İspanyol düşünür Ortega Y Gasset’in ava çıkmak, avlamak, av olmak, kavramlarına derinlemesine bakışı- Sevgi Üstüne’yle birlikte okunabilir.
Avcılık: Oyalanmak
Sıçrayan geyik avcıyı nasıl tahrik ederse av konusu da bir yazar olarak beni aynı şekilde sık sık tahrik etmiştir. Amacım, tutkulu avcıların ince eleyip sık dokuyarak kendilerini sebatla ve sadakatle adadıkları bu uğraşa biraz açıklık getirmektir. Gerçekten ne tür bir uğraştır şu avcılık?
Günümüzde –ki saçmalıklarla dolu bir dönem sayılır– avcılık pek de ciddiye alınan konulardan değil. Onu bir oyalanma1, bir eğlence diye adlandırarak yeterince açıklandığını sananlar, tabii ki oyalanmanın kendi içinde ciddi bir iş olmadığını kabul etmektedirler. Ancak konuya önem vererek bakılırsa, şu evrende kendini oyalamaya gerek duyan bir yaratık için –örneğin insanoğlu– var olmanın ne denli tatsız bir ağırlığı olmalı. Oyalanmaya kalkışmak insanın kendisini geçici olarak alışılmış kişiliğinden ayırması, alışılmış benliğinden sıyırması, bir an için gerçek dünyamızdan kaçıp isteğine uygun bir kişiliğe bürünerek bizlerin olmayan başka dünyalara sığınmaya çalışmasıdır. Garip değil mi bu? İnsan hangi şeye sırtını çevirerek oyalanmak ister? Kendisini neyle oyalamayı başarabilir? Ancak bu türden kışkırtıcı, konuyu dağıtıcı sorular sormanın şu an gerekli olmadığı kanısındayım. Belirtmek istediğim husus şudur: Bu değişiklik arayışı, bizleri demagogların politik konuşmalarındaki melodramatik konulara kıyasla çok daha kısa yoldan insanoğlunun özüne ulaştırmaktadır.
Ben şimdi avcılığın alışılagelmiş oyalanma kavramına aykırı düşen bir özelliğinin üzerinde durmak istiyorum. Oyalanma kavramı genelde çoğu kimse için rahat koşulları akla getirir. Şöyle ki, oyalanma, özensizce kullanılmış bir sözcük olduğunda güçlüklerin, tehlikelerin tamamen uzağında, yoğun bir emek ya da aşırı bir fiziksel çaba gerektirmeyen yaşam biçimleri anlamını taşır. Ne var ki avcılık denilen uğraşta, gerçek bir avcı yukarıda sayılan güç koşullarla tamamen yüz yüzedir, iç içedir. Avcılık ara sıra silahı omza vurup kırlara çıkmak değildir. Aksine her gerçek avcı varlığının bir parçasını –ne kadar olduğu önemli değil– avcılığa adamıştır. Böylece avcılık ciddi bir konu olarak çıkar karşımıza. Oyalanma kavramı da pasifliğini, yalnızca hoşça vakit geçirme niteliğini yitiriverir ve insanı aktifliğin doruğuna eriştirir.
Çünkü kişinin yapabileceği en aktif şey yalnızca herhangi bir uğraşa girişmek değil, kendisini ona adayabilmektir. İnsan dışındaki diğer yaratıklar yalnızca yaşarlar. Bizlere ise yalnızca yaşama seçeneği verilmemiştir. İnsan kendisini yaşamına ve yaşamını da kaçınamayacağı sorumluluklar altında belirli uğraşlara adamak zorundadır. İşte bu zorunluk tüm canlılar arasında yalnızca türümüze tanınmış bir ayrıcalık fakat aynı zamanda da bir yüktür. Günümüzde kendisini avcılık sporuna adamış pek çok erkek var. Sadece günümüzde değil, tarihin başlangıcından beri, Sümerlilerden, Asurlulardan, Birinci Mısır İmparatorluğu’ndan bugüne dek yeryüzünün her köşesinde pek çok kimse, çeşitli toplumsal kesitlerden erkekler kendilerini tutkuyla, zevk ve istekle avcılığa adamışlardır. Bu açıdan, esas perspektifi içinden bakıldığında avcılık konusu genişleyerek çok büyük boyutlara ulaşır. Dolayısıyla konunun başlangıçta göründüğünden daha zor olduğunun bilinci içinde şimdi kendime soruyorum: Ne biçim bir uğraştır şu avcılık denilen şey?
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Düşünce-Genel
- Kitap AdıAvcılık Üstüne
- Sayfa Sayısı96
- YazarJosé Ortega y Gasset
- ÇevirmenDerin Türkömer
- ISBN9789753637721
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2022