Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi – Bir Delinin Günlüğü
Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi – Bir Delinin Günlüğü

Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi – Bir Delinin Günlüğü

Lu Xun

Ah Q kendini herkesten üstün gören, güçlüden korkup zayıfa musallat olan kaba saba, haset dolu, şiddet düşkünü, âciz bir köylüdür… Cehalet içinde, zarafetten yoksun…

Ah Q kendini herkesten üstün gören, güçlüden korkup zayıfa musallat olan kaba saba, haset dolu, şiddet düşkünü, âciz bir köylüdür… Cehalet içinde, zarafetten yoksun varoluşu, zarafetten yoksun bir ölümle sonlanır. Modern Çin edebiyatının kurucularından Lu Xun, “sıradan Çinli” Ah Q üzerinden hem klasik Konfüçyüsçü Çin’e hem de 1911 Devrimi’ne hiciv dolu bir bakış atar. 1921’de yayımlanan Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi, bugün modern Çin edebiyatının en sevilen klasiklerinden biri kabul edilir. Bir Delinin Günlüğü (1918) ise etrafındaki herkesin onu yemeyi planladığı sanrısına kapılan bir adamı odağına alır, bu yamyam toplum da çok tanıdık bir toplumdur aslında… İmzalı yayımladığı ilk öyküsü olan bu eserin 4 Mayıs Hareketi’yle oluşan Yeni Kültür Akımı’na büyük etkisi olmuştur. Konuşma Çincesinin edebi bir amaçla kullanıldığı ilk örnekler arasında yer alan ve yayımlandıklarında her ikisi de büyük ses getiren Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi ile Bir Delinin Günlüğü özgün dillerinden çevirileriyle ilk kez Türkçede okurla buluşuyor.

**

Birinci Bölüm

Önsöz

Ah Q’nun gerçek hikâyesini bir iki yıldan uzun süredir yazmayı düşünüyordum. Fakat bir taraftan yazmak istememe rağmen diğer taraftan tereddüt ediyordum ve bunun da benim. aslında “yazdıklarıyla şöhret peşinde koşan”*** biri olmadığımı göstermeye yeterli olduğunu zannediyorum. Çünkü eski zamanlarda ölümsüz insan hikâyelerini ölümsüz bir kalemin aktarması gerektiğine inanılırdı. Yani hangisinin hangisine bağlı olduğu belli değildir, öyle ki sonunda hangisinin hangisini aktardığı yavaş yavaş daha da belirsizleşir. Yine de her zaman, sanki düşüncelerimde dolanan bir hayalet gibi, Ah Q’nun Biyografisi’ni yazma fikri sürekli aklımdaydı.

Ancak hızla çürüyüp gidecek bu yazıyı yazmaya başladığım anda çok meşakkatli bir işe başladığımı fark etmiştim. İlk zorluk hangi başlığı kullanmam gerektiğiydi. Konfüçyüs, “Eğer isim doğru kullanılmamışsa, sözler de mantıklı bir bütün oluşturamaz,”* der. Buna çok dikkat etmek gerekiyordu. Biyografinin birçok türü vardır: resmi biyografi, otobiyografi, mitolojik biyografi, biyografik roman, ek biyografi, aile biyografisi, özet hayat hikâyesi… Fakat ne yazık ki bunların hiçbiri uygun değildi. “Resmi biyografi” desem, yazdıklarım, pek çok önemli şahsiyetin sıralandığı “resmi tarih” içinde, onlarla beraber yer almayacaktı. “Otobiyografi” desem, ben Ah Q değildim. “Biyografik roman” desem, o zaman “biyografi notları” nerede diye sormazlar mıydı? “Mitolojik biyografi” desem, Ah Q doğaüstü bir varlık değildi. Peki ya “ek biyografi”? Reisicumhur, Milli Tarih Derleme Kurumu’na Ah Q’nun Biyografisi’ni yazma emri vermemişti. İngiltere’nin resmi tarihlerinde “kumarbazların resmi biyografileri” olmamasına rağmen büyük yazar Arthur Conan Doyle Rodney Stone” adlı bir kitap yazmıştı. Fakat o, büyük yazarlardan olduğu için bunu yapabilmişti. Benim kuşağımdan hiç kimse bunu yapamazdı. “Aile biyografisi” desem, Ah Q ile atalarımın aynı olup olmadığını bilmiyordum ve onun çocuklarından ve torunlarından bu biyografiyi yazmami isteyen kimse de olmamıştı. “Özet hayat hikâyesi” desem, Ah Q’nun henüz “uzun hayat hikâyesi” yoktu ki, benim yazdığım neyin özeti olacaktı? Kısacası aslında buna “biyografi” denebilir. Fakat “sokak arabacıları ve içki satıcıları arasında konuşulan”* ile aynı dil ve üslubu kullandığım eserimin mütevazılığını düşününce, bu ismi de kullanmaya cesaret edemedim. Böylece “gerçek hikâye” başlığını kullanmaya karar verdim ki bunu Üç Düşünce ve Dokuz Akım dışında kalan yazarların “dedikoduyu bırakıp gerçek hikâyeye dönelim” mottosundan aldım. “Gerçek Hikâye”, eskilerin “Hattatlığın Gerçek Hikâyesi”*** adlı eserinin başlığı ile karıştırılabilecek olsa da bunu kafama takmadım.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Haykırış ~ Lu XunHaykırış

    Haykırış

    Lu Xun

    Haykırış, modern Çin’in en önemli edebiyatçılarından Lu Xun’un kaleminden çıkan ve dönemin acılarını, değişim arzusunu ve devrimci fikirlerini güçlü bir şekilde yansıtan kısa hikâyelerden...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Derz ~ Hakan GündayDerz

    Derz

    Hakan Günday

    Bu hikâyeyi kimseye anlatmadım. Kayra’ya bile anlatmadım. Ne o sordu ne ben söyledim. İşlediğim ilk cinayet hakkında hiç konuşmadım. Tek kelime bile etmedim. Ama...

  2. Ateşten Atlamak ~ Fatma Nur KaptanoğluAteşten Atlamak

    Ateşten Atlamak

    Fatma Nur Kaptanoğlu

    Sıra üçüncü ve son atlayışımda. Derin bir nefes alıp ilk adımımı atıyorum ateşe doğru. Bu kez biraz daha yükseğe zıplıyorum, ateşin değip geçen sıcaklığı...

  3. Kral Olacak Adam ~ Rudyard KiplingKral Olacak Adam

    Kral Olacak Adam

    Rudyard Kipling

    Kral Olacak Adam, İngiliz edebiyatının okurda belki de en çok heyecan uyandıran hikâye anlatıcısı Kipling’in en tuhaf, en esrarengiz, ama bir o kadar da...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    ×
    Yukarı
    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur