Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Berberin Oğlu
Berberin Oğlu

Berberin Oğlu

Gerbrand Bakker

“Ölmek üzere olmak ve elinden bir şey gelmeyeceğini bilmek. Babası için o an çok kısa sürmüş olmalıydı, bindiği uçak kalkış halindeyken, yerden yirmi bilemedin…

“Ölmek üzere olmak ve elinden bir şey gelmeyeceğini bilmek. Babası için o an çok kısa sürmüş olmalıydı, bindiği uçak kalkış halindeyken, yerden yirmi bilemedin otuz metre kadar yükselmişken her şey olup bitmişti.

Bu olayı hiç irdelemediğini düşündü, sanki bu annesinin hikâyesiydi ve detayları bilmek sadece onun hakkıydı.

Annesinin başına gelen bir felaketti bu, onun kederi ve onun hatıralarıydı. Ellerini gencin boğazında gezdirdi.

İşaretparmağını şahdamarının üstünde dolaştırdı, ince derinin altından damardaki kanın zayıf atışını duydu. Hiçbir berber müşterinin boynuna bu şekilde dokunma hakkına sahip olmasa da, genç adam ya bunun farkında değildi ya da itiraz
etmiyordu.”

Babası o daha doğmadan önce bir uçak kazasında ölen ve büyükbabasının berber dükkânını devralan Simon bir gün, o zamana dek pek üstünde düşünmediği bu kazayı araştırmaya ve babasıyla ilgili bilgi toplamaya başlar, fakat edindiği her bilgi kafasındaki soru işaretlerini azaltmak yerine artırır. Simon bir yandan geçmişi eşeleyip babasıyla sandığından daha fazla ortak yönünün olabileceğini keşfederken, diğer yandan yıllar önceki uçak kazasıyla ilgili şaşırtıcı hikâyeler gün yüzüne çıkmaya başlar.

Gerbrand Bakker’ın önceki romanlarından aşina olduğumuz güçlü anlatımının ve az sözle çok söyleme maharetinin yine parladığı Berberin Oğlu, her şeyden önce bir arayışın romanı: bir oğulun babasını, bir insanın hayattaki yerini arayışının hikâyesi.

**

s. 11-12

Igor yüzüyordu. Yok, buna yüzme denmezdi, kurbağalama ya da serbest yüzmenin ne anlama geldiğini bilmiyordu, bugüne kadar kimseden yüzme dersi almadığı ortadaydı. Ilık suyun içinde hareket ediyordu, su derin değildi. Havuzun sığ suyunda yürürken, su olmadan yürümenin çok daha kolay olduğunu fark eder gibi görünüyordu. Dizlerini kırıp çömeliyor, ağzını kapatmayı unuttuğu için ağzına klorlu su doluyordu. Tükürüyor, geğiriyor, arada bir bağırıyordu. Parlak turuncu mayolu kadın onu “Igor! Bağırma!” diye ikaz ediyordu. Çiçekli mayolu diğer kadın parmağıyla sus işareti yaptıktan sonra “Ağzını kapat Igor,” diyordu. “Suyun altına girdiğinde ağzını kapatmalısın.” Bu iki kadın kimsenin boğulmaması için havuzu gözetim altında tutuyordu.

Başkaları da vardı, kimisi yüzebiliyordu, hatta kulvarda yüzen bile vardı. Bir kız yüzme gözlüğü takmıştı, her dönüşte başından çıkartıp kurulamak için üflüyor sonra tekrar takıyordu. Kimseye aldırmadan havuzun bir kenarından diğer kenarına yüzüyor, o geçerken herkes kenara çekiliyordu. Igor dışında herkes. Igor kızı tutup bacaklarını aşağı çekiyor, yüzme gözlüğünü almaya çalışıyordu, belki de gözlük olsa ben de yüzebilirim diye düşünüyordu.

Sert gözetmen “Igor!” diye seslendi, “devamlı Melissa’yı tutma! Rahat bırak onu!” Dışarıda hava güneşliydi, havuzun içi neredeyse kocaman pencerelerin arkası kadar aydınlıktı. Mevsim yaz da olabilirdi, kış da. Igor’un bu konuda bir fikri yoktu, ancak dışarı çıktığı zaman havanın soğuk mu sıcak mı olduğunu hissedecekti. Ağaçların yapraklı ya da yapraklarını dökmüş olmasından hangi mevsim olduğunu anlayamıyordu. Igor hepsinden büyüktü. Güçlü, yapılı bir gençti, neredeyse bir yetişkin; ona Kalverstraat’ta rastlasanız, ne yakışıklı bir genç diye düşünürdünüz. Açık mavi bir mayosu vardı, saçları siyah teni kumraldı.

Kardeş olması muhtemel iki delikanlı havuz makarnasıyla Igor’un kafasına vuruyordu. Biri ne yaparsa diğeri de onu tekrarlıyordu, ikiz kardeşler gibi. Igor onlara bazen tepki verse de genellikle bir şey yapmıyordu. Sadece, “Beuahh” diye ses çıkarıyordu.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Roman (Yabancı)
  • Kitap AdıBerberin Oğlu
  • Sayfa Sayısı256
  • YazarGerbrand Bakker
  • ISBN9786053162889
  • Boyutlar, Kapak12,5x19,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviMetis Yayınları / 2023

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Dolambaç ~ Gerbrand BakkerDolambaç

    Dolambaç

    Gerbrand Bakker

    Adının Emilie olduğunu söyleyen Hollandalı bir kadın Galler’in kuzeyinde eski bir çiftlik evine taşınır. Kocasını ve eski hayatını terk edip gelmiştir buraya – ama...

  2. Yukarıda Ses Yok ~ Gerbrand BakkerYukarıda Ses Yok

    Yukarıda Ses Yok

    Gerbrand Bakker

    Hollandalı yazar Gerbrand Bakker’ın ilk romanı olan Yukarıda Ses Yok, aile çiftliğinde yatalak babasıyla birlikte yaşayan elli beş yaşındaki Helmer’ın hayatından bir kesit sunuyor...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Pasaklı Tanrıça ~ Sophie KinsellaPasaklı Tanrıça

    Pasaklı Tanrıça

    Sophie Kinsella

    Tahmin edilemez, unutulmaz ve son derece sevimli bir roman kahramanı olarak Samantha Sweeting, Pasaklı Tanrıça kodlu ilk macerasında tüm romantizmi ve komedisiyle sizlerle buluşmaya...

  2. Elma Çekirdeği ~ Chiara LorenziElma Çekirdeği

    Elma Çekirdeği

    Chiara Lorenzi

    Herkes bir elmanın dışına bakar, peki ya içindeki çekirdeğe? Tea kendini elma çekirdeği gibi görünmez hisseden bir kız çocuğuydu. Ta ki teyzesiyle yaşamaya başlayana...

  3. Havana’da Türk Tutkusu 1898 ~ Ernesto Gomez AbascalHavana’da Türk Tutkusu 1898

    Havana’da Türk Tutkusu 1898

    Ernesto Gomez Abascal

    II. Abdülhamit 1897 yılı sonbaharında yaverlerinden, Ordu-yu Humayun’un İstihbarat birimine mensup Ahmet Paşa’yı (gerçek hayatta Hasan Enver Paşa) Küba’ya yollamaya karar verdi. Romanda böyle...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur