Birazoku

Üniversite sınavını kazanmak!
Hayatın ilk büyük unvan maçına hazırlanmak!
Her şey seninle başlayacak, sende bitecek.Bu büyük sınava hazırlanmaya hazır mısın? Baskı altında sakin kalabilecek misin? Derslere konsantre olabilecek misin? Kendi kendini motive edebilecek misin? İrade gücünle kendini çalıştırabilecek misin? Sınav kaygısıyla nasıl başa çıkacaksın? Yeterince verimli öğrenebiliyor musun? Okuma hızın yeterli durumda mı? Hafızan yeterince güçlü mü?
Başarı Üniversitesi’nin konusu, başarılı bir öğrenci olmak!Lise öğrencileri ve üniversite adayları için yazılan bu kitapta, ‘Hayat okulunda başarı’ üzerine yazdığı kitaplarıyla tanınan Mümin Sekman, ‘Okul hayatında başarı’ üzerine görüşlerini açıklıyor.SİTE:

İÇİNDEKİLER
Giriş.
BÜYÜK SINAVA ‘PSİKOLOJİK” HAZIRLIK
Bir şampiyonun öyküsü: O yaptı oldu.
siz de yapabilirsiniz!.
Hedef koymak ve başarılı olmak: Kendinizi nasıl geliştirebilirsiniz?.
Yol haritası: Sınav maratonunda hangi durumda ne yapmalısınız?
Motive edici sözler: Kendinizi nasıl motive edebilirsiniz?
Sınav kaygısını ve başarısızlık korkusunu yenmek: İçinizdeki korku titreşimleri ile nasıl başa çıkabilirsiniz?.
Kendine güvenmek: “Başarabilirim” inancı ve
özgüven duygusu nasıl geliştirilebilir?.
Yapılması gerekeni yapmak: İrade gücü
nasıl geliştirilir?
Çalışma bilinci: “insanı insan eder gayret ile çalışmak, fakat işin zor yanı çalışmaya alışmak!
BÜYÜK SINAVA “TAKTİK” HAZIRLIK
Kendinizi ders çalışmaya nasıl hazırlayabilirsiniz?
Öğrenmeyi öğrenme: Öğrenme yeteneğinizi
nasıl geliştirebilirsiniz?.
Konsantre okuma yeteneğinizi nasıl geliştirebilirsiniz? Öğrenme tarzınıza uygun öğrenme: Kendi
öğrenme tarzınızı nasıl öğrenebilirsiniz?
Ders çalışma tekniği ile ilgili denenmiş, pratik
stratejiler nelerdir?
Güçlü hafıza: Unutmayı azaltmak ve hatırlamayı
kolaylaştırmak için neler yapılabilir?
Hızlı ve etkin okuma: Neyi, niçin, nasıl okumalıyız? Bir sınava hazırlanmak için en ideal model nasıldır?
Meslek seçmek: “Geleceği öngörmenin en iyi yolu, onu yaratmaktır”

GİRİŞ:
“Büyük düşün, küçük adımlarla başla.”
Ernst & Young
Üniversite sınavı; 1.500.000’dan fazla kişinin girdiği efsanevi yanşma! Kazananın ve kaybedenin, kesin çizgilerle ayrıldığı kırmızı hal. Gençlerin uzun sûre “sinirlerinin sınırlarında” yaşamasına neden olan, büyük gerginlik kaynağı. Hayatımızın ilk unvan maçı!
Üniversite sınavını kazanmak pek çok insanın hayatında ‘ilk büyük başarı öyküsü”dür. Pek çok gencin, hayatının ilk görkemli başarısını bu sınavda yaşaması gibi, pek çoğu da hayatının en büyük ‘hezimetini’ bu sınavda yaşar.
Hayat okulunda olduğu gibi, bu sınavda da kaybedenler kazananların birkaç katıdır. Bu yarışın hayat okulu müsabakalarından en büyük farkı, başarının kişinin daha çok kendi ellerinde olmasıdır.
Gençler bu sınav karşısında, kazanma hırsı ile kaybetme korkusunu aynı anda yaşarlar. Kendilerini içten zorlamayı eniyi bu dönemde öğrenirler. Kapasitelerinin uç sınırlarını bu dönemde keşfederler. Baskıya dayanma güçlen ve baskı altında sakin kalabilme yetenekleri, en yoğun haliyle bu sınavda test edilir.
Üniversite sınavında kazanmak ile kaybetmek belli oranlarda iç içe geçmiştir. Her kazanan bir şeyler kaybeder, her kaybeden bir şeyler kazanır. Mesela benim için üniversite sınavının bana sunduğu “kariyer” değil, bu sınavı kazanmak için geliştirdiğim ve hayatım boyunca kullandığım “karakter” en büyük kazancım oldu.
Üniversite Sınavına Hazırlanmaya Hazır Mısınız?
“Sen neye kazırsan, o da senin için hazırdır.”
Mark Victor Han sen Üniversite sınavına hazırlanan bir genç, eğer “ortalama” ders çalışma alışkanlıklarına sahipse, sınavı kazanma işini son sınıfa bırakmış demektir. Bu durumda önünde yaklaşık 10 ay ve öğrenilmesi gereken çok sayıda konu vardır.
Bu “Üniversite sınavına hazırlık” döneminde, yoğun bir baskı ve tempo içerisinde ders çalışmak gerekir. Peki, öğrenci bunu yapmaya psikolojik ve teknik olarak hazır mıdır?
Duygusal dayanıklılığı yeterli midir? Hafıza gücü yeterli midir? Okuma hızı yeterli midir? Öğrenme verimi yeterli midir? Motivasyon seviyesi yeterli midir? Konsantrasyon seviyesi yeterli midir? Kişisel “donanımı” amaçlarını gerçekleştirmek İçin yeterli midir?

