Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Arınma Yolu- 2
Arınma Yolu- 2

Arınma Yolu- 2

Abdülhamid Bilali

Şirk ve zulüm karanlığına karşı, direnen ve karanlığı aydınlatmaya çalışan muvahhidlerin önüne, zalim ve bağiler engeller koymakta, yeşermekte olan İslam ağacını kurutmaya çalışmaktadırlar. Bilali…

Şirk ve zulüm karanlığına karşı, direnen ve karanlığı
aydınlatmaya çalışan muvahhidlerin önüne, zalim ve
bağiler engeller koymakta, yeşermekte olan İslam
ağacını kurutmaya çalışmaktadırlar.
Bilali Arınmanın yolu II de muvahidlerin susuzluğunu
giderecek kaynaklan, sığınacak kaleleri, küfre ve zulme
karşı korunma yollarını göstermektedir.
Kitabın Allah davasını dava edinenlerin iman ve amellerini korumasına katkısı olur inancındayız.,

İÇİNDEKİLER
Önsöz,
1.  Şafak Vaktinde Uyananlar.
2.  Allah’a Tevekkül Ettik
3.  Şükrederseniz, And Olsun Size Karşılığını Artıncağız
4.  Uyanıklık ve Uyanık Olanlar
5.  Şuuru Güçlendiren Faktörler .
6.  Günahı Hissetmek.
7.  Hesaba Çekilmeden Önce Nefislerinizi Hesaba Çekin.
8.  Amellerini Gizleyenler
9.  Gecenin Rubanları
10.  Kaybedilen Huşu.
11. Korunun Etrafındaki Çobanlar
12. Dünya Sevgisi
13. Önem Verdiğiniz Dünyanız Budur
14. Rahat ve Zorluğun (Acının) Gerçeği
15. Ahmakların Zühdü
16. Ahiretin Ölçüleri
17. Tabiin’ler Ölçüleri Belirliyor
18. Ahirette Dünya Günleri.
19 Kıyamet Günündeki Pişmanlıktan
Bazı Sahneler (Görüntüler).
20. Kıyamet (Günü) Şahitleri.
21.  Peygamberlerin ve Meleklerin Şehadeti.
22. Organların Şahitliği.
23. Ahiret Endişesi.
24. Ahirete Önem Verenlerin Vasıfları.
25. Ahiret Düşüncesinin Engelleri.
26. Ahiret Endişesi İçinde Olanlardan
Bazı Örnekler.
27. Suskun Vaiz
28. Lezetleri Yok Eden.
29.  Hatırlamanın Ardında Ne Var?   .
30. Tevbenin Engelleri.
31.  Kötü Son.
32.  Korkunç Sondan Bazı Patreler
Sonuç.

ÖNSÖZ
Hamd Âlemlerin Rabb’i olan Allah’a mahsustur. Salât ve selam gönderilen peygamberlerin en mükemmeli olan; nefisten karanlık cahiliyetin pisliklerinden temizlemek için ve içinde dalalet örümceklerinin yuva yaptığı harabe gönülleri yeniden bina edip, İslam nuru ile yeniden aydınlanmak, onları batılın yıkıntıları altından çekip çıkarmak için gönderilen Hz. Muhammed Mustafa’nın üzerine olsun. Bütün nefisler onun ile doğru yola ve selamete erişmiştir. O, bütün bildiklerini uygulamış; bildiklerini bilmeyen ümmetine öğretmiş ve uzun zaman onlara liderlik ve önderlik yapmıştır. Onlardan sonra gelenler ise, dünya, gözlerini köreltmiş ve ahireti görmez olmuşlar, onun için çalışmamışlardır. Kalpleri katılaşıp taşlar gibi, hatta taşlardan da katı olmuştur. Bütün bunlara, dikili olan bütün yeşil fidanları yok etmek üzere yayılmaya başlayan, maddi çölleşme sebep olmuştur. Bu maddiyat çölü, dikili olan bütün evleri örtüp, yıkmış, bütün yeşillikler maddiyatın kavurucu güneşi altında yanmıştır. Neticede ortalık korkunç bir sarılığa dönüşmüştür, kuraklık tehlike çanlarını; kurumaya yüz tutan ruhların ölüm tehlikesini haber veren çanları çalmaya başlamıştır. Allah Teala’nın rahmeti ise, bu korkunç çölün ortasında kurumaya yüz tutan ruhların susuzluğunu giderecek vahalarının olmasını murad etmiş, böylece gitgide yayılmaya devam eden maddiyat kuraklığın kasvetini hafifletmeyi dilemiştir. İşte bu vahalar İman vahalarıdır.
Kişi bu vahaların içinde, nefesini temizleyecek, geliştirecek ve büyütecek şeyleri bulacaktır. Susuzluğunu gideren ve ruhunu dirilten, safi ve tatlı, bütün pisliklerden, bulantılardan, aykırılıktan ve bid’atten arındırılmış tertemiz bir su bulacaktır.
Nefislerin temizlenmesi husussunda, selef i salihinin gösterişine, kitap ve sünnete uymayan karışık ve bulanık sular o kadar artmıştır ki, böyle bir dönemde temiz ve safi sular ancak böyle vahalarda bulanabilir.
Yüce Allah’tan, İman Vahalarında bu ilk grubun; ahiretten, gaflete olanların uyanmasına, dünyayı ahirete tercih ettiği ve ümmetin dalalete düşüp sebebinin Kitap ve Sünnetten uzaklaşıp, nefislerin kuvvetlenmesine sebep olmasını niyaz ediyor. Aynı zamanda bu İman Vahalarının, geri kalmış ümmete yeniden ruh verip, sahip olduğu büyük imanla, dünyanın bütün zalimlerinin arşını sarsacak derecede kuvvetli bir iman üzerine yetişen, sağlam temelleri oluşturun asını, Hak Teala’dan niyaz ediyoruz.

