KEŞKE
Deniz kokulu taşlar döşenmişti yollara
Ben bile bilmiyordum nerde ayrıldık
söndür küllenmiş sözcüklerini geçmiş zaman
sararan firezleri geç
yorumu gökyüzüne bırakılmış uçurtmalı tepeleri
uzun bir yol için aldığın ne varsa bırak ardında
saklayabilseydim dalgın bakışlarımı böyle zamanlar için
saçlarını taradığım sular, rüzgar ve karanlık
bak adın yazılı yeşim taşından örülü duvarda
İçindekiler
Başkalarının Gecesi, 11
Çöl Işıklan, 12
Körebe, 13
Kara Saplanmış Tren, 14
Antik Kent, 16
Zarf, 18
Kar Prensi, 19
Keşke, 21
Üçüncü Zaman, 22
Lavanta, 23
Uçurum, 24
Şehir Melankoli, 25
Sayı, 26
Başka, 27
Buzdağı ve Asit, 28
Gökyüzü, 29
Gökada, 30
Araziden Dönen, 31
Hayal, 32
Kar Adamı, 33
Bir Bakıma, 34
Oramar, 35
İdare Lambası, 36
Şarap Testisi, 37
Korku, 38
Dilsiz Göl, 39
İkinci Pelerin, 40
Yedek Gece, 41
Quanta, 42
Gülün İmhası, 43
Gölge, 44
Güneş Saati, 45
Ecza, 46
Kuzeydeki Pencere, 47
Sis, 48
Kantonlar, 49
Ahşap Burcu, 50
Boğa, 51
Resim, 52
Pusu, 53
Serin Anılar, 54
Mat, 55
Sözler, Yaprak, 56
Yangın Evi, 57
Aydaki Kurt Adam, 58
Serin Mürekkep, 59
Dünyanın Buzulları, 60
Seyyah, 61 Denklem, 62
Kan Suyu, 63 Kalım, 64
BAŞKALARININ GECESİ
Görünmeyeni görmenin azabı
İçimizde durmadan ödediğimiz
ne ruhumun ay ışığı
ne yırtıcı hayvanlarla güreşen
yorgun bedenim
ihtiyar adar gibi kapandım içime
yasını tutuyorum sonsuz bir kehanetin
Görünmeyeni görmenin azabı Çılgınlıklar otu ağzımda Kırların yırtığına takılmış karaca Sıvası dökülmüş duvarlardaki Donmuş halı zamanı
Çılgınlıklar otu ağzımda Değişik kalibreli intiharlar denedim Dipteki arayış boş kovan Başkalarının gecesi bitmedi daha
10 Ocak 1990
KÖREBE
birkörebeydi oynadığımız
bir büyük kuşatmada
ürkek geyikler gibi adımı söylüyorum
aşkların itiraflar yerine geçtiği
transparan imzalar dünyasında
vurulduğum yerde ayağa kalkıyorum
gözbağını delik deşik
şimdi ne bir tereddüdün romanı
ne ressamın kontratı
şimdi kopuşlar
ve Estetik
2 Ocak 1990
KARA SAPLANMIŞ TREN
aynı tünellerden çıkarken yitirdiğimiz düşler birlikle kamaşan gövdelerimiz karanlıktan ışığa ürperen ten başka yolcularını bekletiyor şimdi kara saplanmış tren
ayrıntıların bağışlamadığı nabzımın vuruşları bir başkası olarak yaşadığın serüvenlerde tedirgin gövdelere yerleşen bukalemundan kalan nem
korktum ve kaçtım alabildiğine
kara saplanmış, trenlerin yolcusu olmaktan,
uzak durdum
pişmanlığın kovanındaki içe dönük kurşunlardan
mezatlarda dağıttım neyim var, neyim yoksa
umutuyla örtüldü
belleğimin eteklerinde sönen yanardağ
her seferinde erteliyordum büyük vazgeçişi bilet değiştirmekle
oysa hiçbir yolculuk taşımıyordu benî hiçbir yere
başka yolcular değildi bekletilen, yolcular başkalaşıyordu
saplanmış trenlerse aynı tünellerde
ilk kan bekliyordu.
613 Şubat 1990
ANTİK KENT
mutlu günlerimizdi…
deniz tuzu, dövme gül
yanık tarçın gibiydik
rüzgârın saçlarımızı taradığı yamaçlarda
ikimizden bir bayrak
dalgalanırdı
birbirine bakan
tarih ve otların
arasında
adı yoktu yaşadığımız şeyin
bir boşluk bile değildi bu
onca boşluğun içinde
yontulmamış birkaç harf
taşlar kadar tarihe kefil
günler gibi düşünülmeden akıp giden
otların gölgesindeki gece kadar derin
ay ışığıydı her şeyi sessizce bütünleyen
bir dönüş biletiyle kırıldı gece
kırıldı mevsim
kalakaldık
birbirine bakan Bunaklarda
zehiri giz olan otlar boyverdi
kırık heykel parçalan dağılmış (en
zaman tarihe geri çekildi
kalıntıları ne kadar ipucuysa bir antik kentin
o kadar biliyoruz nedenlerini ve sonuçlarını
ayrılınca adını aşk koyduğumuz o şeyin.
5 Şubat,
21 Mart, 1990
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Hikaye
- Kitap AdıBaşkalarının Gecesi
- Sayfa Sayısı65
- YazarMurathan Mungan
- ISBN9789753421720
- Boyutlar, Kapak12,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviMetis Yayınları / 2009
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi ~ Sezen Ünlüönen
Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi
Sezen Ünlüönen
“Şimdi böyle gevşek gevşek anlattığıma bakma, yine de rahmetli neneciğimin her bayram kestirdiği koçların sırtında Sırat Köprüsü’nü adım adım katederken içim şöyle bir ürpermedi...
- Mesnevi’den Hikayeler ~ Süheyl Seçkinoğlu
Mesnevi’den Hikayeler
Süheyl Seçkinoğlu
En meşhur eseri Mesnevi’den titizlikle seçilen düşündürücü, yol gösterici, eğitici ve hikmet dolu bu hikayelerde Mevlana, bilge kimliğiyle insan ruhunun derinliklerine inerek tüm yönleriyle...
- Uzun Hikaye ~ Mustafa Kutlu
Uzun Hikaye
Mustafa Kutlu
Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli...