İthaka’ya Yolculuk
Demir Özlü
“İthaka’ya Yolculuk”, Demir Özlü’ye 1997 Dünya Kitap Dergisi Yılın Kitabı Ödülü ile 1998 Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandırmış uzun soluklu, çok boyutlu bir anlatı….
Amerika 1954
Demir Özlü
“Amerika 1954” romanında Demir Özlü, 1929’da patlak veren ekonomik krizden sonra şişirilen Amerikan Rüyası’nın popüler dünyasında geziniyor. Kafka’nın Amerika romanına özenen genç Harun yazarlık…
Dalgalar
Demir Özlü
21. yüzyılın ilk büyük afeti olan 2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisinin ardından yazılmış bir roman “Dalgalar”. Annesini kaybetmiş bir adamın Tayland’a ailesiyle yaptığı…
Bir Küçükburjuvanın Gençlik Yılları – Bir Uzun Sonbahar – Bir Yaz Mevsimi Romansı
Demir Özlü
“Bir Küçükburjuvanın Gençlik Yılları – Bir Uzun Sonbahar – Bir Yaz Mevsimi Romansı” Gittikçe derinleşen bir yalnızlıkla, varoluşun dehlizlerinde ne yapacağını bilemeyen küçükburjuvanın açmazları……
Ölümden Uzak Bir Yer
Kerem Eksen
“Bir şeylerin olmasını bekliyor, bekliyor, olmayınca da oturup düşünmek istiyor, mesele nedir, neyi nasıl halletmek gerekir, derken önüne dimdik bir duvar çıkıyor, dokunmayı bile…
Uyku Krallığı
Kerem Eksen
Kerem Eksen’in ilk kez 2017’de okurla buluşmuş olan ikinci romanı “Uyku Krallığı” “Biz buraya nasıl geldik?” sorusunun peşinde çıkılan bir arayışın kâh komik kâh…
Kader Oyunu
Ergün Kazanır
Özgürlüğün anlamını çok iyi biliyordum ancak kıymetini öğrenmek için geç kalmıştım… İnsanın ne kadar kendinden emin planları olursa olsun kaderin de mutlaka kendi ağlarını…
Turuncu Geçmişin Kıyısında
Melih Özeren
“Ömrümden, sürüye sürüye yanımda en çok kendimi getirdim. Bugün ve geçmişin teknesinin temel direğiyim ben. Pas dolu bir limanda, paslı bir direk…” “Veda gününe…
Kopuk
Melih Özeren
“Merdivenlerin dibi nefes dolu. Ağlamamak için bir tanesini içime çekip, koşa koşa eve gitmek istiyorum ama doğru dürüst yürüyemiyorum bile… Yalnızca sürükleniyorum. Karanlık koyulaştıkça…
Bitirgen
Figen Şakacı
Keşke kalksaymışım. O zaman babam çarşaftaki kanı görüp, “Batırmış yatağı, al şu kızı buradan,” diyemezdi. Donumdaki kana baka baka öyle ağladım ki, annem sabah…
Pala Hayriye
Figen Şakacı
Kulağıma durmadan yürü diye fısıldayan, gittikçe uğultuya dönüşen, menşei belirsiz bir ses çalınıyordu. Gökyüzü pusunu üzerime kusuyor, beni yutmaya yelteniyordu. Boyun eğmek, geri dönmek…
Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı?
Figen Şakacı
Azar azar azalan zaman. Adına yaşlılık dedikleri yavaşlık… Aksayan, sakatlayan, eğri büğrü bir hal. Yere doğru, öne doğru, gittikçe toprağa doğru kapanan, büyüdükçe küçülmeyi,…