Birazoku

Medya hiç böyle anlatılmadı. Bu kitap, AKP/Cemaat ortaklığında kurulan Neo-Türkiye’deki medyanın biat yolculuğunu gözler önüne seriyor.
“Soru, dekor bezini yırtıp sahnenin arkasında gizli olanı gösteren bıçak gibidir” der Milan Kundera. Bu kitapta dekor bezini yırtacak ve sahnenin arkasında gizlenen her şeyi ortalığa saçacak çok soru var, cevaplarıyla birlikte…
o Bugünün en kudretli adamı Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, hangi televizyon kanalının koridorlarında dolaşıyordu?
o Ahmet Hakan Coşkun’un NTV’ye transferini kim engelledi?
o Akşam Gazetesi’nde, “Bu artık devlet gazetesi, devlet gazetesine yakışan manşetler olacak” diyen kimdi?
o Azerbaycan hangi gazeteciyi, neden istenmeyen adam ilan etti. Dışişleri Bakanlığı niye NTV’ye sözde nota verdi?
o Erdoğan’ın Tunus gezisinde Gezi Direnişi için cihat kararı nasıl alındı?
o 24 TV, nasıl ‘AKP kanalı’ yapıldı? “Bizden ol. Gel bizi kurtar” diye hangi gazeteciye teklif götürüldü?
o ‘Gezi Direnişi’nde NTV kapısında protesto gösterileri yapılırken içeride neler yaşandı? Gezi, NTV’ye nasıl ‘kepenk’ oldu?
o HaberTürk’ü ele geçirmek için AKP ve Cemaat nasıl kapıştı? Yasin Al Kadı bu kavganın içinde nasıl yer aldı?
o Mısır’daki askeri darbe sırasında hangi kanalın patronu, editör masasına oturup Başbakanlıktan gelen direktifleri (kj) ekrana yazdı?
o Derin Habertük’ü deşifre eden yazı medya sitelerinden nasıl buharlaştı?
o Artı1’de kimler istedi ve nasıl sansür uygulandı? Kanalın patronu kimden korktu ve bembeyaz kesildi?
o 3 Temmuz’daki Fenerbahçe Operasyonu’nda hangi gazeteci komutandı? “Bir rüzgâra kapıldık” itirafını kim yaptı?
o Pensilvanya’da huzura varan gazeteciler kimler? Bu gazeteciler AKP/Cemaat savaşında ne rol oynadı?
o AKP/Cemaat kavgası neden başladı, nasıl bel altına indi? Haber merkezlerinde hükümet ve cemaat komiserleri ne yaptı?
o İnci kefali, Gezi Direnişi’ni nasıl kırdı?
o CNNTÜRK’te kim interkomdan sansür yaptı?

***

İÇİNDEKİLER

Önsöz…13

1.BÖLÜM

‘Abluka’dan Önce…17
“Alo Ben Haşan Doğan…”…19
Başbakanın Kuzeni ‘Yardımcı’ Oldu…23
Şantiyede Bir Danışman: Yalçın Akdoğan…27
Ahmet Hakan: Bir Ayağımız AKP’ye Yakın Olsun…29
Medya Gnıp Başkanı: Serhat Albayrak…31
Şamil Tayyar: Destek Ver,Yayın Yönetmeni Olayım…33
Mustafa Karaalioğlu’nun Gruba Katılımı…35
Akp Bastırmaya Başladı…37
Ve ‘İkinci Cumhuriyetçiler’…39
‘Medya Ablukası’ Başlıyor…41
İnternet Sitelerinde Dinci Kanal’ Propagandası…43
Anadolu Grubu’Nun ‘Tavrı”45
Gökten ‘Yardımcı’ yağıyor…47
Şamil Tayyar ve ‘Ankara Masası’nın Sonu…49
‘Ebruli Türkiye’ ve Yılbaşı…51
Türkiye’nin Kaybı: Haşan Doğan…53
Hükümetin ‘27 Nisan’ Korkusu…57
Haşan Doğan’ın TFF Başkanlığı…59
“Çatala Dikkat Edin…”…61
“Ellerinizden Öperim Sayın Bakanım”…63
Sizin Hiç ‘Abi’niz Öldü mü?…67

