küçük iskender’in toplu şiirlerini kapsayan seriye ait bu kitap, Klarnet ve Bir Daha Bana Benzeme Angel’dan oluşuyor.
Hüzünlerden okkalı payını aldıkça çetinleşen, karanlığın imbiğinden sır ve bela geçirdikçe güzelleşen hayatların frklı müziği, farklı ahengi. Orada itilen bambaşka bir zarafettir.
Ağır Abiler Orkestrası’nın çaldığı parçalar, sisteme dahil olmaktan gurur duyanların kulaklarını kanatır. Kan, bazen harbi fiildir de; girdiği cümleye yanında gerçek de getirir, bedel de getirir. Kaçamazsınız: Ortam gerilir; eller su gibi inceden silaha sokulur.
Akortlar tamamsa cümbüş başlayacaktır.
İçindekiler
I. bölüm klarnet
II. bölüm
bir daha bana benzeme angel!
bir somon balığı gibi öfkesi lezzetli
Köpeğim çekiştirir beni, en güzel DNA’larımla beslediğim ruh ve madde bağımlısı serseri. Biraz kokain ayı yanıltmaz. Ay. kullanılmayan bir harftir şiddete yayılan alfabede. Köpeğim, konuştukça tasması gevşeyen kötü cin; pörsüyen organda büzüşen kaput da sayılabilir üstüste geldiğimde: Evet, bir ırmağı içecek kadar alkolik ve Ben Harper tutkunu. Yine de kuyruk sallamamalı denizi ilk kez gördüğünde.
Pembe bir cenaze arabası gibi açıyor gül, bu ihtiyaç gezintilerine bir san vermeliyiz Mail, diyorum, köpeğimin adı Mail ve adı geçmiyor hiçbir hardcore efsanesinde. Bir zaman uşaklık yapmışlığı var kapısında Hades’in ve yattıkları orospuları anlatan dok işçileriyle barbut attığı o şeftali kokan baskın akşamlan. Bir şişe Jack Daniel’a otur olmaz havladığım faşizm yılları, diye anlatır Mail, meleklerle uzuneşek oynarım onu dinlerken. Havaya Avrupa’da tahsil görmüş bir ejder gibi çökerdi devlet. Doğru, herkes kendine bir lakap takma!ı. Herkes kendini en az bir kere ağlatma! ı. Beni kıçımdan ısırma diyorum Mail’e, sevgilim homoseksüel olduğumu anlamamalı.
klip bir
Bir dijital vajina eklenirken uzanılmış merceğe, su altında avına yaklaşan ahtapot gibi tayf içinde, kurbanın saçlarını örüp uçlarına karbondioksit takıyor son menekşe.
Isd’nin prova baskısı
Geceye bir masalı dipnot düş
Dudaklara dünya sür. Ağır sür.
Devret şehveti iltihabın meydanına,
sert damarları üzerinde yürürken hayalin
bırak, memelerinden siyanür gelen anneler
doyunsunlar aç bebeklerini: Buna bu şehirde
anatomi denir. Buna bu şehirde beşik denir.
Eril muhafaza denir istenildiğinde.
Korkuyu istismar etmek
yok, meşalendeki alevin ışığında saklı
bakışlarıyla geçimsiz âşıklarının, git. Seri git.
Gittiğin yerdeki plazmanın sessizlik ortasındaki tansiyonuna bak. Ciğerini dinle. Kan testlerim yaptır.; Geceye bir masalı dipnot düş’er gibi speed’in şahsa özel arazilerine gir korkunç çok korkunç trampetler eşliğinde. Ağzında gezdirdiğin fantastik cümleyi herkes kuruyor. Buna otonom grup denir. Buna phoneix denir. Loş ortam denir istenildiğinde.
Acıdan öğrendiğini acıda bırak mastar halinde
bir fiil şeklinde.
Grayder çalıştı. Buldozer çalıştı. Kepçe çalıştı.
Tiamat, Gayya’yı söyledi bile. Başka bir nedende.
Başka bir ayinde. Başka bedenlerin başka
bambaşka suç aletlerinde. Geceye
bir masalı dipnot duş. Dudaklara dünya sür.
Ağır sür.
