Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Aşk İmiş
Aşk İmiş

Aşk İmiş

Adil İzci

Hiç görmediğim bir rüya olsun yüzün Gündüz ve gece. Dünya ve gök. Birdenbire. Aşk çıkagelince hepsi karı ırmış meğer İnsan bunun için bir yere…

Hiç görmediğim bir rüya olsun yüzün
Gündüz ve gece. Dünya ve gök. Birdenbire.

Aşk çıkagelince hepsi karı ırmış meğer
İnsan bunun için bir yere sığamazmış.

Öyle çoktan beri: Sonsuzluğun açık kapısı Gözlerimi kısmadan bakamadım ki hiç:

Gündüz düşmediğin bir şey kalmıyor:
Rüzgâr nereden inerse insin hep ıtırlarla.

Ah gece de yalnız yapamıyor. Üşümesi
Geçecekse ancak sen doğduktan sonra.

I

Peki üstümüzde pır pırlarken görelim Ya sökün etmediği günler serçelerin?

Ah bundan mı bulunurdu eski evlerin Göz değen her yerinde bir yuvaları –

Ölüm ki yakınımda dolanıyor çoktandır Her korktuğumda beni gözlerine sakla.

Suyum ya ben de sana ıssız kırlarda Sonsuzluğa karış diye yıkanır yıkanırken.

Her rüyadan uyanılır: Ama dokunmadığım Bir teli bile kalmadı yine saçlarının…

II

Aç gözelerimi gün yüzüne çıkar beni Meğer su doğduğumu yeniden anlayayım:

Dünyamız yaşını bilemeyecek kadar eski Ama göz değmemiş daha çok yeri var:

Öyle yüzün yüzüme düşmüş gidiyoruz Kuş ormanları. Onlar da karışmış içimize.

Her şeyde dirimin yalnızca onun cıvıltıları Kuşların gözüyle görüyoruz bir zaman da.

Duru bir varoluşun ilk gizi mi öğrendiğimiz:

Gün ışığından gözlerini hiç çekmemeli…

III

Hiç görmediğim bir rüya olsun yüzün Gündüz ve gece. Dünya ve gök. Birdenbire.

Aşk çıkagelince hepsi karışırmış meğer İnsan bunun için bir yere sığamazmış.

Öyle çoktan beri: Sonsuzluğun açık kapısı Gözlerimi kısmadan bakamadım ki hiç:

Gündüz düşmediğin bir şey kalmıyor: Rüzgâr nereden inerse insin hep ıtırlarla.

Ah gece de yalnız yapamıyor. Üşümesi Geçecekse ancak sen doğduktan sonra.

IV

Bulutların gizlediği ay mı seslenen: “Kaldır duvağımı gecenin kucağına sal betti

Sal ki her yere sokulayım: Ürkmeyen mi Kalır karanlığın sessi; çığlıklarından?

Bir martılar bir ben işte ışıl ışıl gezinerek Anlatırız: Gecedir aslında en ılık dünya

Açılır açılır gider… Bir kıyı aranırken – Yorulmuşuz artık – ta uzaktan bir tekne

Alır gözlerimizi. Yeni çiçeklerini Dağıtsın diye güzelim sabah. Uyanırız ki-”

V

“Gece birazcık da benim. Yeniden yeniden Doğarım dünyamıza hiç bıkıp usanmadan.

Ki eyle doğmuşum ilkinde de: Rüzgâr annem O suallerde boyuna ağaçları okşuyormuş.

Bütün pencereleri acıkmış belki de şehrin – Yoksa kim uykusuna öyle sinebilirmiş de? –

Doludizgin bir ay ışığıymış her yer… Gözlerinden Yalnız o geçmiş adım olsun diye: Fısıldamış…

Evvel zaman içinde… Evvel zaman içimde: Doğamı nasıl bir yana bırakırım ki ben”

VI

Erken sabah hem çok ırak hem çok yakın Uykulu denizi dinledikti ya uzun bir süre

Ah istesek bile içimizden geçemez ki Bundan sonra hiçbir kötücül duygu. Çünkü

Böyledir doğamızın güzel bir yasası da: Aynı kaynaktan su içmişseniz bir kez –

Hep aynı sırada uçuşur dağların moru Hep aynı sırada görünür aşina kuşlar.

Yedi mavi birden düşer ayrı ayrı göklere Gün ışığı birden çalar ayrı ayrı kapıları.