2.BÖLÜM

Yeni Bir Macera / Doğuş Grubu…69
Stüdyodan Sokağa Dönüş…73
Mahmur Kampı’ndaki PKK’lılar…77
Ruşen Çakır Krizi…79
“O Madenin Sahibi Kim Biliyor musun Sen!”…83
Hükümet, Esad İçin Muhabirin Kovulmasını İstedi…85
Bakandan iki Saatlik Canlı Yayın Talebi…87
NTV, Dağlık Karabağ’a Girince…89
Rabia Kader İlk Kez Canlı Yayında…93
Turgutlu’yu Cehenneme Çeviren Maden…95
‘90 Dakika’ ve ‘Haydi Gel Bizimle Ol’ Neden Kaldırıldı?…99
Başbakan, Ahmet Hakan’ı İstemedi…101
Telefonla Helikopter Düşürmek!…103
Haber Atlatmanın Dayanılmaz Hafifliği!…107
Ferit Şahenk’ten Tebrik Telefonu…109
Başsavcıya ‘Abluka’…111
Neden İlhan Cihaner?…115
Zaman’daki Tabancalı Yazı…119
Bülent Arınç, “Tüh Sanal”…121
‘Söylesem Tesiri Yok,
Sussam Gönül Razı Değil’…125
Bülent Arınç’ın NTV’deki ‘Fetih Gezisi’…127
Başbakanın Sözlerine ‘Sansür’…131
Başbakanlıkta ‘Hazır Soru’ Dönemi…133

3.BÖLÜM

AKP ve Cemaatin Medya Dizaynı…135
Oda TV Operasyonu…135
Ahmet Şık: Bu Yeni Ergenekon’la da Mücadele Edeceğim…137
Nedim Şener: Polisin Kestiği Parmak Acıyor!…139
Barış Terkoğlu: Polisten Beslenen Gazeteciler…143
Medyaya ‘Güç Gösterisi’…145
Telefonla Helikopter Düşürmenin İddianamesi…147
Milliyet ve Vatan, Artık Demirören’in…151
MHP’ye ‘Seks Kaseti’ Operasyonu…153

4.BÖLÜM

Ustalık Dönemi Şaheseri: 3 Temmuz Operasyonu…155
Savcı I Polis / Medya / Akp / Cemaat Bir, Fenerbahçe Tek…155
‘Spor Yazarı’ Hüseyin Gülerce…159
Sesinin Çıkaranın Vay Haline!…163
Medyanın Operasyondaki Rolü…165
3 Temmuz ve Galatasaray…169
2658/14085… 3 Temmuz Darbe Numarası…171

5.BÖLÜM

Pensilvanya’da ‘Huzura Varan’ Gazeteciler Türk Medyasının Pensilvanya Seferleri…173
Ali Atıf Bir’in ‘Dönüşümü’…177
Her Devrin Nazlı Ilıcak’ı…179
Başbakanlıkta Medyaya Ayar Zirvesi…181
Aydın Doğan, Rasim’in Kapısında…183
Topyekün Bir Ayıp: Roboski Sansürü…189

6.BÖLÜM

AKP / Cemaat Yol Ayrımında…191
Mit Bahçesinde ‘Derin Devlet Savaşı’…197
Zaman’dan Başbakana Mesaj…197
Medyada ‘7 Şubat Krizi’ Nasıl Yorumlandı?…199
“AKP/Cemaat İttifakı Sona Erdi”…201
Rezil Medya Atışmalarının ‘İyi Yanı’…203
“Öcalan Burada, Fethullah Gülen Orada”…205
AKP, ‘ÖYM’leri Kullandı ve Attı…207
İşsizliğimin Üçüncü Yılı…209
Yiğit Bulut’tan İş Teklifi…211
24’ün Yeni Patronuyla Yüz Yüze…213
‘Ya Biat Ec Ya Düşman Ol’ Dönemi…217

