Serap
Mehmet Rauf
“O zaman boynunu bükerek bütün bu parlak hülyaları, bütün muhteşem emelleri doğuran gençliğin sırf bir yalandan ibaret olduğunu tasdik ediyordu: serap, serap… Bütün gençlik…
Sonuç bulunamadı.
Aradığınız kitap yoksa öneri formunu kullanarak bize bildirebilir ve katkıda bulunabilirsiniz.
Arama SIPA Agency tarafından kodlandı.
MEHMET RAUF, 1875’te İstanbul’da doğdu. Balat Mahalle Mektebi’ni bitirdikten sonra sırayla Eyüp Rüştiyesi, Soğukçeşme Rüştiyesi ve Bahriye Mektebi’nde okudu. Daha sonra memuriyete atıldı. İlk öyküsü 16 yaşındayken Halid Ziya’nın İzmir’de çıkardığı Hizmet gazetesinde yayımlandı. Erken yaşlarda kendini gösteren tiyatro ve edebiyat merakı, memuriyet yıllarında Servet-i Fünun çevresine girmesini sağladı. Tevfik Fikret’in halası Ayşe Sermet Hanım’la evlenip Fikret’in Rumelihisarı’ndaki yalısında yaşamaya başladı. Daha sonra Halid Ziya’yla sıkı bir dostluk kurdu. Büyükada’da bir kadına âşık oldu ve aşkına karşılık bulamayınca intihara kalkıştı. Hüseyin Cahid ve Halid Ziya son anda yetişerek hayatta kalmasını sağladılar. Meşrutiyet’in ilanından sonra tekrar yazmaya başladı. Eylül romanıyla edebiyatımızda önemli bir yer tutan Mehmet Rauf, diğer eserlerinde de aşk maceralarını konu edinmiştir. Mehmet Rauf 1926’da felç geçirdi, 1931’de İstanbul’da öldü.
Mehmet Rauf
“O zaman boynunu bükerek bütün bu parlak hülyaları, bütün muhteşem emelleri doğuran gençliğin sırf bir yalandan ibaret olduğunu tasdik ediyordu: serap, serap… Bütün gençlik…
Mehmet Rauf
Ah, ne oldu, şimdi bu emeller neredeydi? Bütün bu emellerin yerine yalnız çirkin bir hayat hakikati, bütün renksizliğiyle, bütün manasızlığıyla yerleşmişti. Lakin bu gençlik,…
Mehmet Rauf
Aman Yarabbi, Köprü, Köprü… Bunu şimdi birdenbire ne kadar, ne kadar sevdi. O üzerinden binlerce defa geçmiş olduğu yer; bu serilmiş, ölmüş hayatıyla, elini…
Mehmet Rauf
Zaten hayatın zevkinde, eleminde o başka ne bulmuştu ve ne bulacaktı? Eziyet, daima eziyet, sonsuza kadar eziyet değil mi? Herkeste böyle miydi, diye merak…
Mehmet Rauf
Bu kadar aydır en ateşli bir aşkla temas etmiş, en samimi bir hayatla yaşamıştı. Hâlâ neydi, nasıl bir kadındı, bunu bilmiyordu. Hatta hissiyatına, heveslerine…
Mehmet Rauf
“Bence Eylül, tek başına, bir yazarın ismini edebiyat tarihine silinemeyecek şekilde nakşetmek için kâfidir.”Halid Ziya UşaklıgilFakat her şey boş değil mi? Ne olsa, ne…
Mehmet Rauf
“Evet, anlatacağım, dedi ve sen dinleyeceksin, sen bu büyük aşk hikâyesini dinleyerek kararını vereceksin, bak Güzin nasıl kadınmış… Bütün o rivayetler ne kadar adiymiş,…
Mehmet Rauf
Bir İstiklal Harbi romanı olan Kurtuluş (Halâs), Mehmet Raufun savaş sonrasında, aralarında Halide Edipin de bulunduğu, birkaç arkadaşıyla beraber çıktığı İzmir yolculuğunda tanıklık ettiği…
Mehmed Rauf / 5 Yorum
Güneşin kavurucu ateşinin yürekleri yaktığı, o ilk sıcaklığın, zamanla karşı konulamaz bir tutkuya dönüştüğü yaz… Ayrılık rüzgarlarının etrafta sinsice kol gezdiği sonbahar.. Kah güneşli…