“Herkes hayat dediğimiz, sonraları tarih olan bir süzgeçten geçiyor. Kuşaklar arasında süzgeç farkı var. Acaba yazarın metinleri, tarihsel akışın neresine denk düşüyor, nasıl etkileniyor, düşünüş ve ifade biçimi nerelerden süzülüyor?”
Aziz İnsanlık’ta İlhami Algör’ün kitaplardan yola çıkıp bir metnin diğer metinlerle, yazarlarla ve okurlarla kurduğu ilişki üzerine düşünen yazıları bir araya geliyor. Bu yazılar, politikadan gündelik hayata, sinemadan tarihe geniş bir alana da uzanıyor sıklıkla. Kitapların temas ettiği her şeyle bir ilişki kuruyor. Böylece, düşünceyle gündelik hayat arasındaki alışverişin sanılanın aksine daha kuvvetli olduğunu gösteriyor: Üstelik sıkıcı olmadan, hayatın dışına, teoriye taşmadan, bir ayağını hep sokağın içinde tutarak…
İÇİNDEKİLER
Önsöz ……………………………………………………………………………………………………………………………….9
Süzgeç ve Eskizler…………………………………………………………………………………………………11
Ceviz Ağacı ve Muhacir……………………………………………………………………………………..16
“Fesi Düşürmeden”……………………………………………………………………………………………. 20
Binbir Gece ile Kıralıça………………………………………………………………………………………24
Eski Dünyalar – Yeni Dünyalar……………………………………………………………………… 29
Ölümden Sonra Başka Hayat……………………………………………………………………… 34
Milli Edebiyat, “Sizinkiler Evde mi?”……………………………………………………. 38
Köleler ve Kanon…………………………………………………………………………………………………… 43
Cinler ve Tanrılar……………………………………………………………………………………………………47
“Onbinlerce Dört Ayaklı”……………………………………………………………………………….. 52
“Derinlerdeki Sular Kuruduğunda”…………………………………………………………. 57
Yastıkname………………………………………………………………………………………………………………. 62
Japon Milliyetçileri ve Karnaval…………………………………………………………………..67
Efendi, Otantik ve Sahici………………………………………………………………………………….71
Fersudenin Kenarı………………………………………………………………………………………………….76
“Birbirimizi Tanımadan Evleniyoruz”…………………………………………………….. 80
Muhiddin, Chapman, Tahirih………………………………………………………………………… 84
Seneler ve Sene: 1942………………………………………………………………………………………. 89
Yıkıntı ve Yanık Kibritler………………………………………………………………………………… 94
Çizikler ve Romantikler……………………………………………………………………………………. 99
İyi Seneler Yetimler……………………………………………………………………………………………103
“Gündelik Hayatın Zevklerine Uygun”…………………………………………………108
Gecikmenin Faydaları ve Normları …………………………………………………………..113
Bir Nakıs Teşebbüs …………………………………………………………………………………………….118
Uzayı Kurcalamanın Hileleri………………………………………………………………………. 123
Aydaki Erkeğin Arkasındaki Kadın…………………………………………………………127
Deprem ve Uzak Akrabalar……………………………………………………………………………132
“Memlekette Tek Doğru” ve Kibir…………………………………………………………..138
Küçük “b” ve Fil Hortumu……………………………………………………………………………144
Ciddiyet ve “Tırıs Gider”……………………………………………………………………………….148
Demir Leydi ve Neoliberalizm ……………………………………………………………………..154
“İhtiyar Muhabbetleri”………………………………………………………………………………….159
Günah ve Kırık Burun ………………………………………………………………………………………164
Yol Uzun Usta……………………………………………………………………………………………………..169
“Direği Devirip Teli Çaldınız”…………………………………………………………………….173
“Neden Oy Vereyim?”……………………………………………………………………………………..178
Diziler, Romanlar, Filmler………………………………………………………………………………183
Edebiyat, Mikro Tarih, Annie Ernaux ……………………………………………………188
Biraz Yalı Hanı, Biraz Dersim………………………………………………………………………194
Şekspir ve “Soylu Vahşi”ler………………………………………………………………………..199
Boktan Taşıyıcı Direkler…………………………………………………………………………………205
Ortaya Karışık Bir Yazı………………………………………………………………………………….. 209
Atlar “L” Gider……………………………………………………………………………………………………..213
Deli Dolu muydu Osman Bey?………………………………………………………………………217
Mikhael Kosses’i Nasıl Bilirsiniz?……………………………………………………………..222
Kim Açtı Yeniçağ’ın Kapılarını?………………………………………………………………..227
“Sultan Selim Yav”…………………………………………………………………………………………..232
Kalfa ile Büyük İskender………………………………………………………………………………. 238
Çokdilli İskender Anlatıları…………………………………………………………………………..243
“Leydi Sapiens” ve Erkek Kafası…………………………………………………………….248
Papazlar ile Kadınlar…………………………………………………………………………………………252
Venceremos! Kıralım Zincirlerimizi!………………………………………………………257
“Türkiye Gibi Adam”……………………………………………………………………………………….262
Halka Tatlısı ve Geyikli Halılar……………………………………………………………………266
