savaşa, devlete, düzene, sisteme, aileye, şiddete, ahlaka, mülkiyete karşı, kadına, hayvana, aşka, cinselliğe, sokağa, isyana dair, öfkeli, gözüpek, cüretkâr, kışkırtıcı, kafa karıştırıcı, yoldan çıkarıcı, sorgulatan ve aykırı düşünceler…
1
Vahşi kapitalizm yoktur,
vahşi insan vardır.
Kutsal bellediğin o mahremiyet
ve mülkiyet, insanlık için bir lanet.
Tükettiğin şeylerin içindeki tehlikeli maddelerle sana aşılanan iştahın müptelasısın. Kanser hücrelerini beslediğini bile bile çocuklarına olmadık besinler yedirmen bundan. Şiddet duygularını beslediğini bile bile çocuklarına oyuncak silahlar alman bundan. Fırsat eşitsizliğinin ne anlama geldiğini bile bile çocuklarını özel okullara göndermek için canını dişine takman bundan.
Özel hastanelerde özel tedaviler görebilmeye kıymet veriyorsun. Bunun için özel sigortalara paralar ödüyorsun. O paraları ödemek için ağır işlerde çalışıyorsun. Ağır işlerde çalıştığın için mutsuz oluyorsun. Mutsuz olduğun için hasta oluyorsun. Hasta olduğunda masrafların sigorta tarafından karşılanıyor diye mutlu oluyorsun. Şehrin merkezindeki mezarlıklarda artık yer bulunmuyor diye… üzülüyorsun.
Neyle mutlu olup neden mutsuz olacağını sana söyleyen sistem; namus cinayetlerini olağan saymanı… aşka ve sekse mantıklı mı mantıksız mı olduğunu hiç sorgulamadan olurlar ve olmazlar yakıştırmanı… bedeninden utanmanı… utanmayanı da toplum dışına atmanı öğütlüyor. Mülkiyeti kutsallaştırmayı sana öğreten o. Beceremeyeni ölüme terk etmeni, becerene sonsuz salahiyet vermeni öğütleyen o. Düşeni tekmelemeni, tekmeleyeni güçlü bellemeni teşvik eden o.
O yüzden senin gözünde vicdan nicedir zayıflık, vicdansızın iktidarı alışkanlık.
Bu sistem, gençliğin itirazından yıkılabilecek kadar zayıf ve gençliğin isteğinden başkalaşabilecek kadar değişime açık. O yüzden ağacı yaşken eğiyorlar; ve itirazların ve isteklerin başını, yükselmeye başladığı anda eziyorlar.
Yapılabilecek ve yapılamayacak şeyler listesini
iktidarların aklına ve hevesine emanet edip;
çağlardan çağlara, coğrafyalardan coğrafyalara
değişen bir adalet anlayışıyla birbiri için
cezalardan cezalar beğenen;
ve kendi hükmettiği hukukla yine kendisini kendi
ayağından, hatta bazen şakağından vurmayı
beceren insan…
Çocukları büyüklerden…
fakirleri zenginlerden…
kadınları erkeklerden…
eşcinselleri heteroseksüellerden…
hastaları sağlıklılardan…
ahlaklıları ahlaksızlardan…
uysalları vahşilerden…
güçlüyü güçsüzden…
kendisini kendisinden…
korumak zorunda olmasının taşıdığı anlamla
yüzleşmez.
Bir çocuk için en zararlı şey nedir bu evrende? Özgürlüklere savaş açmış, hakları ihlalde gözü kararmış devlet politikaları mı? Doğar doğmaz insanı bir tüketici olarak kodlayan ekonomik sistemler mi? Kimsenin artık umursamadığı fırsat eşitsizliği mi? Devletlerin ödünsüz savaş ve mülteci hesapları mı? Onca yasaya, sözde önleme karşı yeraltıyla yerüstü arasında mekik dokuyan uyuşturucu ve fuhuş ve silah pazarı mı? İktidarların hassasiyetlerine ve niyetlerine göre hedef belirleyen hukuk sistemi mi? Hangisi ama hangisi bir çocuk için daha zararlıdır? Tehlikelidir?.. Muzırdır?.. Hangisi bir çocuğun gelişimini daha olumsuz etkiler? Hangisi onun ahlakını daha çok zedeler? Hangisi onun geleceğini daha çok tehdit eder?
Bir ülke neden çocukları
cesur ve özgür değil de
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yerli)
- Kitap AdıAlayına İsyan
- Sayfa Sayısı264
- YazarMine Söğüt
- ISBN9789750742286
- Boyutlar, Kapak12,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviCan Yayınları / 2020
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Daha ~ Hakan Günday
Daha
Hakan Günday
Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. Ancak bu hikâye o...
- Bize Kalsa Böyle Geçerdi Akşamlar ~ Serhan Ergin
Bize Kalsa Böyle Geçerdi Akşamlar
Serhan Ergin
Bize kalsa böyle geçerdi akşamlar. Ama Filiz geldi. Filiz’in istekleri senin de isteklerin oldu (zaten her ilişkinde kendini değiştirmeye teşne oldun), sizin isteklerinize de...
- Tufan – Kod Adı C.e.y.d.a – 3 ~ Müzeyyen Yılmaz
Tufan – Kod Adı C.e.y.d.a – 3
Müzeyyen Yılmaz
Feneri, dudaklarının arasına sıkıştırdı ve sandığın kapağını açtı. Çürük et kokusunun yoğunluğunu burnunda hissettiği anda elini istenç dışı burnuna götürdü. Feneri, açık sandığın üzerine...