Abdulhamid Bilali

1ŞAFAK VAKTİNDE UYANANLAR
Şafak, bütün iyiliklerin doğuşunun sembolüdür. Zafer’in sem’bolüdür. Hayatın sembolüdür. Gençliğin unvanı ve hareketin alametidir. Aynı zamanda hak ve adaletin delilidir. Şafak vakti en sakin ve en huzurlu vakitlerdendir. Şafak vaktinde temizlik ve anlık vardır ve rızıkları şafak vaktinde taksim olunur. Şafak vaktinde kılınan sabah namazı da, iman kuvvetine nifak’tan uzak olmaya delildir. Çünkü bu vakitte ibadete hazırlanmak nefse çok ağır gelir. Bu sebeptendir ki, Rasulullah (s.a.) Buhari ve Müslim’in çıkarmış olduğu bir hadisi şeriflerinde;” Münafıklara en ağır gelen namazlar, yatsı namazı ve sabah namazıdır. Eğer bu ikisini (bu iki namazın faziletini hakkıyla) bilselerdi, onlanfeda etmek) için, emekleyerek dahi olsa gelirlerdi” (1) buyurmuşlardır.
Sabah Meltemi
Doktor Abdülhamid Diyap şöyle diyor; ” şafak vaktinde uyanmanın, sağlık yönünden İnsana sağladığı faydalar çoktur. Bunlardan biri de şudur. Havada bulunan ozon (o3) gazının oranı, şafak vaktinde en yüksek derecededir. Bu oran yavaş yavaş azalarak, güneşin doğuşundan sonra yok olur. Bu gazın sinir sistemi üzerine faydalı bir etkisi vardır. Kas ve zihin faaliyetlerini çalıştırır. Öyleki, insan o güzel sabah meltemini soluduğu zaman gündüz veya gecenin hiçbir saatinde benzeri bulunmayan bir lezzet ve canlılık veren bir haz alır.”(2)
Sabah Namazının Sünneti
Sabah namazının farzından önce kılınan iki rekâtlık namazdır. Bu namaz Hz. Peygamberin en çok sevdiği ibadetlerden biridir, öyle ki sabah namazının iki rekat sünneti, dünya ve dünya üzerinde bulunan her şeyden daha hayırlıdır”(3) buyrulmuştur.
Yine Müslim’in rivayet ettiği bir hadisı şerifinde, Rasul i Ekrem (s.a.) “Sabah namazının iki rekat sünneti, bana bütün dünyadan daha hoş ve sevimlidir.” Buyurmuşlardır. Hz. Peygamber’in (s.a) gözünde, bütün dünya olduğu gibi, hiçbir şey ifade etmediğine göre; acaba sabah namazının farzının fazileti ne kadardır?!
Cehenneme Girmez
Hz. Peygamber (s.a.) sabah ve ikindi namazlarını düzenli kılanların cennete gireceklerini ve cehennemden uzaklaştırılacaklarını söylemiştir. Buhari ve Müslim’in rivayet etmiş olduğu bir hadisinde, Rasul i Ekrem (s.a.); “Salatı berdeyni (yanı sabah ve ikindi namazlarını) her kim kılarsa cennete girer” (4) buyurmuştur. Başka bir hadiste ise; “Güneşin doğuşundan önce ve batışından önce her kim namaz kılarsa cehenneme girmez” buyurmuştur.
“Berdan” iki serinlik zamanı, sabah ve ikindi namaz)an ile tefsir edilmiştir. İman Mennavi diyor ki; “Rasuli Ekrem; yüksek şeref ve fazilete haiz oldukları için bu namazlara olarak işaret etmiştir. Çünkü bu iki namaz, gündüz ve gece meleklerinin, Hak Teala huzurunda sabitlik etmeye çıktıkları, şah id olunan namazlardır. Ve bu iki namaz nefse çok ağır gelir. Çünkü bu namazın kılındığı vakitler ağırlık ve iş zamanlarıdır. Bu sebeple, bu namazlara riayet ederler. Bu namazları vaktinde düzenli kılanlar, öteki namazları düzenli olarak vaktinde daha kolay kılarlar Böyle olan müminler, olur da bir tefrite düşerlerse, sonuçta bu günahların affına sebep olacak salih bir ameli de işlerler. Böylece kendilerine mağrifet olunur ve cennete giderler.”(5)
