Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Nişanlıya Mektuplar 1820-1822
Nişanlıya Mektuplar 1820-1822

Nişanlıya Mektuplar 1820-1822

Victor Hugo

Hugo’nun, Adèle Foucher ile acı, sevinç, kıskançlık ve mutluluk dolu yazışmalarının yer aldığı Nişanlıya Mektuplar, yazarın bir genç adam olarak portresini sunarken, tutkulu ve…

Hugo’nun, Adèle Foucher ile acı, sevinç, kıskançlık ve mutluluk dolu yazışmalarının yer aldığı Nişanlıya Mektuplar, yazarın bir genç adam olarak portresini sunarken, tutkulu ve tutkun kalbiyle aşk üzerine düşüncelerinin yanı sıra “edebiyatçı gururu”nu da gözler önüne seriyor.

I

OCAK 1820 – HAZİRAN 1821

Victor Hugo, Sonbahar Yaprakları’nda bu mektupların öyküsünü bize kendisi anlatmıştır:1

Ah aşk, erdem, gençlik mektuplarım

Demek sizsiniz! Sizin coşkunuzla başım dönüyor hâlâ: Diz çökerek okuyorum sizleri.

İzin verin de bir gün olsun sizin yaşınıza döneyim! Ben ki mutlu ve bilge kişi, bırakın saklanayım sizinle ağlamak için.

On sekizdi yaşım demek! Demek düşler içindeydim! Yalanlarla oyalıyordu beni umut.

Bir yıldız aydınlatmıştı yolumu!

Bir tanrıydım senin için sadece yüreğimde olan adı! Demek o çocuktum, ne yazık! Önünde utanıyor bugün

Ah düş ve güç ve şükran günleri!

Geçen bir elbiseyi beklemek her akşam!

Öpmek düşürülen bir eldiveni!

Her şeyi istemek hayattan, aşk, güç ve şöhret!

insan!

Dürüst olmak, gururlu olmak, yüce olmak ve inanmak bütün yüreğiyle!

Sağlığa sonuna kadar!

İşte bu, “aşk, erdem, gençlik mektupları” “nişanlı” tarafından özenle korunmuştur; hem çocuksu oyunbazlıklarla hem derin düşüncelerle dolu, hem iffetli hem tutkulu, hem masum hem ağırbaşlı mektuplardır bunlar: coşkuları, yılgınlıkları, yakınmaları, neşeleri, serzenişleri, sevgileri, zevkli barışmaların izlediği büyük kavgalarıyla hepsi de arzunun titrettiği, kıskançlığın kanattığı mektuplar. Muhakkak ki sevgilinin dışında, başkaları tarafından okunması için yazılmamışlardı: Yazar birçok kereler sevgiliye onları yakmasını tavsiye etmiştir, bu yüzden sayıca az oldukları kadar değerlidirler de. Böyle genç, temiz ve derin bir aşkı tüm doğallığı, içtenliğiyle ve adeta pınarından fışkırdığı gibi taze ve mahrem halde yakalamak her zaman mümkün değildir.

Victor, Adèle’i tanıdığında çok küçüktü; Hugo ve Foucher aileleri, onların doğumundan önce tanışmaktaydılar; çocuklar birlikte büyümüşlerdi, birbirlerine sen diye hitap ediyorlardı.

Victor Hugo aşklarının doğumunu şöyle anlatır:

“Neşeli ve saf bir okul çocuğu olduğum zamanki halimi canlandırıyorum gözümde; karanlık Val-de-Grâce Kilisesi’nin kurşun çatısının altında, eskiden rahibelerin dolaştığı ve benimse ilk yıllarımın geçtiği bu bahçenin büyük ağaçlık yolunda, kardeşlerimle birlikte oynuyor, koşturuyor ve bağırıyorum…”

Aradan dört yıl geçtikten sonra, “hâlâ çocuk, ama daha o zamandan hayalci ve tutkulu” olduğunu söylüyor. Bir genç kız var o zamanlar. “Kocaman gözleri ve uzun saçlarıyla, esmer ve tunç rengi bir teni, kırmızı dudakları ve pembe yanakları” var bu kızın…

“Annelerimiz birlikte koşmamızı söyledi. Biz gezindik. Oynamamız söylendi ve biz sohbet ettik, aynı yaşta ama farklı cinsiyette iki çocuktuk.