Toprağa ağaç serpercesine.
chopin akşamları
Bir maşrapa su döker gibi abdest alan sevgilinin avuçlarına, döküldüm çözülmez bir gece lisanından aşkımı ıska geçen cehennemin yol yordam bilmez yabancısına.
Çakala ekilmiş güvercin tohumuydum Yaralı bir tanrı kaçırdım sırtımda taşıyarak terkedilmiş hatıralardan. Şimdi hatırlıyorum da bir atom bombası gibi düşmüştün dudaklarıma.
Yeter ki üzülme sen
Yeter ki gülleri dövme, küfretme
ağır ağır yaklaşan chopin akşamlarına.
Chopin akşamlarında bu şehir bana çok şaşıracak! Chopin akşamlarında bu şehir, yangınları bana bırakacak! Acelem yok, sırasıyla teker teker keserim kadınları Nasıl olsa tek sırdaşım, elimdeki şu nankör bıçak!
Sen, öğrendiğin gibi terket beni, ezbere terket! Bir kazağı yırtarak çıkartır gibi terket! Farkındayım, takılmaz deli gömleklerine kravat Ancak, ağır ağır yaklaşan chopin akşamlarında şiddetli bir lodos gibi bakarken ben sana cesedine koyduğum adı nüfus memuru cinayete yanlış yazacak!
şuur ile tanışma anı
Büyük patlama gece yarısı eflatunda başladı lekeler üzerinde çalışan bir uranyum çekirdeği gibi etkisi azalmış cesaret örgütleri, kaldırılırken hafızanın cenazesi bakışlarımızdaki ıssız camii avlularına bir çelenk gibi bırakıldı. Orgazm olmaz bitkiler. Acıya gönderilmiş bir tehdit mektubu gibi geçerken hayat, lüzumsuzken zaaf, Orgazm olmaz bitkiler diye bir laf atarsa ortaya şahsi tabiat, şarabın adabı bozuksa ve yeni yıkanmış bir cenin gibi kokuyorsa anarşistin kabul havzası, içimi bir ölüm ilanı
gibi veririm telkine; Orgazm olmaz bitkiler için çıkartılmış söylentilerle geçer güz şemsiyelerin kemiğini kırar yağmur rüzgârın menisi gelir. Ah koynumda uyuyan bir kiralık katil
gibi çocukluğum, aklından şüphe duyarım. Ani bir kararla terkedilinmiş şehirler sarma sigara çıtırtısı gizleyen klarnet toplam bir aşk bile etmez.
Beş gün hava değişimi alıp evine dönen asker gibi, sevgili kurbanı, sarhoş ve septik bunlar beni yaşatmaz siyanürle kuşatılmış diş köklerine yerleşen iltihaplı kabileler çok çatallı şimşeklere tapar ve marihuana içerler. Orgazm olmaz bitkiler.
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Şiir
- Kitap AdıAğır Abiler Orkestrası
- Sayfa Sayısı152
- YazarKüçük İskender
- ISBN9755703480
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviSel Yayınları / 2008
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Huzur Koleksiyoncusu ~ Cihat Albayrak
Huzur Koleksiyoncusu
Cihat Albayrak
Hayal Bilgisi Edebiyat Dergisi Yayın Yönetmeni Cihat Albayrak, ”Huzur’un Kitabı”nı yazdı. gökyüzünün duası af çıksa salıverilse kafeslerinden tüm kuşlar Huzur Koleksiyoncusu çocukluğu anlatıyor. Sevebilme...
- Ölümün Şarkısı ~ Sadık Çınar
Ölümün Şarkısı
Sadık Çınar
Sadık Çınar’ın ikinci şiir kitabı “Ölümün Şarkısı”, Şairin hayatından kesitler içeriyor. ÖLÜMÜN ŞARKISI Bir gün gelecek Güneş doğmayacak pencereme Selam okunacak minarede Belki birileri...
- Reading Zindanı Baladı ~ Oscar Wilde
Reading Zindanı Baladı
Oscar Wilde
Önceki Türkçe çevirileri hakkında farklı eleştirilerle muhatap olan bu balad, bir deyişle manzum eser, başka bir deyişle uzun öykü, bir hapishanenin parmaklıkları ardında kurgulandı ve o kadar etkiliydi ki, önce Reading Zindanını, sonra diğer zindanları ve dünyayı değiştirdi.