Majestelerinin Gemisi Beagle Günlüğü
Evrim teorisi deyince akla hiç kuşkusuz Darwin kadar onun Beagle seyahati ve Galapagos Adaları gelir. Bilim tarihinde popüler kültüre de mal olmuş böyle pek az hikâye vardır. Bu Günlük, Aralık 1831’de başlayarak beş yıl kadar süren olağanüstü bir doğa yolculuğunun antropolojik gözlemler de içeren sadık ve içten anlatısı olmanın yanı sıra bilimsel bilginin üretimine ve Evrim düşüncesinin adım adım ortaya çıkışına tanıklık etmesi bakımından da benzersizdir.
“Yolculuk, denizlerde ve ırmaklarda Beagle adlı hidrografya, açınsama ve ölçümleme gemisiyle ya da onun güvertesinde taşıdığı çeşitli türde teknelerle yapılmıştır. Adalar ve anakaralardaysa ormanlarda, çayırlarda, dağlarda, su basmış topraklarda, ırmaklarda ya da ırmak boylarında, çöllerde, vadiler ve ovalarda, kimi zaman at, kimi zaman katır sırtında ya da yaya gerçekleştirilmiştir. Darwin büyük zorlukları ve tehlikeleri göze almış, kimi zaman uzun süren hastalıklar yaşamıştır.”
Darwin’in seyahatteyken Britanya’ya yolladığı mektuplar, fosil örnekleri ve hayvan numuneleri, eski öğretmeni Henslow aracılığıyla İngiliz doğabilimcilerine aktarılıyor, Darwin’in ünü bu sayede gittikçe yayılıyordu. Beagle 2 Ekim 1836’da Britanya’ya döndüğünde saygın bir doğabilimci olarak tanınmıştı. Kalan hayatını İngiltere dışına yolculuk etmeden, üretken ve saygın bir doğa bilimci olarak geçirecek, temelini Beagle seyahati boyunca attığı Evrim teorisini geliştirecekti.
EVRİM KURAMINA DOĞRU İLK GÖZLEMLER
CHARLES DARWİNİN YOLCULUĞU VE GÜNLÜĞÜ
Ömer Bozkurt
Bu Günlük, olağanüstü bir doğa yolculuğunun sadık ve içten anlatısıdır. Beş yıl kadar süren yolculuk, denizlerde ve ırmaklarda Beagle adlı hidrografya açınsama ve ölçümleme (survey) gemisiyle ya da onun güvertesinde taşıdığı çeşitli türde teknelerle yapılmıştır. Adalar ve anakaralardaysa ormanlarda, çayırlarda, dağlarda, su basmış topraklarda, ırmaklarda ya da ırmak boylarında, çöllerde, vadiler ve ovalarda, kimi zaman at, kimi zaman katır sırtında ya da yaya gerçekleştirilmiştir. Gezgin, gerek denizlerde gerekse karalarda o doğanın florası ve faunasına, kaya, kayaç ve taşıllarına (fosillerine), tutkuyla ve coşkuyla odaklanmıştır. Bunların yanı sıra paleontolojik araştırmalar yapmış ve önemli bir taşıl ve hayvan birikimini İngiltere’ye taşımıştır. Bunun için büyük zorlukları ve tehlikeleri göze almış, kimi zaman uzun süren hastalıklar yaşamıştır. Bu yolculuğun öyküsü, Günlük aracılığıyla, çok genç ama o ölçüde meraklı, henüz tomurcuk safhasında bir doğabilimcinin bir bakıma oluşumuna ışık tutar.1 Zihni besleyen gözlem ile usa vurma, tümevarım süreçlerini sergiler.
Günlük, doğabilimi alanında bilgilendiricilik yönünden olmasa da o alanda bilimsel bilginin üretim süreci konusunda parlak bir örnektir. Buradan giderek bir başka önemli özelliği, en azından bilim tarihi açısından bakanlar gözünde en önemli yanı, “Yaratılış” öğretisinden “Evrim” öğretisine geçişe yol açan gözlemlerin gerçekleştiği koşulları gözler önüne sermesidir.2 Her ne kadar yolculuk boyunca Darwin henüz “Yaratılış” düşüncesini terk etmemişse de metin, onu “Evrim” düşüncesine götürecek adımları oluşturan gözlemleri ve yorumları içerir. Yanı sıra benzersiz bir doğa yolculuğu kılavuzu niteliğindeki metin, bir adım daha ileri gidilebilirse bir tür serüven öyküsü gibi de okunabilir.
