Ateş, Su ve Aşk
Varol McKars (Varol Karslıoğlu) / 1 Yorum
Aşkın ölümsüzlüğüne uzanan evrensel bir yolculuk… Ülkeler, kültürler, ilişkiler ve duygulardan oluşan zengin bir galeri… Âdeta bir dünya romanı. Hangimiz “kül olup yeniden gül olma” arzusunu yaşamadık ki? Farklı ülkeler ve dönemler arasında âdeta duygusal bir ağ kuran “Ateş, Su ve Aşk”, bu arzunun evrensel bir anatomisini çiziyor.
Düşman
Meryem Coşkunoğlu / 1 Yorum
Baktığı yeri donduracak kadar vahşi gözlerini etrafta gezdirdi. Avını gözetliyordu, bulduğunda yakasını asla bırakmayacaktı. Aldığı her nefes, ciğerlerini yakıyordu içten içe. Bu duygudan sadece ama sadece aç olan intikam duygusunu beslediğinde kurtulacaktı. Aradığını bulduğu gibi sırtı gerildi. Yaslandığı deri koltuktan çıkan rahatsızlık verici ses, gürültü yüzünden duyulmuyordu bile ama o, bundan dahi rahatsız oluyordu. En ufak aykırı, beklenmeyen ses, savunmaya geçmesine neden oluyordu.
Beni Hafife Alma
Nil Ergü Muradoğlu
“O günden sonra ki gün fark ettim ki, artık ben aynı ben değildim. Herşey o kadar farklıydı ki… Taşıyamayacağım kadar ağır, söyleyemeyeceğim kadar da hafifti.”
Ateşten Sırlar
Nil Ergü Muradoğlu
Seni seviyorum de Defalarca de Yüzlerce, binlerce kez de Yorulmadan, bıkmadan her gün de Ne olursa olsun, Nerde olursan ol Kimseden korkmadan, Utanmadan, sıkılmadan, Seni seviyorum de.
Gerçeğin Ortasında
Sema Karabıyık
Herkesin fark edilmek, keşfedilmek, şöhret olmak uğruna katıldığı Gerçek Hayat Evi’ne gizlenmek için giren Şahande… Kilo verebilecek mi bahsi ile ülke gündemine damga vuran, cam fanusta yaşamaya mahkum, obez İlbilge…
Sihri Su
Hatice Üzgül / 1 Yorum
Suyun seyri, gökten ve yerden, buluttan ve gözyaşından aktı geçti, sihirli cümlelere doldu taştı, bir romanda vücut buldu. Damlaya damlaya akan bir hikâye, yeri geldi çağladı.
Sabahı Aramak
Ayşenur Yıldız
Ayda, hayatının en mutlu döneminde, mezuniyetine az bir zaman kala önemli bir hastalığa yakalandığını öğrenir. Bu hastalık onu, tüm planlarını değiştirerek ailesinin yanına dönmeye mecbur eder. Daha arkasında bıraktıklarının acısıyla başa çıkamamış olan Ayda, ailesinin yıllarca sakladığı sırları ve hayatının yalanlar üzerine kurulu olduğunu öğrenince uzun ve sancılı bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır.
Rana
Hacer Aydın
Siz hiç aşkınız uğruna karşı cinsin kılığına girip, karşılaşabileceğiniz her türlü zorluğu, engeli, ayıplamayı göze aldınız mı? Üstelik bunu 9. yüzyılın erkek egemen toplumunda ve halifeliğin hüküm sürdüğü bir dönemde yaptığınızı hayal edin.
Lacivert’in Büyüsü
Feyza Yazgan
En büyük hayali iyi bir ressam ve kendi adını taşıyan bir sanat galerisi açabilmek olan Eylül, katılacağı bir resim yarışmasıyla hayatının değişeceğini bilmiyordu. Yarım bırakılmış bir resim çalışmasıyla bu yarışmayı kazanmasının imkânsız olduğunu düşündüğü sırada, birden bire yüzünde ürkütücü bir yara izi olan o adamla yolları tekrar kesişmişti.
Bir Kızıl Gonca
Onur Şahin
Ressam olma hayaliyle İstanbul’a gelen fakat bunu başaramayıp hayatını kadınlığıyla kazanmaya başlayan, talihini değiştirmek için çok sevdiği bu şehri terk eden bir kadın… Bugüne kadar istediği her şeyi elde etmiş olan zengin bir iş adamı… Hakkari’nin bir dağ köyünden büyük umutlarla İstanbul’a göçmüş, Kumkapı’da garsonluk yapan genç bir adam…
Arsien Krallığı
Mehmet Kerim Ersan
Büyülü ormandan geçip gizemli kapıları aşarak toprağın derinliklerine kurulmuş olan kadim Arsien Krallığı’nın kalıntıları arasında yol aldıktan sonra gezegenin kalbine ulaştı. Hayatta kalan son büyücünün ölmek üzere olduğunu gördüğünde çok az zamanının kaldığını anladı. Şimdi bir an önce Zaduma’da yaşayan son büyücünün ölmemesi için ruhu ile bedenini birleştirip Dünya’dan ayrılması gerekiyordu.
New York Düşerken
Şenol Ceviz
“450 çocuk hiçbir zaman çocuk olmadı.” Onların eğitimi için milyarlarca dolarlık bir bütçe ayrıldı. En iyi eğitmenler bulundu, en iyi imkânlar seferber edildi. Her biri yetimhanelerden özenle seçilerek toplandı. Onlar eğitmenlerine göre görev, liderlerine göre işlenmeyi ekleyen değerli birer hammaddeydi.