Tüyolar, Senaryolar, Hikâyeler ve En Zorlu Konuşmaları Bile Kolaylaştırmanın Yolları
Çocuklarımızla derin bir bağ kurmanın ilk basamağı ve temeli, onlarla sağlam iletişim kurabilmek, empati yapabilmek ve zor sorularını yanıtlayabilmektir. Fakat yanıtlanması zor bir soru karşımıza çıkarsa ne yapacağız?
Mesela çocuğunuz size,
“İnsanlar ölünce nereye gidiyor?”
“Regl olmak ne demek?”
“Ya ölen kişiyi özlediğimde ağlarsam n’olacak?”
“Bebekler nereden geliyor?”
“Onun vücudu neden benimkinden farklı?”
gibi sorular sorabilir.
Ne söyleyeceğimizi bilemediğimiz zaman konuyu değiştirir ya da ayaküstü̈ bir cevap verip sorunun bir daha gündeme gelmemesini umarız. Dr. Robyn Silverman, çocuk gelişimi uzmanı ve anne olarak, size her adımda yanınızda olacak bir rehber hazırladı. Dr. Robyn sizi çocukların türlü türlü ilginç̧ sorusuyla tanıştırarak yaşam boyu yapacağınız zorlu konuşmalara hazırlayacak stratejiler ve senaryolar sunuyor. Bu sayede çocuklarınız yaşlarına uygun bilgiler i akranlarından, sosyal medyadan veya internetten değil, doğrudan sizden, yani güvenilir kaynaklarından almış̧ olacak.
Ölüm, seks, arkadaşlık, boşanma, para ve daha pek çok konu hakkında zor sorulara nasıl daha sakin ve etraflıca düşünülmüş cevaplar vereceğinizi öğreneceksiniz. Dünyaca ünlü uzmanların bilgilerini kendi bilgileriyle harmanlayan Dr. Robyn Silverman’ın kitabı Ben Bunları Çocuğuma Nasıl Anlatırım, çocuklarıyla dürüst ve samimi bir sohbet ortamı yaratmak isteyen ebeveynler için vazgeçilmez bir kaynak olacak.
*
Giriş: Biraz Konuşabilir Miyiz?
Bir gün parkta otururken kızımın arkadaşının annesi, birden bana döndü ve şöyle dedi: “En küçük çocuğum bugünlerde hep ölümle ilgili sorular soruyor. ‘Sen ölecek misin? Ben ölecek miyim?’ Çoğu zaman böyle sorulara nasıl cevap vereceğimi bulamıyorum, baştan savma cevap verip konuyu başka yere çekiyorum. ‘Dondurma ister misin?’ filan diyorum.”
Bu tür alengirli konular çocuklarla konuşurken sürekli gündeme gelir. (Mesela oğlumla mısır gevreği hakkında konuşurken birdenbire bebeklerin nasıl dünyaya geldiğini sorabiliyor.) Bu sorular dikkatlice düşünülmüş olabiliyor veya aniden akıllarına gelebiliyor. Arabanın arka koltuğundayken. Markette gezerken. Uyumadan önce. Sinemada sıra beklerken. Hayat bu, çocuğumuz olmadan önce her şeyi bildiğimizi sanıyoruz fakat bütün bu duygular ve durumlarla her şeyden bihaber, hazırlıksız olduğumuz anlarda karşı karşıya kalıveriyor ve deneme yanılma yöntemiyle başa çıkmaya çalışıyoruz.
Çocuğum olmadan önce bu türlü sorulara nasıl cevaplar vermem gerektiğini biliyordum, inanın bana. En ufak bir stres ya da gerilim yaşamadan, oldukça açık sözlü, sakin, ağırbaşlıydım ve ebeveynliğin her alanında uzmandım. İnsanların neden kendi çocuklarıyla cesaret, sorumluluk, hata yapmak ve hatta ölüm gibi temel konular hakkında konuşmakta zorlandıklarını anlamıyordum. Aç ağzını dök içini, haksız mıyım?
Yani, sanırım haksızım. Kendi çocuklarım olunca fark ettim. İyi ki kimse ebeveynliğimi gözetlemiyor çünkü içimdeki ses çoğu zaman “Cidden verebileceğin en iyi cevap bu muydu?” diye soruyor.
