Allah’ın indirdiği ve insanların uydurduğu din, adlı elinizdeki kitap bu iki din anlayışının arasındaki uçurumu somut örneklerle ortaya koyuyor. Kur’an ile tarif edilen İslam dini yaşanılan dünya da görünmüyor.
Adı İslam olan ama Kur’an’ın İslam’ına benzemeyen bir din var ortada.
Bu dine inananların bir kısmı uçağının tuvaletini altınla kaplatıyor, saraylar, cariyeler, gecede Milyon dolarları har vurup harman savuruyor.
Bir kısmı da açlıktan ölüyor da, akbabalar cesetleri yemeye bile gelmiyor. Kemik çünkü.
Bu dinin resminde camiler, cemaatler, çarşaflar, yerde sürünen mantolar, göbeğe sarkmış sakallar, cübbeler, umreler, dergâhlar, zikirler neler neler var.
Kapağı açınca sanki pandoranın kutusu.
Ne melanet ararsan bulursun.
Yalan, dolandırıcılık, tuzağına düşürdüklerinin ırzına, namusuna, malına göz dikme, kamu malını talan etme, riyakârlık ne ararsan var. Derde derman hariç.
Kitaptaki ölçümüz, Kur’an’ın mesajıdır.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ…………………………………………………………………………………………………………………………9
BAŞLARKEN……………………………………………………………………………………………………………….10
İMAN ETMEK KOLAY OLSAYDI HERKES İMAN EDERDİ…………………………………………….11
İMAN ETMEK KOLAY OLMUYOR…………………………………………………………………………………14
İMAN VE İSLAM’IN FARKI…………………………………………………………………………………………….16
HZ. PEYGAMBERLE OLANLARIN FAZİLETİ……………………………………………………………….17
İNDİRİLEN DİN VE UYDURULAN DİN………………………………………………………………………..21
TÜM İNSANLIĞA KUR’AN’IN HARAM ETTİKLERİ………………………………………………………..22
ALLAH MI ÜSTAT MI? ALLAH Mi EFENDİ Mİ?………………………………………………………………23
AY VE GÜNEŞ NUR MUDUR?……………………………………………………………………………………..24
KUR’AN’IN ASTRONOMİ VE EVREN TARİFİ…………………………………………………………………28
SOKAK ÇOCUKLARI…………………………………………………………………………………………………….32
İNSAN NİÇİN ZALİMDİR?……………………………………………………………………………………………..32
ALLAH’IN RAHMET ELÇİLERİ ÇİLELİ PEYGAMBERlER………………………………………………36
SAĞCI – SOLCU -MÜSLÜMAN YAHUT
KAPİTALİZM -KOMÜNİZM – SOSYALİZM – İSLAM…………………………………………………………..43
İSLAMİN İKTİSATA BAKIŞI……………………………………………………………………………………………..47
MEDENİYETİN YÜZKARASI SAVAŞLAR………………………………………………………………………..48
KUR’AN’IN TÜM İNSANLIĞA ORTAK MESAJI………………………………………………………………..50
DİN SİMSARLARINA KANMAYIN……………………………………………………………………………………51
KUR’AN’IN NAMAZ KILMAYI YASAKLADIĞI YERLER (CAMİLER)…………………………………53
EHLİ KİTAP TAKLİT EDİLİR Mİ? …………………………………………………………………………………..54
ALLAH’A KAFA TUTMANIN BEDELİ………………………………………………………………………………57
ÖMER MÜSLÜMAN OLDU…………………………………………………………………………………………..100
KEFENİNE CEP DİKTİRENLER…………………………………………………………………………………..101
KISSA……………………………………………………………………………………………………………………………104
BAHÇE SAHİPLERİ (ESHA8EL CENNEH)…………………………………………………………………..104
MEVLANANIN SALTANATI…………………………………………………………………………………………….105
VAR MIYIZ YOK MUYUZ?……………………………………………………………………………………………….106
DÜNYAYA BAĞLANIR KALIR…………………………………………………………………………………………108
KUR’AN’I ANLAMADAN OKUMA OLMAZ…………………………………………………………………………111
HZ. MUSA DA FİRAVUN DA YAŞIYOR MU?……………………………………………………………………114
HZ. MUSA.:……………………………………………………………………………………………………………………..114
FİRAVUN………………………………………………………………………………………………………………………..115
KARUN ………………………………………………………………………………………………………………………….115
HAMAN……………………………………………………………………………………………………………………………116
BELAM…………………………………………………………………………………………………………………………….116
SİHİRBAZLAR…………………………………………………………………………………………………………………117
MÜSLÜMAN KİTLE HİPNOZLU MU?………………………………………………………………………………119
HZ. MUHAMMED ÇOCUKLA MI EVLENDİ?…………………………………………………………………….123
HZ. FATIMA VE HZ. ALİ’NİN YAŞI…………………………………………………………………………………….125
HARAM VE FARZ NEDİR?………………………………………………………………………………………………125
İNTERNET SAYFAMA GELEN SORULAR ve CEVAPLARI………………………………………………131
ÖNSÖZ
Yüce yaradanın insanlığa son mesajı Kur’an-ı Kerimdir. Dün¬yada en çok basılıp dağıtılan, ezberlenen kitapların başında, belki ilk sırasındadır.