7.BÖLÜM

Direniş Günleıinde Artı 1 – 3.5 Yıl Sonra Yeniden…219
Reyhanlı Saldırısıyla İşe Başladık…221
Ve Patronlar Ottaya Çıktı…223
Taksim Uyanıyor…225
Gezi Parkı’ndan Kesintisiz Canlı Yayın…227
Habertütk’ün Reklamlarını Dert Edinen Başbakan…229
Erdoğan – Arınç Gerginliği…231
Gezi’ye Karşı ‘Kısasa Kısas’ Stratejisi…233
Artı l’E Getirilen DVD…235
‘Camide İçki İçildi’ Yalanı…237
Divan Otel’e Polis Baskını…239
Mustafa Hoş Görüşme Odasına!…241
Ana Habere Müdahale Başladı…245
Ali İsmail’in Ardından…249
İsimsiz Kahramanlara…253

8.BÖLÜM…257

Neotürkiye’nin ‘Pembe’ Medyası…257
Başbakan – Yasin Al Kadı – M. Fatih Saraç Üçgeni…265
Gezi, NTV’ye ‘Kepenk’ Oldu…271
‘Cihad’ Operasyon Merkezi: Yeni Şafak…275
İktidarın TMSF Sopası!…279
Devlet Gazetesi: Akşam…283
Bir Ergenekon Gazetesi: Taraf….285
TRT ve AA’nın Acınası Hali…287

9.BÖLÜM…291

Dershane Bahçesinde ‘Derin Devlet Savaşı’…291
“iktidar Oyunu Devam Ediyor”…295
Yükseliş ve Düşüş…297
Yeni Toplumsal Merkez…299
Sol’un Siyasal Çözülüşü…301
Mustafa Erdoğan’ın Kaseti Çıktı!…303
Başbakan, Hubris Sendromu’na mı Yakalandı?…305
Kamu Rantı Arttıkça Medya Özgürlüğü Azaldı…309

10.BÖLÜM

Son Tahlilde…313
Akp-Cemaat Arasındaki Büyük Yarılma: 17 Aralık…313
Pensilvanya’dan Bu Kez Beddua Yağmuru…321

BENİMLE YAPILAN RÖPORTAJLAR

NTV, Gepetto’larm Ağaç Yonttuğu Yer. Pinokyolar Var Orada…325
“Büyük Bir Linç ve Tecrit Yaşadım”…333
Omurgasız Olup, Ayakta Durabilen Tek Canlı Türü Bu Yavşak Gazetecilerdir!…343
“Zamanın Ruhuna Rağmen Yaşanabiliyor Ama Gazetecilik Yapmak Zor”…357
‘Korkma Cesaret de Bulaşıcıdır!…365
Neotürkiye’de Hafıza En Büyük Düşman…381

BLOG YAZILARIM

Fenerbahçe Operasyonunda Yanıtsız Sorular…385
İtaatsizlerin 3. Çağlayan Seferi…389
AKP-Cemaat Truva Atı ve İtaatsiz Fenerbahçe…395
Abluka Kadabra ya da Değiş Tonton Biat Et…399
Yeni Medya Yeni Umutlar…401
‘Gezi Direnişi’nde Yaralanan Gazetecilerin Listesi:…403
Gezi Direnişi’nde İşsiz Kalan Gazetecilerin Listesi…411

ÖNSÖZ

Zonguldak’ta İnanış Gazetesi’nde çeyrek asır önceydi. Elime bir fotoğraf makinesi verildi, “Git, haber bul” dendi.

Haber nasıl bulunurdu, bilmiyordum. Makineyi boynuma tak­tım yürüdüm kalabalığa karıştım. Sağa sola baka baka yürüyor­dum. Birden bir adam düştü önüme. Sonra bir tane daha… Bir tane daha… Gökten adam yağıyordu. Heyecanlandım. Ellerim titredi. Makineyi kaldırıp son düşeni havada çekemedim. Yerde yatan adamlara doğrulttum makineyi, bastım deklanşöre. Can havliyle kıvranana, “Geçmiş olsun ne oldu?” diye sordum. “Tente üstünde yemek yiyorduk, yırtıldı” diyebildi, bayıldı.