Gerçek şu ki hepimiz farklı deneyimleri, bilgi birikimi ve rahatlık düzeyi olan insanlarız; hiçbirimiz Google veya Vikipedi değiliz. Ebeveynliğin zorlu anlarından birinin tam ortasındayken şak diye bilge sözler sarf etmek hiç de kolay değil. Fakat ebeveynler, öğretmenler ve akıl hocaları olarak çocukların bazı soruları beklenmedik yerlerden gelip bizi dumura uğratsa bile kendimizden emin ve eksiksiz cevap vermek isteriz. Bu soru-cevap döngüsü sonsuza dek devam eder.
Kritik konuşmalar tek bir derin sohbet seansı değildir. Zamanla biriken minik sohbetlerden oluşan bir sohbetler serisidir. Çocuğunuz bir konuyu dört yaşındayken açabilir (“Şu böcek neden hareket etmiyor?”) ve yedi yaşına kadar bu konuyu tekrar gündeme getirmeyebilir (“Sen ölünce bana kim bakacak?”) ya da belki on dört yaşına kadar (“Yaşam ile ölüm ne anlama geliyor?”). Bazen sadece bir konuya odaklanıp saatlerce, günlerce ya da haftalarca soru yağmuruna tutabilir. Önemli olan bu durum ortaya çıktığında açık fikirli olabilmek. Araştırmalara göre çoğu genç birey, zor durumda kaldığında güvenebileceği üç kişinin bile olmadığını düşünüyor.1 Bu üç kişiden biri olmaya çalışalım. Sonuçta bu sohbetler çocukların gelişiminde kilit rol oynar; çocuklarımıza, yetişkinlerin dünyasında nasıl hayatta kalabileceklerini öğretir; bir şeyleri nasıl tanımlayabileceklerini, nasıl yardım isteyebileceklerini, algılarını nasıl geliştireceklerini ve nasıl iyi hissedeceklerini gösterir (özellikle de kendi vücutlarında ve zihinlerinde gerçekleşen değişiklikler hakkında veya biz yanlarında olamadığımızda dünyada olan bitenler hakkında). Bu sohbetler onlara öğrenme, bağ kurma, keşfetme, anlama, sorgulama ve gelişme fırsatı sunar.
Maalesef çoğu ebeveyn, çocuklarıyla, zor konular üzerine sohbet etmez, bunu yapmak isteseler ne söyleyecekleri konusunda fikirleri olmayabilir. Bazıları çocuklarıyla bir konuda konuşup diğeri hakkında konuşmayabilir veya bir kez konuşup konunun kapandığını düşünerek tekrar sohbet etmeyebilir. Gelgelelim, çetrefilli ve çetin konular bir kez konuşulup listeden silinecek gibi değildir. “Ölüm”, “Seks”, “Çeşitlilik” konularını bir kez açıp sonra kapatamayız. Öyle olsaydı sizin için olsa olsa broşür yazardım, böylesine kalın bir kitap değil.
Bu alana dair pek çok ebeveyn rehberi var (ve yazarlara bunun için minnettarız) fakat pek azı iletişim konusuna odaklanıyor, ben de işte bu sebeple şu an elinizde tuttuğunuz kitabı yazmak istedim. Ebeveynlere, öğretmenlere ve eğitmenlere önemli konuları açmalarını söylemek yerine bunu nasıl yapabileceklerini göstermek istedim. Olası durumlar için senaryolar, tüyolar sunmak ve kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim; bunun yanı sıra diğer ebeveynlerin paylaştığı iyi, kötü ve çirkin hikâyeleri de anlattım. Birlikte çalışma ve podcast programima davet etme fırsatını bulduğum harikulade uzmanların müthiş görüşlerini paylaşmak istedim. How to Talk to Your Kids about Anything? ile bir sürü insanın bir araya gelip “Evet, biz bu işi hallederiz.” demesini istiyorum. Konuşturun yeteneklerinizi.
Hayat çok karmaşık, zor konularla her an başa çıkacak kafa yapısına ve sabra sürekli sahip olmayabiliriz. Fakat bu sohbetleri gerçekleştirme konusunda dizginleri elimize almazsak sıramızı okuldaki rasgele bir çocuğa veya sosyal medya fenomeni gibi yabancı insanlara kaptırmış oluruz, buna izin vermeyip elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Hayatın her aşamasında garip sohbetlerle veya derin konularla karşı karşıya kalacağız. Bunun için hazır olmalıyız.
