Erken Kaybedenler

Emrah Serbes

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli…

Deliduman

Emrah Serbes

On yedi yaşındaki Çağlar İyice konuşuyor. Kız kardeşi Çiğdem’i, onu meşhur etme ümitlerini, belediye başkanı dayısını, yakın arkadaşı Mikrop Cengiz’i, taşra muhabbetlerini, depresyonun eşiğindeki…

Galiz Kahraman

İhsan Oktay Anar

“Bütün zamanların kahramanı olan bir insanın hikayesidir bu. O hem herkes hem de hiç kimsedir. Dünyadan alacağını tahsil etmeye gelmiştir. Çünkü, Tanrı dahil herkesin…

Malte Laurids Brigge’nin Notları

Rainer Maria Rilke

Malte Laurids Brigge’nin Notları hem büyük bir şairin iç dünyasına yolculuk, hem derinlikli edebiyat. Malte Laurids Brigge’nin Notları, her ne kadar kendisi “düzyazı” demeyi…

Yaban

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup KAdri Karaosmanoğlu,…

Modernleşen Türkiye’nin Tarihi

Erik Jan Zürcher

Yirminci yüzyılın başı, Osmanlı İmparatorluğu´nun etnik haritasının çizildiği, tebaanın etnik kökenlerine göre hesaplandığı, yerleşim alanlarının nasıl yeniden biçimlendirileceğinin sorgulandığı bir dönemeçtir. İttihat ve Terakki,…

Mezopotamya Ekspresi Bir Tarih Yolculuğu

Cengiz Çandar

“Geçmişten geleceğe tarih içinde yolculuk yaptığım Mezopotamya Ekspresi’ne Lübnan’da, Beyrut’ta bindim sayılır. Beni, Irak Kürt lideri, daha sonra Irak tarihinin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olacak…

Hikayem Paramparça

Emrah Serbes

“Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.” “Tamam Galip.” “Karanlıkta uyuyamadığım için gece lambasını açık bıraktığımı anlatma, beni ottan boktan…

Oblomov

İvan Gonçarov

İvan Aleksandroviç Gonçarov, Oblomov’u otuz iki-otuz üç yaşlarında, orta boylu, hoş görünümlü, koyu gri gözlü ama yüz hatlarında herhangi bir fikir, herhangi bir yoğunluk…

Yedinci Gün

İhsan Oktay Anar

Aklıyla olduğu kadar gözleriyle de gördükleri kendisine fazlaca ağırlık vermiş olacak ki Ulu Hakanımız havagazı lambasını kapattı ve o karanlıkta bir sâyepüşun altındaki yaldızlı koltuğa oturdu. Gecenin o saatinde hâlâ, ipek gömleği, kruvaze yeleği, siyah redingotu üzerindeydi.