VII

Bildim bileli doğamız gibi sevdim ya seni Demek saçlarının kokusu değişecek baharla.

Yalnızca bu kadar mı: Birbirine girecek Geri dönenlerle yaz kış hiç ayrılmayanlar.

Eh peki ne yapalım: Yeni bir kuş ormanı Ama nasıl dayanırız ki o çok sesli koroya (!)

Birkaçı tiz perdeden ve canı istedikçe Oysa yeni yetmeler soluk bile almıyor…

Rüzgâr – o da çok sever saçlarını – gezmesin Biraz: Hepsi bir yere telaşlı pır pırlarla.

VIII

“Yastığım: Gür saçlarım oldum bittim Uykularım her zaman dingin ve hafif dalgalı.

Kıyıda bir tekne sanki: Sabahlara kadar Su beni çekiyor ve geri dönüyorum karaya…

Denizlerde de göklerde de engin ya mavi Gizem ve ürperti. Erinç ve endişe –

Hem can atıyor hem kara tutsun istiyorum Bir elimi. Öbür elim yaratı. Nerelere girdiğini

Ben bile bilemem: Ah mavi uçurumlarda Erimeden sonsuzluğu gören oldu mu hiç?”

IX

Hiçbirinde aynı kalmıyor ki gözlerin

Şimdi elaysa ardı sıra hareli yeşil…

Biraz koyulaştı da… Böyle bütün gün Doğasında ne görürse ona benzeyerek –

Eski bir güz gelip geçse dalgınlıkta Hemen deli dolu bir baharın gölgesi…

Yine elaya döndü: Ah çoğu dağlar altında Harelenen yeşil çabuk unutman için –

Anladım böyle sürecek benim Ömrüm de: Bir ela bir hareli yeşil… Bir keder bir sevinç…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Şiir
  • Kitap AdıAşk İmiş
  • Sayfa Sayısı56
  • YazarAdil İzci
  • ISBN9750815416
  • Boyutlar, Kapak 16x16 cm, Karton Kapak
  • YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2009

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Sisli Gece ~ Adil İzciSisli Gece

    Sisli Gece

    Adil İzci

    İçinde bulunduğumuz çağın karanlığı iyi, güzel olanları unutturuyor. Acımasız ve öfkeli dünya bizi de yoruyor, kendine benzetiyor. Şairin de dediği gibi ince şeyleri hatırlamaya...

  2. Yoklar Kitabı ~ Adil İzciYoklar Kitabı

    Yoklar Kitabı

    Adil İzci

    “Neden yazıyorsunuz?” diye sorarlar zaman zaman. Biraz da, “Yazmak neye yarar ki?” anlamında mı sorarlar bunu bilmem. Sanıyorum öyle… “Belleğin devinmesine, yitenlerin hayal âleminde...

  3. Canım Ada ~ Adil İzciCanım Ada

    Canım Ada

    Adil İzci

    Daha bu yakınlarda, önceki hafta mıydı yoksa, eski limanın üstündeki ıssız sokakların birinde, sarıldığı koca bir ağacın gövdesini usul usul seven, irice gözlü, güzel,...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Sahiler Düş Düşler Sahi ~ Yılmaz ErdoğanSahiler Düş Düşler Sahi

    Sahiler Düş Düşler Sahi

    Yılmaz Erdoğan

    Yılmaz Erdoğan’ın yeni şiir kitabı. “yoksa saki, aşk, Sahilerin düş düşlerin sahileşmesi midir?…” ÖZGEÇMİŞ Bin dokuz yüz altmış yedi kasımının dördüncü günü Hakkari’de doğuldu....

  2. Yok Karşılığı Yüzünün ~ Cezmi ErsözYok Karşılığı Yüzünün

    Yok Karşılığı Yüzünün

    Cezmi Ersöz

    Senin sana rağmen bir yüzün var herkesin ilk aşkına benzeyen beklemek kadar acı, anlamak kadar zor nedensiz ölümlerin suskunluğu gibi yok karşılığı yüzünün… Senin...

  3. Diriliş Neslinin Amentüsü ~ Sezai KarakoçDiriliş Neslinin Amentüsü

    Diriliş Neslinin Amentüsü

    Sezai Karakoç

    1 Kendimin bir diriliş eri olduğuma inanıyorum. Bir Diriliş Cephesi bulunduğuna ve kendimin de o cephede bir savaş adamı olduğuma, olmam gerektiğine inanıyorum. Bu...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur