Hz. İbrahim’in, Babil halkını doğru yola daveti; Firavun’un onu ateşe atması ve gerçekleşen mucize; Allah’ın Hz. İbrahim’den oğlunu kurban etmesini istemesi; Hz. İbrahim’in oğluyla birlikte Kâbe’yi inşa etmesi… Hz. İbrahim’in olağanüstü hayatını merak eden çocuk okurlar için…
Genç okurlara Türk tarihini ve İslam tarihini anlatmayı amaçlayan bu kitaplar, roman tadındaki anlatımıyla ilgi çekiyor.
BABIL KRALI
Zamanımızdan dört bin yıl kadar önce, Mezopotamya diye anılan bugünkü Irak ülkesinde büyük bir devlet vardı. Suriye’nin de büyük kısmına sahip olan bu devlet, Babil Devleti’ydi. Bu devletin başına Nemrud adlı bir kral geçmişti. Nemrud, sahip olduğu büyük zenginlik ve güç üzerine çok şımarmış, büyüklük taslamaya başlamıştı. Hatta kendisine tapılmasını ister olmuştu. Bu adam, doğruluktan o kadar uzaklaşmıştı ki kıtlık ve kuraklık zamanlarında, ülkesinden tahıl ve yiyecek almaya gelenlere: “Rabbiniz (tanrınız) kim? diye sorar, yalnızca “Sensin!” diyenlere yiyecek verirdi. Tanrılığını kabul etmeyenlere ise hiçbir şey vermezdi. Halkın gözünü yıldırmış, ülkesinde herkesin üzerinde büyük bir baskı kurmuştu.
Oysa, Nemrud da Yüce Allah’ın yarattığı ve zamanı gelince ölecek olan yaratılmış bir kuldan başka bir şey değildi. Onun gibi nice hükümdarlar, krallar gelip geçmişti ve ondan sonra da niceleri gelip geçecekti. Sonsuz gücü ve kudretiyle ebedî olan sadece ve sadece bütün varlıkların yaratıcısı olan yüce Allah’tı. Diğerleri hep yok olup gideceklerdi. Ama Nemrud ve onun gibi düşünenler, bunu anlayamadıkları için gururlanıp kendilerini dev aynasında görüyor, insanlara baskı yapmak ve kendilerini büyük gösterme ahmaklığında bulunuyorlardı. Babil halkı yalnız Nemrud’a değil, aynı zamanda yıldızlara ve kendi elleriyle yaptıkları putlara da taparlardı. Yılın belirli zamanlarında, putları için eğlenceler düzenlerler ve insanlara yakışmayacak şekilde yaşarlardı.
İNSAFSIZ NEMRUD, YENI
DOĞAN
ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜMESINI
EMREDIYOR
Çok cahil olan Babilliler arasında yıldızlara bakıp geleceği gördüğünü iddia eden kimseler vardı. Bu insanlara müneccim denirdi. Bu müneccimler, bir gün Nemrud’a: – Yıldızlardan anladığımıza göre bu yıl senin ülkende, insanların dinini değiştirecek bir çocuk doğacak. Bu çocuk, senin hükümdarlığına da son verecek, dediler. Büyük bir korku ve telâşa kapılan Nemrud sordu: – Bunu önlemek için ne yapmalıyım? Müneccimler, bir müddet düşündükten sonra şöyle dediler: – Bu yıl ülkende doğacak bütün çocukların öldürülmesini emret!…
Nemrud, bu fikri çok beğendi ve hemen uygulamaya başladı. Ülkesindeki her on evin başına bir gözcü dikti. Bu gözcü evlerde, doğum yapacak kadınları öğrenir, doğan çocuğu yanında getirdiği cellada öldürtürdü. Nemrud, işte böyle kötü, merhametsiz ve vicdansız biriydi. Hiç ama hiç acımadan yeni doğmuş, masum bebeklerin canına kıyıyordu.
Öyle ki o yıl, bütün Babil ülkesini, yavruları öldürülen anaların acı feryatları sardı. Babalar, için için ağladılar; fakat Nemrud’dan korktukları için seslerini çıkaramadılar.
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları Roman (Yerli)
- Kitap AdıAteşli Gül Bahçesi
- Sayfa Sayısı80
- YazarAhmet Yılmaz Boyunağa
- ISBN9789752632127
- Boyutlar, Kapak13,5x21, Karton Kapak
- YayıneviGülce İlk Genç / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Üşüyen Sokak ~ Cengiz Dağcı
Üşüyen Sokak
Cengiz Dağcı
Cengiz Dağcı, Üşüyen Sokak’ta, İkinci Dünya Savaşı’nın bütün şiddetiyle devam ettiği günlerde Kırım’ın Almanlar tarafından işgalini anlatır. Roman; kötü yola düşmüş Almira’nın sokakta tesadüf...
- Mabet ~ Doruk Ateş
Mabet
Doruk Ateş
"Gerçeği bulmak istiyorsan, inanman gerekir..." Yüzyılın arkeolojik buluntusu Hekatomnos anıt mezarında kazı çalışmaları devam etmektedir. Arkeolog Yasemin bu kutsal alanda sadece Karya Uygarlığı'nın tarihini değil, ailesini de aramaktadır. Bu arayışın hayatına köstek vurduğunu, artık ailesini aramaktan vazgeçip yeni bir yaşam kurması gerektiğinin farkındadır. Bir gece kazı alanına bırakılan cesetle kendini bildi bileli gördüğü sanrıları şiddetlenir.
- Deng ~ Yılmaz Şener
Deng
Yılmaz Şener
“Hayatı boyunca yaşayamamaktan korkan insan, bunu ölüm korkusu sanır. Düşlenen geleceği yaşayamama korkusu, aslında semirilmiş kaygılardan başka bir şey değildir. Hayatın içinde inşa edilmez...