Üçüncü sınıfa giden kahramanın, aile ve okul içinde geçen üç eğlenceli öyküsü…
Mustafa Delioğlu’nun resimleriyle bezenen kitap, babaannesinin diktiği mor şapkasıyla okula gitmek isteyen kızın öyküsüyle başlıyor. Şapka çok güzeldir ama ya kaybolursa?
Babamın Sihirli Küresi, okula babasının küresini götüren kızın düştüğü komik durumu anlatıyor. Hele küre, değerli taşlardan yapılmışsa… Okulumuzda Bahar ise, duygusal bir öykü. Engelli biri gelir sınıflarına. Yeni gelen kız, mor şapkalı kızın yanına oturmasın mı? Çocukların engelli biriyle iletişim kurarken yaşadıkları, eğlenceli bir öyküye dönüştürülmüş.
iÇiNDEKiLER
MOR SAPKAM ……………………………………………………………. 7
BABAMIN SiHiRLi KÜRESi …………………………………………. 35
OKULUMUZDA BAHAR ………………………………………………. 61
MOR ŞAPKAM
Babaannem şapka dikti bana. Tam istediğim gibi oldu. Mor keçe kumaşı kesti, çekiştirdi, büktü, dikti… Harika bir şapkaya dönüştürdü. Üzerine de pembe bir çiçek kondurdu. Merak etseniz de çiçeğin adını söyleyemem, çünkü ne olduğu anlaşılmıyor; ama olsun, çiçeği andıran bir topak işte… Çok sevdim şapkamı.
Babaannemin buruşuk yanaklarına kocaman ıslak iki öpücük kondurdum. “Canım babaannem. Çok teşekkür ederim.” “Okula gidip gelirken kullanırsın, başın üşümesin,” dedi. Yalnız okula gidip gelirken mi? Gece yatarken bile takarım ben bu şapkayı. Öyle güzel bir şapka işte! İşe bakın! Annem izin vermedi şapkamı okula götürmeme… Çok gösterişli şapkaymış, ayıp olurmuş. Anlamıyor ki, şapkayı çok sevmemin nedeni bu zaten; gösterişli olması… Beni yaşımdan büyük gösteriyor. Onu takıp yürüdüğümde, kendimi dizilerde başrol oyuncusu gibi hissediyorum. Bir odadan ötekine, kaç gündür bütün evi tanıdı. Ama şapkam biraz da gökyüzünü, sokakları, binaları görmek; okuluma gitmek istiyor.
Sonunda razı ettim annemi. Hemen öptüm iki yanağından, karşısında hoplayıp zıpladım. Tabii annemin karar değiştirmesinde “Canım Annem” başlıklı bir şiir yazıp eline tutuşturmam da etkili oldu. Şiiri okuyunca burnu kızardı, gözleri sulandı. O, şiiri üçüncü kez okurken, ben de araya sıkıştırıverdim sorumu:
“Anneciğim, yarın okulda tiyatro günümüz. Şapkamı giyip gitsem…” Şiiri seviyorum. Şiire bayılıyorum. Şiire aşığım. Ne zaman bir derdim olsa, hayatımı kolaylaştırıveriyor. Babama şiir, babaanneme şiir, dedeme şiir… Öğretmenimin de hoşuna gidiyor şiirlerim, ama notlarımın yükselmesinde pek işe yaramıyor. Hem zaten bütün öğrenciler öğretmene şiirler yazıyor. Evde ise, benim sihirli değneğim… Hele annemde hiç şaşmaz… Sabah sevinçle kalkıp hazırlandım. Hava soğuk ve yağmurluydu. Paltomu giydim, şapkamı taktım, saçlarımı kenarından sarkıttım. Kapıdan çıkmadan aynada kendime baktım; tek kelimeyle harikaydım. Yolun kenarında bekleyen servisime doğru koşarken, annem arkamdan seslendi: “Çabuk geri dön, okul çantanı unuttun!”
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Öykü
- Kitap AdıBabamın Sihirli Küresi
- Sayfa Sayısı88
- YazarAytül Akal
- ISBN9789944699518
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
- YayıneviTudem Yayınevi /
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Ortanca Balık ~ Hanzade Servi
Ortanca Balık
Hanzade Servi
“… Bir mektup aldım. Bu hayatımda aldığım ilk mektup! Yani internetteki elektronik mektupları saymıyorum. Kâğıda yazılan, katlanıp zarfa konan, zarfın üstündeki adrese göre de,...
- Yankı ~ Müge Koçak Güvenç
Yankı
Müge Koçak Güvenç
Gecenin karanlığında, ıssız sokaklarda gezer düşlerin fısıltıları. Sahipsizliğin somurtkanlığını peşlerine takarak, buldukları ilk barınağa girerler. İşte orada, gölgelerin ardında, başlar siyahla beyazın hikâyesi. Ya...
- Güz Nehri ~ John Cheever
Güz Nehri
John Cheever
“Hiçbir şeyimiz yok, hiçbir şeyimiz! Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?” Fabrikalar, işçiler, bahisler, hipodromlar, jokeyler, simsarlar, kumarbazlar, işsizler, otel odaları ve gece kulüpleri…...