Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri

Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri

Eduardo Galeano

“Kimse gidecek kadar kahraman, kalacak kadar vatansever değil.” Bir yanda işkenceler, kayıplar, ölümler, katliamlar, sürgünler… Diğer yanda umut, mücadele ve direnç… Sevincin ve coşkunun,…

“Kimse gidecek kadar kahraman, kalacak kadar vatansever değil.”

Bir yanda işkenceler, kayıplar, ölümler, katliamlar, sürgünler… Diğer yanda umut, mücadele ve direnç… Sevincin ve coşkunun, acı ve umutsuzluğun yanı başında filizlenişinin tanıklığı. Çaresizlikten mücadele, baskılardan direniş yaratan bir halkın fotoğrafı.

Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri sahne sahne ilerleyen bir günce niteliğinde. Kısa öykülerden anılara, tanıklıklardan aforizmalara uzanan, Latin Amerika halkının geçmişine ayna tutan, acıları ve umudu yan yana, keskin ve bir o kadar sade bir dille anlatan sarsıcı metinler.

İnsanlık savaşının, onurlu bir hayat mücadelesinin uğradığı saldırılar, coğrafi uzaklığa rağmen oldukça tanıdık gelecek. Galeano, yalnızca Latin Amerika halklarının değil, dünyanın vicdanı olmaya devam ediyor.

*

Çürüme, doğada olduğu gibi tarihte de
yaşamın laboratuvarıdır.
Karl Marx

Gezginin suratındaki rüzgâr

Edda Armas, Caracas’ta bana dedesinin babasından bahsetti. Onun hakkında çok az şey biliyordu, çünkü hikâyenin başlangıcında adam yaklaşık yetmiş yaşındaymış ve Clarines bölgesinin oldukça iç kesimlerindeki küçük bir köyde yaşıyormuş. Yaşlı, yoksul ve güçsüz olmasının yanı sıra körmüş. Artık nasıl olduysa, on yedi yaşındaki bir kızla evlenmiş. İkide bir evden kaçıyormuş. Kız değil, adam. Kaçıp yola kadar gidiyor ve ağaçların arasına saklanıp bir toynak ya da tekerlek sesi bekliyormuş. Duyar duymaz da yola fırlıyor ve kendisini herhangi bir yere götürmelerini istiyormuş. Torununun oğlu şimdi onu şöyle hayal ediyordu: Bir katırın sırtında, gülmekten kırıla kırıla yollarda ya da bir arabanın arkasına oturmuş, toz bulutları içinde, incecik bacaklarını neşeli bir biçimde sallıyor.

Gözlerimi kapıyorum ve denizin ortasındayım

Buenos Aires’te birçok şey kaybettim. Aceleden ya da şanssızlıktan ötürü kaybolan bu şeylerin nerede olduğunu kimse bilmiyor. Oradan birkaç parça kıyafet ve bir tomar kâğıtla ayrıldım. Sızlandığım falan yok. Onca insanın kaybolduğu yerde, kaybedilen şeyler için ağlamak acıya saygısızlık etmek olurdu. Tam bir Çingene hayatı. Nesneler bana bir süre eşlik ettikten sonra çekip gidiyorlar. Gece sahip olduğum şeyleri gündüz kaybediyorum. Ben nesnelerin tutsağı değilim; onlar hiçbir şeye karar vermiyorlar.

Graciela’dan ayrılırken Montevideo’daki evi olduğu gibi bıraktım. Küba deniz kabukları, Çin kılıçları, Guatemala duvar halıları, plaklar, kitaplar ve diğer her şey orada kaldı. Yanımda bir şey götürmek sahtekârlık olurdu. Hepsi oraya ve paylaşılmış bir zamana aitti; benim minnet duyduğum bir zamana. Öylece yola koyuldum; temiz ve yüksüz. Hafızam saklamaya değer gördüğünü muhafaza edecek. Hafızam benim hakkımda benden daha çok şey biliyor ve kurtarmaya değer bir şeyi asla ıskalamıyor. İç dünyamdaki ateş: Hafızasını kaybetmiş şehirler ve insanlar üzerime doğru geliyor; doğduğum toprak, yaptığım çocuklar, ruhumu yücelten erkek ve kadınlar.

Buenos Aires, Mayıs 1975:

Petrol hayati bir konu

1.

