Ayışığında “Çalışkur” adlı öyküsünden Haldun Taner’in oyunlaştırdığı ve ilk kez 1977’de sahnelenen Ayışığında Şamata, yazarın deyişiyle, “yazarın koşullanmaları ile seyircinin bambaşka koşullanmaları arasındaki zıtlığı bir fars havası” içinde yansıtır.
Ayşegül Yüksel’in bu oyunla ilgili değerlendirmesi şöyledir:
“Taner, “Ayışığında Şamata” ile, “Lütfen Dokunmayın”dan bu yana sürdürdüğü toplumdaki yanlış koşullandırmaları irdeleme ve doğru olarak algılanması gereken gerçekleri maskeleyen “yalan” balonlarını delme eyleminin bir başka çarpıcı örneğini vermektedir.
“Ayışığında Şamata”, Taner’in tüm oyunlarının temel çıkış noktasını oluşturan tersinleme yaklaşımının tam verimle değerlendirildiği, oyunculara, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı’nda olduğu gibi büyük olanaklar tanıyan, güldürücü ve düşündürücü bir oyundur.”
*
Açılış Sahnesi
(Ayışığı sonatı belirli yerlerde verilecektir.)
(Sahne yarı karanlık, teknisyenler dekorları yerleştirmektedirler. Anlatan son aksesuar kontrolü yapar. Sahne sekiz ayrı lokaliteye bölünmüştür. Önde 3, orta planda 2, onun arkasında 2, en geride 1 yükselti. Oyuncular kulisten ikişer üçer kişilik gruplar halinde gelirler. Aralarında konuşmaktadırlar. Kimisinin dekoru, kimisinin oyun için giysisi elindedir. Bir prova havası laubaliliğindedirler. Aralarındaki gürültü, bir konuşma gürültüsüdür; fakat kelimeler pek anlaşılmaz. Kenarda bir piyano durmaktadır. Oyunculardan biri bunun yanına yaklaşır, tek parmakla bildiği bir melodiyi, Zühtü’nün melodisini çıkarmaya çalışır, çıkarır da. Bir arkadaşı güler, biraz sonra, çalan fosnot yapar, sonra bırakır, yerine gider. Kişiler yerlerine yerleştikten sonra, sahnelerinin tipik bir pozunu alır ve donarlar. Her biri yerlerine yerleşip bu donmayı yapınca, arkadan beyaz bir ışık belirir. Böylece sekiz lokaliteye yerleşmiş oyuncular, çeşitli pozlarda donmuş olarak siluet şeklinde görünürler. Oyun boyunca oyuncular, bu sahne üzerinde bu lokalitelerde duracaklardır. Aktif olarak kendileri hareket ediyor veya konuşuyorlarsa beyaz ışık altında görüleceklerdir ama kendilerinden söz edilen figürler yine bu konuşma sırasında kendi lokalitelerinde yeşil ışık altında görüleceklerdir fakat konuşmayacaklardır. Hareket edebilirler. Rejisör bu konuda daha ayrıntılı bilgi verecektir. Anlatan orta yere geçip siluetin genel görünümünü gözden geçirir. Oyuncular, kostümlerini tam giymiş olarak yerlerinde donmuş bulunmaktadırlar. Anlatan söze başlar.)
ANLATAN: Şu işe bak, ayı unuttuk. Hem Ayışığında Şamata’yı oynuyoruz hem ay yerinde değil.
(Arka planda teknisyenin seslendiği duyulur.)
TEKNİSYEN: Ayın repliğini senden alacaktım ya, ağabey. Provada değiştirmedik mi? “Maltepe sırtlarından doğuverdi.” Replik bu.
ANLATAN: Tamam. Tamam. Kafa mı bıraktınız bende! (Anlatan önünü ilikler. Ön sahnenin ortasına gelir. Nokta ışık onun bulunduğu yerin soluna inmiştir. Meydancıyı arar, sağına geçer, sonra ortada durur. Anlatan bozulmuştur. Boğazını temizler. Seyircilere hitap eder.) Hoş geldiniz sayın seyircilerimiz. Sizlere bu akşam Haldun Taner’in Ayışığında Şamata adlı oyununu sunmakla gurur duyarız. Efendim Çalışkur, altı katlı, lüks bir apartmandır. Şimdi onun sakinlerini tanıtacağız.
(Anlatan, ışıkçıya, efektçiye seslenir.) Efekt: Yaz gecesi sesleri.
(Efekt olarak ağustosböceği sesleri. Denizde giden bir takanın motoru ve uzaktan yankılanan tek tük sesler duyulur.)
(Anlatıya başladığını belli eder bir tonda) Ay, iri ve toparlak, Maltepe sırtlarından doğuverdi. (Bu replik üzerine arka dekorda ay yaylı bir oyuncak gibi sol köşede belirip bir kavis çizip sağ köşede bir yerde durur. Bu mekanik bir hızda ve komik efekt bırakacak şekilde olmalıdır.)
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Oyun-Tiyatro
- Kitap AdıAyışığında Şamata
- Sayfa Sayısı76
- YazarHaldun Taner
- ISBN9789750836619
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Sıkıyönetim Bütün Oyunları 4 ~ Albert Camus
Sıkıyönetim Bütün Oyunları 4
Albert Camus
Susmak haksızlık karşısında, kaybetmek demektir zeytin ekmeği ve yaşama hakkını! Ekmeğinize sahip çıkmak için dahi yenmeye mecbursunuz bugün korkunuzu! Uyan ey İspanya, uyan artık! Cádiz şehri kaderini tayin ediyor.
- Versailles Tuluatı ~ Molière
Versailles Tuluatı
Molière
Orhan Veli Kanık – Azra Erhat çevirisi ve Dikmen Gürün’ün açıklayıcı sunuşuyla…” Moliere’in bu klasik oyunu ilk kez 1944 yılında Orhan Veli Kanık ve...
- Bir Evlilikten Sahneler ~ Ingmar Bergman
Bir Evlilikten Sahneler
Ingmar Bergman
1972 Mayısı’nda Ingmar Bergman’ın kariyerinde ilk defa televizyon dizisi çekeceği haberi verilir. Bergman dizinin, “bir burjuva ideali olan güvence arayışının insanların duygusal dünyalarını yozlaştırması,...