Pencere çerçevesinin üst kısmında bir damlacık beliriyor, onu bin sönük ışıltıya bölen gökyüzüne doğru titreşiyor, sonra büyüyor ve sendeliyor, düştü düşecek, ama düşmüyor, henüz düşmüyor. Bütün tırnaklarıyla oraya tutunuyor, düşmek istemiyor ve bir yandan göbeği büyürken dişlerini oraya geçirdiği görülüyor, o artık görkemli bir şekilde sarkan koca bir damla, derken birden, şıp ve işte düşüyor, parçalanıyor ve sonrası, hiçlik, mermerin üzerinde bir kayganlık. Julio Cortázar’ın öykü külliyatının bu ikinci cildi, Kronopların ve Meşhurların Hikâyeleri (1962), Bütün Ateşler Ateş (1966), Son Raunt (1969), Sekizyüzlü (1974), Orada Dolaşan Biri (1977) kitaplarının bir araya gelmesiyle oluştu. Ayak İzlerinde Adımlar’daki deneysel hikâyelerin, mikro anlatıların, gerçeküstü evrenlerin hepsi, Cortázar efsanesinin birer izdüşümü.
İçindekiler
KRONOPLARIN VE MEŞHURLARIN HİKÂYELERİ
TALİMATLAR KİTAPÇIĞI
Ağlama Talimatları ………………………………………………21
Şarkı Söyleme Talimatları ……………………………………..22
Korkma Biçimi Üzerine Örnekli Talimatlar……………..23
Üç Ünlü Tabloyu Anlama Talimatları……………………..25
Roma’da Karıncaları Öldürme Talimatları ………………29
Merdiven Çıkma Talimatları………………………………….31
Saat Kurma Talimatlarına Girizgâh ………………………..33
Saat Kurma Talimatları…………………………………………34
TUHAF MEŞGALELER
Simülasyonlar………………………………………………………37
Etiketler ve Tercihler ……………………………………………42
Posta ve Telekomünikasyon………………………………….. 44
Saç Telinin Kaybedilişi ve Bulunuşu……………………….46
Halam Sıkıntıda…………………………………………………..49
Halamızın Durumunun İzahı Var mı? ……………………51
Kaplan Pozu ………………………………………………………..53
Ölü Nöbetlerinde Davranış……………………………………56
PLASTİK MADDE
Büro İşleri……………………………………………………………65
İçindekiler
Harikulade Meşgaleler ………………………………………….67
Vietato Introdurre Biciclette …………………………………….69
Paskalya Adası’nda Aynaların Davranışı ………………….71
Soyutlama İhtimalleri …………………………………………..72
Günlük Gazete ……………………………………………………75
İçinde Yaşadığımızı Sandığımız İstikrarın
Kırılganlığını, Bir Başka Deyişle Yasaların İstisnalar,
Tesadüfler ya da Belirsizlikler Karşısında Toprak
Kaybedebileceğini –ki Ben Seni Orada Görmek
İstiyorum– Resmetmeye Meyilli Kısa Hikâye…………..76
Sonun Dünyasının Sonu ……………………………………….79
Akefali………………………………………………………………..82
Bir Rüya Taslağı………………………………………………….. 84
Ne Haber, López? ………………………………………………. 86
Coğrafyalar ……………………………………………………….. 88
İlerleme ve Gerileme…………………………………………… 90
Gerçek Hikâye …………………………………………………….91
Yumuşacık Bir Ayının Hikâyesi ……………………………..92
Bir Duvar Halısı İçin Tema ……………………………………93
Bir Koltuğun Özellikleri ……………………………………… 94
Hafızasında Delik Olan Bilge……………………………….. 96
Bir Şiir İçin Plan …………………………………………………..97
Sakıncalı İlan Edilen Deve…………………………………… 99
Ayının Dediği ……………………………………………………101
Tepeli Devekuşunun Tasviri ………………………………..103
Damlaların Ezilişi ………………………………………………105
Kıssadan Hissesi Olmayan Öykü ………………………….106
Elin Çizgisi………………………………………………………..109
KRONOPLARIN VE MEŞHURLARIN HİKÂYELERİ
I. Kronopların, Meşhurların ve Umutların
İlk ve Hâlâ Belirsiz Ortaya Çıkışı. Mitolojik Safha
Meşhurların Alışkanlıkları ……………………………..115
Meşhurların Dansı………………………………………… 117
Kronobun Sevinci ………………………………………….118
Kronobun Üzüntüsü………………………………………119
II. Kronopların ve Meşhurların Hikâyeleri
Yolculuklar……………………………………………………123
Hatıraların Korunması …………………………………..125
Saatler………………………………………………………….126
Öğle Yemeği …………………………………………………127