1400 seneden beri tek harfi değişmemiştir. Ofset baskılarla yazılıp çoğaltılıyor, seslendirici cihazlara aktarılıyor, televizyonlar da görüntülü ve sesli yayınlanıyor. Camiler, kurslar, okullar Kur’an okuyanla dolu, her taraf cami vesaire vesaire.
Ancak Kur’an’ın dışı, kabı, kılıfı, sesi var, ama içindeki mesaj insanlığın hayatında yok.
Kur’an’a inandım diyen Milyonlar var, ama Kur’an’ın oluşturduğu bir toplum yok ortada.
Allah, Kur’an’ın iki kapağı arasında bir din göndermiş, buna uyup kurtulun demiş, insanlar ise adını İslam koydukları başka bir din uydurmuş.
Elinizdeki kitap, Allah’ın indirdiği din ile insanlığın uydurduğu din farkını Kur’an ölçeğinde bir nebze irdelemek için kaleme alınmıştır.
“Kur’an’ın hurafeyle savaşı.” ve “dindarlık ve dincilik.” kitaplarımızda da bu iki din anlayışına farklı analizler yapmıştık.
Kur’an’ın müminiyiz, uydurulan dinin figüranı mıyız? Adımız İslam, peki yaşadığımız hangi İslam?
Bir nebze hafızalarda bir kıpırdanma, yaa öyle demek, dedirte- bildiysek hedefe ulaştık sayılır. Adam saçmalamış, bunlarda nereden çıktı, öteki hocalar bilmiyor muydu diyenlere, Kur’ana sorun diyorum.
Selam ve Muhabbetle
Halit Bülbül
BAŞLARKEN
Allah’ın indirdiği ve insanların uydurduğa din, adlı elinizdeki kitap bu farkı kısmen de olsa ortaya koymak için yazılmıştır.
Kur an ile tarif edilen İslam dini yaşanılan dünya da görünmüyor.
Adı İslam olan ama Kur’an’ın İslam’ına benzemeyen bir din var ortada.
Bu dine inananların bir kısmı uçağının tuvaletini altınla kaplatıyor, saraylar, cariyeler, gecede Milyon dolarları har vurup harman savuruyor.’
Bir kısmı da açlıktan ölüyor da, akbabalar cesetleri yemeye bile gelmiyor. Kemik çünkü.
Bu dinin resminde camiler, cemaatler, çarşaflar, yerde sürünen mantolar, göbeğe sarkmış sakallar, cübbeler, umreler, dergâhlar, zikirler neler neler var.
Kapağı açınca sanki pandoranın kutusu.
Ne melanet ararsan bulursun.
Yalan, dolandırıcılık, tuzağına düşürdüklerinin ırzına, namusuna, malına göz dikme, kamu malını talan etme, riyakârlık ne ararsan var. Derde derman hariç.
Kitaptaki ölçümüz, Kur’an’ın mesajıdır. Ayet meallerini, kısmen genişletip mesajını esas aldık. Bazı müfessirlerin görüşlerini özetledik. Kişilerin ölüm tarihini verdik. Parantez, kısaltma gibi okuyucunun zihnini bulandırıcı karmaşalardan uzak durduk. Soru cevap bölümünde internet üzerinden sorulan soruları özetleyip cevaplarını yazdık.
Selam ve Muhabbetle Halit Bülbül
İMAN ETMEK KOLAY OLSAYDI HERKES İMAN EDERDİ
Hz. Muhammed’e, 610’da vahiy gelip Kuran ayetleri inmeye başladığında Mekke’nin duruma içler acısı idi.
Hz. İbrahim den beri, Mekke’de insan yaşıyordu. Ancak din, din olmaktan çıkmış, şirk dinine dönüşmüştü. Görünüşte Mekke halkı dindardı, yani bir dinleri vardı. Allah’a inanıyorlardı ama putlara tapınarak, putları Allah ile aralarına aracı yapıyorlardı.
Kabe’yi ziyarete gelenlere, ikramda bulunuyorlardı, oraları silip süpürüyorlardı. Kabe’nin etrafında çıplak vaziyette ıslık çalarak, ellerini şaklatarak tavaf ediyorlardı. Yoksullara mallarının bir kısmını verip, kendilerine onları köle diyorlardı. Zekât anlayışları bu hali almıştı.
Kurbanlarını, putlarının önünde keserlerdi.
Sahipsiz, garip, çaresiz insanları köleleştirip mal gibi istihdam ediyorlar, alıp satıyorlardı.
Mekke’yi bir ticaret merkezi yapmışlardı. Faizcilik korkunç bir hal almıştı. Borcunu ödeyemeyenin faizini katlıyorlar, kadınlarını kızlarını fahişe olarak Mekke’ye dışarıdan gelen tacirlere pazarlıyorlardı.
Roma ve İran imparatorlukları, zaten köle ve cariye sistemi üzerine kuruluydu.
Kız çocuklarını bu tefecilerin eline düşer korkusu ile bebek iken öldüren aileler vardı.
Kabe’yi çevreleyen 12 kabile vardı. Sözü geçen onlardı. Darün- nedve denen bir meclisleri vardı. Medeniyette en geri toplum, Mekke ve çevresinde yaşayanlardı.
Çölden bir ses yükseldi.
Köleliğe, faizciliğe, insan ticaretine, puta tapmaya, sömürücülüğe isyan eden bir ses idi bu ses.
Oku diyordu.
Vicdanlara gelen bu ses, herkesi o yöne yöneltti. Bizans’ın. İranın köleleri, yoksulları, ezilenleri, horlananları bu sese yöneldi. Allah, Kur’an’ı Hz. Peygamberin ağzından dile getiriyor ve insanlığı kurtuluşa çağırıyordu.
Bitmez tükenmez kan davalarına son diyordu. Bu alemin sahibi siz değilsiniz, Allah’tır diyordu. Nimetler tüm kulların, insanların hakkıdır diyordu. Sosyal hayat anlayışı değişiyordu.
Hz. Peygamberin karşısına dikilenlere bakın:
-Kabe’yi ziyarete gelenlerin hediyelerini, paralarını da paylaşan, yoksulları süründüren, tefeci Mekke bezirganları.
-Kölelere akıl almaz işkenceler yapan, köleci tüccarlar.
-Zavallı insanları faiz batağına çekip, sonra da karısının kızının namusunu, ele aleme peşkeş çeken, genelev mafyası.
-Hz. İbrahim’in tevhid dinini, şirk dini haline getiren, müşrik kodamanlar.
Saltanatlarının yıkılacağım anlayan, müşrik, oligarşik taife Hz. Muhammed’e bir anda düşman oldu.
iman eden zenginler, Ebu Bekir bin ebi kuhâfa, Abdurrahman bin avf, Osman bin Affan gibi durumu müsait olanlar, Bilal. Ammar gibi köle müminleri satın alıp özgür kılıyorlardı.
Ebu Bekir, Müslüman olan ilk hür erkek idi. Hz. Muhammed’in çocukluk arkadaşıydı. Vahiy geldiğini duyunca hemen iman etti. Hz. Muhammed Peygamber olmaya en layık kişi idi. Herkes ona, güvenli Muhammed, doğru dürüst insan derdi. Düşmanları bile.
Mekke’de iman edenlerin hepsi gerçek müminlerdi. Çünkü hiçbir maddi çıkar ve beklentileri yoktu.
Mekke müşrik kadrosunun başı, Ebu Cehil, Hz. Muhammed’e şöyle diyordu:
-Dediklerinin hepsi doğru. Ama bizim saltanatımız yok olacak. Eğer ben ve adamlarım sana iman edersek, bize ne var?
Hz. Peygamber, Bilal’i Amman işaret ediyor ve;
-Onlara ne varsa, size de o var.
Müşrikler çileden çıkıyor ve bizi kölelerle bir mi tutuyorsun, bizi köle seviyesine mi düşürüyorsun diyorlardı.
Hz. Peygamber onlara:
-Hayır hayır. Bu mülkün sahibi Allah’tır, siz değilsiniz. Herkes hür doğar,hür yaşar ve hür ölür. Mülkün sahibi Allah böyle istiyor. Herkes eşit olana kadar sizinle mücadele edeceğim. Kimseyi sömüremeyeceksiniz, köle yapamayacaksınız, ezemeyeceksiniz, kızlarınıza, kadınlarınıza insanca muamele edeceksiniz, onların hakkını koruyacaksınız. Babamız ve babanız Hz. İbrahim’in dinini şirk dini haline getirdiniz, tevhide döneceksiniz, köle-efendi, patron-işçi, ağa-maraba, üst-ast farkı bırakmayacağım. Allah’ın mülkünde ilahlık taslayamazsınız, kimseyi ezemezsiniz, kimsenin canına, malına, ırzına, namusuna, inancına saygısızlık edemezsiniz, benim mücadelem budur.
