Başkaldıran İnsan
Albert Camus
“Başkaldıran İnsan”, başkaldırının kendisidir, ama ılımlı ve insanın boyutlarında. “Başkaldıran İnsan”, adalete ve özellikle doğruluğa vurgundur, mutlak olan’ın iğvasından, mitoslardan, gurur, horlanma ve kanın romantik başdönmelerinden uzak durur. Ama insan, ne ise, o olmaya yanaşmayan tek yaratıktır. Bu yadsıma onu intihara mı, yoksa bir başkasını öldürmeye mi götürür? “Hayır!” demeyi bilen insandır “Başkaldıran İnsan”, ama kime, neye, nerede, nasıl? Başkaldıran insanı kuşatan ‘hayır’ın içeriği nedir? Bunun yanıtı “Başkaldıran İnsan”da…
Elmayı Yılan Isırdı
Agatha Christie
Bayan Ariadne Oliver o ara arkadaşı Judith Butler’da kalıyordu. Genç kadınla birlikte çocuklar için tertiplenen ve akşam verilecek o partinin hazırlıklarına katılmaya gitmişlerdi. Ortalık…
Ölüm Deltası
Önay Yılmaz
Kızılırmak Deltası’nda da iki hafta içinde üç kişi esrarengiz bir şekilde ölür. Cinayet masası baş komiseri Çetin Akın, bu kaza sonucu ölümlere şüpheyle yaklaşır. Ve ölümlerin nedenlerini araştırmaya başlar. Ölümlerden, gazeteci arkadaşı Ahmet Kerim’i de haberdar ederek, ondan yardım ister. O sırada dünyanın başına gelecekler ve küresel ısınma konularında gazetesine seri yazılar hazırlamakla meşgul olan Ahmet Kerim, baş komisere yardımcı olmak için Samsun’a gider… Bu ölümler bir kaza mı, yoksa bir cinayet midir?
Meleğin Çürüyüşü
Yukio Mişima
“Meleğin Çürüyüşü” ile birlikte “Yukio Mişima”nın dünyaca ünlü “Bereket Denizi” dörtlemesi tamamlanıyor. Japonya’nın yirminci yüzyıl deneyiminin bir özeti olarak nitelenen dörtlemenin, eleştirmenler, bir epik,…
Boris Godunov
Aleksandr Puşkin
VOROTİNSKİ Şehrin güvenliğini sağlamayı ikimize yüklediler, Ama sanırım tek kişi bile bulamayız gözetecek: Moskova bomboş. Bütün halk Patriğin ardından manastıra gitti. Sen ne dersin bu işe; ne zaman bitecek bu bela?
Büyük Bir Devletin Doğuşu: Osmanlılar (1300-1481)
Ernst Werner
İmparatorlukların doğuşu tarih-yazıcılığının çekici, fakat bir o kadar da gizemli ve zor konularından biri olagelmiştir. Bu zorluk, Batı’da önyargılarla dolu bir araştırma alanı olan “Osmanlı İmparatorluğu” söz konusu olunca daha da artmaktadır. Aşağılayıcı, şoven dürtüler tarih çalışmalarını nesnellikten uzaklaştırmakta, “barbar, kanlı, fanatik, cahil” gibi nitelemeler tarih-yazıcılığını daha baştan sakatlamaktadır. Tek yanlı, yüzeysel ve övgücü Türk tarih-yazıcılığı da aynı şekilde sakatlayıcı bir etkiye sahiptir.
Büyük Satranç Tahtası
Zbigniew Brzezinski
“Büyük Satranç Tahtası’nı uzun zamandır bekliyorduk : Amerika’nın Soğuk Savaş sonrasındaki dünyada stratejik çıkarlarını kusursuzca açıklayan keskin bakışlı, sağlam görüşlü bir kitap. Tarihi, coğrafi ve siyasi tahlillerin muhteşem sentezi. -Samuel P.Huntington, Harvard Üniversitesi
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı
Ahmet Şerif İzgören
“Bu kitabı kişisel gelişmeyin diye yazdım, toplumsal gelişin. Etrafa da gram katkınız olsun.” Ahmet Şerif İzgören Diğer kitaplarından farklı olarak, yazar bu kitabında girişimcilik, iş kalitesi, dürüstlük, yurt sevgisi ve hoşgörü değerlerini vurgulayarak okuru toplumsal gelişime davet ediyor.
Eylembilim
Oğuz Atay
“Sevgili Oğuz,… Sana kısaca şunu söylemek istiyordum: “Eylembilim”le bize, tamamlayamamış da olsan, anlattığın olaylar ve çizdiğin kişilerle, gene de kendi içinde belli bir bütünlüğü…
Üç Aynalı Kırk Oda
Murathan Mungan
Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.
Örümceklerin Yuvalandığı Patika
Italo Calvino
İtalyan edebiyatının büyük ustası Italo Calvino’nun, bundan 60 yıl önce yayımlanan ilk kitabı Örümceklerin Yuvalandığı Patika, ilk kez Türkçede” İtalyan edebiyatında özgün ve neredeyse tekil bir örnek olan Örümceklerin Yuvalandığı Patika, elinden bırakamadan, bir solukta okunacak kitaplardan”.
Zehri Kim Verdi
Agatha Christie
Luke Fitzwilliam yıllardan sonra İngiltere’ye dönüyordu artık. Vapurdan inip gümrüğe girdiği sırada, acaba buraya yeniden alışabilecek miyim, diye düşündü. Diğer yolcularla birlikte, vapuru beklemiş…