Bu sorular bizi “üniversite sınavına hazırlanmaya hazırlık” sürecini fark etmeye götürür. Öğrenciler önce sınava hazırlanmaya hazır hale getirilmelidir. Önce kendimizi sınava hazırlanmaya hazırlamalıyız.
Üniversite sınavı bir maç ise, bu mağa çıkmadan önce biraz antrenman yaparak kendimizi “büyük maça” hazırlamalıyız. Bu hazırlanmaya hazırlık süreci, “göç yolda düzelir” anlayışıyla, baştan savma bir şekilde yapılmamalıdır.
Bu kitap sizi üniversite sınavına hazırlamaya çalışmamaktadır. Niyeti öyle olsaydı, size tarih, coğrafya, matematik anlatırdı. Bu kitap sizi, büyük sınava hazırlanmaya hazırlamaktadır. Unutmayın, “hazırlanmakta başarısız olduysanız, başarısız olmaya hazırlanıyorsunuz demektir”.
Kitabın Adı Neden “Başarı Üniversitesi?”
“Planlamaya ayrılan on dakika, uygulamada bir saat kazandırır.”
Japon atasözü
Okul hayatı devam edenlere (öğrenciler), en çok istedikleri şeyin ne olduğu sorulduğunda “üniversiteyi kazanmak” cevabını vermektedirler. Okul hayatı bitmiş ve hayat okuluna giriş yapmış kişiler (yetişkinler) ise, aynı soruya “başarılı olmak” diye cevap vermektedir.
Elde edilmesi bu kadar çok istenen “başarı” ve “üniversite” kavramlarını bir araya getirince; “Başarı Üniversitesi” adı ortaya çıktı. Bu isim aynca, başarılı olmanın “öğrenilebilir” olduğunu da vurgulamaktadır.
Başarı Üniversitesi, üniversiteli olmayı başarmak için yapılması gerekenleri ortaya koyan bir kılavuz kitaptır. İçerisinde hem motivasyon ve hem de neyi, nasıl yapabileceğinizi gösteren teknik bilgi vardır.
Kitap Kimler İçin ve Niçin Yazıldı?
“Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın’ dediğini yapmaktır.”
\Vaher Bagehot
İki türlü öğrenme biçiminden bahsedilebilir; gönüllü öğrenme ve zonmlu öğrenme. Gönüllü öğrenmede okur, kendi tercihi ile bir kitabı seçer ve okur.
Gönüllü okumanın sonunda kişi neler öğrendiği hakkında genellikle sınava tabi tutulmaz. Oysa zorunlu öğrenmede, bir dayatma ve sınama vardır. Okul hayatında genellikle zorunlu öğrenme tarzı kullanılır.
Basan Üniversitesi, öncelikle “zorunlu” okuyucular için yazıldı. “Zorunlu okuyucu” denince akla ilk gelen grup öğrencilerdir. Lise öğrencileri ve üniversite adayları bu kitabın hedef kitlesidir.
Bunlardan başka, çocuğuna “daha çok çalış” demekten daha iyi yollar öğrenmek isteyen aileler ve öğrencilerini daha iyi anlamak isteyen öğretmenler bu kitabı okuyabilirler.
Kitabın yazılma nedenini birkaç başlık altında özetlemek mümkündür:
Üniversite adayları ve lise öğrencilerini, kendini geliştirme teknikleri konusunda bilinçlendirmek.

