Evlenmeden Önce

Doğan Cüceloğlu

Bir kadının ve erkeğin iki farklı öyküsü evlilikte bir araya gelir. Evlenmeden önce aralarındaki ilişkiyi önemseyen, üstüne konuşan, sohbet eden, zaman ve emek veren çiftler, evliliklerinde kendi farklı öykülerinden ‘bizim öykümüz’ dedikleri yeni bir öykü oluşturmayı başarırlar.

Yusuf’un Limanları

Can Orhun

Dünyayı daha çok görmeliyim. Dünya beni daha çok görmeli. Kalyonlar yelkenlerine rüzgârları doldurmalı, atlar geniş ovalarda beni dörtnala sırtlarında taşımalı, uçsuz bucaksız çöllerde develerle Asya’nın uzak ülkelerine gitmeliyim. Zihnimde yaptığım seyahatleri bedenen de yapmalıyım.

Yaşanmamış Maceralar Atlası

Aydın Hanif

Topkapı Sarayı Müzesinin hazine dairesi o pazar günü her zamanki hafta sonu tatillerinden daha çok kalabalıktı. Müzenin en nadide parçalarından olan ve dünyada bir eşi daha bulunmayan Kaşıkçı Elması bu güne özel olarak büyük salonda sergileniyordu. Her zaman böyle bir şeyi görmeye imkân bulamayan ziyaretçiler zarafetin, asaletin ve ihtirasın sembolü sayılan dünyanın en değerli mücevherlerinden olan elmasın önünde uzun bir kuyruk oluşturmuştu.

Şano

M. Sadık Aslankara

İşte böyle yenge, senle ben üzerlerine tiyatro acısı çalınmış iki kadınız. Bu sanata iki hayat vermiş, iki şehidi olan kadınlar, ne kadar uzağındayız şimdi…

Locke Lamora’nın Yalanları

Scott Lynch

“Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor.” Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr’un Belası’nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek…

Uçan Şato

Diana Wynne Jones

Yürüyen Şato’nun yaratıcısı Diana Wynne Jones’un usta kaleminden çıkan yepyeni bir maceraya hazır mısınız? Genç tüccar Abdullah’ın sıradan hayatı, bir yabancının kendisine sihirli bir halı satmasıyla birlikte altüst olur. Öyle ki, Abdullah hayallerini kurduğu hayatın tam ortasına düşer.

Yolcu

Diana Gabaldon

Claire Randall ne derse desin, onların tutkulu karşılaşmaları çok uzun zaman önce gerçekleşti. Genç kadın yirmi yıl önce zamanda yolculuk ederek geçmişe gitmiş, 18. yüzyılda adı Jamie Fraser olan cesur bir İskoç’un kollarına düşmüştü. Daha sonra Claire onun çocuğunu taşıyarak kendi zamanına geri döndü, genç adamın kanlı Culloden savaşında öldüğüne inanıyordu.

Kehribardaki Yusufçuk

Diana Gabaldon

Yazın dünyasında artık bir klasik haline gelmiş Yabancı adlı romanında Diana Gabaldon bizi unutulmaz iki karakterle tanıştırmış -Claire Randall ve Jamie Fraser- ve iki yüzyıla yayılan bu macera ve aşk hikayesiyle okuyucularına eşsiz dakikalar yaşatmıştı. Şimdi Gabaldon Yabancı’nın devamı olan canlı ve güçlü romanıyla okuyucularını tekrar bu olağanüstü zaman ve mekânlara doğru bir yolculuğa çıkarıyor..

Yabancı

Diana Gabaldon

Sene 1945. Eski bir savaş hemşiresi olan Claire Randall, evine dönmüştür. Tekrar bir araya geldiği eşiyle ikinci bir balayına çıkar. Salisbury Düzlüğü’nde bulunan tarihi taş çemberini ziyaret ederler. Bu taşlardan birine dokunan Claire birden kendini, savaş yüzünden yıkılmış ve gruplaşmış sınır baskınlarına maruz kalan İskoçya’da bir yabancı olarak bulur. Sene 1743’tür.

Kayıp Kız

D. H. Lawrence

Kayıp Kız ahlaki değerleri sorgulamasının yanı sıra bir İngiliz maden kasabasının tüm toplumsal tabakalarını da ele alan tipik bir Lawrence romanı.İngiltere’deki bir maden kasabasının tanınmış tüccarlarından James Houghton’ın kızı Alvina taşra yaşamının durağanlığından ve gelenekselliğinden bunalmış, bu kapalı hayatına heyecan katmanın yollarını aramaktadır.

Bir Zamanlar Çok Uzaklarda

William Henry Hudson

Bir Zamanlar Çok Uzaklarda, siyasi nedenlerden dolayı Caracas’tan kaçan ve kendisini Guyana’nın balta girmemiş meçhul ormanlarında bulan genç ve zengin Venezüelalı Abel’in, modern hayattan, onun tüm bağlarından kaçışının ve özgürlüğü keşfetmesinin hikâyesidir. Hudson’ı okumak ve onun hikâye anlatılıcığı ile tanışmak başlı başına bir keşif. Muazzam anlatımı, Venezüela yağmur ormanları ve yerli halkları hakkındaki eşsiz betimlemeleriyle unutulmayacak sinematografikbir roman Bir Zamanlar Çok Uzaklarda.