Birazoku

Çok sevilen İki Renkli Muhallebi kitabının yazarı Zeynep Rade, bu kez de bizi, gezegenimiz Dünya’nın işleyişi ve mevsimlerin oluşumunun ardındaki bilimi gözler önüne sermek için yeni kitabına davet ediyor.

Haydi toplanın! İlker’le birlikte yolculuğa çıkıyoruz. Güney Afrika kazan biz kepçe gezeceğiz. İlker bavuluna hangi giysilerini koysa acaba? Mayosunu alsa mı yanına? Siyah beyaz atkısı deri ceketiyle çok yakışır. Babasının deri eldivenlerini de koydu mu bu iş tamamdır.

İşte böyle başlar İlker’in macerası… Yanına alacağı her şeyi özenle seçip bavulunu hazırlamıştır. Eyvah! Uçaktan iner inmez İlker büyük bir şaşkınlık yaşar. Çok büyük bir yanlışlık yapmıştır! Bavulunda getirdiği hiçbir giysiyi giyemeyecektir. Bütün bunlar 23,5 dereceyle ilgilidir. Ama İlker kararlıdır. 23,5 derecenin sırrını çözmeden Güney Afrika’dan dönmeyecektir…

1. Bölüm

İstanbul’da o yıl, son zamanların en soğuk kışı yaşanıyordu. Lapa lapa yağan kar sonunda tutmuştu. Evler, arabalar, ağaçlar, bahçeler, kaldırımlar karla kaplanınca şehir, büyülü bir görünüme bürünmüştü.

Ağaçlar, dallarının üzerinde biriken kar yığınlarını taşımakta zorlanıyor, yığınlar ara sıra “pofff” diye yere düşüyordu.

Çocuklara da gün doğmuştu. İlker ve İlknur, okullarının yarıyıl tatiline girmesini fırsat bilip kendilerini dışarı atmışlardı. Diğer çocuklarla baş başa vermişler kardan adam yapmayı planlıyorlardı.

İlknur, birkaç gün önce beden dersinde amuda kalkayım derken düşmüştü.

El bileğini sakatlamasına ve kolu, dirseğine kadar alçılı olmasına rağmen tek eliyle kar topu yapmaktan geri kalmıyordu.