Ben Kimim?
Geçtiğimiz otuz yıl boyunca hep çocuklar hakkında yazdım, okudum, sunumlar ve konuşmalar yaptım. Çocuk ve ergen gelişim uzmanı olarak fiziksel engelli, otistik, işitme engelli ve her türlü zihinsel engeli olan çocukları da kapsayacak şekilde okul öncesi çağından tutun, üniversiteye gidecek ergenlere dek her yaş grubundan çocukla çalıştım. Ayrıca beden algısı ve arkadaşlıkla ilgili tartışmalar gerçekleştirdiğimiz kız grupları kurdum; zorbalık ve karakter gelişimi konularında da dersler verdim.
Ne var ki geriye dönüp baktığımda bu tür sohbetlere olan ilgimin kariyerimden ziyade beşince sınıfta yaşadığım kötü bir olaydan kaynaklandığını fark ettim. Zorbalığa uğramış ve dışlanmıştım, hayatımda önemli yere sahip olan yetişkinlerin hiçbiri bana veya bu duruma sebep olan çocuklara ne yapacaklarını ya da ne söyleyeceklerini bilmiyordu. Hayal edebileceğiniz üzere henüz on yaşındayken etrafınızda size yardım etmek isteyen bir sürü yetişkin olmasına rağmen yapayalnız hissetmek epey yıkıcı olabiliyor. Ben de çocukken tam da yanımda olmasına ihtiyaç duyduğum bir yetişkin olmak istedim, hem ne söyleyeceğini bilen hem bir çocuğun hayatında önemli yere sahip olan yetişkinlere çocukları onlara ihtiyaç duyunca ne yapacaklarını ve söyleyeceklerini gösterebilecek biri.
Tufts Universitesi, Eliot-Pearson Child Study and Human Development [Çocuk ve İnsan Gelişimi] Bölümü’nde doktoramı yaptığım sırada çocuklarda arkadaşlık, zorbalık, benlik algısı ve vücut algısına odaklanıp “Powerful Words [Güçlü Kelimeler]” başlıklı bir karakter eğitimi müfredatı yazdım. İçeriğinde öğretmenlere, rehberlere ve okul sonrası eğitmenlerine çocuklarla saygı, sorumluluk, cesaret ve azim gibi pek çok konu üzerine konuşurken yardımcı olacak senaryolar ve destekleyici materyaller bulunuyor. Massachusetts’te eşimle beraber kurup on yıl boyunca yürüttüğümüz dövüş sanatları ve spor akademisinde verdiğimiz derslerde bu müfredattan yararlandık. Müfredatım dünya çapında farklı tesislerde de kullanıldı ve halen kullanılıyor.
Ama yine de çocuklara dair yapılan araştırmalara ve oluşturulan müfredatlara derinlemesine dalmış olsam da hiçbiri beni gerçeklere hazırlayamamış. Kendi çocuğunuzun gözlerini merak içinde kocaman açıp arkadaşının neden babasının olmadığını veya neden tekerlekli sandalye kullandığını sorması insanı dumura uğratıveriyormuş. Uzmanların paylaştığı bilgileri sentezleyip verdikleri tüyoları bu gibi durumlarda yaşanması mümkün olan senaryolara dönüştürmenin her daim bir yolunu buldum (bulurum). “Senaryocu” olarak ün kazandım ve hatta bazı ebeveynler ev ziyaretleri yapıp yapmadığımı bile merak etti. Çünkü çocuklarıyla bizzat ben gidip konuşsam işlerinin çok daha kolay olacağını düşünüyorlar. İşte bu tarz yorumlar How To Talk To Kids About Anything adlı podcast programımı başlatmaya itti. Bu programda sayesinde kendim gibi diğer ebeveynlerin de isteyebileceği, ihtiyaç duyabileceği olası senaryoları keşfetme ve
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Anne-Baba Çocuk Eğitimi Eğitim Rehber Kitaplar
- Kitap AdıBen Bunları Çocuğuma Nasıl Anlatırım? - Tüyolar, Senaryolar, Hikâyeler ve En Zorlu Konuşmaları Bile Kolaylaştırmanın Yolları
- Sayfa Sayısı384
- YazarRobyn Silverman
- ISBN9786257425513
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21.5 cm, Karton Kapak
- YayıneviDüşbaz / 2024