Mendiller ……………………………………………………..128
Ticaret………………………………………………………….129
Hayırseverlik İşleri…………………………………………131
Kronopların Şarkısı………………………………………..133
Tarih ……………………………………………………………134
Küçük Bir Kaşık Dolusu …………………………………135
Fotoğraf Bulanık Çıktı……………………………………136
Öjenik………………………………………………………….137
Bilime Duydukları İnanç ………………………………..138
Kamu Hizmetlerinde Yarattıkları Sakıncalar…….140
Evinizdeymiş Gibi Davranın …………………………..142
Terapiler……………………………………………………….143
Özel ve Evrensel ……………………………………………144
Kâşifler ………………………………………………………..145
Prens Eğitimi ………………………………………………..146
Pulu Zarfın Sağ Üst Köşesine Yapıştırın……………148
Telgraflar ……………………………………………………..150
Doğadan Hikâyeler………………………………………..152
BÜTÜN ATEŞLER ATEŞ
Güney Otoyolu……………………………………………………….157
Hastaların Sağlığı ……………………………………………………186
Buluşma……………………………………………………………….. 206
Senyorita Cora………………………………………………………..224
Öğleyin Ada …………………………………………………………..251
John Howell İçin Talimatlar……………………………………..261
Bütün Ateşler Ateş………………………………………………….277
Öteki Gökyüzü ………………………………………………………293
SON RAUNT
Silvia……………………………………………………………………..323
Yolculuk…………………………………………………………………338
Siesta Zamanı …………………………………………………………351
SEKİZYÜZLÜ
Liliana Ağlıyor………………………………………………………. 369
Ayak İzlerinde Adımlar……………………………………………381
Bir Cepte Bulunan Elyazması………………………………….. 404
Yaz………………………………………………………………………..419
Orada Ama Nerede, Nasıl………………………………………..431
Kindberg Denen Yer………………………………………………. 444
Severo’nun Safhaları………………………………………………..459
Kara Kediciğin Boynu………………………………………………471
ORADA DOLAŞAN BİRİ
Luciana Ne İstiyor?………………………………………………….491
Alize Rüzgârları…………………………………………………….. 504
İkinci Kez ………………………………………………………………515
Siz Senin Yanına Uzandınız ……………………………………..524
Boby Adına ……………………………………………………………537
Solentiname’de Kıyamet ………………………………………… 548
Kayık ya da Venedik’e Yeni Ziyaret……………………………557
Kırmızı Bir Çemberle Toplantı ……………………………….. 605
Madalyonun Yüzleri ………………………………………………..615
Orada Dolaşan Biri………………………………………………….632
Mantequilla’nın Gecesi…………………………………………… 640
KRONOPLARIN VE
MEŞHURLARIN HİKÂYELERİ
Bu kitap şu bölümlerden oluşuyor:
Talimatlar Kitapçığı
Tuhaf Meşgaleler
Plastik Madde
Kronopların ve Meşhurların Hikâyeleri
Talimatlar Kitapçığı
Her gün tuğlayı yerinden oynatma gayreti, dünya denen vıcık vıcık kütlede kendine yol açma gayreti, her şeyin yerli yerinde –yanında aynı kadın, aynı ayakkabılar, aynı diş macununun aynı tadı, eskimiş pencerelerin, üzerlerinde “Hotel de Belgique” yazan tozlu panjurlarının ve karşıdaki evlerin aynı hüznü– olmasından duyulan sefil mutlulukla, her sabah o iğrenç isimli paralel yüze toslama. Tam ortasında sütlü kahve içtiğimiz ve cam tuğlanın herhangi bir köşesinde ne olup bittiğini öğrenmek için gazeteyi açtığımız saydam kütleye isteksiz bir boğa gibi kafayı daldırmak. Kapı tokmağını çevirmeye yönelik kritik hareketi, her şeyin dönüşmesine vesile olabilecek o hareketi gündelik bir refleksin soğuk mekanikliğiyle yerine getirmeyi reddetmek. Görüşürüz, sevgilim. Görüşürüz, işin rast gitsin. Bir çay kaşığını parmakların arasında sıkmak ve onun metal nabzını, endişe verici uyarısını hissetmek. Bir çay kaşığını reddetmek, bir kapıyı reddetmek, alışkanlığın o tatmin edici yumuşaklığı kazandırana dek yaladığı her şeyi reddetmek nasıl da acı veriyor. Oysa kaşığın basit arzusunu kabullenip onu kahvemi karıştırmak için kullanmak öylesine kolay ki.