“Zalimi Sevme Huyu”……………………………………………………………………………………..270
Önsöz
Kitapta yer alan yazılar, 2022-2023 yıllarında P24 Blog adresinde “Okumalar, Değinmeler” başlığı altında yayınlanan haftalık yazılardır. Yazıların toplamına “düşünme çabası” diyebiliriz. Haftada bir yayımlanan yazıların, hepsinin aynı anda el altında ve peşpeşe okunabilir olması sıkıcı bir etki yapabilir. Kıymetli okurdan beklentilerini düşük tutmasını dilerim. P24 yazılarına okurlardan gelen bazı notlara bu yazılar kitaplaşırken cevap vermeye çalıştım. Yazılarda değindiğim kitapların yazarlarına, çevirmenlerine, matbaacısına, akademik makale yazarlarına teşekkür ederim. Web sitelerinin kitap tanıtım bölümlerinde, kitabın önsözüne, tadımlık okuma parçalarına yer veren yayınevlerine, kamuya açık kaynak sunan ilgi, düşünüş alanlarına teşekkür ederim. Mesut Varlık ve Elif Karalar’a bu yazıların kitaplaşması sürecindeki ilgileri, emekleri ve misafirperverlikleri için bahusus teşekkür ederim. Selam sevgiyinen…
İlhami
Süzgeç ve Eskizler
İki hikâye okudum: Yok Yolcu (Kamil Erdem) ve İzmir Postası’nın Adamları (Ahmet Büke). Kitap tanıtımı yapmayacağım. Hikâyelere dair edebi değerlendirmelerim olmayacak. Edebi değerlendirme dediğin, sadece anlatının/metnin içinde dolaşmak, ne söylediğine, nasıl söylediğine dair yorumlarda bulunmaktan ibaret değil bence. Yazarın önceki kitaplarını da okumuş olmak gerekir. Kitapların aralarındaki ilişkiye/ilintiye vâkıf olmak gerekir. Metinlerde yaratılan dünyaları, kişilikleri, aralarındaki ilişkileri kavrayabilmek gerekir. Herkes hayat dediğimiz, sonraları tarih olan bir süzgeçten geçiyor. Kuşaklar arasında süzgeç farkı var. Acaba yazarın metinleri, tarihsel akışın neresine denk düşüyor, nasıl etkileniyor, düşünüş ve ifade biçimi nerelerden süzülüyor? Mesela Orhan Koçak bir yazısında, Behice Boran’ın Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sını “toplumsal meseleler ile ilgilenmekten uzak küçük burjuva edebiyatı” olarak tanımladığına değindi. Boran’ın eleştiri cümlesi tam olarak böyle değildi ama benim aklımda kalan bu.
“Toplumsal meseleler” kavramı hassas konudur. Kavramın kaba kullanımı halinde özgürlükleri sınırlarsınız. Söylemek istediğim şu: Derinlikli edebi değerlendirme beni aşar. Bu nedenle “Okumalar, Değinmeler” başlığını tercih ettim. Eskiz çizer gibi değineceğim. Eskiz, bütünü ince ayrıntıları ile aktarmaz, fakat bütüne dair bir fikir verebilir. Benim eskizlerim biraz öznel. “İlhamice” de diyebiliriz. Kamil Erdem’in üçüncü öykü kitabı olan Yok Yolcu’su, 2022’nin Sait Faik Hikâye Armağanı’nı aldı. Kamil Erdem 1945, ben 1955 doğumluyum.
İkimiz de gezegendeki vaktimizin büyük bölümünü 20. yüzyılda geçirdik. Kamil Erdem’in metinlerinde duyabileceğiniz şarkı, türküler 20. yüzyılın sesleridir. (Ve önceki yüzyılların tortularını, izlerini de barındırırlar.) “Duyabileceğiniz” dedim. Bilerek dedim. Erdem, “Sabah oldu, sabah oldu, cigaram yanmaz oldu” diye bir türküden söz ettiğinde, türküyü biliyorsanız sesini duyarsınız. O sesi çağıran duyguyu da duyarsınız. Bilmiyorsanız orada sadece 7 kelime vardır. Acaba Kamil Erdem’in metinlerindeki şarkı ve türkülerin, müzikalliğin, metnin toplam örüntüsünün sesi ile ilintisi var mıdır? Metnin toplam örüntüsü dediğim, kelime tercihleri, cümle kuruluşları ve anlatının içeriği, içeriğin akışı, bükülüşü, susuşu… Sormak kolay, cevaplamak zor. Şu paragrafı seviyorum:
Öykümü, patates soyma biçimimi, kafamdaki kargaşayı okumak istemezler. Kimi basit bulur bunları, gereksiz. İsterler ki bir eylem anlatayım. Meraklansınlar, öfkelensinler, kahramanlara acısınlar, nefret etsinler, kendilerini onların yerine koysunlar. Ama işte ne yazık ki şu anda, patates soyma işiyle meşgulüm. Hayatımda başka bir şey yok
Yukarıdaki satırların altını çizdim. Yanımda kurşun kalemim yoktu, hayalen çizdim.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Siyaset
- Kitap AdıAziz İnsanlık
- Sayfa Sayısı296
- Yazarİlhami Algör
- ISBN9789750536496
- Boyutlar, Kapak13x19,5 cm, Karton Kapak
- Yayıneviİletişim Yayınları / 2024