Ben deklanşöre basıp duruyorum. Bir kadın bağırıyordu, “Al­lah belanı versin! Fotoğraf çekeceğine yardım etsene. Hastaneye götürsene!”

Fotoğraf mı çekmeliyim, yardım mı etmeliyim bilemiyordum ki. Makineyi bırakıp yardım ettim. Haber ararken tepeme haber düşmüştü. İlk günümde manşet oldum.

Sonrasında da hep ya haber üstüme düştü ya da ben haberin üstüne düştüm. Öyle girdi ki kanıma bu meslek, şu hayatta ekmek ne ise, su ne ise o oldu benim için… Taşrada başlayan öyküm, önce Ankara’ya sonra İstanbul’a uzandı. Çok şey gördüm çok şey yaşadım. İktidarlar değişti benim tutkum hep aynı kaldı. Haber uğruna kaç kez ölüme gidip geldim, kaç kez işsiz kaldım, kaç kez tehdit edildim hatırlamıyorum bile… Gerçeğin peşinde koşmak­tan hiç yorulmadım.

Sonra bir gün bir haksızlığa ‘abluka’ dedim. Hayatım baştan sona değişti. O günün üzerinden dört yıl geçti, hala işimi yapamı­yorum. Zaten iş de aramıyorum, mesleğimi arıyorum. Bu kitap, bir anı ya da biyografi değil. Kendi tanıklığımdan AKP ve Cemaat iktidarında medyanın biat yolculuğunu anlattım.

“Bu kadar da olmaz” denilen o kadar çok şey yaşandı ki, sayfa­lar yetmedi. Eminim eksiği de çoktur. ÂKP/Cemaat ortaklığında oluşturulan NeoTürkiye’nin ne hale geldiğini önce MİT sonra dershane savaşında herkes gördü. Ben erken gördüm ve bedelini ağır ödettiler.

Bu kitapta kişisel bir hesap ve intikama dair hiçbir şey yok. Sadece medyaya nasıl diz çöktürüldüğü ve medya mensuplarının omurgasızlığı var. Dört yılda uğradığım linç, tecrit ve gaddarlığı da anlatmadım. Deneyimli bir gazeteci olarak medyada sansür ve otosansürün kronolojik tarihini not düştüm, analiz ettim.

Yakından tanık olduğum ‘Adalet ve Kalkınma Partisi / Fethullah Gülen Cemaati’ koalisyonunun yaptığı *3 Temmuz Darbesi’nin şifrelerini de anlattım.

Kitabın sonunda benimle yapılan röportajlar var. Yapıldıkları dönemdeki analizler ve değerlendirmeler bugüne de ışık tutuyor.

AKP de, Cemaat de yarattıkları ülkeye ‘yeni Türkiye’ diyor­lar, bense Neo Türkiye diyorum. Nedir Neo Türkiye? Üç tane sacayağı vardır; ‘Önce suçlu yarat sonra delil uydur’dur; ‘gizli tanık açık iftira’dır, ‘polis/savcı/medya şeytan üçgeni’dir. Uygar ve demokratik her toplum ve ülkeyle derin bir uçurum yaratan Neotürkiye’nin sacayakları hümanizmin, doğa sevgisinin, merha­metin, dayanışmanın, paylaşımın böğrüne saplanan bir hançerdir aslında. Bu hançerin kanlı ve kirli maşası olan medya, yaşanan her şeyde suç ortağıdır. Buna aracılık eden ve onurlarını satan­lar, insanlık suçu işlediler. Bu suçu fütursuzca işlemek için haber merkezlerini insansızlaştırdılar. Haber merkezlerim hükümet ve cemaat komiserlerinin basiretsiz, çapsız, vicdansız ellerine teslim ettiler.

Sanırım 2004 yılıydı. ‘Bizim çocuklar’ diye bir yazı yazmıştım. Şöyle diyordum o yazıda:

“Bu bir ‘Bizim Çocuklar’ manifestosudur aslında. Bizim çocuk…