Nesnelerin bizi her gün yeniden bulmalarında ve hep aynı nesneler olmalarında bir kötülük yok aslında. Yanımızda aynı kadının olması, aynı saat ve masanın üzerinde açık duran romanın bir kez daha gözlüklerimizin bisikletiyle dolaşmaya çıkması, bunlarda ne kötülük olabilir ki? Ama üzgün bir boğa gibi başı öne eğmek, cam tuğlanın merkezinden dışarıya doğru, çok yakınımızda bulunan ve boğanın yakınındaki pikador gibi ele geçirilemez olan ötekine doğru itmek gerekiyor. Gökyüzünde dolaşan, taşıdığı bulut ismini ve hafızaya kaydedilen kopyasını hınzırca kabullenen şeyi seyrederek kendi gözlerini cezalandırmak. Sanma ki telefon sana aradığın numaraları verecek. Onları sana neden versin ki? Sadece hazırlamış ve çözümlemiş olduğun şey gelecek önüne, umudunun hüzünlü yansıması, bir masanın üzerinde kaşınan ve soğuktan titreyen şu maymun. Kır o maymunun kafasını, merkezden duvara doğru koş ve kendine bir geçit aç. Of, üst katta nasıl da şarkı söylüyorlar! Bu evde, başka insanların olduğu bir üst kat var. Alt katında ne olup bittiğinin farkında olmayan insanların yaşadığı bir üst kat var, oysaki hepimiz aynı cam tuğlanın içindeyiz. Eğer bir güve birden kurşunkalemimin ucuna konar ve külün altındaki ateş gibi küt küt atmaya başlarsa, bak ona, ben ona bakıyorum, onun küçücük yüreğini sıvazlıyor ve onu duyuyorum, o güve donmuş cam hamurunda ses çıkarıyor, henüz her şey kaybedilmiş değil. Kapıyı açıp merdivene yöneldiğimde aşağıda sokağın başladığını bileceğim; orada çoktan kabullenilmiş bir kalıp, çoktan bildik evler ya da karşıdaki otel değil, sokak başlıyor, her anın üzerime bir manolya çiçeği gibi düşebileceği canlı ağaçlık başlıyor ve orada ben onlara bakınca yüzler doğacak, biraz daha ilerleyince, dirseklerim, kirpiklerim ve tırnaklarımla cam tuğlanın hamurunda kendimi özenle parçalayınca, köşedeki büfeden gazetemi satın almak için adım adım ilerleyerek hayatımı tehlikeye atınca.
AĞLAMA TALİMATLARI
Nedenleri bir kenara bırakarak ağlamanın doğru biçimine odaklanalım ve bu sözden ne ortalığı velveleye veren ne de paralel ve sarsak benzerliğiyle tebessümü inciten bir hıçkırığı anlayalım. Ortalama ya da sıradan ağlama yüzün genel kasılmasının yanı sıra gözyaşlarının ve sümüğün eşlik ettiği spazmodik bir sese dayanır. Gözyaşları ve sümük en son ortaya çıkar, zira insan enerjik sesler çıkarmaya başladığı anda ağlama sona erer. Ağlamak için hayal gücünüzü kendinize doğru yöneltin; şayet dış dünyaya inanma alışkanlığından ötürü bu mümkün olmuyorsa, üzeri karıncalarla kaplı bir ördeği ya da Macellan Boğazı’ndaki kimsenin hiçbir zaman girmediği şu koyları düşünün. Ağlama gelince, iki elinizi ayalar içeriye dönük bir biçimde kullanarak yüzünüzü kederli bir şekilde kapatacaksınız. Çocuklarsa yüzlerini kazaklarının yeniyle kapatacak ve tercihen odanın bir köşesinde ağlayacaklar. Ağlamanın ortalama süresi üç dakika olacak.