Darwin yol boyunca birtakım tehlikeler atlatmış, zorlukları aşmak zorunda kalmış, “harikulade olaylar” yaşamıştır. Döneminde özellikle o coğrafyada büyük sığır sürülerinin yönetimi, çok sayıda hayvanın derilerinin yüzülme yöntemleri, yaban atlarının ve tayların hayli zalimce evcilleştirilme usulleri, deri kayışlarla birbirine bağlı taştan toplarla devekuşu ya da guanako avcılığı gibi, kırsal yaşamın önde gelen etkinliklerine ilişkin gözlemleri ilgiyle okunur. Kırda yaşayan İspanyolların yaşam tarzları ve düzeyleri konusunda aktardığı bilgiler de Günlük’ün canlı tablolarındandır. Bu kitap aynı zamanda Birleşik Krallık’ın 19. yüzyılın başlarında Pax Britannica’yı ve yeryüzünde yaygın İngiliz egemenliğini kuruşunun ve bu gelişmelerde donanmasının etkinliğinin de kısmi bir fotoğrafıdır. Bunun bağlantılısı olarak, başka toplum ve kültürlere Avrupa merkezli kimi zaman aşağılayıcı bakışının da bir örneğidir. (Bunu aşmak için, modern antropolojiyi, Darwin’den 100-110 yıl sonrasında, yakın topraklarda çalışan Lévi-Strauss’u ve başkalarını beklemek gerekecektir.) Ayrıca bu kitap, 19. yüzyılın ilk yarısında bir askeri açınsama gemisinin faaliyetinin ayrıntılarıyla aktarımıdır. Kitapta subaylar ve mürettebatın yaşam ve çalışma koşulları, gemi komutanının geniş yetkileri, yelkenli gemi manevraları, değişik denizlerde seyir koşulları, o dönemde İngiliz donanmasının Güney Amerika sularında ve limanlarındaki yaygın ve etkin varlığı gibi konularda ilgi çeken bilgiler yer alır. Bu yönüyle bir denizcilik kitabıdır.
19. Yüzyılın İlk Yarısında Hidrografya Seferlerinin
Ardındaki Temel Saik ve Beagle’ın Uzun Görevi
HMS Beagle’ın bu Günlük’te aktarılan seferi (1831-1836), resmi bir görevi olmaksızın onunla yolculuk eden Charles Darwin’in yolculuktan sonraki bilim insanı niteliğiyle kazandığı şöhret nedeniyle tarihe malolmuştur. Oysa seferin kendisinin öne çıkan bir özelliği yoktu; çok sıradan, alışılmış bir seferdi. Hatta 1826’da başlamış bir görev seferinin ikinci safhası, devamıydı sadece. 1805 Trafalgar Deniz Savaşı zaferinden sonra, Birleşik Krallık donanmasının denizlerde ciddi bir rakibi kalmamıştı. Öte yandan Waterloo Muharebesi’nden sonra Napoléon Savaşları da bitmiş ve bu devlet, denizlere hâkimiyetiyle Pax Britannica’yı kurmaya başlamıştı.4 Aynı dönemde, kısmen İspanya ve Fransa’nın, özellikle birincisinin denizdeki gücünü kaybetmesinin de yardımıyla Güney Amerika’daki sömürgeler ardı ardına bağımsızlıklarına kavuşmaktaydı. Avrupalıların Amerika kıtalarına müdahalelerini engelleyen 1823 Monroe Doktrini ilan edildiğinde, İngiltere bu yeni durumdan sağlayacağı iktisadi çıkarları ön plana alarak, bağımsızlıklarını kazanan Güney ve Orta Amerika devletlerini tanımaya başladı. Deniz yoluyla ticaretin güvenliği için, güvenilir haritalara gereksinim duyuluyordu. 