Bütün bunları Öğrendikten ve duyduktan sonra; kendilerini, emanetini taşımak için Allah’a ant etmiş davetlilerden sayanların, sabah namazına karşı duyarsız o [malan karşısında hayrete düşürüyoruz. Hatla kendilerini buna öyle alıştırılıyorlar ki, sabah namazı vaktinde kılmamaklarından dolayı, kendilerini hesaba bile çekemiyorlar. İslam’ın rükünlerinden en önemli bir rüknü doğru dürüst yerine getirmeyen ve bu yüzden, kendisini hesaba bile çekmeyen bir kişi, kendisini İslam davetçisi olarak isimlendirmeye ve insanları doğru yola çağırmaya nasıl bir cüret edebilir.? Münafıkların sıfatlarından biriyle sıfatlandırmaktan nasıl korkmaz?
Kur’an el Fecri (Sabah Namazı)
Allah Teala şöyle buyuruyor; “Sabah vakti de namaz kıl, zira sabah namazı görülmesi gerekli bir namazdır.”(6) Ayeti kerimede geçen “Kur’an el Fecri” kelimesi Meleklerin şahid olduğu sabah namazıdır. Hz. Peygamber (s.a) bunu bizlere tafsilatı ile bildirerek şöyle buyurmuştur. “Her gün bir takım melekler geceleyin, diğer bir takım melekler de gündüzün peşpeşe size gelirler. Bunlar sabah ile ikindi namazlarında buluşurlar. Sonra evvelce aranızda kalmış olanlar semaya yükselirler. Rabbleri (namaz kılan kulların) hallerini bildiği halde, (yine o meleklere), “Kullarımı ne halde bıraktınız,?” diye sorar. Onlar da; “Onları namaz kılarken bıraktık. Nitekim namaz kılarken de bulmuştuk.”cevabını verirler.” (7)
Büyük bir gayret göstererek, yatağın sıcaklığını ve tadını terk eden; kendilerini yatağa çeken bütün etkenlere karşı direnen; böylece nifak damgasını yemekten kurtulan, Hz. Peygamber’in (s.a) cennet müjdesine ve meleklerin kendilerinden şahitliğine, Cenabı Allah’ın kendilerinden sual etmesine nail olan kişilere ne mutlu M
Unutulmamalıdır ki, şafak vaktinin azametinden dolayı Allah Teala bu vakit üzerine yemin etmiş ve; “Tanyerinin ağarmasına and olsun”(8) buyrulmuştur.

Sabah Namazı Ölçüdür
Ashab ı  Kiram sabah namazını cemaatle kılmayı ölçü olarak kabul ederler ve kişileri onunla ölçerlerdi. Bu namaza katılanlara güvenirler, katılmayanlar hakkında ise suizan ederler. İşte İbn Ömer (r.a.) şöyle diyor. “Eğer bir kişiyi sabah namazında görmezsek onun hakkında suizanda bulunurduk.”(9) Acaba bu kelimeler, günümüzün davetçilerinin içlerinden sarsmıyor mu? Acaba sabah meltemini solumak; birinin peşi sıra Rabblerinin huzuruna çıkan meleklerin listesinde ilk sırayı almak ve sabah namazını kılan müminlerden olabilmek için biribirleriyle yarışıyorlar mı?

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur