Yerliler, sular altında kalan eski mezarlığa gömülü ruhların artık huzur içinde yatmadıklarını söylüyor.
İkiz kardeşler Scarlet ve Ivy Gray, okul gezisine kaydolmak ve birkaç gün boyunca okulları Rookwood’dan uzaklaşmak için sabırsızlanıyor.
Ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir; göl kenarındaki ürpertici otel ve Seren Gölü’nün derin suları karanlık sırları saklıyor. Değerli eşyalar odalarından kaybolmaya, kötü niyetli bir güç iz bırakmaya ve gizemler ortaya çıkmaya başlar. Eğer burayı terk etmeyi umarlarsa, Rookwood Okulu’ndaki kızlar tehlikeyle karşı karşıya demektir. Galiba kızların başı bir kez daha derttedir.
Scarlet ve Ivy’nin dördüncü macerasını da soluksuz okuyacaksınız!
*
BÖLÜM BİR
IVY
Scarlet ile bölünmez bir takımdık. O benim iki-zim, aynadaki yansımam ve madalyonumun diğer yüzüydü. Birlikte olduğumuz müddetçe karşı koyamayacağımız hiçbir şey yoktu. Birbirimize böyle söz vermiştik. Her şeyi yapabilirdik.
Ama bu sözü verdiğim zamanlar aklımdaki tam olarak bunun gibi bir şey değildi.
“Kıpırdamadan durun!” diye bağırdı Ariadne. “Sadece bir dakika daha!”
Dehşet içinde Scarlet’e baktım. Tahminlerime göre, Bayan Bowler gelip hepimizin başı büyük derde girmeden önce bir dakikadan az zamanımız vardı. Dengemi kaybedip doğrudan suya düşmeden önce ise ancak on saniyem. Scarlet, yüzünde donuk bir ifadeyle bana bakıyordu. “Senden nefret ediyorum Ariadne,” dedi gözlerini hiç hareket ettirmeden dudak bükerek.
Ariadne, babasından Paskalya bayramı hediyesi olarak bir fotoğraf makinesi almıştı ve bu makine artık onun yeni takıntısıydı. Küçük, siyah ve gümüş renkli makinenin tıkırtılar çıkartıp dönen düğmeleri ve bir kadranı vardı. Ve işte tam o anda ona maruz kalmaktaydık.
“Büyülü görünecek!” diye bağırdı havuzun diğer tarafından. Bense dengede kalmak için sallanıyordum. Parmak uçlarımdan sadece birkaç santim uzaklıktaki buz gibi suyu düşünmemek için çok uğraştım. O an üzerimdeki giysiyi düşünmemek içinse daha da çok çabalamam gerekti.
Ariadne’nin parlak fikriydi bu: Scarlet ile birlikte birer su perisi gibi giyinecek ve Rookwood Okulu’nun o korkunç açık havuzundaki atlama tahtaları üzerinde poz verecektik. Bize eski mayolar ve bale eteklerinden, mavi yeşil kurdeleler ekleyerek kostümler yapmış ve yüzlerimizi renkli tebeşirlerle boyamıştı. Etrafımızdaki suya çiçekler serpmişti. Oldukça gülünç göründüğümüzden emindim.
İkimizin de arabesk hareketini yapmamızı istedi. Bu, balede kollarınızı uzatıp parmak uçlarında, bir ayağınız geride olacak şekilde durduğunuz ve birbirinizin aynası gibi görün-
düğünüz bir harekettir. Ve şimdi, kendisi havuzun diğer ucunda bir o yana bir bu yana koşturuyor ve mükemmel pozu yakalamaya çalışıyordu. “Bunu kim kabul etmişti?” diye fısıldadım Scarlet’e.
Atlama tahtaları, sabah güneşinde bile soğuk ve kaygandı. Dersler başlamak üzereydi ve günün ilk yüzme dersi, derin sulara yuvarlanan iki başarısız su perisi tarafından bozulursa Bayan Bowler hiç mutlu olmayacaktı.
Bacakları pes etmek üzereyken, “Ariadneeee!” diye bağırdı Scarlet.
“Tamam, tamam. Çektim!” diye haykırdı Ariadne sonunda. “Artık inebilirsiniz!”
Havadaki bacağımı nazikçe yere indirip tahtada usulca gerilerken, “Ah, şükürler olsun,” dedim. Kaslarımın seğirdiğini hissedebiliyordum. Scarlet ise hiçbir şey diyemeden yığıldı ve tahtası titreşimlerle sarsıldı.
En iyi arkadaşımız bize doğru yaklaşıyordu. Elinde fotoğraf makinesi ile sırıtıyor ve görünüşe göre ucuz kurtulduğumuz tehlikeden bihaberdi. “Sanırım bu çektiğim en iyi fotoğraf. Babam çok memnun olacak.” Yeni karanlık odada resimleri tab etmeyi öğrenmeye çalışıyor ve sonra onları postayla babasına yolluyordu. Görünüşe göre babası da onları gururla Flitworth Malikânesi’nin duvarlarında sergiliyordu.