Oysa çok değil, bir yıl önce birlikte koşuyor, dövüşüyorduk. Elma ağacındaki en güzel elmayı ona kaptırmamaya çalışıyordum, bir kuş yuvası uğruna ona vuruyordum. Ağlıyordu, bense şöyle diyordum: “Oh oldu!” Ve ikimiz birden, yüksek sesle bizi hatalı bulduklarını ve alçak sesle bize hak verdiklerini söyleyen annelerimize koşuyorduk, şikâyet için.

Şimdi, koluma yaslanıyor ve ben çok gururlu ve heyecanlıyım. Yavaşça yürüyor, kısık sesle konuşuyoruz. Mendilini düşürüyor, ben yerden alıyorum. Ellerimiz, birbirine değdiğinde titriyor. Küçük kuşlardan, uzakta görünen yıldızdan, ağaçların ardında batan güneşin kızıllığından ya da okuldaki kız arkadaşlarından, elbisesinden ve kurdelelerinden söz ediyor bana. Masum sözcükler söylüyor ve ikimiz birden kızarıyoruz. Küçük kız, genç kıza dönüştü…”

Bu kez de “nişanlı” anlatmayı sürdürüyor.

“1818 Ağustosu’nda, Madam Hugo artık Feuillantines’de oturmuyordu: generalin yarım aylığı bahçeli bir evin masrafını karşılayamıyordu artık. Petits-Augustins Sokağı’nın 18 numaralı apartmanının üçüncü katında daha ucuz bir dairede kalıyordu…

Akşam yemeğinden sonra Madam Foucher’yi ziyaret ederdi genellikle. İki oğlu okuldan çıkınca, onlar da anneleriyle giderlerdi. 1818-1819 kışı boyunca neredeyse her akşam Toulouse Konağı kapıcısı, kol kola girmiş Eugène ve Victor’la arkalarından elde çantası, üzerinde kaşmir şalının örttüğü yünlü elbisesiyle annelerinin içeri girdiğini gördü.

Madam Foucher, derin bir yüklüğü olan kendisine ait geniş yatak odasını kullanmaktaydı. Ziyaretçi hanım, şöminenin bir yanında koltuğunu hazır bulur, şalını da şapkasını da çıkarmadan oturur, çantasından el işini çıkarır ve çalışmaya koyulurdu. Mösyö Foucher şöminenin diğer yanında olur, bir etajerin üzerinde enfiye kutusuyla mumu dururdu. Madam Hugo’yla aralarındaki yuvarlak masanın etrafında…

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Sefiller ~ Victor HugoSefiller

    Sefiller

    Victor Hugo

    Romantik Fransa döneminin en önemlillerinden sayılan Victor Hugo, romancı, oyun yazarı ve şairdir. 1862’de yayınlanan Sefiller olağanüstü bir ilgiyle karşılandı. Hugo Fransa’da büyük bir...

  2. Deniz İşçileri ~ Victor HugoDeniz İşçileri

    Deniz İşçileri

    Victor Hugo

    Yazar, ilk kez 1866’da yayımlanan Deniz İşçileri romanını, sürgün gittiği ve sürgün kararı iptal edildikten sonra da ayrılmayıp 15 yılını geçirdiği Guernsey Adası’na ve...

  3. Notre Dame´ın Kamburu ~ Victor HugoNotre Dame´ın Kamburu

    Notre Dame´ın Kamburu

    Victor Hugo

    Notre Dame Kilisesi’nin kambur zangocu Quasimodo, güzel çingene kızı Esmeralda’ya âşık olmuştur. Ne var ki velinimeti rahip Claude Frollo da bu kıza karşı ilgisiz...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Sıradışı Basit ~ Marie-Aude MurailSıradışı Basit

    Sıradışı Basit

    Marie-Aude Murail

    “Basit” bir karmaşanın içinde… Barnabé Maluri, namı diğer Basit’in geleceği ve bugünü isminin aksine fazlasıyla karmaşık. Büyükler için fazla küçük, hayat için yeterince büyük...

  2. Sabotaj – Jimmy Coates ~ Joe CraigSabotaj – Jimmy Coates

    Sabotaj – Jimmy Coates

    Joe Craig

    Jimmy Coates sıradan bir çocuk gibi görünüyor, ama değil. O, hükümet için tasarlanmış kusursuz bir suikastçı. Hız, güç, ölümcül bir içgüdü; hepsi kanında var....

  3. Trenin Tam Saatiydi ~ Heinrich BöllTrenin Tam Saatiydi

    Trenin Tam Saatiydi

    Heinrich Böll

    İkinci Dünya Savaşı’nı bir piyade eri olarak yaşayıp, “Savaştan ve militarizmden daha saçma bir şey olamaz,” kararına varan Heinrich Böll’ün bu kısa romanı, 1949’da...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur