“Meave Binchy’nin herhangi bir romanının son sayfasını bitirip başınızı kaldırdığınızda, kitaptaki karakterlerin kendi evinizde var olmadıklarına şaşıracaksınız…”
– İrish Times-
“Binchy’nin oltasına takılmamak elde değil. Yarattığı dünya, büyük dostluklar, sevgiler, nefretler, kısacası yaşamdan ve insanca duygulardan en güzel örneklerle yüklü…”
– Daily Telegraph-
“Melodi ile müziğin ilişkisi neyse, kurgu ile romanın ilişkisi odur. Binchy ise şarkı söyleyen hikayeler yazmakta ustadır…”
– İndependent-
“Meave Binchy’yi okumak bunalımlı olanları ilaçsız tedavi eder. Kıvrak ve keyifli hikayeleri sorunlu dimağlara pembe bir ışık tutar…”
– The Times-
Canım Gordon’ıma bütün sevgimle…
Yılbaşı gecesi
Radyoda, insanlara hayallerindeki yılbaşı gecesiyle ilgili sorular soruluyordu. Cevaplar beklendiği gibiydi, evde boş boş oturanlar bir yerlere gitmeye, eğlenmeye can atıyor, işleri başlarından aşkın olanlar ise bir fincan çay içtikten sonra yatağa girerek geceyarısından önce uyumak istediklerini söylüyorlardı.
Tepeleme yemek yüklü tepsileri kamyonetine yerleştiren Cathy Scarlet’in yüzünde acı bir gülümseme belirdi, irlanda’nın hiçbir köşesinde, yılbaşı gecesini kayınvalidesinin verdiği davetin ikramını üstlenmekle geçirmek istediğini söyleyecek kimse olamazdı. Benim cezam bu, dedi içinden. Hannah Mitchellın Oaklands’taki evinde misafirlerine hizmet etmek. Öyleyse bunu neden yapıyordu? Önce, deneyim kazanmak için… Somu, Jock ile Hannah MitchelTın arkadaşları ileride catering şirketlerine başvuracak cinsten olduklarından, müşteri edinmek için. Ama en önemlisini unutmamalıydı: Hannah Mitchella bu işi başarabileceğini kanıtlamak için. Evin tek erkek evladı Neil’i kafese koyup evlenen Cathy’nin Oaklands’ın zavallı hizmetçisi Lizzie Scarlet’in kızı Cathy’nin şirket kurup işini başarıyla yürütebileceğini, kimseye boyun eğmeyeceğini kanıtlamak için.
Neü Mitcheil aynı radyo programını arabasında dinliyordu. Duyduklarına sinirlendi. Başka bir arabadan ona bakan olsa o yakışıklı yüzünün nasıl asıldığım, kaşlarının çatıldığım görürdü. Neu’i tanımayan yoklu, televizyonda görmeye alışıkta insanlar onu. Oysa aktör filan değildi, alnına düşen saçları iterek sık sık televizyona çıkan, haksızlığa uğrayanların heyecanla, inançla sözcülüğünü yapan biriydi. Gözleri kutsal savaşçılar gibi parlardı. O yüzden saçma konularda sızlananların, şikâyet edenlerin katıldığı programlara deli olurdu. Evi, işi, ailesi, kısacası her şeyi olan bir insanın hayatın zorluklarından şikâyet etmek için telefonla radyo programlarına katılmasını kabul edemiyordu. Ne kadar şanslı olduklarını anlayamayacak kadar bencil insanlardı onlar. Neil’in buluşacağı Nijeryalının tam tersi. Radyoda konuşan geri zekâlıların tüm dertlerini yüklenmeye hazır olan, bir dizi yanlışlık sonucu evrakı tamamlanmadığından Jark sekiz saat içinde İrlanda’yı terk etmek zorunda olan o zavallı Nijeıyaluun tam tersi. Neii, mültecilerin haklarım korumak için birleşen bir grup avukatla çalışıyordu, birazdan strateji belirlemek için toplanacaklardı. Toplantıları uzun sürebilirdi Annesi telefon etmiş, önemli bir davet olduğunun altım çizerek, onu geç kalmaması için uyarmıştı.
Sonra da, “Umarım zavallı Cathy bu işin altından kalkabilir” demişti NeiFe.
“Misafirlerinin yiyecek bir şeyler bulabilmelerini istiyorsan, ona “zavallı Cathy’ dediğini duymasın” demişti gülerek annesine.
Karısı ile annesi arasındaki çekişmeyi çok aptalca buluyordu; babası da kendisi gibi ikisinin arasına girmekten kaçmıyordu Savaşı Cathy kazandığına göre dert etmeye gerek yok. diye düşündü.
Tom Feather her zamanki gibi gazetenin emlak ilanlarına göz gezdiriyordu. Yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Uzun boyu ve iri bedeniyle, kıvrılmadan hiçbir yere sığamadığı için küçük kanepeye büzüşerek uzanmıştı. Ucuna ayaklarını uzatacak bir iskemle koysa az da olsa rahatlayacaktı, günü gelecek kanepesi boyuma göre olan evim olacak, diye geçirdi içinden. RugbyVüerin geniş omuzlarına sahip olmak harika bir şey olsa da “satılık işyeri” ilanlarını okurken o omuzlar insanın başına dert kesiliyordu. Gazeteyi silkeledi. Mutlaka gözünden kaçan bir ilan olmalıydı. İçine caiering şirketinin mutfağım yerleştirebilecekleri bir bina bulamamayı aklı almıyordu. Oysa Cathy Scarlet’le birlikte hayallerindeki işi kurmak için ne kadar uğraşmışlardı. İkisi, caiering okuluna ilk başladıkları andan itibaren Dublin’in en mükemmel şirketini kurmanın rüyasıyla yaşamamışlar mıydı? İnsanlara kendi evlerinde, aşırı sayılmayacak fiyatlara harika yemekler sunma fikri onları heyecanlandırıyordu. Çok uğraşmışlar, gerekli ilişkileri kurarak sermaye bulmuşlardı; şimdi iş uygun bir binaya kalmıştı. Cathy üe Neil’in Waterview,daki evleri belki çok şık, ama hesaba katılamayacak kadar ufaktı; kendisinin Marcella’yla oturduğu Stoneyfiekf daki daireye gelince o daha da küçüktü. Tez elden bir yer bulmak zorundaydılar. Bir kulağıyla radyodaki programı dinliyordu. Tom bu yılbaşı gecesi gerçekten ne istiyordu ? Bir an önce çalışmaya başlayabilmek için uygun bir bina ve Marcella’yla şöminenin karşısına geçip onun güzel saçlarını okşayarak geleceği konuşmak. Ne yazık ki bu isteği gerçekleşmeyecekti.
Marcella MaJone, Haywards mağazasının kuaför salonunda çalışıyordu. Müşterilerin gördüğü en güzel maıükürcü olmalıydı. Uzun boyu, zarif vücudu, yüzünü bulut gibi çevreleyen koyu renk saçları, genç kızların sahip olmayı hayal ettiği oval bir yüzü ve buğday teni vardı. Aynı zamanda çirkin ve şişman kadınları kıskandırmayacak kadar da sadeydi. Müşteriler adeta görüntüsünün bulaşıcı olduğunu, zamanla ona benzeyeceklerini sanıyordu. Üstelik Marcella her anlatılaıu büyük bir ilgi ve can kulağıyla dinlerdi.
Radyo açıktı. Herkes radyoda tartışılan konuda fikir yürütüyordu. Müşteriler de söze karıştı, hiçbiri yılbaşı gecesini tam istediği gibi geçilmeyecekti. Marcella bu konuda hiçbir şey söylemedi. Güzel yüzü önündeki tırnaklara eğik, ne kadar şanslı olduğunu düşünüyordu. Tüm istekleri yerine gelmişti. Tom Feather gibi, her genç kızın hayalini süsleyen yakışıklı ve sevecen bir erkeğe sahipti. Bundan başka iki de defileye katılmıştı: biri örgü giysilerin tanıtımını yapmak, diğeri ise bir yardım derneği yararına para toplamak üzere yapılan iki defilede amatör mankenlerle podyuma çıkmış, bol bol resim çektirmişti. İyi bağlantılar doğurabilecek iki defileydi bunlar. İçinden bir ses tüm hayallerinin yeni yılda gerçekleşeceğini söylüyordu sanki; harika resimlerden oluşan bir dosyası vardı, o fotoğrafları çeken Ricky de bu akşam görkemli bir yeni yıl partisi düzenlemişti. Medyadan çok gelen olacaktı, Tom’la birlikte davetliydiler. Her şey yolunda giderse belki hemen bir mankenlik ajansıyla anlaşır, profesyonel manken olarak işe başlamasını sağlayan bir anlaşma imzalardı. Seneye bu vakitlerde Haywars’ta manikür yapmayacağı kesindi.
Cathy, Tom’un onunla birlikte Oaklands’a gelmesini çok isterdi. Kötü hatıralarla dolu o mutfakla ona hem manevî destek verir hem de arkadaşlık ederdi, yükünün yansım da üstünden alırdı. Oysa Marcella’yla bir davete katılmak zorundaydı Tom, Marcella’nın kariyerine faydası olacağı için haksız değiller, diye düşündü Cathy. Marcella insanların durup seyredeceği kadar güzeldi. Uzun boylu, incecik vücutlu, en karanlık geceleri bile aydınlatacak parlaklıktaki gülümseyişiyle manken olmak istemesinde şaşılacak bir şey yoktu, asıl tuhaf olanı bugüne kadar neden meşhur olmadığıydı. Neyse, en azından Neil yardım etmeye söz vermişti, Nei’in kıızeni VValter’ı barmen olarak tutmuşlardı. Cathy yemeklerin oldukça sade olmasına özen göstermişti; Tom’la birlikte sabalıtan beri esir gibi çalışmışlardı.
