kanodan düşüp boğulmak demektir. Ya da sivrisineklerden sıtma kapmak. Doğa açlıktan ölmemek için çekirge yemektir. Doğadan nefret ederim.” Herkes Baba Pişi’ye baktı.

…