ŞARKI SÖYLEME TALİMATLARI
İşe evinizdeki bütün aynaları kırarak başlayın, sonra kollarınızı aşağıya sarkıtıp duvara belli belirsiz bakın, kendinizi unutun. Tek bir nota söyleyin ve onu içinizden dinleyin. Eğer kayaların arasında oyukları ve yere çömelmiş yarı çıplak siluetleriyle dehşete gömülmüş bir manzarayı andıran bir şey duyarsanız (ama bu çok sonra olacaktır) sanırım doğru yoldasınız demektir; ama onu duyamadıysanız üzülmeyin, sarı ve siyaha boyalı teknelerin gezindiği bir nehir, bir ekmek tadı, bir parmak teması ya da bir at gölgesi duysanız da olur. Ardından solfejler ve bir frak satın alın, lütfen burundan şarkı söylemeyin ve Schumann’ı rahat bırakın.
KORKMA BİÇİMİ ÜZERİNE
ÖRNEKLİ TALİMATLAR
İskoçya’nın bir köyünde rasgele bir sayfası boş bırakılan kitaplar satılır. Eğer bir okur, saat öğleden sonra üçü çaldığında o sayfaya denk gelirse ölür. Roma’nın Quirinal Meydanı’nda sakinlerin XIX. yüzyıla kadar bildikleri bir nokta vardır ve dolunay zamanı oradan bakınca, şaha kalkan atlarıyla mücadele eden dioskur heykellerinin yavaşça hareket ettiği görülür. Amalfi’de, kıyı bölgesinin bittiği noktada denize ve geceye giren bir dalgakıran vardır. Son fenerin ötesinde bir köpeğin havladığı duyulur. Bir beyefendi diş fırçasına diş macunu sürdüğü sırada birden, mercan ya da boyanmış ekmek kırıntısından yapılmış sırtüstü yatan minik bir kadın imgesi görür. Bir gömlek çıkarmak için gardırobu açarken yere düşen eski bir yıllık parçalanıp dağılır ve beyaz giysiler binlerce kirli kâğıt kelebekle kaplanır. Sol bileği, kol saatinin tam altı ağrımaya başlayan gezgin bir tüccardan bahsedilir. Saati çıkarınca kan fışkırmış: Yarada incecik dişlerin izi görünüyormuş. Doktor muayenemizi bitiriyor ve bizi sakinleştiriyor. Masasına oturup şimdi reçetelerini yazdığı ilaçları tok ve içten sesiyle bize önceden söylüyor. Arada sırada kafasını kaldırıp gülümseyerek bizi cesaretlendiriyor.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Edebiyat Öykü
- Kitap AdıAyak İzlerinde Adımlar
- Sayfa Sayısı656
- YazarJulio Cortázar
- ISBN9789750736445
- Boyutlar, Kapak 13,5x21 cm, Karton Kapak
- YayıneviCan Yayınları / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Benim Babam Sihirbaz ~ Aytül Akal
Benim Babam Sihirbaz
Aytül Akal
Aytül Akal’ın “küçük” aksilikler karşısında bile şakayı bir kenara bırakmayan, kendine özgü yaratıcı yöntemleriyle işleri yoluna sokan, capcanlı ve renkli karakterleri yine karşımızda. Kimin...
- Smyrna’nın Yazgısı ~ Gülseren Engin
Smyrna’nın Yazgısı
Gülseren Engin
“Smyrna’nın Yazgısı bir üçlemenin son kitabı…” Ağlama Smyrna Döneceğim adlı birinci kitap Yunan işgali öncesi Smyrna’yı (İzmir’i), ardından gelen Smyrna’nın Gözyaşları ise işgal sonrası Ege’de Kuvay-ı Milliye’nin...
- Babam Duymasın ~ Aytül Akal
Babam Duymasın
Aytül Akal
Öyküler hayatın ta kendisidir. Hayat, kimi zaman okumayı sökemeyen bir kız çocuğunun harflerle yaşadığı mücadelede, kimi zaman dokunaklı bir abla kardeş dayanışmasında, kimi zamansa...