Bu piyesi, soylu Macar milletinin 1956 yılında hürriyet ve bağımsızlığını geri almak için giriştiği destanlık savaşta vahşîce, gaddarca, kalleşce öldürülen kadın, erkek, genç, ihtiyar, üniversiteli, işçi, aydın, onbinlerce insanın aziz ve yüksek hâtıralarına sunuyorum. Onlar hürriyete, bağımsızlığa, bir kelime ile mutluluğa en az bizim kadar lâyıktılar; o gün bugün yaşayanlar kadar…
KİŞİLER
MARİ
MÜDÜR
TÖKİL
ZERA
ERİN
HELEN
YANSI
EVA
MOLİN
İHTİYAR
SÖZCÜ
GENÇ KIZ
BİR GENÇ
BIrIncI Bölüm
Mitinya’nın başkentinde bir kolejin birinci katında bir oda. Karşıda aşağı yukarı bütün duvarı kaplayan bir pencere. Dışarıda sırasıyla yapraklarını dökmeyen bir ağacın üst dalları.. kuru ağaçlar.. geniş bir meydanın boşluğu, boşluğun ortasında uzaklığına rağmen aşırı büyüklüğü belli olan çizmeli bir heykel… En geride geniş bir cadde ile ayrılan iki apartman bloku. İÇERİDE: Sandalyelerle çevrili uzun bir masa, üzerinde, telefon, lâmba, öteberi.
Arka köşelerde birer koltuk. Sağda kapı, yanında bir sürü çekmesi olan bir dolap üzerinde bir dünya yuvarlağı. Soldaki duvara bitişik bir kanepe. GİRİŞ: Tam bir karanlık, örse vuran çekicin kuvvetli ve biteviye sesi. Kapı gıcırtı ile açılır ve eşiği aşan Mari’nin üzerine mavi bir ışık düşer ve ışık yalnız onu aydınlatarak onunla birlikte öne gelir. Müzik zaman zaman çekiç sesini bastırır:
MARİ — Adım Mari, Mari Otan. Öyle önemsenecek
biri değilim. Bütün özelliğim Andre Otan’ın kızı oluşumdan gelir.
MÜDÜR — Bir dakika Mari, bir dakika.
MARİ — (Az gerisinde bir karaltı gibi beliren müdüre bakmadan): Buyurun Müdür Bey.
MÜDÜR — (Işık çemberinin içine girer). Madem anlatılacak, açık olmak lâzım; bırakın biraz açıklayayım.
MARİ — (Işık çemberinden çıkar) Buyurun efendim.
MÜDÜR — Ötekileri de göreceksiniz, hepsini göreceksiniz. Onları iyi dinleyin, değer bu. Belki olup bitenlerden alınacaksınız. Alınmayın, onlar size sitem bile etmeyecekler. Belki de içiniz bir parça burkulacak. Bırakın burkulsun; ama kendinizi pek suçlu da saymayın. Bunu bekleyen yok zaten. İki damlacık gözyaşı mı? O halde siz umduğumuzdan da sandığımızdan da asilsiniz demektir. Bana gelince ben sizlere birtakım kuru teferruattan bahsedeceğim: Biz Mitinyalıyız. Mitinyalılar çok eski bir millettir. Uygar ve mutlu idik. Sonra Agonyalılar gelip yerleştiler memleketimize. Orduları ile kendi düzenlerini de getirdiler. Aldattıkları, korkuttukları, satın aldıkları Mitinyalıları, aldanmayan, korkmayan, satın alınmayan çoğunluğun yerine koydular.
Mitinya’nın asıl sahipleri imiş gibi gösterdiler. Böylece de o güzel Mitinya zifir gibi bir karanlığın içinde eridi, kayboldu gitti. Dünya bizi unuttu, unuttunuz bizi. Ama şimdi önemli olan şu: Biz Mitinya’nın ikinci doğumu için uğraşıyoruz. Her şeyi aldık gözümüze, ölümü de elbette. Mitinya hür milletler dünyasına yeniden doğacak mı?
Yoksa biz, yani bu aşk, bu hayat dolu, bu altın gibi gençler ölecek, barbarca, kalleşçe öldürülecekler mi? Kurtulanlar olacak mı? Kimler, nasıl kurtulacak? Hepsini göreceksiniz. (Seslenir) Mari. MARİ — Efendim. MÜDÜR — (Çok müşfik) Gel kızım; konuş anlat. (Karanlığa kayar.)
MARİ — (Işık içinde) Önemserler: Ooo, Andre Otan’ın kızı. Çünkü babam Agonyalıların baş adamıdır, dilediğini uçurtabilir. Tiksinirler: Iğğğ, Andre Otan’ın kızı. O zaman da ben tiksinilen biri olur çıkarım. Çünkü babam Mitinyalıdır ama, Agonyalıların baş adamıdır. Onların ordularını memleketimize babam çağırdı. Üstelik bu çağırışı Mitinya adına yapabilecek bir makamda iken. Ben işte böyle yaşayıp gidiyordum genç kızlığımı. Ve bunun böyle oluşuna üzülürdüm, öfkelenirdim, utanırdım.
Asıl kötüsü, umursamadığım da olurdu, yani dünyayı bırakırdım. Ama bir gece, buz gibi bir kasım gecesi -kar yağıyordu- sırtımda bir erkek ceketi, yanımda da ceketsiz bir erkek.. kuyruğu ne kadar dik tuttumsa da Otan adını taşımaktansa ölmeyi, çok daha önceden ölmüş olmayı istedim. Zaten ömrümün bütün önemi de işte o karlı, o buz gibi kasım gecesinden gelir.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Oyun-Tiyatro Roman (Yerli)
- Kitap AdıAyakta Durmak İstiyorum
- Sayfa Sayısı127
- YazarTarık Buğra
- ISBN9786051555263
- Boyutlar, Kapak12 cm x 19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviÖtüken Neşriyat / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Kuş Olsam Evime Uçsam ~ Güzin Öztürk
Kuş Olsam Evime Uçsam
Güzin Öztürk
Su kuyusuna taş attınız mı hiç? Taş, suya düştüğünde dünyanın en derin yerine düşmüş gibi yankı yapar. Taş da görünmez, su da. İşte yüz...
- Ayaz ~ Işın Beril Tetik
Ayaz
Işın Beril Tetik
Kadın, ağacın yaşlı ve geniş gövdesinin tam ortasına yerleştirilmişti. Bedenini saran incecik, şeffaf simli kumaş dışında çırılçıplaktı. Yüzü de dahil olmak üzere, bütün vücudu...
- Yollar Dönüşe Gider ~ Nurullah Genç
Yollar Dönüşe Gider
Nurullah Genç
Erzurum’da hikâyelerin, masalların, destanların anlatıldığı, şiirlerin okunduğu, ilim dolu sohbetlerin edildiği mütevazı ama mutlu bir köy: Pinaduz…