1829-1855 yılları arasında Donanma Hidrografyacısı unvanıyla görev yapan Sir Francis Beaufort döneminde Britanya donanmasının gemileri 170 büyük sörvey seferi gerçekleştirmiştir.5 Kaldı ki bu çalışmalar çok daha önceden başlamıştı. Nitekim bizzat Francis Beaufort örneğin, 1811-1912 yıllarında HMS Frederichsteen gemisiyle Anadolu’nun güney kıyılarının haritasını çıkarmıştı.6 İşte Beagle’ın, ikincisi bu Günlük’te aktarılan iki seferi de bu çerçevede tasarlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla bu seferlerin gerisinde öncelikle siyasi stratejik düşüncelerin varlığı gözden kaçırılmamalıdır. Beagle’ın 2. seferinin ilk yılında (1832) İngiliz bayraklı 250 ticaret gemisi Güney Amerika limanlarına mamul ürünler taşıyordu. Bu sefer sırasında FitzRoy komutasında 82 kıyı haritası, 80 liman planı hazırlanmış ve 40 görünüm resmi çizilmiştir.7 “Beagle’ın Darwin’siz Seferi” başlıklı ilginç makalesinde George Basalla şöyle yazıyor: “[İngiliz] keşif ve hidrografya seferleri çoğu zaman bilimsel girişimler olarak sunulur, ama genellikle ulusun ekonomik gelişimine katkı için yapılmış girişimlerdir.”8 Nitekim Amiral Beaufort, HMS Sulphur ile yapılan dünya çevresinde yolculuk için Kaptan Edward Belcher’e verdiği talimatta şöyle yazıyor:
“Batıda Amerika ile ticaretimiz uzun zamandır böyle güvenilir haritalara ihtiyaç duyuyordu. Şimdi artık Valdivia’dan Kolombiya’ya kadar bütün limanlar gemilerimize açılmıştır.”9 Bu girişim ve çabaları ayrıca egemenlik kurmada donanma gücünün hareketine katkı olarak da düşünmek doğru olur. İşte bu çerçevede, Güney Amerika’nın doğu ve batı kıyılarıyla Tierra del Fuogo (Ateş Toprağı) kıyılarının haritalanmasını amaçlayan görev (1826-1836) iki bölümden oluşuyordu. Bunlardan birincisinde (1826-1830), seferin ve HMS Adventure’ın komutanı (Commander and Surveyor, Senior Officer of the Expedition) Philip Parker King idi. Beagle’a ise Pringle Stokes komuta ediyordu. Adı geçenin sefer sırasında 1828 yılında intiharı üzerine Beagle’ın komutanlığına Robert FitzRoy getirildi. Sefer 1830 yılında bitirildi. Bu ilk seferin öyküsü Narrative’in10 ilk cildinde yer alır. Darwin’in katıldığı seferse 1831-36 yılları arasındaki ikinci seferdir. İkinci seferin gerek sefer komutanı kaleminden anlatısında (Narrative II), gerekse Darwin’in günlüğünde, o birinci sefere, ikisi arasındaki sürekliliği vurgulayan, kişilere ve gemilere bazı atıflar bulunmaktadır.
Bu ikinci seferde, komutan kendi kararıyla bir uskuna satın almış ve ona birinci seferde komutan gemisi olan Adventure’ın adını vermişti. Daha sonra, sefer sırasında bu gemiyi satmak zorunda kalacaktır: HMS Beagle, bu iki uzun seferinden sonra da aynı görevi başka denizlerde sürdürecektir. 1837’de bu kez FitzRoy’un komutan yardımcılığını yapan John Clement Wickham’ın komutasında Kuzeybatı Avustralya’da açınsama ve ölçümlemelerle haritaları geliştirecektir. 1841’de bu kez Wickham’ın yardımcısı, 18 yıl önce aynı gemide genç bir subay adayı olarak göreve başlayan, daha sonra Amiral, John Lort Stokes komutayı devralacak ve gene Avustralya kıyıları ile Timor Adası ve Yeni Zelanda kıyıları haritalanacaktır. Nihayet 1845 yılında Beagle’ın inceleme gemisi işlevi sona erer ve kıyı koruma hizmetine verilir.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Felsefe
- Kitap AdıMajestelerinin Gemisi - Beagle Günlüğü 1831-1836
- Sayfa Sayısı164
- YazarCharles Darwin
- ISBN9789750854767
- Boyutlar, Kapak16.5 x 24 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2023