“Bana bunu bir daha asla yaptırma,” dedi Scarlet. Ariadne ise ona mutlu bir şekilde göz kırpmakla yetindi.
Tam o sırada aniden “KIZLAR!” diye haykırdı bir ses. “Hay aksi.” Arkadaşımızın yüzünün rengi birden attı. Bayan Bowler’in iri bedeni, soyunma odalarını geçerek bize doğru yaklaşırken boynundaki düdüğü ileri geri sallandı. “Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Bu bir tür sanat mı?” Kelimeyi sanki korkunç bir hakaretmiş gibi vurgulamıştı.
“Ben… Hmm…” Ariadne kamerasını, sanki onu koruyacakmış gibi önüne siper ederek kekeledi.
Bayan Bowler bize öfkeyle baktı. “Hepinizin derste olması gerek. Benim dersim de başlamak üzere ve havuz YEŞİLLİKLERLE dolu!”
“Hemen temizlerim efendim!” dedi Ariadne tiz sesiyle. Koştu ve duvara yaslanmış duran bir süzgeci alarak çiçekleri sudan çıkarmaya başladı. O hareket ettikçe deri kayışın ucundaki kamera da sallanıp duruyordu.
Yüzme hocası bu defa öfkesini ikizime çevirdi. “Bunu senden beklemezdim Ivy.”
“Ben Scarlet,” dedi Scarlet.
Bayan Bowler kıpkırmızı oldu. “Kim olduğun umurumda değil! Bu pisliği temizleyin ve hemen içeri girin! Ve Tann aşkına, okul formalarınızı giyin!”
Süklüm püklüm bir halde kendime baktım. Ariadne kostümler için epey cesur davranmıştı ve kesinlikle iyi de bir terziydi ama tam olarak Sara teyzemiz seviyesinde değildi.
Bayan Bowler’ın bağırmasını bitirmiş olmasını umuyordum ama belli ki henüz bitirmemişti. “Flitworth, eğer ders sırasında seni yine o şeytani aletle uğraşırken görürsem, elinden alırım! Anlaşıldı mı?”
Ariadne ayağının dibine bir çiçek yığını bıraktı. “Evet efendim! Onu kaldıracağım efendim!”
Bayan Bowler’ın yüzü tiksintiyle sarsıldı. “Çocuklar,” diye mırıldandı tiksinir gibi. “Size ceza olarak yüzme…” Sonra birden durdu ve yüzündeki kızarıklığın bir kısmı kaybolurken omzunun üzerinden bir bakış attı. Yeni müdürümüz Bayan Knight’ın ceza uygulamasından kaçınmasını mı, yoksa eski Müdür Bartholomew’yu ve bir zamanlar okul gölünde onun ellerinde boğulan kızı mı hatırladığını merak ettim. Her iki durumda da fikrini değiştirmiş gibi görünüyordu. Öfkeyle oradan uzaklaşmadan önce “Sadece içeri girin,” dedi.
Onu üzgün görmeyi bekleyerek Ariadne’ye baktım. O fotoğraf makinesini çok seviyordu ve azar işitmekten nefret ederdi. Fakat endişeli ifadesi heyecanlı bir sırıtmaya dönüşmüştü. Makineyi bize doğru salladı. “Bunun nasıl çıkacağını görmek için sabırsızlanıyorum!”
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Hikaye-Roman-Masal Roman (Yabancı)
- Kitap AdıScarlet ve Ivy 4 / Gölün Altındaki Işıklar
- Sayfa Sayısı320
- YazarSophie Cleverly
- ISBN9786257124188
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviEksik Parça Yayınları / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Avignon Beşlisi 3: Constance ya da Yalnızlıklar ~ Lawrence Durrell
Avignon Beşlisi 3: Constance ya da Yalnızlıklar
Lawrence Durrell
Hepimiz birbirimizin kırık parçalarıyız.Güzel günler geride kaldı. Dünya, savaş sancıları içinde. Livia’nın pastoral yazı sona erdi. Vichy Fransa’sının Avignon’unda, günden güne çürüyen bir şatodaki...
- Mutluluğun Parfümü Yağmur Altında Daha Güzel Kokar ~ Virginie Grimaldi
Mutluluğun Parfümü Yağmur Altında Daha Güzel Kokar
Virginie Grimaldi
“Seni artık sevmiyorum.” Üç kelimeden oluşan bu kısacık cümle Pauline’in hayatını alt üst etmeye yetti. O geceden sonra Pauline hayatla bağlarını kopardı ve sadece...
- Dorian Gray’in Portresi ~ Oscar Wilde
Dorian Gray’in Portresi
Oscar Wilde
İngiliz Estetikçi akımının en önemli temsilcisi olan Oscar Wilde, kişiliğini romanın üç baş kişisine bölerek zaman – geçicilik ve sanatın ölümsüzlüğü konusunda felsefi –...