•   “Mecburiyetten” bir şeyler okumak zorunda kalanlar için hızlı, kolay ve eğlenceli öğrenme seçenekleri sunmak.
•   Metotlu ders çalışma ile ilgili, fikir ve teknikleri derli toplu bir şekilde sunmak.
•   Öğrencilerin karşılaştıkları en yaygın öğrenme problemlerine kolay uygulanabilir, pratik ve sonuç aldırıcı çözümler sunmak.
•   Öğrencileri üniversite sınavına hazırlanmaya hazırlamak.

Öğrencilerin En Yaygın Sorunları Nelerdir?
“Eğer hayallerin yoksa nasıl gerçekleşebilirler ki!”
Fay e Point
Araştırmalarımızda öğrencilerin en yaygın 7 sorun alanlarını şöyle tespit ettik:
1.  Ne istediğini netleştirmemi} olmaktan kaynaklanan sorunlar.
Kim olmak ve ne yapmak istediğine karar vermemiş bir kişi, öğrenmek için de hiçbir heyecan duymayacaktır.
2. Öğrenmeyi öğrenmemiş olmaktan kaynaklanan sorunlar. Öğrenmeyi öğrenmemiş kişi neyi, niçin, nasıl öğrenmesi
gerekliğini belirleyememekte, pasif ve bilinçsiz bir okuyucu olmaktadır.
3.  Konsantre olamamaktan kaynaklanan sorunlar.
Birçok kişi dikkatini toplayıp okuduğu konuya verememekte ya da konsantre olmuş halini uzun siıre devam ettirememektedir.

4.  Motivasyon ve iç disiplin (irade) yetersizliğinden doğan sorunlar.
Kendine söz geçirememe, öğrenme isteği oluşturamama, ilgi ve istek yetersizliği gibi durumları ifade etmektedir.
5.  Sınav stresi ve kaygısından doğan sorunlar.
Yoğun stres ve kaygı, beyni bloke ederek düşünme, öğrenme ve hatırlama işlemlerinin yapılmasını engellemektedir.
6.  Metodu ve bilinçli çalışma tekniklerini bilememekten doğan sorunlar.
Hangi konuyu, nasıl öğrenmesi gerektiğini bilmeden bilinçsizce yapılan çalışmalardan verim alınamamaktadır. Bilinçli öğrenme, daha hızlı okumanın, daha verimli öğrenmenin ve daha iyi hatırlamanın metotlarını öğrenmektedir.
7. Vücudu yanlış kullanmaktan doğan sorunlar.
Nasıl ders çalıştığınız kadar, nasıl beslendiğiniz de önemlidir.
Beden ve ruh sağlığını koruyacak şekilde okumamak, kalıcı öğrenme sorunları yaratmaktadır.
Başarı Üniversitesi, bu sorunlara çözümler önermek için hazırlanmıştır.
“Bir yere ulaşmanın ilk adımı, olduğunuz yerde kalmamaya karar yetmektir.

John Morgan

Bu Kitaptan En İyi Şekilde Nasıl Yararlanabilirsiniz?
“Bir kucak odun küçük bir ateşi söndürür, büyük bir ateşi daha da canlandırır.”
Cemil Meriç

Bu kitap, bilgi ve beceri kazandırmak için yazılmıştır. Eğer kitabı “okumanız gerektiği gibi” okumazsanız, içinde anlatılan teknikleri öğrenebilirsiniz ama kullanmakta zorluk çekersiniz.
Bu kitaptan en üst düzeyde yararlanabilmek için, yapmanız gerekenler aşağıda sıralanmıştır. Lütfen okuyun ve uygulayın:
•    Kitabı, kendinizi kötü ve yorgun hissettiğiniz bir günde değil, canlı ve enerjik olduğunuz bir günde okuyun.
•    Yeni bir teknik öğrenirken onun nerede işe yaramayacağını değil, nerede işinize yarayabileceğini düşünün.
•    Kitabı, yalnızca okumakla kalmayın, sizden istenen uygulamaları da yaparak ilerleyin.
•   Sadece bu kitabı okumakla yetinmeyin, imkânınız var ise seminerlere de katılın. En azından önerilen kitapları okuyun.
•    Kitabı, öğrenme veriminizin en yüksek olduğu saatte okuyun.
•    Kitabı benzer amaçlara sahip arkadaşlarınızla birlikte okuyun. Eğer yalnız çalışmaya alışkın biriyseniz, bu öneriyi uygulamayabilirsiniz.
•    Bu kitaptan öğrendiklerinizi en az 3 kişiye öğretin…..