“Böyle yorulduğunu gördükçe sana haksızlık ettiğimi düşünüyorum” demişti Tom’a. MBir kuruş vermeyeceğini biliyorsun.”
“Önemi yok. Bu geceye yatırım gözüyle bakıyorum. Belki bu davetin arkasından bize bir yığın iş çıkar” diye yanıtlamıştı Toın iyi niyetle.
“Pişirdiğimiz yemeklerin masında kimseyi hasta edecek bir şey yok, değü mi?” diye sormuştu Cathy. Yalvarır gibiydi.
Hannalı Mitchell’ın tüm misafirlerinin zehirlenerek, elleri midelerinde acı içinde kıvrandıklarını görür gibi oldu. Tom, ona gitgide daha çok saçmaladığını söyledi. Böyle dengesiz bir iş ortağı olduğu için kendisine de deli deneceğini ekledi. Soğukkanlı görünen Cathy Scarlet’in aslında ne denli sinirli olduğunu bilselerdi, hiç kimse onlara para vermezdi.
“Gerçek müşterilere böyle davranmam ki” dedi Cathy. “Sadece karşımdaki Hannah olduğu için…”
“Kendine zaman tanı. Erken git, sakinleşmek içüı kamyonetin içini güzel bir müzikle doldur, yarın sabah beni ara.”
“Yarına sağ çıkarsam. Sana iyi eğlenceler.”
“Eh, Ricky’nin stüdyosunda verdiği gürültülü davetlerden biri işte.”
“İyi seneler, Marcella’ya da…”
“Gelecek sene bu zamanları bir düşün
“Biliyorum, başarılı bir yükseliş” dedi Cathy. Olduğundan çok daha neşeli görünüyordu.
Biri umutsuz olduğunda, diğerinin gereğinden neşeli ve iyimser davranması bugüne gelmelerini sağlamıştı. Kamyonet doluydu. Neil evde değildi. Toplantısı vardı. Diğer avukatlara benzemiyor, diye düşündü gururla… Neil’in düzenli çalışma saatleri veya zengin müşterileri yoktu. Birinin başı sıkışırsa, Neil onun yanındaydı. Bu kadar basitti. Neil’i de bu yüzden seviyordu.
Çocukluktan beri tanışsalar da birbirlerini tanımıyorlardı. Cathy nin annesinin Oaklands’ta çalıştığı yıllarda, Neil uzakta, yatılı okuldaydı, kolej yıllarında eve sık gelmezdi. Baroya kabul edildiğinde kendine bir daire tutmuştu Yunanistan’da yeniden karşılaşmaları ne büyük şanstı. Neil başka bir villada tatil yapsa veya Cathy o ay başka bir adada aşçılık yapsa birbirlerini tanıyıp âşık olmayacaklardı. Hannah Mitchell da bugün çok daha mutlu ..
“Aşk Mutfakta Pişer” için bir yanıt
Bir yanıt yazın
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yabancı)
- Kitap AdıAşk Mutfakta Pişer
- Sayfa Sayısı517
- YazarMaeve Binchy
- ISBN9759919054
- Boyutlar, Kapak 14x23 cm, Karton Kapak
- YayıneviDoğan Kitap / 2008
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Sessizliğin Peşinde ~ Jane Casey
Sessizliğin Peşinde
Jane Casey
Ödüllü yazar Jane Casey’den, bir solukta okuyacağınız müthiş bir polisiye… Maeve Kerrigan serisinin uzun zamandır beklenen kitabını elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Maeve Kerrigan bu kez...
- October, October ~ Katya Balen
October, October
Katya Balen
October ve babası ormanda yaşıyorlar. Babasının kendileri için inşa ettiği evde uyuyorlar ve ağaçları, gölü, yıldızlar, taşı ve toprağı herkesten daha iyi biliyorlar. Ormanda...
- Hiç Umudum Yokken ~ Julie Garwood
Hiç Umudum Yokken
Julie Garwood
Julie Garwood güzel kadın kahramanların cesur erkekleri yanına çektiği gibi okuyucuları cezbediyor.” -USA Today New York Times’ın çok satanlar listesine giren, kalp atışlarınızı hızlandıracak...
yha hiç mi konu ve sonucu yazmak aklınıza gelmiyoo!!lütfen yazaın rica ediyorum!!!!