Sizden makam, mevki, mal, kadın, şöhret, alkış, madalya, şilt, ödül istemiyorum. Para pul, altın, gümüş istemiyorum. Olanlar yoksullarla bölüşecek. Benim ücretimi siz zaten veremezsiniz. Be¬nim ücretimi yaradanım verecek.
Müşrikler iftira, hakaret, zulüm aklına geleni yapıyordu.
Müminlerin sayısı da günden güne artıyordu.
On yıllık Mekke döneminde, 40 kişi ancak iman etmişti. 40. Müslüman, Hattab’ın oğlu Ömer idi.
Darünnedvede alınan karar gereği, Hz. Muhammed’in öldürülmesi kararlaştırılmış, bu iş için Ömer uygun bulunmuştu. Ömer eniştesi Saad bin Zeyd ve kız kardeşi Fatıma binli Hattab’ın Müslüman olduğunu öğrendi, önce onları öldüreyim diye evlerine vardı. İçeride okudukları Kur anı duydu.
Taha suresinin ilk ayetlerini okuyorlardı. 6. ayeti duyunca kendine geldi. Ayet şöyle diyor:
“Göklerde, yerde, ikisi arasında ve yerin derinliğinde ne varsa hepsi Allah’ındır.
Hz. Ömer’in kalbi yumuşadı, şeytan çıktı. Kuranın nuru girdi ve İslam’ın bükülmez bileği, gariplerin sığınacak yüreği oldu.
Medine’de Müslümanlar güçlendi.
Hz. Peygamber, küçük bir site devletinin reisi oldu.
Hz. Muhammed, kuru hasır üzerinde oturur, uyur, arpa ekmeği yer, kimseden istemez, istenilen varsa hemen verirdi.
Medine’ye gelince, bir taşın üzerine çıkıp, tüm halka şöyle seslendi:
“Ey insanlar, kardeş olunuz. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız.
Adem ise topraktan yaratılmıştır. Sonunda toprak olacaksınız, ölümü, ahreti, hesaba çekilmeyi unutmayınız, iman etmezseniz Müslüman olamazsınız. Müslüman olmadan, Allaha teslim olmadan da iman etmiş olamazsınız. Size kısa yoldan cennetin yolunu göstereyim mi? Aranızda selamı, sevgiyi, saygıyı, barışı, paylaşımı yayınız. Sevginin ölçüsü fedakarlıktır. Olan olmayana versin.
İşte bu ilkelerle doğdu İslam.
Ancak, menfaati, çıkarı için Müslüman görünenler de çıkmaya başladı. İktidar nimetinde gözü olan menfaatçiler yani münafık iki yüzlüler, Medine’de çıkmaya başladı.
İMAN ETMEK KOLAY OLMUYOR
Hz. Muhammed’e iman etmekte zorlananlar, diğer Peygamberlere de aynı itirazlarda bulunmuşlardı. Hz. Musa’ya ve diğerlerine neler çektirdiler.
“Kavmi Hz. Musa’ya şöyle demişti: Bize açıkça Allah’ı göstermezsen, asla sana inanmayız. Göz göre göre, onların böyle demeleri yüzünden, yıldırım çarptı onları.”(Bakara 55)
“İman edip yararlı işler yapanlar cennete girecektir” (Bakara 82)
“…….küfürleri sebebiyle, kalplerine Allah, Peygamber, kitap
sevgisi değil de; mal, makam, şöhret, saltanat sevgisi indirilenlere Allah sesleniyor. İmanınız bu ise, O iman size kötülük emrediyor. (Bakara 93)
İman etmek yetmiyor, doğru iman etmek önemli.
Mekke putperestleri de, Allah’a inanıyordu ama şirk koşuyordu.
İbadetleri vardı ama şirk karışımıydı.
Hz. Peygamber, dinsizlerle değil, sapık dindarlarla, yani dincilerle mücadele ediyordu.
Hz. Muhammed, Allah’ın indirdiği dine çağırıyor, müşrikler ise uydurdukları din de ısrar ediyordu.
İman, Allah’ın istediği şekilde olursa, hayır üretir.
insanların uydurduğu dine iman etmişse, teröristlikten intihar bombacılığına, cihad yaygarası ile soygunculuğa kadar bulaşmadığı pislik kalmaz.
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) İslam Kültür
- Kitap AdıAllah'ın İndirdiği ve İnsanların Uydurduğu Din
- Sayfa Sayısı176
- YazarHalit Bülbül
- ISBN9786055292065
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5 cm, Karton Kapak
- Yayıneviİştirak Yayınları / 2012