Pençe

Hilal Gümüş / 1 Yorum

Enseme yapışan koyu renkli saçlarımı tepemde toplarken masayı çevreleyen arkadaşlarım, önümüzdeki sömestr başlayacakları stajın heyecanıyla durmadan konuşuyorlardı. Gözlerimi devirmemek için kendimi tutarak bir sigara yaktım. Hava, eylül ayının ortasında olmamıza rağmen ortalamanın üstünde bir sıcaklıktaydı.

Yanlış Adam

Umut Çalışan

Paslı Menteşeler güçlükle yerinden kıpırdadı. Ağır demir kapı, ağlamayı andıran bir gıcırtı ile yavaşça aralandı. Soluk soluğa kalmış olan Tufan, kapının aralığından içeri süzülen mavimsi karanlıkla beraber içeri girdi. Olabildiğince sessiz olmaya çalışarak kapıyı kapadı.

Kedileri Daha Çok Seven Adam

Murad Ertaylan

Her türlü zorluğu göze alıp, bilmedikleri bir ülkeye göç etti Kuzu Ailesi. Amaçları, huzurlu bir hayat ve çocuklarına iyi bir gelecek sağlamaktı. Aradıklarını bulabilecekler…

Evlenmeden Önce

Doğan Cüceloğlu

Bir kadının ve erkeğin iki farklı öyküsü evlilikte bir araya gelir. Evlenmeden önce aralarındaki ilişkiyi önemseyen, üstüne konuşan, sohbet eden, zaman ve emek veren çiftler, evliliklerinde kendi farklı öykülerinden ‘bizim öykümüz’ dedikleri yeni bir öykü oluşturmayı başarırlar.

Yusuf’un Limanları

Can Orhun

Dünyayı daha çok görmeliyim. Dünya beni daha çok görmeli. Kalyonlar yelkenlerine rüzgârları doldurmalı, atlar geniş ovalarda beni dörtnala sırtlarında taşımalı, uçsuz bucaksız çöllerde develerle Asya’nın uzak ülkelerine gitmeliyim. Zihnimde yaptığım seyahatleri bedenen de yapmalıyım.

Yaşanmamış Maceralar Atlası

Aydın Hanif

Topkapı Sarayı Müzesinin hazine dairesi o pazar günü her zamanki hafta sonu tatillerinden daha çok kalabalıktı. Müzenin en nadide parçalarından olan ve dünyada bir eşi daha bulunmayan Kaşıkçı Elması bu güne özel olarak büyük salonda sergileniyordu. Her zaman böyle bir şeyi görmeye imkân bulamayan ziyaretçiler zarafetin, asaletin ve ihtirasın sembolü sayılan dünyanın en değerli mücevherlerinden olan elmasın önünde uzun bir kuyruk oluşturmuştu.

Şano

M. Sadık Aslankara

İşte böyle yenge, senle ben üzerlerine tiyatro acısı çalınmış iki kadınız. Bu sanata iki hayat vermiş, iki şehidi olan kadınlar, ne kadar uzağındayız şimdi…

Locke Lamora’nın Yalanları

Scott Lynch

“Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor.” Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr’un Belası’nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek…

Uçan Şato

Diana Wynne Jones

Yürüyen Şato’nun yaratıcısı Diana Wynne Jones’un usta kaleminden çıkan yepyeni bir maceraya hazır mısınız? Genç tüccar Abdullah’ın sıradan hayatı, bir yabancının kendisine sihirli bir halı satmasıyla birlikte altüst olur. Öyle ki, Abdullah hayallerini kurduğu hayatın tam ortasına düşer.

Yolcu

Diana Gabaldon

Claire Randall ne derse desin, onların tutkulu karşılaşmaları çok uzun zaman önce gerçekleşti. Genç kadın yirmi yıl önce zamanda yolculuk ederek geçmişe gitmiş, 18. yüzyılda adı Jamie Fraser olan cesur bir İskoç’un kollarına düşmüştü. Daha sonra Claire onun çocuğunu taşıyarak kendi zamanına geri döndü, genç adamın kanlı Culloden savaşında öldüğüne inanıyordu.

Kehribardaki Yusufçuk

Diana Gabaldon

Yazın dünyasında artık bir klasik haline gelmiş Yabancı adlı romanında Diana Gabaldon bizi unutulmaz iki karakterle tanıştırmış -Claire Randall ve Jamie Fraser- ve iki yüzyıla yayılan bu macera ve aşk hikayesiyle okuyucularına eşsiz dakikalar yaşatmıştı. Şimdi Gabaldon Yabancı’nın devamı olan canlı ve güçlü romanıyla okuyucularını tekrar bu olağanüstü zaman ve mekânlara doğru bir yolculuğa çıkarıyor..