La Opinión’da çalışan bir gazeteci dün Ezeiza yakınlarında ölü bulundu. Adı Jorge Money’di. Parmakları yanmış, tırnakları sökülmüş bir haldeydi. Derginin redaksiyon bölümünde, Villar Araujo piposunu çiğneyerek bana sordu: “Acaba sıra bize ne zaman gelecek?” Gülüştük. Crisis’in sokakta yaptığımız baskısında, Villar’ın Arjantin petrolü hakkındaki raporunun son bölümünü yayınladık. Makale, ülkede geçerli olan petrol sözleşmelerinin sömürgeci statüsüne karşı çıkarken, aynı zamanda bu sektörün skandallar ve suçla özdeşleşmiş tarihini de anlatıyor. Villar’a göre, petrolün olduğu yerde kazayla ölümler eksik olmaz. Tibor Berény, Ekim 1962’de, Bella Vista’daki bir dağ evinde değişik açılardan gelip vücudunun farklı yerlerine isabet eden üç kurşunun hedefi oldu. Resmi rapora göre bu bir intihardı. Berény elbette bir akrobat değil, Shell’in üst düzey bir danışmanıydı. Görünüşe göre, Kuzey Amerikalı şirketlere ikili ya da üçlü ajan olarak da hizmet veriyordu. Daha yakın bir zamanda, bu yılın Şubat ayında, Adolfo Cavalli’nin cesedi bulundu. Petrol İşçileri Sendikası’nın yöneticiliğini yapmış olan Cavalli, daha sonra bu konumunu kaybetmişti ama gücünü kaybetmek kafasını toparlamasını sağlamıştı. Son zamanlarda petrolün tamamen millileştirilmesini savunuyordu. Özellikle askerler arasında önemli bir etkiye sahipti. Villa Soldati’de kurşun yağmuruna tutulduğunda elinde bir evrak çantası vardı. Çanta ortadan kayboldu. Gazeteler çantanın içinin parayla dolu olduğunu yazdı. Cinayet, sözde, para için işlenmişti. Villar, Arjantin’de yaşanmış olan bu tür olaylarla, petrol kokan uluslararası başka cinayetler arasında bağlantı kuruyor ve makalesinde uyarıyor: “Ey okur, eğer bu satırları yazdıktan sonra, sokakta karşıdan karşıya geçerken bana bir otobüs çarparsa, şüpheci yaklaş ve gerçeği tahmin et.”

2.

Yeni haberler. Villar büyük bir heyecan içinde beni yazı masamda bekliyor. Birisi onu telefonla aramış ve telaşlı bir ses tonuyla Cavalli’nin çantasında para değil, belgeler bulunduğunu söylemiş: “Bunların ne tür belgeler olduğunu hiç kimse bilmiyor. Bunu sadece ben biliyorum. Çünkü belgeleri ona veren kişi benim. Korkuyorum. Bunu sizin de bilmenizi istiyorum, Villar. Çantanın içinde…” Ve tam o sırada, klik, konuşma kesilmiş.

3.

Villar Araujo dün gece evine gelmedi.

4.

Ortalığı birbirine kattık. Gazeteciler greve gideceklerini ilan ettiler. Ulusal gazeteler bugün çıkmadı. Bakan olayla bizzat ilgilenme sözü verdi. Polis elinde hiçbir bilgi olmadığını söylüyor. Dergiye gelen kimliği belirsiz telefonlar çelişkili ifadeler içeriyor.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Deneme
  • Kitap AdıAşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
  • Sayfa Sayısı200
  • YazarEduardo Galeano
  • ISBN9789755705620
  • Boyutlar, Kapak13,5*21, Karton Kapak
  • YayıneviSel Yayınları / 2020

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Yürüyen Kelimeler ~ Eduardo GaleanoYürüyen Kelimeler

    Yürüyen Kelimeler

    Eduardo Galeano

    Zamanın ve mekânın içinden devşirilmiş, Latin Amerika’nın bilinç örgüsünü oluşturan düşler, efsaneler ve anekdotlarla örülü Yürüyen Kelimeler, Eduardo Galeano tarafından yaratılan dünyaya sayısız pencere...

  2. Ateş Anıları II – Yüzler ve Maskeler ~ Eduardo GaleanoAteş Anıları II – Yüzler ve Maskeler

    Ateş Anıları II – Yüzler ve Maskeler

    Eduardo Galeano

    Eduardo Galeano’nun en önemli eserlerinden Ateş Anıları Üçlemesi’nin ikinci cildi Yüzler ve Maskeler’in odağında bu kez, Yeni Dünya’da köleliğe ve sömürüye başkaldırıların yaşandığı, bağımsızlık...

  3. Tepetaklak: Tersine Dünya Okulu ~ Eduardo GaleanoTepetaklak: Tersine Dünya Okulu

    Tepetaklak: Tersine Dünya Okulu

    Eduardo Galeano

    Eduardo Galeano insan onurunun, erdemliliğin, adalet duygusunun ve toplumsal belleğin yağma, talan, çıkar ilişkileri ve emperyal politikalarla alaşağı edildiği günümüzün “tepetaklak” dünyasında ayakta durmamız...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Yeryüzüne Ölümü İndirdik Gülüm! ~ Tayfun AtayYeryüzüne Ölümü İndirdik Gülüm!

    Yeryüzüne Ölümü İndirdik Gülüm!

    Tayfun Atay

    Homo Demonus Üzerine Antropolojik Serzenişler İnsan türünün 21. yüzyılda Homo sapiens olmaktan “Homo Deus”a dönüşerek tanrısallık mertebesine ulaşacağı öngörüsü çok ilgi çekmiş, çok ses...

  2. Piç Güveysinden Hallice ~ Sami HazinsesPiç Güveysinden Hallice

    Piç Güveysinden Hallice

    Sami Hazinses

    İnsan neyle yaşar sorusunun cevabıydı “kadın”. Babama desem ki, “’Baba, sen bana adam olamazsın derdin ama bak ben Superman oldum”, kuvvetle muhtemel bana diyeceği...

  3. Paranın Cinleri ~ Murathan MunganParanın Cinleri

    Paranın Cinleri

    Murathan Mungan

    …Biz büyüdükçe, o fotoğraflar da yeni anlamlar, yeni tarihler edinir. Kimi eski öykü parçacıkları, yeni kavrayışların ışığında yepyeni anlamlar kazanır; ya da daha önceden...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur